Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/524 E. 2018/124 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/524
KARAR NO : 2018/124
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2017
NUMARASI : 2016/66 Esas 2017/112 Karar
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/02/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde davanın kabulune ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili, müvekkili sigortalı şirket tarafından sigortalanmış bilgisayar monitörünün davalı taşıyıcıya ana ve ara konişmento tahtında Çin’den Türkiye’ye taşınması için tam ve hasarsız teslim edildiğini, konteynerin antrepoda tahliye edildiğini ve tahliye esnasında emtialardan 36 adedinin ıslak olduğunun ve konteynerdeki delikten sızan sular sebebiyle hasarın meydana geldiğinin tespit edildiğini, hasarın gümrük memurlarının da katılımıyla tutanak altına alınarak fotoğraflarla tespit edildiğini, aynı gün taşıyıcıya ihbarın yapıldığını, müvekkili sigorta şirketi tarafından hasar tazminatının sigortalısına ödendiğini ve TTK’ nun 1472.maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olduğunu belirterek 6.596,96-TL sigorta tazminatının 29/04/2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının incelenmesi gerektiğini, TTK’ nun 1188.maddesinde belirtilen hak düşürücü süre içerisinde davanın açılması gerektiğini, TTK’ nun 1185.maddesi gereğince bildirimin usulüne uygun olması gerektiğini, davanın emtianın gemide taşındığı sırada ıslanmış ve hasarlanmış olması nedeniyle davanın deniz taşımacılığını gerçekleştiren.. firmasına ihbarını, hasarın müvekkilinin taşıması esnasında oluşmadığını, ambalajlama ve yüklemenin gönderici firma tarafından yapıldığını, TTK’ nun 1182.maddesi gereğince sorumsuzluk kaydının gerçekleştiğini, müvekkili firma tarafından imzalanan hasara ilişkin bir belgenin bulunmadığını, müvekkilinin hasardan sorumluluğu kabul edilse dahi sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, davacı … şirketine nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalıya ait emtianın, taşınmasının taşıma işleri komisyoncusu olarak davalı tarafından üstlenildiği, komisyoncunun taşıma işini bizzat yapmayarak başka birine de yaptırabileceği, somut olayda fiili taşıyanın başka bir firma olduğu, TTK nun 917.maddesi gereğince düzenlenen faturanın sigortalı adına düzenlendiği ve navlun faturası olduğu nedenle davalının pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, davacı tarafından sigortalıya 29/04/2015 tarihinde ödemenin yapıldığı, sigortalının malın alıcısı olup, sigorta yaptırmakta menfaatinin bulunduğu nedenle aktif husumet ehliyeti olduğu, hasar tutanağının 11/02/2015 tarihli olup, davanın 08/02/2016 tarihinde ve TTK nun 1188.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, dosyadaki mevcut 11/02/2015 tarihli tutanağın gümrük memuru, yetkilendirilmiş gümrük müşaviri ve antrepo sorumlusu tarafından tutulup emtianın antrepoya alınması sırasında indirilen bir kap eşyanın ıslak olduğunun tespit edildiği , eşyanın tekrar konteynere alındığı ve gümrük mührü ile mühürlenerek antrepo sahasında bekletildiği,davalının akdi taşıyan olup, fiili taşıyanın eylemlerinden sorumlu olduğu,davalı tarafından navlun faturası düzenlendiği,konişmentoda “mallar açıkça görünür bir doğru, düzen ve koşullar altında teslim alınmıştır.” ibaresine yer verildiği,konteynerin sağlam bir şekilde teslim alınmış olması nedeniyle konteynerin içine akan sudan kaynaklı yükte zarar meydana geldiği, zararın taşıma sırasında olduğu ve davalı akdi taşıyanınTTK nun 1178.maddesi gereğince sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davalı vekili, hasar tespitinin davalının katılmadığı tek taraflı bir işlem olarak usulsüz yapıldığını, bu itibarla geçersiz olduğunu, davalının fiili taşıyan olmadığını, hasarın davalının sorumlu olduğu bir nedene inhisar etmediğini, ambalaj yetersizliği hususunun yeterince analiz edilmediğini, talep edilen tutarın sorumluluk üst sınırı kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmediğini, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu öne sürerek ilk derece mahkemesi kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dosyada bulunan ….A/S firması taşıyıcı olarak gösterilmiş olup, for delivery of goods please apply to: ….ı A.Ş gösterilmiştir. Bu yazıdan teslimatın davalı firmaya başvurularak yapılması gerektiği çıkarılmaktadır.) ile DSV firmasının dava dışı alıcıya yaptığı ihbarlar ve navlun faturası düzenlediği gözetildiğinde davalının taşıyan olarak kabulü gerekmektedir.
