Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/517 E. 2018/122 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/517
KARAR NO : 2018/122
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2017
NUMARASI : 2015/842 Esas 2017/52 Karar
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/02/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili, sigortalı .. Ltd. Şti’ne ait bulunan 31 koli (2427 adet) muhtelif hazır giyim emtiasının müvekkili tarafından Nakliyat Abonman Sözleşmesi kapsamında nakliyat muhataralarına karşı sigortalandığını, söz konusu emtiaların 31 koli halinde ve 18.12.2014 tarihli sevk irsaliyesi ile davalı taşıyıcının depolarına… plakalı araçla sevk edildiğini, parsiyel yük olarak taşıyıcı davalı tarafından Salzburg/Avusturya aktarmalı olarak Helsinki/Finlandiya’ya sevk edildiğini, nakliyesi gerçekleştirilen emtiaların davalı konumunda bulunan taşıyıcı şirketin Avusturya’da bulunan acentesinin deposuna teslimatı sırasında toplam 31 koli yerine 30 koli olduğunun tespit edildiğini, söz konusu emtianın 1 koli eksik olarak alıcı firmaya teslim edildiğini, davalı taşıyıcının meydana gelen eksik teslimattan sorumlu olduğunu, sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya 28.04.2015 tarihinde 1.510,60 EURO ödendiğini TTK’nun 1472. maddesi gereğince sigortalının haklarına halef olunduğunu, müvekkiline ödediği toplam 1.510,60-euro hasar tazminatının TBK’nun 99. maddesi hükmü uyarınca fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı olan Türk Parası olarak ödeme tarihi olan 28.04.2015 tarihinden itibaren işlemiş ve dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince fiilen ödeme tarihine kadar bankaların EURO cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre işletilecek olan döviz temerrüt faizleri ile birlikte davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkilinin davaya konu edilen taşımada, taşıma işini ifa etmediğini, taşımanın başka bir şirket tarafından yapıldığını, müvekkilinin taşımayı sadece organize ettiğini, davanın öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının huzurdaki davayı açma ehliyeti olduğunu kanıtlaması gerektiğini, davaya konu edilen hasarla ilgili müvekkilinin kusuru olmaması sebebiyle davanın müvekkili şirket yönünden reddi gerektiğini, davacı tarafından uğranılan zararın ispatına yönelik hiçbir açıklama yapılmadığını ve belge ibraz edilmediğini, talep edilen tazminatın fahiş olup, müvekkilinin sorumluluğunun CMR Mevzuatı 23. madde uyarınca hasarlı emtianın kilogramı başına 8.33 SDR ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dava konusu taşıma CMR hükümlerine tabi bir taşıma kabul edilmek suretiyle bilirkişi raporu da esas alınarak dava konusu olayda l koli kaybolması CMR 29.madde kapsamında pervasızca zarar meydana gelme bilinci içinde gerçekleştiği, davalının sorumluluğunun tam zarar sorumluluğu şeklinde malın tüm bedelinden sorumluluk kabul edilmesi gerektiği belirtilerek toplam 1.510,60 € tazminatın dava tarihinden itibaren yıllık % 5 faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davalı vekili, davalının taşımayı yapmadığını, bu yüzden kendilerine husumetin düşmediğini, davacının da davayı açma ehliyetinin bulunmadığını, bu yöndeki itirazlarının nazara alınmadığını, sigorta poliçesi bulunmadığını, davacının yaptığı ödemenin lütuf ödemesi olmasından dolayı rücu koşullarının da oluşmadığını, kendilerinin kast ya da kasta eş bir kusurlarının bulunmadığını bu itibarla sorumluluğun CMR 23/3 e göre hesaplanmasının gerektiğini öne sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dosyada bulunan ve CMR belgesi olduğu düşünülen belge ile davalı tarafından düzenlenen fatura ve yazışmalar ile cevap dilekçesindeki kısmi ikrardan davalının akdi taşıyıcı olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Davacı ile dava dışı sigortalı … Tekstil firması arasındaki 13/02/2014 tarihli nakliyat abonman sözleşmesi ve tarihsiz ibraname karşısında 6102 sayılı TTK’nın 1472.maddesindeki halefiyet ve davacının dava açma koşullarının oluştuğu kabul edilmelidir.
Dava konusu 31 kap olarak taşıyıcıya teslim edilen emtianın 30 kap olarak alıcısına ulaştırıldığı anlaşıldığına göre davalı taşıyan eksik teslim edilen emtianın karşılığını CMR 17 ye göre tazmin etmek zorundadır.
