Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/539 E. 2018/67 K. 31.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2017/539
KARAR NO : 2018/67
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/04/2017
NUMARASI : 2016/511 Esas 2017/339 Karar
DAVA : Ticari Şirket (Yönetim Kurul Kararlarının Butlanı-İptali İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/01/2018

Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacılar vekili, müvekkillerinin ortağı olduğu dava dışı H..A.Ş ye İstanbul Anadolu 9. Sulh Ceza Hakimliği’ nin 2016/ 2122 D.İŞ sayılı dosyası ile davalıların kayyım olarak atandığını, davalıların kayyım olarak aldıkları kararların mevzuat ve şirket ana sözleşmesine aykırı olduğunu, bu nedenlerle alınan kararların yok hükmünde sayılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili, açılan davanın yasal dayanağı bulunmadığını, ayrıca ilgili şirketin 670 sayılı KHK ile resen sicilden terkin edildiğini, bu nedenlerle davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesis edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacıların ortağı, davalıların da kayyım olarak atandığı H…Dış Ticaret A.Ş nin yargılama aşamasında 670 sayılı KHK ile resen sicilden terkin edildiği, bu bağlamda tüzel kişiliği kalmayan şirket ile ilgili herhangi bir karar verilemeyeceğinden, konusuz kalan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve davalı tarafın da yasal hasım olup davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacılar vekili, kayyım atamanın görevsiz mahkemece yapıldığı, görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu, kayyımın işlemlerinin kontrolünün gözetilmediği, şirkete kayyım atama koşullarının oluşmadığı,yerel mahkemenin verdiği kararın kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesine aykırı olduğu hissedarların atamadığı, esas sözleşmeyle de atanmayan bir yönetimin alacağı kararların sakat ve hükümsüzlükle malul olduğunu öne sürerek, iptalini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava dışı şirkete kayyım- yönetici atanması yönündeki Sulh ceza hakimliğinin kararı dosyada bulunmamakla birlikte, karara itiraz üzerine, itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliğinin 25/04/2016 tarih ve 2016/2184 Diş sayılı karar örneği bulunmaktadır. Kayyım atanmasına ilişkin İst Anadolu 9. Sulh C. Hakimliğinin 2016/2122 Diş sayılı dosyası istenmiş ise de dosyada gizlilik kararı bulunduğu ve UYAP dışı yapıldığı gerekçesiyle dosya-evrak gönderilmemiştir. Dava dışı şirketin 670 sayılı KHK ile 24/08/2016 tarihinde resen terkin edildiği İTO sicil müdürlüğünden gelen cevabi yazıda ifade edilmiştir. Bu durumda terkin tarihinden önceki dönem açısından kayyımların yaptıkları işlemlerin analizi mümkün olmadığı gibi, Sulh Ceza Hakimliğince bir suç soruşturması ile ilgili olarak verildiği anlaşılan kayyım/yönetim kurulu atanması kararının Ticaret Kanunu kapsamında değerlendirilmesi de mümkün değildir.
Dava dışı şirketin hukuki varlığı ortadan kalktığına göre davacıların hukuki menfaat dava şartı da dava sürecinde ortadan kalkmış durumdadır. Zira davacıların dava açarken sahip olmaları gereken ve davanın görülebilmesi için gerekli olan HMK’nın 114/1-h maddesinde ifade edilen hukuki yararın, dava sürecinde de var olması- varlığını sürdürmesi gerekmektedir. Bu durum davanın görülebilmesi ve sonuçlandırılması için zorunludur. Davalıların Sulh Ceza Hakimliğince kayyım olarak atandığı dava dışı şirketin tüzel kişiliği sona erdiğine göre, bu şirketin yönetimini mahkeme kararıyla terkin öncesi devralan davalıların atanmasına ve o döneme ilişkin yaptığı işlemlere yönelik davacıların hukuki yararları da ortadan kalkmıştır. Bu durumda mahkemece verilen karar, usul ve yasaya uygun olup, istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 31,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50- TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 31/01/2018