Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/659 E. 2018/286 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/659
KARAR NO : 2018/286
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/04/2017
NUMARASI : 2015/206 E. – 2017/411 K.
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 22/03/2018
Davanın kısmen kabulune ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında 20/08/2014 ile 20/08/2015 tarihleri arasında geçerli bir yıllık personel taşıma sözleşmesinin imzalandığını, muhatap tarafından 25/12/2014 tarihinde hiçbir gerekçe gösterilmeden sözleşmenin haksız olarak fesh edildiğini, müvekkili şirketin 2 aracının bulunduğunu 6 aracın ise dışarıdan kiralandığını ve sözleşmenin haksız olarak feshedilmesinden doğan zararlarının davalı şirket tarafça karşılanmasının gerektiğini beyanla haksız fesih sonrası maddi zarara uğrayan müvekkilinin zararının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilin talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşmede fesih ile ilgili bir maddenin bulunmadığını, her ne sebeple olursa olsun fesih halinde zararlarının tazmini konusunda bir madde bulunmadığını, davacı tarafından Bakırköy 15. Noterliğince gönderilen ihtarnameye taraflarınca cevap verildiğini, davacı tarafın müvekkili şirkete ait personelleri servislerde şoför olarak kullandığını, bu durumun davacı yana bildirildiğini ancak davacı tarafın durumu düzeltmediğinibu sebbel sözleşmeyi feshettiklerini, feshin haksız olmadığını, davacının kusurundan kaynaklandığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece taraflar arasında 20/08/2014 -20/08/2015 tarihlerini kapsayan 1 yıllık personel taşıma sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 25/12/2014 tarihinde feshedildiği, davalı tarafça sözleşmenin feshine ilişkin yazılı herhangi bir ihbar ve ihtarnamenin sunulmadığı, sözleşmenin süresinden önce feshedildiği, davalının kusurlu olduğu, sözleşmeden dönmeyen davacının kusurlu fesih nedeniyle davalıdan kar kaybı zararı adı altında bir miktar paranın kendisine ödenmesini isteyebileceği, ancak; iki taraflı sözleşmelerin karşı tarafça haksız feshedildiği hallerde Borçlar Kanunu’nun 106. ve 108. maddeleri hükümleri gereğince kar kaybı zararına uğrayan tarafın isteyebileceği zararın saptanmasında kıyasen Borçlar Kanunu’nun 325. maddesi hükmünde gösterilen kesinti yönteminin uygulanması gerektiği, bu yönteme göre kar kaybının sözleşme ifa ile bitse idi zarar görenin elde etmesi muhtemel bütün gelirlerden yapması gereken zorunlu harcama kalemleri ile sözleşmenin süresinden evvel feshedilmesi nedeniyle sağladığı yani tasarruf ettiği haklar ve yine bu süre içerisinde başka işten sağlayacağı veya kasten sağlamaktan kaçındığı kazanç miktarları toplamı indirilerek bulunacağı, elde edilecek fark miktarının net kar olduğu belirtilerek bilirkişi raporu doğrultusunda 44.240,35- TL nin 09/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili, feshin haksız fesih niteliği taşımadığı, zira davacının serviste davalı personellerin çalıştırıldığı, bu konuda ikazda bulunulduğu, daha sonra da sözleşmenin feshedildiği, bu hususun davacı tarafça ikrar edildiği, davanın ispat edilemediği, davacının kaç araçla hizmet verdiğinin dahi belli olmadığı, iş akdi sonlandıktan sonra başka kimselerle ticaret yapıp yapmadığı ve elde ettiği kazancın belirlenmediği, dolayısıyla eksik incelemeyle karar verildiği belirtilerek mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Taraflar arasında 19/08/2014 tarihinde düzenlenmiş ve 20/08/2014 tarihinden itibaren 1 yıl geçerli olduğu belirtilen personel taşıma-servis sözleşmesi imzalandığı ,ancak sözleşmenin ne zaman ve hangi nedenle feshedildiği konusunda bir fesih ihbarı- ihtarı bulunmamaktadır. Ancak tarafların sonraki karşılıklı ihtarnamelerinden feshin 25/12/2014 te geerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki ihtarnamelerde davalı taraf sözleşmeyi niye feshettiğini açıklamakta olup, bunda davalıya ait personelin davacı servislerinde şoför olarak çalıştığı bunun da davacı tarafça düzeltilmediği belirtilerek karşılıklı olarak feshedildiği beyan edilmektedir.Davacı taraf dava dilekçesinde bu şekilde davalının isteğiyle çalışan iki personelin-şoförün sözleşmesinin sona erdirildiğini de beyan etmekte olup,Davalı taraf, davacının yanında bu şekilde çalışan personelini 31/10/2014 tarihinde talimatname başlıklı bir yazıyla uyardığına ilişkin belgenin bir suretini ibraz etmiştir.
