Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/506 E. 2018/108 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/506
KARAR NO : 2018/108
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/02/2017
NUMARASI : 2015/1062 Esas 2017/145 Karar
DAVA : Haksız Rekabetin Tespiti
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/02/2018
İlk Derece MMahkemesince verilen görevsizliğe ilişkin hükmün davalılar vekilince istinafı üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili, müvekkili şirketin 26.12.1997 tarihinde sicile kaydedilerek “…” marka ismiyle faaliyet gösterdiğini, davalı …’un müvekkili şirketin İ… AVM Şubesinde 19.10.2007 tarihinde Garson/Servis elemanı olarak işe başladığını,şubenin kapatılmasından sonra şirketin aynı zamanda merkezi olan adresine nakledilerek asgari ücretli olarak işe devam ettiğini, davalının iş akdinin 23.09.2015 tarihi itibarıyla İş Kanununun 25/11. e bendi uyarınca, işverene karşı sadakatsizlikten derhal ve haklı nedenle feshedildiğini, davalının çalışırken şirketini kurduğu ve kendisiyle çalışılması yönünde çalışanlara teklifte bulunduğunu öğrendiklerini, davalı işçinin davacı şirkette sigortalı olarak çalışırken,sadakat borcuna aykırı olarak diğer davalı şirketin kurucu ortağı olarak müvekkil şirketle aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğini, davalı …. Ltd. Şti.(….)’ nin kurucu ortağı ve münferiden yetkilisi olarak müvekkil şirketin müşterileri ile iş yaptığını,müvekkil şirket aleyhine İst.Anadolu 17.İş Mahkemesi’ nin 2015/645 E. sayılı dosyasında kıdem, ihbar tazminatı ve sair alacağıiçin dava açtığını, davalıların davacı şirket aleyhine haksız rekabet kurallarına aykırı davranışlarının var olup, olmadığı ve bu yolla haksız olarak elde ettikleri kazancın tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalılar vekili; davacı ile davalı şirketin faaliyet gösterdikleri meslek gruplarının farklı olduğunu, haksız rekabet şartlarının oluşmadığını, davacının talebinin çalışma ve sözleşme hürriyetine aykırı olduğunu, davacının müşterilerini kaybetme veya azalması şeklinde bir durumunun söz konusu olmadığını, davacının faaliyetinin cafe işletmeciliği olup hizmet statüsünde bulunduğunu, kendilerinin ise toptan kahve satışı yaptıklarını ve böylelikle mal satış faaliyeti yürüttüklerini, haksız rekabet unsurlarının bulunmadığını, taraflar arasında işçi işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davası yürürken açılan davanın kötü niyetli olduğunu, davacının açık ve sözlü rızasının bulunduğunu, davalıya atfedilen eylem ile haksız rekabet sayılan fiillerin örtüşmediğini öne sürerek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı şirket ile olan hizmet akdi sürerken diğer davalı şirketi kurup çalışmasının işçinin özen yükümlülüğüne aykırı olup olmadığının değerlendirilmesi ve tespitinin iş mahkemesinin görevi dahilinde olduğu, 5521 sayılı kanunun 1’inci maddesi uyarınca iş mahkemelerinin, İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuki uyuşmazlıkların çözümü ile görevlendirildiği, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup, sorunun çözümünde işçinin sadakat yükümlülüğünün ve davalı şirkete ortak olduğu işçinin eylemlerinin irdeleneceği gerekçesiyledava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ve dosyanın İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davalılar vekili, Mahkemenin iddiayı ve uyuşmazlık konularını aşar şekilde karar verdiğini, davalılardan birinin tüzel kişilik olduğunu, davanın TTK’nun 4. Maddesi ve 4. Kısımından kaynaklandığını, kurulan işletmenin davacı ile farklı bir alanda faaliyette bulunduğu haksız rekabetin olmadığını, taraflar arasında yazılı sözleşme olmadığını öne sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davalı … iş akdi sürerken bir şirketin kurucu ortağı olduğu konusunda ihtilaf yoktur. Taraflar arasında haksız rekabete ilişkin bir sözleşme bulunmamaktadır. Davalı …’in iş akdi sürerken sadakatsizlik olduğu öne sürülen eylemi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. Maddesinde düzenlenmiş olup, davanın ticari bir dava olmadığı kabul edilmelidir. Taraflar arasında yazılı bir rekabet etmeme sözleşmesi olmadığına göre davanın 6098 sayılı TBK’nın 444. Maddesi kapsamında bir dava olmadığı ortada olup, ilk derece mahkemesinin bu yöndeki kabulü de dosya içeriğine uygun bulunmaktadır.
İş kanunu 25/II-e bendinde İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması, işveren için haklı nedenle fesih sayılmış olup ,bu fesih sebebinin yerinde olup olmadığı,İst.Anadolu 17. İş Mahkemesinin 2015/645 E sayılı dosyasında hem de elde ki davada tartışılmak durumundadır. Zira davalı …’in davacı ile iş akdi sürerken diğer davalı şirketin kurucu ortağı olmasının doğruluk ve bağlılığa uymayan hareket kapsamında olup olmadığı, bu bağlamda eylemlerin haksız rekabet niteliği taşıyıp taşımadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu değerlendirme ve tartışma 4857 sayılı İş Kanununun 25/II-e maddesi esas alınarak yapılacağı için davaya iş mahkemesinin bakması gerekir. Mahkemenin görevli olması davanın görülebilmesi için HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca bir dava şartı olup, dava şartlarının var olup olmadığı mahkemece HMK’nın 115/1.maddesine göre mahkemece davanın her safhasında resen nazara alınmak durumundadır. Sonuç olarak mahkemece verilen davanın görev dava şartının yokluğu nedeniyle reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olup, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla,başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 35,90- TL istinaf karar harcının, davalılar tarafından yatırılan toplam 62,80- TL peşin harçtan mahsubu ile fazlalık olan 26,90- TL’nin istek halinde davalılara iadesine, Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 353(1)a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/02/2018