Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/663 E. 2018/908 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/663
KARAR NO : 2018/908
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2017
NUMARASI : 2016/62 Esas 2017/96 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/07/2018
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket nezdinde nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı olan dava dışı sigortalısı şirket tarafından Türkiye’den İtalya’ya ihraç edilen antep fıstığı içi emtianın 80 çuval adedinin deniz yolu ile taşınması sırasında ıslanmak sureti ile hasarlandığını, bu hususun ekspertiz raporunda belirlendiği ve gümüş nitrat testinde klora rastlanmadığını, ancak konteyner tavanındaki deliğe denk gelen alanlarda ıslaklık olduğunun belirtildiğini, hasar sebebi ile sigortalı firmaya ödeme yaptığını, meydana gelen hasardan davalının sorumlu olduğunu, davalının navlun faturası düzenleyen firma olduğunu, müvekkili şirket tarafından gönderilmiş olan rücu yazısına olumlu cevap alınmaması nedeniyle alacağın tahsili amacıyla İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun takibe itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, TTK’nun 1188.maddesi gereğince davanın bir yıllık hak düşürücü süreye tabi olup, TTK’nun 1188.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde başvurulmadığını, acenteye karşı doğrudan dava açılamayacağından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkili şirketin …S.A’nın acentesi olduğunu, navlun faturasının düzenlenmesinin müvekkili şirketi hukuken taşıyan yapmayacağını, konteyner muhteviyatı emtiaların taşımanın hangi ayağında hasarlandığının belli olmadığını, konteyner taşımacılığında konteynerlerin kapalı ve mühürlü bir şekilde taşıyana teslim edilip taşıyanın konteynerin içindeki yüke müdahale etmesinin söz konusu olmadığını, dava konusu taşımada yükleyiciye yola ve yüke elverişli konteynerin tahsis edildiğini, konteynerlerde herhangi bir eksiklik ve hasarın olmadığını, ekspertiz raporunda dahi gümüş nitrat testi neticesinde hasara tuzlu suyun neden olmadığının tespit edildiğini, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, hasarın konteynerdeki delikten sızan tatlı suyun hasara neden olduğunu, emtianın teslim alma anında söz konusu hasarın bulunduğu yönünde bir tutanak bulunmadığını, TTK 1185 maddesinde belirtilen ihbarın ve tutanağın yapıldığına dair bir delil bulunmadığını, taşımanın vesaiki mukabili ve ödeme şeklinin CIF satış ile ödeme şekli olduğunu söz konusu hasarın gemide deniz yolu ile taşıma sırasında gerçekleştiği yönünde delil bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu hasar ihbarının mevcut olduğunu hasarlı yüklerin konteynerden boşaltıldığına dair eksper raporu olduğunu, survey raporuna göre hasarın kilit mekanizmasının konteynıra zarar vermesi sonucu oluşabileceği yönünde tespit olduğunu hasardan taşıyıcının sorumlu olduğunu, belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE: TTK nun 1185-(1) maddesine göre ;ziya veya hasarın en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında taşıyana yazılı olarak bildirilmesi şarttır.İhbarname de ziya veya hasarın genel olarak belirtilmesi gereklidir.
Dosyada yer alan ve tercümesi de yaptırılmış bulunan 20.02.2014 tarihli …. Tarafından tanzim edilen teslim kuponuna göre ;(teslim kuponunda yüke ait tüm özellikler yazılıdır.)” alıcı acentesi …,tarafından teslim alındığı ve teslim tutanağına “boşaltma anında kabuksuz antep fıstığı içeren 80 adet çuvalda belirgin küf izleri ve çuvalların ıslak olduğu tesbit edilmiştir.Malların maruz kaldığı tüm hasarları değerlendirmek hakkını saklı tutarız”denilmiştir.Buna göre alıcı tarafından mallar TTK nun 1185 maddesine uygun şekilde hasar ihbarı yapılmış olup ;sorumluluğa ilişkin karinelerin buna göre değerlendirilmesi gerekmektedir. İcra takibinin 17.2.2015 tarihinde TTK nun 1185(1) gereği 1 yıllık hak düşürücü süre içinde başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Dava ve taraf ehliyeti HMK 114./d gereği dava şartlarından olup dava şartları mahkemece re’sen incelenir.Davalı acente olduğunu ileri sürmüş ise de mahkemece bunun üzerinde durulmamış ,bilirkişi kurulu tarafından da yerinde tesbit edildiği üzere dava konusu taşımaya ilişkin olarak taşıyan sıfatıyla … AŞ tarafından 15.1.2014 tarihli konişmento düzenlendiği ve konişmentonun ve navlun faturasının acente sıfatıyla davalı … AŞ tarafından imzalandığı dolayısıyla davalı … Taşımacılık AŞ nin taşıyan sıfatını haiz olmadığı belirlenmiştir.
Dosya içerisinde bulunan 15.01.2014 tarihli 101807 seri nolu satıcı(gönderici) … Tic. A.Ş adına kesilen navlun faturasının incelenmesinde ise davalının taşıyıcı …A.Ş. şirketinin acentesi olduğu ,faturanın taşıyıcı adına acente sıfatıyla tanzim edildiği açıkça yazılıdır.Buna göre somut olay bakımından taşıyıcının …A.Ş olduğu, yükleme acentesinin ise … olduğu, davacının davalı …ye dava açtığı, davacının bu halde davayı taşıyanın acentesine izafetenyöneltmesi gerekirken doğrudan acenteye dava açılmasının TTK’nın 119. maddesine aykırılık teşkil ettiği, olayda davalının pasif husumeti olmadığı davanın pasif husumet-sıfat yokluğu nedeniyle reddi yerine yargılamaya devamla davanın esastan reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı sonucuna varılmış ,dosya mevcuduna uygun olmayan hükmün kaldırılarak davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/62 Esas-2017/96 Karar sayılı ve 27/03/2017 tarihli hükmünün HMK.’nın 353-b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA;
“Pasif husumet yokluğundan davanın REDDİNE”
“İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak;
Alınması gerekli 35,90 TL harcın; davacı tarafından peşin yatırılan 268,54 TL harçtan mahsubu ile fazla olan 232,64 TL’nin talebi halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 24- TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davalı lehine A.A.Ü.T. 7/2 maddesi uyarınca takdir olunan 2.180- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine”
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 31,40- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/07/2018