Davacının talebinin değerlendirilebilmesi için öncelikle feshin haksız olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Bu tespitten sonra sözleşme feshedilmeseydi (davacı açısından sözleşme sürdürülseydi) sağlayacağı karın belirlenmesi gerekmektedir.
Davalı tarafın sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği konusundaki ihtarnamelerdeki açıklamalarına karşı olmak üzere davacı taraf dava dilekçesinde bu konuyu kabul etmekte ve bu hususun davalı şirket yetkililerinin talepleri doğrultusunda gerçekleştiğini ve bu durumun kendilerini de mağdur ettiğini belirterek kısa bir süre sonra buna son verildiği beyan edilmiş olup,Davacı şirketin dava dilekçesine yansıyan bu beyanı fesih nedeninin tevil yollu bir ikrarı sayılmak durumundadır. Bu durumda davalının taraflar arasındaki sözleşmeyi davacının servis araçlarında davalı çalışanlarını istihdam etmesi nedeniyle feshetmiş olduğu kabul edilmelidir.
TBK 112 maddesi uyarınca borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu kendisine hiç bir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe ,alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.TBK 114 gereği ,borçlu genel olarak her türlü kusurdan sorumludur.Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler ,kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerinde de uygulanır.
Taraflar arasındaki sözleşme davacı tarafın kusuruyla sonlandırıldığına göre davacının kendi kusuru nedeniyle sonlandırılan sözleşmeye dayanarak hak iddia etmesi ve mahkemece bunun kabul edilmesi hukuka uygun değildir. Zira 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun dürüst davranma başlıklı 2. Maddesine göre: Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Davacı sözleşmenin feshedilmesine yol açan olayları kendi oluşturmuş ve feshedilmesinden dolayı da zarara uğradığını öne sürerek bunun giderilmesini talep etmiştir. Oysa yukarıda da açıklandığı üzere, davalı tarafın isteği ile davalı çalışanlarını istihdam ettiğini beyan etmişse de ,istek bulunduğuna ilişkin iddiasını ispata yarar delil bulunmadığı ,bu isteğin varlığının iddia edilmesinin hayatın olağan akışına da uygun olmadığı fesih nedeniyle zarara uğramışsa bile davalı çalışanlarını servislerinde istihdam ederek buna kendisi yol açmıştır. Bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup istinaf nedenleri yerinde görülmekle kararın kaldırılmasına ve fesihte haklı bulunan davalı tazmin ile yükümlü tutulamayacağından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/04/2017 Tarih 2015/206 Esas 2017/411 Karar sayılı kararın HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA;
“Yerinde olmayan davanın REDDİNE”
İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak:
Alınması gerekli 35,90-TL harcın davacı tarafından yatırılan 1.262,38-TL harçtan mahsubu ile fazla olan 1.226,48-TL harcın talebi halinde davacıya iadesine .
Davalı vekili için takdir olunan 8.481,20- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 23,50- TL yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine”
İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 439,75- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 362.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/03/2018