Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/584 E. 2018/538 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/584
KARAR NO : 2018/538
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2017
NUMARASI : 2015/520 E.-2017/246 K.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/05/2018
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkilinin davalıya taşıma hizmeti verdiğini, davalının fatura bedelini ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını,davalı-borçlu şirketin dosya borcunun tamamına ve faize itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline,takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davalının hizmet vermediği dönemlere ilişkin, müvekkilinin bilgisi dışında fatura düzenlediğini, faturaların iade edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, tarafların ticari defter ve belgeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına nazaran; davacı tarafça düzenlenen 3 adet faturanın davalının ticari defter ve kayıtlarında yer almadığı, faturalar gereğince hizmetin verildiği konusunda ispat vasıtası getirilemediği, diğer fatura bedellerinin banka havale yoluyla ödendiği, kötü niyet tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili, davalının faturaların tamamına itiraz etmesinin ve bu itirazın kabul edilmesinin mümkün olmadığını, faturaların tamamının tebliğ edildiğini ve tüm faturalara karşı davalının kısmi ödemeler yaptığını, yani borcu kabul ettiğini, mahkemenin ödenmeyen fatura tutarları ve itiraz edilmemiş faturalar için karar vermediğini, esasen 13 adet takibe konu faturadan 10 faturanın eksik de olsa ödendiğini fakat tamamının ödenmediğini, kalan 3 faturanın ise PTT marifetiyle teslim edildiğini ve itiraz edilmediğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını ve taleplerinin kabul edilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı 13 faturayı esas alarak takip yapmıştır.Davalı davacının gönderdiği faturaların teslim alınmadığını, hizmet verilmeyen döneme ilişkin fatura kesildiğini öne sürmektedir. Sunulan belgeler ve defter ve kayıtlar ile banka hesap hareketleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Hizmet sunulduğu öne sürülen 3. Şahıslardan hizmet sunulan döneme ilişkin bilgiler alınmıştır. Davacının işletme defterinde davalı adı üzerinden takip edilen cari hesapta görülen alacağına karşılık banka hesabına davalıdan gelen ödemelerin 14.233- TL olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı kayıtlarında davacı adına tutulan hesabın 2014 yıl sonu itibariyle 0- TL borçlu olduğu,davacının dayandığı 30/08/2014-23 nolu 2.015,41- TL, 30/09/2014-24 nolu 3.150,10- TL, 30/09/2014-25 nolu 1.666,30- TL bedelli faturaların davalı kayıtlarında yer almadığı belirlenmiştir.
Davacı faturaların edildiğini, davalı da tebliğ edilen evrakın mahiyetinin ne olduğunun belli olmadığını , boş gelen zarfın iade edildiğini öne sürmektedir.
PTT’den durum sorgulanmış, dayanılan gönderinin davalı çalışanına teslim edildiği belirtilmekle birlikte içeriği konusunda bilgi verilmemiştir.
Davacının hesap ekstresinde yapılan ödemelerin hangi faturaya ait olduğu anlaşılamamakla birlikte davacı her bir ödemenin belli bir faturaya istinaden eksik yapıldığını öne sürmektedir. Davalının kayıtlarında dava konusu faturalar (10 fatura) kayıtlı olup davalı faturaları hesabının alacağına kaydetmiş bir kaç fatura aldıktan sonra kısmi ödemeler yapmış bulunmaktadır. Davacıya olan borcu 0 bakiye vermekte olup, en son 30/08/2014 tarih ve 22 nolu fatura da kaydedilmiş olup bundan sonra da en sonu 15/11/2014 tarihinde olmak üzere peyder pey ödeme yaparak borcu kapatmış görünmektedir. Bunun dışında taraflar arasında fiili bir ilişki bulunsa da somut bir anlaşma bulunmadığına göre 6098 sayılı TBK’nın 102. Maddesine göre davalının hesaba yaptığı ödemelerin en önce muaccel olan borca ilişkin olmak üzere yapıldığı da kabul edilmesi gerekmektedir.
İstinaf incelemesi sürecinde getirtilen …bank Şirinevler şubesinin …no.lu hesabına davalının 30/04/2014 tarih ve 13 no.lu faturaya istinaden 4.500- TL ödediği anlaşılmaktadır.
