Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/677 E. 2018/377 K. 05.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/677
KARAR NO : 2018/377
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2017
NUMARASI : 2015/365 E.-2017/57 K.
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/04/2018 (04/05/2018 yazım tarihli )
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili … Sigorta A.Ş. ile dava dışı sigortalı …A.Ş. arasında nakliyat abonman sigorta sözleşmesi akdedildiğini, akdedilen bu sigorta sözleşmesinin … sayılı sigorta poliçesine bağlandığını, sigortalı tarafından toplam 532 koli (net 14.685 kg, brüt 15.560-kg) PE torba cinsi emtianın, Danimarka’da yerleşik dava dışı …isimli firmaya satıldığını, Emtianın İstanbul/Türkiye’den Danimarka’ya taşıma işinin davalı … .Tic. Ltd. Şti. tarafından taahhüt edildiğini, davalı taşıyıcı tarafından hasarsız olarak tesellüm edilen emtianın, varma yerinde hasarlı olarak teslim edildiğini, hasarın nakliye sırasında oluştuğunu, hasara ilişkin kayıtın teslim sırasında CMR Senedi’ne dercedildiğini, Emtianın varma yerinde hasarlı olarak teslim edilmesi üzerine 5684 sayılı Yasa uyarınca ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, emtiada 2.326-euro zarar tespit edildiğini, tespit edilen bu zararın müvekkil Şirket tarafından sigortalıya ödendiğini ve (“TTK”).nun 1472 maddesi gereğince sigortalının haklarına halef olunduğunu, davalı taşıyıcının, CMR Konvansiyonu md. 17 gereğince meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, bu gerekçe ile sigorta tazminatı olarak ödenen 2.326-euro’nun davalı taşıyıcıdan tahsili ile davacı … Sigorta A.Ş.’ne ödenmesini, asıl alacak olan 2.326-euro’ya hasar tarihi olan 18.09.2014 tarihinden itibaren CMR Konvansiyonu’nda öngörülen % 5 oranında faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davacının sunduğu halefıyete esas teşkil eden … sigorta poliçesinin 24.09.2014 tarihinde tanzim edildiğini, dolayısıyla davacının, taşıma tarihi olan 18.09.2014 tarihinden sonra düzenlenerek sigorta poliçesi kapsamında olmayan bir ödemeyi yaptığından hatır ödemesi mahiyetindeki ödemenin davalıya rücu edilemeyeceğini, CMR Konvansiyonu’nun 30. maddesine göre hasar halinde, hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim anında, hasarın açıkça görülmediği diğer hallerde ise yükün alıcısına tesliminden sonra 7 gün içerisinde taşıyıcıya ihbarda bulunulmaması halinde taşımacıdan tazminat talep edilemeyeceğinin düzenlendiğini, hasarın CMR senedine dercedildiği belirtilmişse de bu durumun usulüne uygun bir ihbarın yapıldığını ispatlamadığını,dava dilekçesinin ekinde sunulan fotoğrafların hasarın taşıma sırasında ve müvekkil şirketten kaynaklanan bir nedenle meydana geldiğini anıtlamadığını, yükün ambalajının yola ve yüke elverişli olmamasından kaynaklandığının kabulünün gerektiği, yükün mutad taşıma sırasındaki aracın manevralarına, yol şartlarına dayanaklı olmadığından hasar görmüş kabul edilmesi gerektiğini, taşınmak üzere müvekkil şirkete verilen emtia üzerinde taşıyıcıyı yönlendirmesi gereken işaret veya numaralar mevcut olmadığını, yükün daha özenli taşınmasını veya yavaş seyredilmesi gerektiğini belirtecek hiçbir ibareye yer verilmediğini, müvekkil şirkete atfedilecek bir kusur söz konusu olmadığı gibi bunun aksini ispat yükünün de davacıya ait olduğunu, davacı, ekspertiz raporuna dayanarak yeniden ambalajlama ve işçilik bedeli adı altında 6.660,97- TL talep edildiğini, hasara uğradığı iddia edilen emtialarla ilgili mahkeme aracılığı ile yapılmış bir tespit raporu bulunmadığını ,Konvansiyonun 27. maddesi uyarınca, faizin hasar tarihinden değil ancak tazmin isteminden itibaren yıllık %5 olarak talep edilebileceğini,rücuya tabi bir ödeme olup olmadığının bilirkişi tarafından tespiti gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,davacının dava dışı şirketin sigortacısı olduğu, aralarındaki 18.09.2014 başlangıç, 02.11.2014 bitiş tarihli nakliyat emtia abonman sigorta poliçesi kapsamında oluşan hasar ve davacının sunmuş olduğu ödeme belgesine göre abonman poliçesi kapsamında aktif dava ehliyetinin bulunduğu kabul edilmiştir. Atıf yapılan bilirkişi raporunda da söz konusu uyuşmazlığın iki farklı ülke arasında taşıma nedeniyle CMR konvansiyonunun uygulanacağı belirtilerek sınırlı sorumluluk ilkesine göre hasar tutarı tespit edilmiş ve abonman poliçesi bulunduğundan poliçe teminatını aşan bir zarar da söz konusu olmadığından sevkiyat başlamadan önce bildirim yapılmasına gerek olmadığı, hasar ekspertiz raporu ve gelen CMR belgesinin dosyada davalı …Ltd. Şti. tarafından düzenlendiği CMR-Uluslararası Hamule Senedi üzerinde elle olmak üzere İngilizce dilinde yazılmış 6. bölümde ’16 kap palet üzerinde hasar olduğu’ açıklamalarının