Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/604 E. 2018/196 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/604
KARAR NO : 2018/196
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :11/04/2017
NUMARASI :2015/378 Esas 2017/398 Karar
DAVA :Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:08/03/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin “…” markasının Türkiye’deki hak sahibi olduğunu, davalı tarafından internet başta olmak üzere çeşitli satış mecralarında marka kullanım hakkı ve satış yetkisi münhasıran davacıya ait “… .l” isimli ürünün, çok düşük fiyatlarla satıldığının tespit edildiğini, bunun TTK hükümleri uyarınca müvekkili aleyhine haksız rekabet niteliği taşıdığını belirterek davalının haksız eylemlerinin tespiti ve önlenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davanın derdestlik yönünden reddinin gerektiğini, davacı yanın aynı dilekçe ile açtığı iki davanın da genel yetki kurallarının aksine ikame edildiğini, yetkili mahkemenin müvekkili davalının bulunduğu yer olan İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davanın yetki bakımından reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın Bakırköy …Noterliğinin 02/07/2015 tarihli …yevmiye nosu ile müvekkile ihtarda bulunarak “…” markasının Türkiye’de ki hak sahibi olduğunu belirttiğini, ancak ispata yarar delil ileri sürmediğini, söz konusu “…l” isimli ürünün çeşitli satış mecralarında çok düşük fiyata müvekkil tarafından satışının yapıldığının iddia edildiğini, tespitin belgelendirilmediğini, internetten satıldığı söylenen ürünün bağlantı adreslerinin belirtilmediğini, davacı tarafın Sağlık Bakanlığına bildirme yükümlülüğü ile ilgili iddialarının aksine malı piyasaya ilk sürenin bildirimi yapmayla yükümlüğü olduğu, müvekkilinin ise ürünü piyasaya sürülmesinden sonra ithal ederek piyasada ticaret yaptığını, müvekkilinin bu nedenle bildirim yükümlülüğü olmadığını, davacı tarafın haksız rekabet niteliği taşıdığını iddia ettiği durum ile ilgili markaları koruyan 556 sayılı KHK 13. Maddesinin “marka sahibinin malı bir kez kendisi piyasaya sürdükten sonra marka hakkına dayanarak bu malın tedavülünü önleyemecektir.”şeklinde olduğunu belirterek davada hukuki yarar olmadığı gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflarca takip edilmeyen davada, davanın HMK’nun 150.maddesinin 5.fıkrası gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davalı vekili, davada ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat talepleri olması nedeniyle her bir kalem için ayrı ayrı avukatlık ücreti hükmedilmesi gerektiği öne sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT nin 7/1 maddesine göre ; davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda tarifede yazılı ücretin yarısına ,imzalandıktan sonra ise tamamına hükmolunacağı ,ancak davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücretinin tarifenin 2.kısmın 2.bölümünde yazılı ücreti geçemeyeceği düzenlenmiştir.Maddeye göre daha fazla bir ücret hesaplansa dahi açılmamış sayılmasına karar verilen davada hükmolunacak vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden daha fazla olamayacaktır.Tarife hükmüne göre ,açılmamış sayılmasına ilişkin hüküm ile birlikte maktu vekalet üceritine hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığından davalı vekilinin İstinaf başvurusu yerinde olmadığından istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90- TL harçtan davalı tarafından peşin yatırılan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50- TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362. a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/03/2018