Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/525 E. 2018/71 K. 31.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2017/525
KARAR NO : 2018/71
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2017
NUMARASI : 2014/1021 Esas 2017/115 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/01/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili, müvekkili ile sigortalı arasında akdedilen nakliyat emtia sigorta sözleşmesinin 78304483 sayılı sigorta poliçesine bağlandığını, sigortalı.. A.Ş tarafından 20/11/2013 tarihinde R… nolu fatura kapsamında, Çin de mukim dava dışı…. Ltd isimli satıcı şirketten, toplam 8578 koli seramik kupa emtiası satın aldığını, satın alınan emtianın konteynerlerle istiflendiğini, Çin’den İstanbul – Ambarlı Limanı / Türkiyeye deniz yolu nakliyesinin, konteyner içerisinde olmak üzere davalı . .. Taşımacılık Ltd. Şti. tarafından taahhüt edildiğini, davalı tarafından 8.100 usd navlun faturası düzenlendiğini, taşımaya konu seramik kupa emtiasının konteynerler içerisinde varma limanı olan Ambarlı’ya getirildiğini, buradan da ..,.., .. , .. plakalı dört araç ile sigortalının Topkapı’daki teslimat adresine getirildiğini, 04/02/2014 tarihinde emtianın konteynerlerden tahliyesi esnasında yapılan kontrollerde… ve …nolu konteynerin içinde nakledilen 8578 koli seramik kupa emtiasından 98 kolinin kırık olduğunu ve 228 kolinin de eksik teslim edildiğinin tespit edildiğini, sigortalı tarafından yapılan hasarın ihbarı üzerine eksper görevlendirildiğini, yapılan ekspertiz çalışması sonucunda emtiada 2.012,31 usd karşılığı 4.296,48- TL hasar tespit edildiğini , meydana gelen hasarın tazminini teminen İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu belirterek, İst. Anadolu…. İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyaya yapılan davalı itirazının iptaline, davalının % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili şirket ile dava konusu edilen emtiaların Yantian / Çin limanından, Ambarlı /Türkiye limanına nakliyesi işleminden sorumlu olup, emtiaların Ambarlı limanına indirilmesi ve devamında emtiaların Türkiye’ye giriş işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi için malların sahibi bulunan … Tic. A.Ş adına yetkili bulunan gümrük müşavirlik şirketi tarafından beyanname düzenlenerek gümrük müdürlüğüne başvurulmasını müteakip taşıma ile ilgili sorumluluğunun sona erdiğini, bu bağlamda dava konusu emtianın hasarsız ve eksiksiz olarak Ambarlı limanına teslimini sağlayan müekkili şirketin dava konusu nizaya ilişkin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirketin dava konusu edilen emtianın davacı tarafça huzurdaki nizaya mesnet yaptığı 28/03/2014 tarihli ekspertiz raporunda, 20/11/2013 tarihli ve RHG11265D numaralı fatura ile gelen tutarı 100.051,10-usd olan malzemelerin .. ve .. . numarlı konteynerlar ile geldiğinin belirtildiğini, oysa söz konusu faturaya ait emtiaların tek bir seferde değil farklı tarihlerde ve iki farklı gemi ile 5 farklı konteyner ile Çin ‘den ithalat işlemi gerçekleştirildiğini, ilk parti emtiaların .., .. ve MEDU .. numaralı konteynerler ve “… ” isimli gemi ile 25/12/2013 tarihinde geldiğini ve bu yüke ait ordino 26/12/2013 tarihinde gümrük müşaviri … Müşavirliğine teslim edildiğini, ikinci parti emtiaların ise … ve … numaralı konteynerler ve .. . gemisi ile geldiğini belirterek davanın reddine, davacı tarafın % 20 si nispetinde kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı tarafından dava-dışı alıcı ve sigortalı YRD İstanbul adına düzenlen 26/12/2013 tarihli Shenzen-Ambarlı Deniz Yolu Navlunu ibaresi açıklamalı navlun faturası ile davalı tarafından deniz yoluyla taşımanın üstlenildiği, ancak boşaltma limanından alıcının deposuna yapılacak kara taşımasının üstlenilmediği, yani davacının, deniz taşıması aşamasını sigorta teminatı altına almadığı, davacı tarafça usulünce hasar ihbarının yapılmadığı ve hasarın taşımanın hangi aşamasında meydana geldiği hususlarının da açıkça ortaya konulamadığı gerekçesiyle davacının kara taşımasını üstlenmeyen davalı’ya açtığı davada aktif husumetinin bulunmadığı kabul edilerek husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacı vekili, mahkeme tarafından 04/11/2016 tarihinde … Tic. A.Ş’ne kara taşımasının kim tarafından yapıldığına dair müzekkere yazıldığını, bu şirket tarafından mahkemeye gönderilen faturanın şirket kayıtlarında yer aldığını ancak başkaca bir bilgiye ulaşılamadığının bildirildiğini, FOB teslim esaslı satış sözleşmesinde taşıyıcı davalı …i sigortalı/alıcının yardımcı şahsı olarak hareket ettiğini, meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, bu gerekçe ile dosyaya ayrıca bir kara taşıma sözleşmesi ibraz edilmediğine göre meselenin FOB teslim esaslı satış sözleşmesi çerçevesinde çözümü ile davalı taşıyıcının sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken davanın reddinin hatalı olduğunu öne sürerek davanın FOB teslim esaslı satış sözleşmesi çerçevesinde çözülerek davalının taşıyıcı olarak kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :HMK’nın 355. Maddesine göre istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmak durumundadır.