Taşımanın parsiyel (kısmi) yapıldığı anlaşılmaktadır. Yani taşımaya tahsis edilen araç sadece davacı sigortacının sigortalısının gönderdiği emtiaya tahsis edilmiş değildir. Davalı taşımadan sorumlu olup, kaybın nasıl ve nerede olduğu açıklanamamaktadır.
CMR Konvansiyonu’nun 23/3. maddesinde taşıyıcının ödeyeceği tazminat miktarı sınırlanmış ve sorumluluk miktarının tespitinde de hasara uğrayan emtianın eksik brüt ağırlığı kıstas alınmıştır. Brüt ağırlığın hesabında ise eşyanın ziyaa uğrayan, yani eksilen kısmı temel ölçüttür. Taşınan eşya kısmen ziyaa uğramışsa ziyaa uğrayan kısmının ağırlığına göre taşıyıcının sorumlu olduğu miktar belirlenmelidir. (…CMR Şerhi, 2011,sayfa 585).
CMR Konvansiyonu’nun 29. madde hükmünde de, “hasar taşımacının kendi kötü hareketinden veya davaya bakan mahkemenin kararı ile isteyerek kötü harekete eşdeğer sayılan kusurdan ileri gelmiş ise, taşımacı, sorumluluğunu kaldıran veya sınırlayan yahutta kanıt yükünün karşı tarafa yükleyen bu maddenin hükümlerinden faydalanamaz” denilmek suretiyle taşımacının sınırsız sorumluluk halleri istisnai olarak sayılmıştır.
Yani CMR düzenlemesinde aslolan sınırlı sorumluluk olup, sınırsız sorumluluk halleri ise sınırlıdır. Temel uyuşmazlık konusu davalı taşıyıcının sınırlı sorumluluk esaslarına göre mi (CMR 23) yoksa tam sorumluluk esaslarına (CMR 29) göre mi sorumlu tutulacağıdır.
Zayinin taşımanın hangi safhasında ve nasıl olduğu tam olarak anlaşılamadığına ve davalı tarafından da eksikliğin ne şekilde meydana geldiği açıklanamadığına göre davalı taşıyanın CMR 29. Maddede yer alan taşımacının kendi kötü hareketinden veya isteyerek kötü harekete eşdeğer sayılan kusurundan ileri gelmiş sayılmasını gerektiren olgular net bir biçimde ortaya konulamadığından,ancak parsiyel taşımada birden fazla yükün aynı araçla taşındığı gözönüne alındığında kaybın gerçekleşmesi daha çok mümkün hale geldiğinden salt yorumla asıl sorumluluk yolu olan sınırlı sorumluluk türünden ayrılarak, istisnai sorumluluk türü olan sınırsız sorumluluk hükümlerini kabul etmeye imkan bulunmamaktadır.
Davalının sınırlı sorumluluk hükümleri çerçevesinde sorumluluk üst sınırının belirlenmesi gerekmektedir. CMR 23. Madde kapsamında zayi olan emtianın somut olarak 31. no.lu koli olduğu sabit olup, taşınan emtiaya ait listede 31. no.lu kolinin brüt ağırlığı 17,80- kg olarak ifade edildiğine göre sınırlı sorumluluk açısından bu ağırlık esas alınmak durumundadır. Bu ağırlığın 8,33 SDR ile çarpılması sonucu elde edilen 148,27 birimin karşılığının karar tarihindeki USD karşılığı olan 1.45104 ile çarpılması sonucu elde edilen tutarın euro karşılığı 174 € olduğundan davalının en fazla bu miktar üzerinden sorumlu olduğu kabul edilmek durumundadır. Bu durumda davalının sorumlu olduğu tutarın üstünde tazminatla sorumlu tutan ilk derece mahkeme kararı HMK 353-b-2 kaldırılarak davalının sorumlu olduğu tutar üzerinden davanın kısmen kabulune karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE; İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/02/2017 Tarih 2015/842 Esas 2017/52 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA,
“Davanın KISMEN KABULÜNE, 174- Euronun dava tarihinden itibaren yıllık %5 faiz işletilerek davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine,
Fazla istemin REDDİNE, “
İlk derece yargılamasına ilişkin olarak;
Alınması gereken 39,46- TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 82,32-TL harçtan mahsubu ile 42,86-TL’nin davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan 67,16-TL peşin harçlar ile 1.950-TL bilirkişi ücreti ve 119-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 2.069-TL’nin davanın kabul oranında hesaplanan 250-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 43- TL yargı giderinin davanın red oranında hesaplanan 38-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekili için A.A.Ü.T 13/2 maddesi gereğince takdir olunan 577,68-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı vekili için A.A.Ü.T gereğince takdir olunan 2.180-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 82,32-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/02/2018