Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/619 E. 2018/211 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/619
KARAR NO : 2018/211
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2017
NUMARASI : 2016/1112 Esas 2017/432 Karar
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/03/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davacının davalı şirketin ortağı ve müdürü olduğunu, yurt dışında yaşadığından yetkilerini diğer davalı ortaklara devrettiğini, davacının şirketten ayrılmaya karar verdiğini, bu amaçla keşide ettiği ihtarın davalı şirkete tebliğ edilemediğini, davacının ortaklıktan ayrılmasını gerektiren haklı nedenler bulunduğunu, davacının yurt dışında yaşadığını, hiçbir hak ve yetkisini kullanmadığını, kardan da pay ödenmediğini, 2014-2015 kontrol raporundan davalı şirketin tutmak ile yükümlü olduğu defterleri kanuna uygun tutmadığının belirlendiğini, diğer ortaklar tarafından hiç bir yasal yükümlüğün yerine getirilmediğini, ortaklıktan ayrılma payı ile karın paya isabet eden kısmının esas sermaye ile kuruluş masraflarının payına düşen kısmının ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … ve … vekili, davalı …’nin ortaklık hissesini 2012 yılında davacıya devrettiğini, davacının davalı şirketin tek müdürü olduğunu, davacının kendi sorumluluğunda olan bir şirketin iyi idare edilmediği iddiası ile ortaklıktan çıkma talebinde bulunamayacağını, davacının özel ihtiyaçları için şirketin hesaplarındaki paraları boşalttığını, davalıların şirketin işlemlerinden sorumlu tutulamayacağı beyan ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının, haklı sebep olarak ileri sürdüğü hususların kendi sorumluluğunda olduğu; davacının, şirket müdürü olarak tayin edildiği, şirketin işleyişine yönelik ileri sürdüğü ithamlardan davalıların sorumlu olmadığı, davalı …’nin dava tarihi itibariyle şirket ortağı olmadığı, şirketin ortaklarına dava açılmasının da mümkün olmadığı belirtilerek davacının kendi hak ve yetkisinde olan sorumluluk ve yetkilerin kötüye kullanıldığı hususunun ileri sürülmesi esasen dürüstlük kuralına aykırılık ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, belirtilerek ileri sürülen vakıaların ispatlanamamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacı vekili, davacının kardeşlerine vekalet verdiğini, davacının yurt dışında yaşadığını, vekaleti devrettiği kişilere güvenin kalmadığını, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasını ve davanın kabulune karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: HMK’nun 355. Maddesi uyarınca istinaf nedenleri ile sınırlı olarak yapılır. Ancak istinaf dairesi kamu düzenine aykırılık gördüğünde resen bunu gözetir.
Davacı, davalı şirketin müdürüdür. Şirketin yönetimi konusunda 3. Şahsa vekalet vermiş olsa da şirket müdürü-yöneticisi, şirket tüzel kişiliğine karşı dava açmaktadır. Verdiği vekaletname, görev ve yetkilerini kaldırmaz. Davacı yine de şirketin müdürü ve temsilcisidir. Davada şirketi yönetme ve temsil etmeye yetkili şahsın şirkete karşı açtığı davada şirkete, temsil kayyımı atanması gerekmektedir.
Davalının davada geçerli bir şekilde temsil edilmesi ve bu bağlamda geçerli bir taraf teşkili davanın görülebilmesi için gerekli bir dava şartıdır. (4721 TMK 403/2, 426/1-2, 427/1-4) Temsil kayyımı atanmadan, şirket yöneticisinin şirkete karşı açtığı davanın yürütülmesi ve sonuçlandırılması kamu düzenine aykırı olup, kararın diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin HMK’nın 353/1/a/4 kapsamında temsil kayyımı atandıktan sonra usulü dairesinde taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın görülüp sonuçlandırılması için hükmün esası incelenmeden kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul Anadolu 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/04/2017 tarihli 216/1112 Esas 2017/432 Karar sayılı hükmün HMK’nun 353-1(a)-4 maddesi gereği KALDIRILMASINA,
Dosyanın davalı şirkete temsil kayyımı atanmak suretiyle davanın yeniden görülmek üzere kararı veren mahkemeye iadesine,
Davacı vekilinin esasa dair istinaf sebeplerinin incelemesine yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine ,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/03/2018