Dava, davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı arasındaki nakliyat emtia sigorta poliçesi kapsamında sigortalanan emtianın davalı tarafından icra edilen deniz taşıması esnasında kısmen hasarlandığı iddiası ile sigortacı tarafından sigortalısına 6102 sayılı TTK’nın 1472. Maddesinin sigortacıya tanıdığı kanuni halefiyete istinaden açılmış rücuan alacak-tazminat davasıdır.
Davacı, emtianın davalı tarafından yapılan taşıma esnasında olduğunu öne sürmektedir.Davalı tarafın deniz yolu taşımaları 25/12/2013 ve 22/01/2014 tarihlerinde Ambarlı Limanında sonuçlanmış olup, davacının sigorta poliçesi ise 03/02/2014 tarihinde düzenlenmiş olup, 04/02/2014 ile 21/03/2014 tarih aralığında İst.Gebze-İst.Cevizlibağ arasında kamyon ile yapılacak sevkiyatlara kara yolu taşımasından doğan rizikoların teminat altına alındığı anlaşılmaktadır.
Hasarın deniz yolu taşıma sırasında meydana geldiği ileri sürülmüş ise de davacının deniz yolu taşımasına dair teminatı bulunmamaktadır.Dava konusu emtianın davalı tarafından deniz yolu ile taşınma sonrasında Ambarlı Limanına gelişi sonrasında TTK m1185 de tanımlandığı şekliye hasar tespiti- bildirimi bulunmamaktadır. Bu durumda davalının sorumluluk döneminde meydana geldiği belli olmayan hasardan dolayı davacının deniz yoluyla taşıma sonrasına ilişkin daha sonraki dönemi teminat altına alan sigorta poliçesini esas alarak rücuen tazminat davasını davalıya yöneltmesi (tevcih etmesi) hukuken mümkün değildir.
Dava dışı sigortalının verdiği cevapta yer alan fatura, davalının deniz yolu ile yaptığı taşımaya ilişkin düzenlemiş olduğu 26/12/2013 tarihli navlun faturası olup, bu faturaya dayanarak davacının sigortaladığı dönem olan kara yolu ile yapılan taşımadan dolayı davalının sorumlu olduğunu kabul etmek hukuken ve mantıken geçerli olmayan bir çıkarımdır.
Uyuşmazlığın FOB taşıma esaslarına göre çözülmesi gerektiği istinaf nedeni de yerinde değildir. Zira FOB taşıma, Incoterms tanımlamasına göre emtianın gemiye yüklendikten sonraki masrafların ve sorumluluğun alıcıya-ithalatçıya dava konusu olayda dava dışı sigortalıya ait olduğunu gösteren bir terim olup davanın çözülmesiyle doğrudan bir bağlantısı bulunmamaktadır.
Sonuç olarak davalının deniz yolu ile taşıma eylemi tamamlandıktan sonraki bir dönemi sigortalayan davacı sigorta şirketinin ;hasarın kara taşımasında meydana geldiğini tesbit ederek sigortalıya ödeme yapmış olmakla zararın limandan sonra ki yurtiçi kara taşıması sırasında meydana gelmiş olduğunun hukuken kabulü gerektiği ,kara taşımasına teminat veren sigortacının ,ancak hasarın kara taşımasında meydana gelmesinde kusuru bulunanlara rücu edebileceği ; davalının kara taşımasını üstlenmeyen davalıya sigortalısına yaptığı ödemeyi esas alarak rücu etmesinin mümkün olmadığı- davanın davalıya husumet yöneltemesinin mümkün olmadığı ilk derece mahkemesi kararının hukuka ve dosya içeriğine uygun olup, istinaf nedenlerinin de yerinde bulunmadığı sonucuna varılmış başvurunun anlaşılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90- TL istinaf karar harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 31,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50- TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362.a gereği kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/01/2018