Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/548 E. 2018/548 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/548
KARAR NO : 2018/548
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2017
NUMARASI : 2015/569 Esas-2017/75 Karar
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/05/2018 (10/06/2018 yazım tarihli)
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı … şirketi arasında 29/07/2011 tarihinde Acentelik Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin davalı … şirketi tarafından gerekçe bildirmeksizin haksız olarak feshedildiğini, sözleşmenin süresinden önce haksız feshi nedeniyle meydana gelen kar mahrumiyetinin, denkleştirme tazminatının ve hukuka aykırı olarak müvekkilinden kesildiği öne sürülen danışmanlık ücretlerinin şimdilik 10.000-TL’sinin fesih tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkil şirket tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, huzurdaki yargılamada davacı tarafın denkleştirme (portföy tazminatı) talep edemeyeceğini, müvekkil şirketin, davacının kendi sorumlu olduğu bölge dışında poliçe düzenlemesi nedeniyle haklı olarak sözleşmeyi feshettiğini, davacının münhasır bir acente olmadığını, dolayısıyla davacı şirketin portföyündeki müşterilerin sigortalarını başka bir şirkette yenilemesi mümkün olduğundan kar kaybının söz konusu olmadığını, ayrıca hem kar kaybı hem da portföy tazminatının aynı anda talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, denkleştirme tazminatı talebinin yerinde olabilmesi için taraflar arasındaki sözleşme şartlarına uygun davranılması gerektiği, davacının çalışma bölgesi dışında poliçe tanzim ettiği, böylelikle sözleşmeye uygun hareket ettiğini ispatlayamadığı, kar mahrumiyeti talebi açısından da sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, davacının kar mahrumiyeti ve denkleştirme tazminatını, taraflar arasındaki sözleşmenin 22. maddesi göz önüne alınarak talep edebileceği, danışmanlık hizmetleri yönünden dava konusu edilen alacak kalemine ilişkin olarak da sözleşmede hüküm olmadığını, davalı tarafından tanzim edilen davacıya ait sigorta gider belgelerinin davacı tarafından kabul edildiğini, taraflar arasında danışmanlık ücreti tahsilinin uygulama ile sözleşme hükmü haline geldiği, istirdatının talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili, davalının, müvekkili acenteden %1-2,5 arasında danışmanlık ücreti kestiğini, bu kesintinin yasal bir dayanağı olmadığı için müvekkilinin hak edişlerinin sürekli eksik ödendiğini belirttiklerini, müvekkil ile davalı arasındaki sözleşmenin 20. Maddesinde, “acente hiç iş yapamaz veya tatminkar bir faaliyet göstermezse, … Genel Sigorta iş bu sözleşmeyi tek taraflı olarak ve hiçbir koşul aranmaksızın feshedilebilir” denildiğini, aynı sözleşmenin 22. Maddesinde ifadesini bulan tek taraflı ve hiçbir koşul aranmaksızın ifadesinin dayanağının 20. Madde olduğunu, bu sebeple sözleşmenin belirtilen şekilde feshi için müvekkil acentenin hiç iş yapamamış olması ve tatminkar faaliyet gösterememiş olması gerektiğini, bu hususların ispatının da bilirkişilerin belirtiği gibi müvekkilinin değil, davalı şirkette olduğunu, davalının defterlerinin ehil bilirkişilerce incelenebilirse bu hususun açıklığa kavuşturulacağını, hem davalı beyanında hem de bilirkişi raporunda müvekkil acentenin, sözleşme süresi içinde merkezini Bartın iline taşıdığını ifade ettiğini, bilirkişi raporunda ayrıca mahrum kalınan kar kaybının 12.811,96- TL brüt olarak hesapladıktan sonra müvekkilinin sözleşme ile bunlardan feragat ettiğini beyan ettiğini belirterek kararın bozularak, talepleri doğrultusunda inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Taraflar arasındaki 29/07/2011 tarihli acentelik sözleşmesinin davacı tarafından Beyoğlu … Noterliğinin 25 Aralık 2014 tarih ve …no.lu ihtarnameyle feshedildiği sabittir. (3 ay sonra geçerli olacak şekilde) İhtarnamede fesih nedeni gösterilmemiştir. Bununla birlikte davalı yetkilisinin davacı acente yetkilisiyle yaptığı 30/10/2014 tarihli görüşme formunda davacı acentenin faaliyet sahası dışında Bartın’da sözleşme ürettiği bu nedenle (acentelik sözleşmesinin feshedilebileceği konusunda) uyarıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim 25 Aralık 2014 tarihinde de fesih iradesi gelmiştir. Davacı daha sonra faaliyet merkezini 17/03/2015 tarihinde Bartın’a nakletmiştir.Bu durumda feshin taraflar arasındaki sözleşmenin çalışma sahası başlıklı 20. Maddesine aykırılık nedeniyle gerçekleştiği, bu nedenle haklı ve geçerli olduğu kabul edilmek durumundadır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 22. Maddesinde yer alan ve davacının (acente) … Sigorta’dan herhangi bir nam ve ünvan altında herhangi bir hak, zarar, ziyan tazminat, komisyon, portföy hakkı, mahkum kalınan kar maddi ve manevi zarar karşılığı kar kaybı ve benzeri taleplerde bulunmayacağını şimdiden beyan, kabul ve taahhüt eder. şeklindeki bölümün, davacı tüzel kişiliğin haklarından doğmadan vazgeçmesi anlamında geçersiz olduğu kabul edilmelidir. Bu kapsamda danışmanlık ücreti adı altında kesildiği kabul edilen tutarların dayanağının ne olduğu belli olmamakla birlikte davalı cevabında komisyon oranlarının sözleşme ekinde ve her yıl belirlenerek davacıya aktarıldığını savunmuş olup komisyon ücreti ile danışmanlık ücreti kesintilerinin aynı anlama gelip gelmediği anlaşılamamaktadır.
Bu durumda davacının ürettiği poliçeler kapsamında davalı tarafından yapılan kesintilerin yapıldığı tüm belge, makbuz ve dekontlar getirtilerek, ticari defter ve kayıtlar üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile kesintilerin miktarı ve dayanağı belirlenmeye çalışılmalı, sözleşmesel bir dayanağı olup olmadığı belirlenerek çıkacak sonuç dairesinde karar verilmelidir. Bu talep yönünden mahkemece tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması karşısında ilk derece mahkemesince verilen hükmün kaldırılarak anılan eksikliklerin giderilmesini temine yönelik olarak yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK.’nun 353-a-6 maddesi gereği İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/569 Esas- 2017/75 Karar sayılı ve 14/02/2017 tarihli hükmün kaldırılmasına,
“Davanın yeniden görülmek üzere kararı veren mahkemeye iadesine “
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 353(1)a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/05/2018