Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/678 E. 2018/11 K. 11.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/678
KARAR NO : 2018/11
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2017
NUMARASI : 2015/702 Esas 2017/249 Karar
DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/01/2018
Görülen dava neticesinde davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinafı üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin iştiraki … AŞ nin TTK 376 gereğince borca batık olduğunu, bu şirketin tüm hesap ilişkilerinin fiktif ilişkilerden kurulu olduğunu, yaptığı muamelelerin factoring yönetmeliğine aykırı olduğunu … yevmiye nolu 08/12/2014 tarihli Bornova … Noterliğinin ihtarnamesini keşide ederek şirketin tasfiyesi için …4.ATM nin 2015/445 esas sayılı dosyasında tasfiye davası açtığını ,adı geçen şirketin ticari defterlerine BDDK tarafından elkonulması üzerine bu davada hukuki yarar kalmadığından feragat ettiğini ,13.2.2015 tarihli genel kurulda şirketin sermaye artışına katılınmaması , durumunun BDDK ya bildirilmesi için ihtar keşide ettiğini ,genel kurulun kanuna aykırı şekilde toplantıya çağrılması, bireysel hakların devamlı ihlali özellikle bilgi alma ve inceleme haklarının engellenmesi ve şirketin sürekli zarar etmesi küçük şirketlerde payların kolay elden çıkarılamadığı durumlarda yönetici ortakların şirketin içini boşaltmaları dağıtılan kar payının düzenli azalması nedenlerinin haklı sebeb sayıldığını ,davalı şirketin haklı nedenle feshine olmadığı takdirde TTK 531 e göre uygun bir çözüme hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, bir kısım şirketlerdeki hisselerini 2011 yılında şirketin diğer ortaklarına devrederek ortaklıktan ayrıldığını, davacı davalı şirket ile dava dışı olan İzmir Merkezli … AŞ’de bulunan hisselerini ise devretmediğini, bu şirketlerde hissedar ve YKnda bulunmaya devam ettiğini, davacının hisselerini devrettiği dava dışı .. … AŞ hakkında hisse devrinden sonra davacının yöneticisi bulunduğu departmanın faaliyetlerini içine alan gümrük soruşturması neticesinde ceza olarak 2014 yılında Ege Serbest Gümrük müdürlüğüne 48.163.690-TL ödeme yapıldığından şirketin bu ödeme kadar kayba uğradığı ,tamamı şirketin iştiraki olan … AŞ hakkında BDDK ya şikayette bulunduğunu ,BDDK tarafından yapılan incelemede davacı iddialarının asılsız olduğu anlaşılarak sermaye artışı için izin verildiğini ,TTK 376 madde hükümlerinin uygulanabilmesi için şirketin mevcudunun yitirilmesi gerektiğini ,müvekkili şirkette özvarlık kaybı bulunmadığını ,ortada haklı bir sebeb olmadığından ,uygun bir çözüme de karar verilemeyeceğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesi, alınan bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; TTK 531.maddesinde ön görülen şirketin feshi veya duruma uygun düşen başka bir çözüm yolunun uygulanması koşullarının gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, İlk Derece Mahkemesinin TTK 531. maddesindeki haklı nedenle fesih şartlarını alel acele inceleyerek iddialarının yeterince incelenmeden, itirazları karşılanmadan aynı nitelikte grup şirketi hakkındaki açtıkları Karşıyaka ATM’nin 2015/564 E sayılı dosyasında davada haklılıkları ortaya çıktığı halde daha fazla hak ihlali olan davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE: Yapılan bilirkişi incelemesinde ; davalı şirketin sermaye artırımı neticesi 2.005.659-TL lik payının ..AŞ ye ait bulunduğu ,2013 ve 2014 yıllarında kar etmiş ise de 2015 yılında-15.697-TL zarar ettiği , 2015 yılında özkaynaklarının +5.346.603-TL olduğu ,davalı şirketin tek faaliyetinin dava dışı … AŞ de ki ortaklığı bulunduğu ,..AŞ ye ilişkin iddialarına yönelik olarak BDDK tarafından düzenlenen raporda davacının keşide ettiği ihtarnameler kapsamında yapılan inceleme neticesi düzenlenen raporda olumsuzluk görülmediğinden faktoring ve finansal kiralama şirketinin sermaye artırımı istemlerinde bir mani bulunmadığı tesbit edildiğinden sermaye artışına izin verilmiştir.
Buna göre davalı şirketin ortağı bulunan davacının önce yine davalı şirketin iştiraki bulunan… AŞ nin fesih ve tasfiyesi için …3 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015-983 esas sayılı dosyasında dava açıp bilahare feragat ettiği ,yine adı geçen şirket hakkında sermaye artırımı isteğinin yerinde olmadığı ,şirketin tüm işlemlerinin fiktif bulunduğu gibi sebebler göstererek BDDK ya ihbarda bulunduğu ,gerektiğinde şirketin faaliyet izninin kaldırılması ile de sonuçlanabilecek bu bildirimlerin davalı şirket yararına olmadığı açıktır.Netice de BDDK tarafından gerekli inceleme yapılmış ve davacı iddialarının doğru olmadığı kurum tarafından tesbit olunmuştur. Ortaklar arasında ki uyumsuzluğun bir fesih sebebi olarak kabul edilebilirse de ; ortaya çıkan uyumsuzlukta davacının diğer ortaklardan daha az kusurlu kabulune yarar somut deliller dosyada bulunmadığından davacının kendisinden kaynaklanmayan bir sebeble fesih tasfiye koşullarının oluştuğunu ispatlayamadığı ,bu sebeble davanın reddine yönelik hükümde isabetsizlik olmadığı ,haklı sebeble fesih koşulu ispatlanamadığından uygun çözüme de karar verilemeyeceği gözetilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 31,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50- TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 11/01/2018