derç edildiği ve 24. bölümde Cargo Services Warehaus kaşesi ile imza altına aldığını,bu sebeple hasarın tutanağa geçtiği ve hasar nakliye sırasında oluştuğu anlaşıldığından söz konusu hasarla kayıt teslim sırasında CMR senedine işlendiğinden davalı vekilinin hak düşürücü süre itirazının yerinde görülmediği, hasar ile ilgili tutanak ve kayıtlardan taşımaya konu 16 palet eşya/emtia ambalajında meydana gelen hasardan C.M.R Madde 17 amir hükmü çerçevesinde davalı taşımacının eşyaya karşı özen borcunu ve edimini yerine getirmediği ve ambalaj hasarına sebebiyet verdiği ve kusurunu bertaraf edecek nitelikte delil sunmadığı, davacı sigortalısının haklarına ödemeden itibaren halef olduğundan ödeme tarihinden itibaren itibaren faize hak kazanacağından davanın kabulüne, 2.226 euronun ödeme tarihinden itibaren yıllık %5 akdi faiz oranıyla birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili taşımacıya atfedilebilecek bir kusurun söz konusu olmayıp hasar sorumluluğunun taşıtana ait olduğunu, CMR Konvansiyonu’nun 10. Maddesinin “Gönderici” kişilere malzemeye ve diğer yüklere gelecek zarar ziyan ve hasardan, yükün kusurlu olarak ambalajlanmasından kaynaklanan masraflardan taşımacıya karşı sorumludur” hükmünü amir olduğu, ambalajlamayı yapan taşıtanın ambalajlar üzerinde taşıyıcıyı yönlendirmesi gereken herhangi bir işaret veya numara koymadığından, yükün mutad şekilde taşındığının kabulü gerektiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde müvekkil şirkete atfedilecek bir kusurun söz konusu olmadığı gibi bunun aksini ispat yükünün de davacıya ait olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, dava dosyasının esas hakkında karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı ile dava dışı sigortalı arasında 31/12/2013 başlangıç ,31/12/2014 tarihli 1 yıllık nakliyet emtia abonman sigorta poliçesine bağlı spesifik nakliyat abonman (alt) sigorta poliçesi 18/09/2014-2/11/2014 bitiş tarihli olup ,CMR belgesi de 18/9/2014 tarihli olup taşımanın spesifik poliçe kapsamında bulunduğu anlaşılmakla davacının halefiyetinin geçerli olduğu kabul edilmelidir.
Davanın dayanağını oluşturan taşıma Türkiye’den Danimarka’ya karayoluyla uluslararası ticari taşımacılık olduğuna göre olaya CMR Konvansiyonu uygulanmak durumundadır. Taşımanın davalı tarafından yapıldığı sabittir.Temel uyuşmazlık konusu davaya yol açan hasardan davalı taşıyıcının sorumlu olup olmadığıdır.
CMR’nin 17/1 nci maddesi uyarınca kural olarak taşıyıcı malları teslim aldığı andan teslim edilinceye kadar, bunların tamamen veya kısmen kaybından ve vuku bulacak hasardan mesuldür.Konvansiyonu’nun 17/4-b maddesinde, malın ambalajlanmaması veya hatalı ambalajlanmadan kaynaklanan hasardan taşıyıcının sorumlu tutulmayacağı, yine aynı Konvansiyon’un 17/4-c maddesinde de, malların gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden şahıslar tarafından kamyona taşınması, yüklenmesi, istif edilmesi veya boşaltılması nedeniyle oluşan hasarlardan dolayı taşıyıcının sorumlu tutulmayacağı düzenleme konusu yapılmıştır.
Taşıyıcı hasarsız teslim aldığı malları, varış yerinde hasarlı olarak teslim etmiş durumdadır. CMR belgesinde hasar kaydı düşülmüştür. CMR Konvansiyonu’nun 23. maddesi uyarınca taşıyıcı, yükün kısmen veya tamamen kaybından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki kıymetine göre hesaplanır. Malın kıymeti, ticaret borsası fiyatına göre saptanır. Eğer böyle bir fiyat yoksa geçerli piyasa fiyatlarına göre, eğer ne ticaret borsası fiyatı ne de geçerli piyasa fiyatı mevcut değilse tespit, aynı cins ve kalitedeki malların piyasa rayicine göre belirlenir. Bununla beraber taşıyıcının sorumluluğu, eksik brüt ağırlığın kilogramı başına 8.33 hesap birimini aşmayacaktır. Dosyada emtianın brüt ağırlığı esas alınarak yapılan hesap sonucunda oluşan hasarın Sınırlı sorumluluk üst limitinin altında olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu sevkiyatın başladığına ilişkin bildirimlerin davacı sigortacıya e posta ile yapıldığı davacı vekilinin sunduğu 28/06/2014 tarihli dilekçesinin ekinde e posta suretlerinden anlaşılmaktadır. Bu durumda dava konusu taşımaya ilişkin sigortacıya yapılan bildirimin geçerli olduğu bu bağlamda halefiyet koşullarının oluştuğu kabul edilmek durumundadır. Sonuç olarak ilk derece mahkemesi kararının dosya içeriğine, usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddi doğrultusunda aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 455,01- TL istinaf karar harcının, davalı tarafından peşin yatırılan 605,-TLharçtan mahsubu ile fazla alınan 150,35- TL harcın istek halinde davalıya iadesine,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 362.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/04/2018