Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/509 E. 2018/85 K. 31.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2017/509
KARAR NO : 2018/85

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2017
NUMARASI : 2016/910 Esas 2017/328 Karar
DAVA : Tasfiye Memuru Atanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/01/2018
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, Mahkemenin 2015/574 esas sayılı dosyası ile Ortaköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/337 Esas sayılı dosyası yönünden geçerli olmak üzere …A.Ş.’nin ihyasına karar verildiğini, tasfiye memurunun atanmadığını, ihya işlemlerini yürütmek üzere tasfiye memuru atanmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf zorunlu taraf olup, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkeme, dava dışı … Şirketi’nin 04/06/2010 tarihli karar ile iflas nedeniyle sicil kaydının kapandığını, dava konusu edilen şirketin Beyoğlu 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 1994/419 E sayılı dosyasından iflasına karar verildiğini, iflasının, Beyoğlu 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/255 E ve 2010/261 K sayılı kararıyla kapatıldığını, iflasa ilişkin işlemlerin yürütülmesinde ve iflasın sonuçlandırılmasında iflas masasının yetkili ve sorumlu olduğunu, bu nedenle iflas idaresinin yerine tasfiye memuru atanması kararının iflas kararının kaldırılması sonucunu doğuracağı gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacı, açtığı hizmet tespiti davasını yürütebilmeye esas olmak üzere şirketin ihyasının ve bunu sağlayacak şekilde tasfiye memuru atanmasını talep ettiğini belirterek; mahkeme kararının kaldırılmasını veya talebi gibi karar verilmesini istemektedir.
GEREKÇE :Dava aynı mahkeme tarafından ihyasına ( ek tasfiye amacıyla yeniden tesciline) karar verilen dava dışı şirkete, bu işlemleri yürütebilmesinin teminen tasfiye memuru atanmasına ilişkindir.
Dava dışı ihyasına (ek tasfiye amacıyla yeniden tesciline) karar verilen şirketin kaydı, iflas nedeniyle kapatılmış olsa bile (iflas işlemlerinin eksik yapılması anlamına gelecek şekilde iflas masasından alacaklı konumunda olduğunu iddia eden davacının alacağının iflas masasında değerlendirilmediğini) bu durum, iflas nedeniyle yürütülen tasfiyenin eksik yapıldığını göstermektedir.Esasen bu konuda aynı mahkemenin kesinleşen karar içeriğine göre bir tereddüd bulunmamakta,Mahkemenin red kararı kesinleşen karar gerekçesine aykırılık taşımaktadır.
Davacının Ortaköy/Aksaray İş Mahkemesinde açtığı davanın 10/03/2009 olan dava tarihi gözetildiğinde, dava dışı şirket kaydı iflas nedeniyle kapatılmadan önce davacının iş mahkemesinde dava açtığı anlaşılmaktadır. Şirket iş mahkemesindeki davaya ilişkin ihya edildiğine göre ( ek tasfiye amacıyla yeniden tesciline) şirkete bir tasfiye memuru atanması zorunludur. Şirketin tasfiyesinin iflas boyutunda iflas idaresince yapılmış olması sonucu değiştirmez. İhya kararı (ek tasfiye amacıyla yeniden tescili )askıda kalmış olup, İDM ‘nin vermiş olduğu istinafa konu karar, uyuşmazlığı çözmemekte daha da çetrefil hale getirmektedir.
Bu konuda güncel Yargıtay 15. H.D nin 07/12/2017 tarih ve 2017/2386 E-2017/4336 K. sayılı kararında şirket kaydının iflas nedeniyle kapatılmış olsa dahi ihya kararı verildikten sonra tasfiye memuru atanması gerektiği ifade edilmiştir.
TTK’nın 534. Maddesinde iflas halinde tasfiyenin iflas idaresi tarafından yapılacağı düzenlenmiştir. Bu madde, şirketin ihya edildikten sonra ek tasfiye (TTK547) gerektiren ahvalde (ihya) şirkete tasfiye memuru atanamayacağını göstermemektedir. TTK’nın 547/2. Maddesine göre mahkeme, ek tasfiyenin gerektiğine kanaat getirmesi halinde ek tasfiye için şirketin yeniden tesciline karar verme kararıyla birlikte son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.
Bu durumda mahkemece (İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi) 30/12/2015 tarih ve 2015/574 E-2015/890 K sayılı ihya kararında TTK’nın 547/2. Maddesine rağmen şirkete tasfiye memuru atanmamıştır. Davacının eksik kalan tasfiye memurunun atanması yönündeki mevcut davası da tasfiyenin iflas idaresince yapıldığı gerekçesiyle reddedilmiş olup böylece ihya kararı da askıda- işlevsiz bir halde kalmıştır. Kararın bu haliyle usul ve yasaya uygun olmadığı kabul edilmek durumundadır. Bu durumda istinafa konu kararın kaldırılması ve TTK’nun 547/2 maddesi uyarınca ihya edilen şirkete tasfiye memuru atanması gerekmektedir. Her ne kadar yeniden toplanacak bir delil olmamakla birlikte;tasfiye memuru atanması -değiştirilmesi hususu yargısal karar olmaktan ziyade denetim görevi de içeren bir karar bulunduğu,karar kaldırılarak dosya İlk Derece Mahkemesine iade edileceğinden tasfiyenin devamı sürecinde davacının daha kolay ulaşabileceği ve daha kolay kontrol işlevini sağlayabilmesi için tasfiye memurunun İlk Derece Mahkemesince atanmasının tarafların hak ve menfaatler dengesine daha uygun olması nedeniyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/04/2017 tarih 2016/910 Esas 2017/328 Karar sayılı hükmün HMK’nun 353- b-2 ,maddesi gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın yeniden görülerek; tasfiye memuru atanması sağlanmak üzere dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine,”
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 31,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda (HMK 353-(1)a kapsamında kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/01/2018