Taşıyan 6102 sayılı TTK 1178. Maddeye göre eşyanın ziya ve hasarından yahut geç tesliminden doğan zararlardan, ziya hasar veya teslime gecikmenin eşyanın taşıyanın hakimiyetinde bulunduğu sırada meydana gelmiş olması şartıyla sorumludur. Dava konusu hasarın davalının hakimiyetinde bulunduğu sırada meydana geldiği, taşıyanın sorumluluktan kurtulma hallerinin olayda söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır.
Emtianın Ambarlı Gümrük Müdürlüğüne bağlı A tipi … Antrepoya indirilme esnasında antrepo görevlileri ve gümrük memurunun tuttuğu 11/02/2015 tarihli tutanakla belirlendiği, taşınanların indirilmesi esnasında konteynerin delik olduğunun tespitiyle emtianın kısmi ıslanarak hasarlandığının anlaşılmış olması karşısında; hasarın taşıma esnasında davalının sorumluğu kapsamında gerçekleştiği, hasar tespit ve bildiriminin de 6102 sayılı TTK’nın 1185.maddesindeki gerekleri karşıladığının kabulü gerekir. Zira 6102 sayılı TTK’nın 1185/2. Maddesine göre: “Eşyanın incelenmesi, tarafların katılımıyla mahkeme veya yetkili makam ya da bu husus için resmen atanmış uzmanlar tarafından yapılmışsa bildirime gerek yoktur.”
Taşınan emtianın bir konteyner içinde 10 palet olarak istiflenen 800 adet ürün (bilgisayar monitörü) olduğu anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 1187.maddesine göre: “(1) Zarara veya teslimdeki gecikmeye, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın veya gecikmenin meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edildiği takdirde taşıyan, 1186 ncı maddede öngörülen sorumluluk sınırlarından yararlanamaz.
(2) Zarara veya teslimdeki gecikmeye, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın veya gecikmenin meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyanın adamları da 1190 ıncı maddenin ikinci fıkrası hükmüne dayanarak 1186 ncı maddede öngörülen sorumluluk sınırlarından yararlanamazlar.
Dava konusu olayda taşınan emtianın kusurlu (delik) konteynerle taşındığı anlaşılmaktadır. Denizde ve açık ortamda bu şekilde kusurlu bir konteynerle taşımanın yapılması, taşıyıcının kasten veya pervasızca bir davranışla zararın meydana gelmesine sebep olunması anlamındadır. Zira böyle bir konteynerle taşıma yapan değil taşıyıcı en sıradan bir kişi bile taşınan emtianın ıslanabileceğini ve hasarlanacağını düşünebilir.
Bunun dışında sigorta bedelinin % 10 ilaveli prim ödenmesi suretiyle belirlendiği eksper raporunda ifade edilmiştir. Hasarlı emtianın bedeli olarak belirlenen 10.997,24 TL ya % 10 ilave bedel eklenerek 12.096,96 TL hasar bedeli bulunmuş olup bundan sovtaj bedeli olarak teklif edildiği ifade edilen 5.500 TL çıkartılarak dava edilen tutar 6.596,96-TL belirlenmiş olup, mahkemece de bu tutar aynen kabul edilmiştir. Oysa TTK 1186/2. …ye göre taşıyanın ödemesi gereken tazminatın toplamı, eşyanın navlun sözleşmesine göre boşaltıldığı veya boşaltılması gereken yerdeki ve tarihteki değerine göre hesaplanır. Bu hüküm gözetildiğinde tazmin edilmesi gereken tutarın 10.997,24 -5.500=5.497,24-TL olması gerekir.
Sonuç olarak davalının taşıyan olup, hasarın sorumluluğu tahtında gerçekleştiği, hasar tespiti ve ihbarının da geçerli olup zararın sınırlı sorumluluk hükümleri çerçevesinde üst sınırın altında kaldığı, davacının rücuen tazminat talebi açısından halefiyet koşullarının da oluştuğu fakat ilk derece mahkemesinin, sigortalının %10 ilaveli prim ödemesi nedeniyle sigortacının %10 eklenmiş olarak hasar bedelini tazmin etmesini esas alarak davalının sorumluluğuna gittiği, bu miktarın düşülmesinin gerektiği anlaşılmakla birlikte bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; hükmün HMK353/1/b-2 kapsamında kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulune karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, Istanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesi 06/04/2017 tarihli 2016/66 Esas 2017/112 Karar sayılı hükmün 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
5.497,24-TL tazminatın 29/04/2015 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsiliyle davalıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
İlk derece yargılamasına ilişkin olarak;
Alınması gereken 375,51-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 112,66-TL harçtan mahsubu ile 262,85-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 141,86- TL peşin harçlar ile 1.300-TL bilirkişi ücreti ve 179,60-TL yargı gideri olmak üzere toplam 1.479,60 -TL ‘nin davanın kabul oranında hesaplanan 1.233- TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 51,- TL yargı giderinin davanın reddi oranında hesaplanan 8,50-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekili için takdir olunan 2.180-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı vekili için takdir olunan A.A.Ü.T 13/2 maddesi gereğince 1.099,72-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 113,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/02/2018