Davalı tarafın ödemeleri davacı tarafın kabulünde olup son olarak borç bakiyesinin kapatıldığı , 15/10/2014 tarihinde 2.037,39- TL ödemenin davacı tarafça kabul edilmediği ,davalının bu ödemesine ilişkin bilirkişi raporundaki açıklama karşısında …bank’tan yapılan ödemeyle borcun davalı ticari defterlerinde kapatıldığı, ancak belge bulunmaması ve davacının bildirdiği banka hesaplarında bu ödemeye ilişkin kayıt bulunmaması nedeniyle ilgili bankadan ödemenin akıbeti istinaf aşamasında sorulmuş,bankaca sorulan tarihte davalı tarafından , böyle bir ödemenin yapılmadığı…bank’ın 17/09/2018 tarihli cevabi yazısından anlaşılmıştır. Bu durumda, davalının yapmadığı ödemeyi kayıtlarına yapmış gibi işlediği ve bilirkişinin de dayanak belgeyi teyit etmeden raporuna aldığı anlaşılmakla yapılmayan ödeme nedeniyle davalı 2.037,39- TLdavacıya borçlu bulunmaktadır.
Bunun dışında davacının, sunduğu servis hizmetleriyle muhatap olan … Limited Şirketi firmasının ve … Ticaret Ve Sanayi Limited Şirketi’nin dosyada bulunan cevabi yazılarında davacının yerine getirdiği servis şoförlüğü hizmetinin davalı tarafça verildiği (davacının dava dışı firmalara sunduğu servis hizmetlerinin fiilen davacı tarafından ifa edildiği) anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava konusu faturalardan 30/09/2014-24 nolu 3.150,10- TL fatura bedeli ile edim alınmasına rağmen davacıya bunun karşılığının verilmediği anlaşılmış olup, …bank tarafından ödenmeyen fakat ödenmiş gibi kaydedilen 2.037,39- TL ‘lik alacak da eklendiğinde davacının davalıdan 5.187,49- TL alacaklı olduğu kabul edilmek durumundadır. Bu durumda, İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf nedenleri bu nedenlerle yerinde bulunmaktadır.
Sonuç olarak, davacının takibe konu ettiği 13 adet faturadan 10 adedinin davalıda kayıtlı bulunduğu ,bu faturalardan 3 adedinin davalı kayıtlarına alınmadığı ,davacı son üç adet faturaya ilişkin hizmetin verildiği ,faturaların davalıya tebliğ edildiğini ileri sürmüş ve davalıya bir tebliğ evrakı göndermiş ise de bu evrakın içeriğinin ne olduğunun belirlenemediği ,ancak son üç faturanın ekim 2014 tarihli döneme ilişkin servis hizmet bedeli olduğu anlaşılmakla birlikte davacı vekilince fiilen hizmetin verildiği firmalarla yapılan yazışmalardan yalnızca mapikart-cemsa firmalarının verdiği cevaplara göre adı geçen firmalara servis hizmetinin fiilen davacı tarafından verildiği bildirilmiş ,diğer iki fatura ile ilgili bilgi alacak firmaların davacı tarafça bildirilmediği anlaşılmakla davalının yapmadığı ödeme ve kayıtlarına almadığı ancak fiilen hizmet aldığı bir adet fatura tutarı kadar borçlu olduğunun kabulü ile davanın kısmen kabulu ile, alacak faturalara dayandığından ve taraflar arasındaki ilişki kapsamında likit ve belirli bir alacak olduğundan kabul edilen kısım üzerinden haksız itiraz olduğu belirlenmekle icra inkar tazminatı koşullarının da oluştuğu kabul edilerek itirazın kısmen iptaline ve kabul edilen kısım üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine ,davacının takibinde kötüniyetli olduğu belirlenemediğinden davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/520 Esas-2017/246 Karar sayılı 15/03/2017 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-3 gereği KALDIRILMASINA;
İtirazın kısmen iptaline, 5.187,49- TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont faizi işletilerek takibin devamına, fazla istemin reddine,
Kabulüne karar verilen kısım üzerinden %20 oranında hesaplanan (1.037,49- TL) icra-inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
İlk derece yargılamasına ilişkin olarak;
“Alınması gereken 354,35- TL karar harcından davacı tarafından mahkeme ve icra dosyasına peşin yatırılan 244,64-TL harcın mahsubu ile bakiye 1109,71-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından ödenen 276,44-TL peşin harç toplamı ile davacı tarafından yapılan 350- TL bilirkişi ücreti ve 345,20- TL tebligat gideri olmak üzere toplam 695,20- TL yargı giderinin, davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak 515- TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekili için takdir olunan 2.180- TL- nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine,
Davalı vekili için takdir olunan 2.180- TL- nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya ödenmesine,
“Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine “
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 31,40- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
HMK 353-b-3 gereği dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/05/2018