Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/645 E. 2018/238 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/645
KARAR NO : 2018/238
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/03/2017
NUMARASI : 2015/634 Esas-2017/188 Karar
DAVA : Alacak (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/03/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekili, davalılar vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davacı şirket tarafından nakliyat abonman/emtia sigorta poliçesi ile sigortalı …Ticaret A.Ş.’ye ait emtianın Çin’den Türkiye’ye nakli esnasında davalıların sorumluluğu tahtında hasarlandığını, gerekli dikkat ve özenin gösterilmemesi nedeniyle dava konusu hasarın meydana geldiğini, davacı şirket tarafından sigortalısına sigorta tazminatının ödendiğini, ödenen 30.206,40 USD’nin fiili ödeme günündeki T.C.M.B. döviz satış kuru karşılığı olan Türk Lirası hasar bedelinin, ödeme tarihi olan 15/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek USD reeskont avans faiziyle, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:1-Davalı … vekili; dava konusu olaya 28/05/1999 tarihli olup, 26/03/2011 tarihi itibari ile yürürlüğe giren “Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleşirilmesine Dair Sözleşme” hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davacı sigorta şirketinin aktif dava ehliyeti bulunmadığını, davacı tarafın sınırlı sorumluluk limitleri içinde kalmak kaydıyla gerçek zararını talep edebileceğini, davacı tarafından ancak karar tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini, davacı sigorta şirketinin aktif dava ehliyeti bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.2-Davalı …. vekili cevap dilekçesinde ; davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davalının taşıma işleri organize ettiğini, taşıyıcı olmadığını, T.T.K.’nın 917. hükmü gereği olan edimini gereği gibi ifa ettiğini, bu yüzden sorumlu olmadığını, Montreal Konvansiyonu hükümlerine göre ihtilafın halli gerektiğini, ambalaj yırtığı, palet kırığı, patlak ambalaj olgularının taşıyıcının sorumluluğunda olmadığını, birim kg başına 19 SDR’yi aşan tazminat taleplerinin kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalılardan…. firmasının yükleme ve taşıma işlerini organize eden akdi taşıyıcı, taşıma işleri organizatörü olduğu, fiili taşımanın davalı …. firması tarafından yapıldığı, davalıların taşınan emtianın hasarlanmasından sorumlu olduğu, davacının sigorta ettirenin zararını tazmin ederek halefi olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulü ile 8.251,85 usd nin ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4.a maddesi uyarınca işletilecek faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:1-İstinaf eden davacı vekili, davalıların müteselsil sorumlu olmalarına rağmen her bir davalı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin yanlış olduğunu öne sürerek kararın bu nedenle düzeltilmesini talep etmiştir.
2-İstinaf eden davalı ….Anonim Şirketi vekili; müvekkili şirketin TTK. Madde 917 vd. Maddeleri çerçevesinde taşıma işleri organizatörü olarak üstlendiği edimi layıkıyla ifa ettiğini, müvekkilinin taşıma esnasında hatalı yükleme/boşaltma vb. nedenlerle vuku bulan zarardan sorumlu tutulamayacağını, bu nedenle müvekkiline bir kusur atfedilmeyeceğini, Montreal Konvansiyonu uyarınca taşıyanın ambalajlamanın kifayetsizliğinden kaynaklı hasardan sorumlu olmayacağını belirterek mahkeme kararının kaldırılarak müvekkili yönünden öncelikle husumet, aksi takdirde ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.3-İstinaf eden davalılardan …. vekili, davacının aktif dava ehliyetinin olmadığını, hava yük senedinde davacının sigortalısının adının yer almadığını, …. Montreal Konvansiyonunun 23/1 maddesine göre milli paraya çevrilebileceğini, mahkemece USD’yeçevrilmesinin hatalı olduğunu, faizin karar tarihinden başlaması gerektiğini, mahkemece ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu öne sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davalılardan …. firması akdi, diğer davalı … ise fiili taşıyıcıdır. Sorumlulukları müteselsildir. Hükmedilen tazminattan davalıların müteselsilen sorumlulukları yönünde karar verilmiştir. Davanın reddedilen kısmı açısından da davalılar hakkında ret sebebinin ortak olduğu anlaşıldığından 2017 yılında yayınlanan AAÜT’nin 3/2. maddesi uyarınca;” Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” hükmü gereğince davalıların sorumlulukları madde 3/2 kapsamında olduğundan vekalet ücreti yönünden davacının istinaf başvurusunun kabul edilmesi ve tek bir avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. Bu nedenle kararın vekalet ücretine ilişkin kısmının 6100 HMK 353/1/b-2 kapsamında kaldırılıp düzeltilmesine karar verilmiştir. Davalılardan … firmasının istinaf nedenleri açısından yapılan değerlendirmede: Davanın dayanağını oluşturan havayolu ile taşıma işini organize ettiği anlaşılan….firmasının akdi taşıyıcı olarak kabul edilmesi olaya ve dosya içeriğine uygundur.Dava konusu taşımaya uygulanması gereken Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleştirilmesine dair Sözleşme’nin (Montreal) 18. Maddesine göre: 1- Taşıyıcının kargonun tahrip olması ya da kaybolması ya da kargoya zarar gelmesi durumunda uğranmış hasara karşı sadece hasara bu şekilde uğranmasına neden olan olayın hava yoluyla taşıma esnasında meydana gelmiş olması durumunda sorumludur. 