Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/476 E. 2018/29 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2017/476
KARAR NO : 2018/29
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2017
NUMARASI : 2016/197 Esas 2017/157 Karar
DAVA : Tazminat (Hava Taşması kaynaklı)

Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısı … San ve Tic. Ltd. Şti.’nin ihraç ettiği malların taşıma risklerine karşı Emtia Nakliyat Sigortası güvencesinde taşımaya verildiğini, ihracatın Suudi Arabistan’da yerleşik … isimli firmasına olmak üzere dişli plaka ve fan motoru emtiası şeklinde yapıldığını, davalının 31/07/2015 – 235- 00422590 sayılı havayolu yük senedi ile taşındığını, davalı tarafından taşınan emtianın Cidde-Suudi Arabistan’da yapılan kontrollerinde davalı THY A.O tarafından Ankara-Esenboğa’da 13 kap olarak teslim edilen emtianın 1 kap eksik teslim edildiğini, müvekkili sigorta şirketince sigortalısına 4.020-TL tazminat ödendiğini beyanla davalı THY ..’nun meydana gelen zarar nedeniyle sorumlu olduğunu ve müvekkili şirketin sigortalısına ödediği tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, Montreal Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, kendileri ile sözleşme yapan gönderenin dava dışı DHL firması olduğunu, ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, davalının sınırlı sorumlu olduğunu, faizin ancak karar tarihinden itibaren söz konusu olabileceğini beyanla aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, havayolu ile yurtdışına taşınan eşyanın kısmen zayi olması nedeniyle tazminat istemine ilişkin olarak kabul edilen davada, bilirkişi raporu esas alınarak uluslararası hava taşıma işi nedeniyle olaya Montreal Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiği, davalı tarafça 13 kap alınması gerekirken 12 kap emtia alındığı kabul edilmekle birlikte, 12 parça emtianın brüt miktarı ile 13 parça emtianın brüt miktarının aynı şekilde 933 kg olarak gösterildiği, bu belgenin başlı başına 12 kap olarak teslim edildiği hususunu doğrulamadığı, doğrulamış dahi olsa kısmı zayiin sözkonusu olduğu, Uçuşun 31/07/2015, tespitin ise 21/10/2015 tarihli olduğu, zararın taşıma sürecinde meydana geldiğinin belirli olmadığı, hasarın-ziyaın taşıma süreci sonunda Montreal Konvansiyonu 31.madde şartlarına uygun şekilde bildirilmediği, 14 günlük bildirim veya öncesinde tespitin yapılmadığı, 3 ay sonra yapılan tespitte hava taşıyıcısının sorumluluğunun olmadığı, 14 gün içinde hasar-zayi bildiriminde bulunulmamasının davalıdan tazmin hakkını düşürdüğü kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacı vekili, Ankara – Türkiye Cumhuriyeti’nden Cidde-Suudi Arabistan Krallığı’na havayolu ile taşınan emtianın davalı taşıyıcı tarafından 13 kap olarak tesellüm edilmesine rağmen, varma yerinde 12 kap olarak teslim edilen ve 1 kap emtianın (makine dişlisi ve fan motoru) kayıp edilmesi nedeni ile ikame edilen sigorta rücu davasında, yerel mahkemenin davayı redderken Montreal Konvansiyonu 31.maddesi gereğince 14 günlük sürede bildirim yapılmadığı gerekçesine dayandığı, somut olayda 1 kap dişli ve fan emtiası 30 günlük sürenin sonunda sigortalı şirkete teslim edilmediği TTK’nun 974.maddesi gereğince emtianın zayii olduğu karinesinin geçerli olduğunu, bu durumda artık 1999 Montreal Birleştirme Konvansiyon’un sadece hasar ve gecikme hallerinde aradığı 14 günlük ihbar süresinin söz konusu olmadığını, bu gerekçe ile kısmı ziya halindede yine de 14 günlük ihbar süresini arayan ve davanın bu sebeple reddine karar veren mahkemenin kararının ortadan kaldırılarak davanın kabul edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, davacının dava dışı sigortalısı ile davalı arasındaki hava yolu ile uluslararası eşya taşıma sözleşmesi kapsamında taşınan eşyanın kısmi zayi (kayıp) olması nedeniyle davacının sigortalısına ödediği sigorta tazminatının davalıdan rücuen tahsili davasıdır.
Davanın dayanağını oluşturan taşıma sözleşmesi kapsamında emtianın 13 kap olarak yüklendiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, daha çok dava dışı sigortalının ihbar yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği noktasındadır. Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleştirilmesine Dair Sözleşme’nin (Montreal) 18/1. Maddesine göre taşıyıcı, kargonun hava yoluyla taşıma esnasında meydana gelen kaybından sorumludur.
