Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/610 E. 2018/210 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/610
KARAR NO : 2018/210
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/12/2016
NUMARASI : 2015/10 Esas – 2016/635 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/03/2018
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı şirket adına …Ltd. Şti. tarafından keşide edilen bononun davalı tarafça müvekkiline ciro edildiğini, ödenmemesi üzerine İst. .. İcra Dairesinin … sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibine başlandığını, davalının borca iiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacıdan hiç bir şekilde mal ya da borç para almadıklarını, borcun kaynağının belirsiz olduğunu ,davacının açıklaması gerektiğini davacı tarafça bononun ciro edilerek müvekkiline verildiği iddia olunmakta ise de kabul anlamına gelmemek üzere ticari ilişkinin ispatı gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Zaman aşımına uğramış bono yazılı delil başlangıcı sayılacağından tanık ile ispatın mümkün olduğu , davacı taraf aralarındaki temel ticari ilişkiye dayalı olarak alacağı talep ettiğinden tarafların kayıtları da incelenmek suretiyle alacağın varlığı araştırıldığı, kayda rastlanılmadığı, davalı ile dava dışı şirket arasında takip konusu bono dahil 2010 yılı içerisinde herhangi bir alışveriş kaydının da bulunmadığı , ticari ilişkinin varlığı yönünden davacıya tanıklarını bildirmesi imkanı tanındığı,ancak bildirilen tanık …ın mal alışverişi ve ödeme yapılmadığı hususuna ilişkin tanıklık edeceği bildirildiğinden, özellikle mal tesliminin fatura ve teslim alanın imzası taşıyan sevk irsaliyesiyle ispatlanabileceği nedeniyle tanığın dinlenmesinden vaz geçildiği,diğer tanık …’ın ise ticari ilişkiyi ispata yetersiz ve soyut nitelikte kaldığı , ticari ilişkinin ispat edilemediği ,davacıya yemin teklif hakkı hatırlatıldığı,davalı şirket temsilcisinin usulüne uygun olarak yemin eda ettiğinden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı Vekili delillerin toplanmadığını, bildirilen tanıklardan birinin dinlenme talebinden de usule aykırı sarfınazar edildiğini, davalı temsilcisinin imza incelemesinin yaptırılmadığını öne sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: HMK 202.maddesi uyarınca senetle ispat zorunluluğu bulunan hallerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir.Delil başlangıcı ,iddia konusu işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte ,sözkonusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş belgedir.
Dava zamanaşımına uğramış bonodan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Zamanaşımına uğramış bononun lehdar davalı tarafından davacıya ciro edildiği , yazılı delil başlangıcı teşkil ettiğinden ve dava konusu bonoda da davacı ciranta tarafından başlangıçta temel ilişkinin ne olduğu açıklanmamış ise de ilerleyen aşamada plastik alışverişi olduğunun beyan edildiği, taraflar arasındaki temel borç ilişkisinin varlığı tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir. Bu konuda ispat yükü davacıda olup davacı vekili mahkemeye temel borç ilişkisini kanıtlamak üzere tanıklarını bildirmiş, tanıklardan birisi dinlenmiş olup dinlenen tanık senedin poşet bedeli olarak verildiğini beyan etmesi üzerine; mahkemece bildirilen diğer tanığın mal teslimi hususunda dinletileceği ,mal tesliminin ise ancak sevk irsaliyesi ispatı mümkün olabileceğinden diğer tanığın dinlenmesinden vazgeçilmiştir.
Yukarıda yazıldığı üzere; yazılı delil başlangıcı bulunması halinde tanık dinlenebileceği hususunda ki yasal düzenlemeye rağmen davacı tanıığının dinlenmesinden vazgeçilmiştir.Yazılı delil başlangıcı bulunması halinde mal tesliminin ayrıca yazılı belge ile ispatı gerekmediğinden ; mal tesliminin ancak sevk irsaliyesi ile kanıtlanabileceği gerekçesi yerinde bulunmamaktadır.
30.12.2015 tarihli oturumda mahkeme kasasına alınan senet aslını inceleyip beyanda bulunmak üzere bir haftalık kesin mehilli ara kararı oluşturularak davalı vekiline tebliğ edilmiş ise de davalı vekili müvekkiliyle irtibat kuramadığını bildirerek bir beyanda bulunmamıştır.Oysa ki davalı taraf icra takibine itirazında imza itirazında bulunmamış , cevap dilekçesinde de bu hakkını saklı tuttuğunu beyan etmiş ise de son olarak verilen ara kararında bir haftalık kesin süreye rağmen beyanda bulunmamış ,yapılan ihtarat gereği imzaya itirazından vazgeçtiğinin kabulü gerekmektedir.
Buna göre İlk Derece Mahkemesinin HMK 202 ye uygun şekilde ispat yükünü ve delilleri değerlendirmemiş bulunduğu ,hükme tesir edecek önemde ki delilin ispat kurallarına aykırı bulunarak toplanmadığı anlaşılmakla ;davada davacının yazılı delil başlangıcı bulunduğu ,davalının imzaya itirazından vazgeçmiş sayıldığı ,davacının dinlenmeyen tanığının dinlenmesi ve dosya kapsamına göre tüm deliller değerlendirilerek yeniden bir karar verilmek üzere , HMK 353/1/a/6 kapsamında hükmün esası incelenmeden kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/12/2016 tarihli 2015/10 Esas 2016/635 Karar sayılı hükmünün HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
“Davanın yeniden görülmek üzere kararı veren mahkemeye iadesine,”
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 31,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/03/2018