2- Fakat eğer kargonun tahrip olmasının, kaybolmasının ya da kargoya zarar gelmesinin aşağıda verilen olaylardan birinin ya da daha fazlasının bir sonucu olarak meydana geldiğini ispatlarsa taşıyıcı ve bu kapsama kadar sorumlu değildir:(a) kargonun kendi içinde bulunan kusurlardan., kargonun kalite ve kötülüğünden(b) kargonun paketlenmesinin taşıyıcı, bir çalışanı ya da acentesi dışında birisi tarafından kusurlu olarak yapılmış olmasından.Maddenin birinci paragrafının anlamı dahilinde hava yolu ile taşıma, kargonun taşıyıcının sorumluluğu altında bulunduğu dönemi kapsamaktadır. Yükün özel kargo niteliğinde olmadığı, yükün taşıyıcıya taşınmak üzere teslim anında hasarlı olduğuna dair bir tespit bulunmadığı, emtianın varış yerinde kırık patlak olduğu ve hasarın hatalı yükleme ve hatalı boşaltma kaynaklı olduğu … 07/09/2014 tarihli uçuşa istinaden düzenlenen .. kargo hasar raporunda tespit edilmiş,10/09/2014 tarihli tutanakta da 2 palette hasar olduğu tesbit edilmiştir.Bu durumda taşımanın akdi taşıyıcı olan … firmasının sorumluluğu safhasında gerçekleştiği kabul edilmelidir. Davalı … firması, taşınan emtianın hasarlanmasından sorumlu akdi taşıyıcı olup ,pasif husumetinin bulunduğu anlaşılmakla bu hususa ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Davalılardan … vekilinin istinaf nedenleri açısından yapılan değerlendirme sonucunda: Davacı ile dava dışı sigortalı (….) arasında (15/05/2014-15/05/2015 tarihlerini kapsayacak şekilde) emtea nakliyat abonman sözleşmesi bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının sigortalısına 15/10/2014 tarihinde yaptığı ödeme ve 13/10/2014 tarihli ibraname ve feragatname belgesi ile sigortalısına sözleşmesel ve 6102 sayılı TTK 1472 uyarınca kanuni halef olduğu anlaşılmaktadır.Taşıma belgelerinde … firmasının gönderilen alıcı olarak akdi taşıyıcı olduğu ve emtianın sahibinin de sigortalı …. firması olduğu aynı şekilde dosyadaki belgelerden ve faturalardan anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı sigortacının sigortalısına halef olarak bu davayı açmasında hukuki bir engel yoktur. …. miktarı hüküm tarihi itibariyle USD ye çevrilerek hüküm kurulmuştur. Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleştirilmesine dair Sözleşme (Montreal) nin 23/1. Maddesi, dönüşümün nasıl yapılacağını düzenlemektedir. Davacı vekili son duruşmada isteminin USD olduğunu vurgulamıştır. Bu durumda …. nin istem doğrultusunda USD dönüşümü yapılarak hükme bağlanmasında Konvansiyon hükümlerine bir aykırılık görünmemektedir. Sigortalının haklarına halef olunan tarih itibariyle sorumluluğa hükmedilmesinde 6102 sayılı TTK’nın 1472 maddesi kapsamında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Aynı şekilde davalı taşıyanlar için sorumluluk üst sınırları gözetilerek hüküm verildiği anlaşılmış olup, davalı …. vekilinin de istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı kabul edilerek davalılar vekillerinin istinaf başvurularıının esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalılar …. ve …. Tic.AŞ vekillerinin istinaf başvurularının H.M.K.’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/03/2017 Tarih 2015/634 Esas 2017/188 Karar sayılı hükmün H.M.K.’nun 353/1-b-2 maddesi gereği;Davalılar yararına vekalet ücreti takdirine ilişkin 6. ve 7. nolu bentlerinin KALDIRILMASINA; bu bentlerin ;
“Davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.592- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …. ve … Ticaret A Ş’ne verilmesine,” şeklinde düzeltilmesine,Davacı tarafından yatırılan 31,40- TL istinaf karar harcının isteği halinde iadesine, Davalılardan alınması gereken 1.503,62 TL istinaf karar harcından, davalılar tarafından yatırılan 814-TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 689,62-TL harcın davalılardan mütesilsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Hükümden sonra davacı avansından karşılanan 105,80-TL yargı giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısımların taraflara iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362.a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 15/03/2018