Mahkemece, dava dışı sigortalının hasar ihbarını Montreal Konvansiyonunun 31. maddesi kapsamında süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, 31/07/2015 tarih ve .. nolu Air Waybill(hava taşıma) belgesinde shippers (taşıtan, gönderen, taşınan emtianın sahibinin acentesi) olarak gösterilen ve davalının cevap dilekçesinde de gönderici olduğunu kabul ettiği … A.Ş firması tarafından, Türk Hava Yollarına hitaben düzenlenmiş 22/10/2015 tarihli dosyada örneği bulunan belgede, … firmasının taşınan emtianın bir kap eksik olarak varış noktasında bulunamadığı konusunda bildirim yaptığı görülmektedir. Bunun dışında Montreal Konvansiyonun 31.maddesinde esasen hasar durumunda ihbar yapılması öngörülmüş olup, kayıp halinde adı geçen maddede yahut sözleşmenin diğer maddelerinde herhangi bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde; ihbara gerek olmayan kayıp halinde fazladan dava konusu olayda DHL firmasının davalıya yapmış olduğu bildirim gözetildiğinde davalının hava yük taşıma senedinde yazılı yetkili acentesinin bildiriminin davalı adına yapılmış bir ikrar olduğu, ihbarın süresinde yapılmamış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması yerinde olmamıştır.
İkinci olarak taşınan emtianın brüt ağırlıkları aynı olarak yazılmış olsa da 13 kap olarak yüklendiği fakat taşıma bitiminde 12 kap olarak teslim edildiği de sabittir. Bu durumda 1 kap ürünün eksik teslim edildiği (1 kap ürünün zayi-kayıp olduğu) kabul edilmek durumundadır. Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleştirilmesine Dair Sözleşme’nin (Montreal) 11/2. Maddesinde hava sevk fişinde yer alan ağırlık ve paketlerin sayısına ilişkin ifadeler kesin olmayan karine teşkil eder. Kapların yükleme hava taşıma belgesinde yer alan 13 kap ve 993 kg ifadesine karşın 20/10/2015 tarihli … Ltd. Firması tarafından düzenlenen belgede elle parça sayısı (pieces) 12/13 olarak ağırlığı ise 993 olarak yazılmış olmasından yola çıkılarak 13 kap teslim olunan emtia ile 12 kap olarak teslim alınan emtianın ikisinin de 993 kg olduğu anlamında yorumlanamayacağı, kap olarak sayılması mümkün olan emtianın birinin kayıp olduğunun belirlenmesine rağmen, tartısının yapılmamış olmasından dolayı hava taşıma belgesindeki toplam ağırlığın yazılması olarak kabul edilmesinin gerektiği, taşıtan olarak taşıma belgesinde yer alan DHL nin davalıya yönelik ihbarına karşılık davalının taşınan emtiaların 13 kap olmadığı yönünde bir itiraz ve ispat vasıtası sunmadığı görüldüğünde, taşınan emtianın 993 kg ve 13 kap olarak davalı taşıyana teslim edildiği, fakat varış yerinde 12 kap olarak boşaltıldığı olgusu, sabit kabul edilmek durumundadır.
Bir kap eksik teslim edilen emtia karşılığında davacının talep edebileceği tazminat hesabının yapılabilmesi için Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleştirilmesine Dair Sözleşme’nin (Montreal) 22. Maddesine göre sınırlı sorumluluk esaslarına dahilinde taşınan emtianın kilogramı üzerinden olay tarihi itibariyle belirlenen 19 SDR karşılığı çarpıldığında sorumluluk üst sınırı belirlenmiş olacaktır. Bu husus İDM tarafından yapılan bilirkişi incelemesinde de bilirkişi raporu ile belirlenmiş olup 1425 SDR sorumluluk üst sınırıdır. Davacının sigortalısına ait kaybolan-zayi olan emtianın değerinin ise 1.200 € olup, üst sınırın altında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda taşınan emtianın değerini oluşturan gerçek zarar miktarı davacı sigortacının talep edebileceği tutardır.
Gerçek zarar miktarı, bilirkişi raporunda ve davacı sigortacının hasar ihbarını aldığında başvurduğu bağımsız eksper tarafından belirlenmiş olup, davacının talep ettiği tazminat tutarının içinde %10 arttırım bedeli yer aldığı bu bedele sigortalı ile davacı sigortacı arasında akitten kaynaklanan bir ödeme şartı olduğu , gerçek zarara dahil olmayan bu tutarın çıkarılması suretiyle belirlenen 3.657,36- TL ‘nin davalı taşıyıcının sorumlu olduğu zayi olan emtia bedeli olduğu anlaşılmakla, usul ve esas yönünden oluşa ve hukuka uygun görülmeyen davanın reddine ilişkin hükmün kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/02/2017 tarih 2016/197 Esas 2017/157 Karar sayılı hükmün HMK 353-b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KISMEN KABULÜNE;
3.657,36-TL tazminatın 25/12/2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, Fazlaya dair istemin REDDİNE”
İlk derece yargılamasına ilişkin olarak;
Alınması gereken 249,83 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 68,69-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 181,14 -TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davanın kabul edildiği miktar üzerinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 2.180- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/2 mad. uyarınca hesaplanan 364,64-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, “
Davacı tarafından yapılan 400- TL bilirkişi ücreti ve 130.40-TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 530,40- TL yargılama giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 482,31-TL’ sı ile 97,89 -TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 44- TL yargı giderinin davanın reddi oranında hesaplanan 4- TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından peşin yatırılan 31,40 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18/01/2018