Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/469 E. 2018/1696 K. 26.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/469
KARAR NO : 2018/1696
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/02/2017
NUMARASI : 2014/321 Esas 2017/158 Karar
DAVA : Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/12/2018
Davalı … hakkında davanın reddine ilişkin kısmın davacı ve diğer davalılar hakkında ki kabulüne ilişkin hükmün davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili , davacı kurumun denetimi altındaki …AŞ tarafından yürütülen imtiyazlı bir faaliyet nedeniyle aracı kurumun, aracı kurum yöneticisi ve aracı kurum çalışanının müteselsilen ödemekle yükümlü olduğu bir zararın, kısmen davacı tarafından ödenmesinin söz konusu olduğunu, aracı kurum tarafından 26/02/2001 tarihinde, sermaye blokajı, diğer bir ifadeyle teminat olarak saklamada bulunan devlet iç borçlanma senedinin 35.000.000.000-TL nominal değerli kısmının genel giderlerde kullanılmak üzere iade edilmesi talebiyle davacı kuruma başvurduğunu, 29/03/2001 tarih 15 sayılı kurul kararında, aracı kurumun merhum müşterileri mirasçıları olan … ve … tarafından aracı kurum aleyhine açılan dava sonucunda verilen İstanbul 1.ATM nin 08/12/1999 tarih ve 1997/1093 esas 1999/1225 sayılı kararının hüküm fıkrası tereddüt yarattığından kararın tavzihinin talep edildiğini, mahkemenin tavzihine ilişkin 25/10/2001 tarihli kararında “aracı kurumun sadece 640 Lot Tüpraş hisse senedinden sorumlu olduğu”nun ifade edildiği ve …’nın 640 lot Tüpraş hisse senedinden sorumluluğunun açık olduğundan bahisle tavzih isteminin reddine karar verildiğini,davacılar tarafından kurul karar organının 05/04/2002 tarih ve 17/451 sayılı kararının, İstanbul 1.AT Mnin 08/12/1999 tarihli kararına ilişkin, 25/10/2001 tarihli tavzih kararının yanlış değerlendirilmek suretiyle alındığı, anılan karar gereğince aracı kurumun 640 lot Tüpraş hisse senetlerinin yanı sıra, 6000 lot Konya Çimento, 8.321 lot Marmaris Martı ve 3.540 lot Merko Gıda hisse senetlerinden de sorumlu olduğu göz ardı edilerek, sadece 640 lot Tüpraş hisse senedi esas alınarak …bank nezdinde aracı kurum adına tutulan sermaye blokajı 378.846.316.400 eTL aracı kuruma ödenmesi nedeniyle zarara uğradıkları iddiasıyla zararlarının tazmini talepleriyle Ankara 6.İdare Mahkemesinde dava açıldığını,6.İdare Mahkemesinin 12/06/2003 tarih 2002/988 esas 2003/930 sayılı kararında Derborsa’nın 6.000-lot Konya çimento, 8.321 lot Marmaris Martı, 4.540 lot Merko Gıda ve 640 Lot Tüpraş hisse senedinin tamamından sorumlu olduğu hükmüne varılarak, dava konusu kurul işleminin iptaline ve davacının uğradığı 378.846.316.400-TL maddi zararın 12.04.2002 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davacıya ödenmesine karar verilerek kararın temyiz sonucu Danıştay 13.Dairesinin 14/06/2005 tarihli kararı ile onanarak kesinleştiğini,kurul tarafından borcun 30/01/2006 tarihi itibariyle ulaştığı 844.883,52-YTLnin birer aylık 6 taksitte ödenmesine karar verildiğini ve ilk üç taksidin ödendiğini, başkasına ait olan bir borcu ödemekle davacının, asıl borçlulara karşı bir alacak hakkı elde ettiğini,yapılan ödemenin tamamının asıl borçluları olan aracı kurum/şirket, … ve …’a rücu gerektiğini, davacının Ankara 6.İdare Mahkemesinin kararı uyarınca ödediği tazminat tutarının, İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi kararı ile asıl borçlu oldukları sabit olan davalılara rücu edilmesi gerektiğini, …Menkul Değerler AŞ müşterileri … ve … tarafından, davacı aleyhine açılan dava sonucunda Ankara 6.İdare Mahkemesinin kararı ile hükmedilen tazminat tutarı ve ferilerinden oluşan 844.883,52YTLnin ödemesi yapılan 424.883,52TLlik kısmı ile bu kısma ödeme tarihinden dava tarihine kadar işletilen 17.694,43-YTL olmak üzere toplam 442.577,95YTLnin dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte, asıl borçlular … Nak AŞ, … ve … (…)’dan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili vermiş olduğu 31/10/2006 tarihli dilekçesi ile ıslah talebinde bulunarak, davalarını 442.577,95YTLlik kısmının dava tarihinden, 464.333,00YTLlik kısmının kısmi ıslah tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:1-Davalılar …Nak AŞ ve … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, dava dışı … ve …’ın İstanbul 1.ATM nezdinde tavzih talebinde bulunduğunu,bir sonuç alamayınca bu kez Ankara 6.İdare Mahkemesi nezdinde davacı kurumun gözetleme ve denetleme görevini gereği gibi yapmadığından bahisle dava açtıklarını, idare mahkemesinin davacı kurumun İstanbul 1.ATMnin kararını yanlış yorumlayarak uygulama yaptığından davacıyı tazminata mahkum ettiğini, Ankara İdare Mahkemesi açısından dahi bağlayıcı olan İstanbul 1.ATM kararının üzerinde karar vermesinin hukuk mantığı ile bağdaşmadığını, davacı kurumun İstanbul 1.ATM kararı doğrultusunda 640 Lot Tüpraş hisse senedine karşılık gelen bedel üzerinde haciz uygulamak suretiyle dava dışı … ve …’a ödemede bulunduğunu, İstanbul 1.ATMnin anılan kararı uyarınca davacı kurum tarafından davalı Derborsa hesabından 640 Lot Tüpraş hisse senedi ile ilgili haciz işlemi yapıldığını ve akabinde davacı kurumca ödeme yapıldığı ve bunlardan dolayı kurumun ikinci kez ödeme yapması gerekmediğini, davacı kurumun hataen ödemiş olduğu bu ödemeden dolayı davalı …ve …’i sorumlu tutmasının mümkün olmadığını, şayet dava dışı …ve …ın kurumdan ikinci bir ödeme almış iseler, davacı kurumun sebepsiz zenginleşme gereği bu parayı adı geçenlerden geri alması için dava açması gerektiğini, …’nın sorumluluğunun Tüpraş hisseleri ile sınırlı olup, kurum tarafından davalı hesabı üzerine haciz konulmak suretiyle ödeme yapıldığına göre ikinci bir defa sorumlu tutulmasının hukuka ve mantıkla bağdaşmadığını, davacının yanlış dava açtığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
2-Davalı … (… vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davalı aleyhinde kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde İstanbul 1.ATMnin 1997/1903 esas sayılı dosyasının temyiz edilmeyerek kesinleştiğini beyan ettiğini, davalı … açısından İstanbul 1.ATMnin 1997/1093 esas sayılı dosyasının kesinleşmediğini, dosyanın 29/05/2006 tarihi itibari ile temyiz edildiği,temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderildiğini, davalıyı sorumluluk altına sokan kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadan davacının açtığı bu davanın dinlenemeyeceğini, rücu davasının açılabilmesi için ortada kesinleşerek ödenmiş bir bedelin bulunması gerektiğini,davacı kurumun kendi hata ve kusurlarını davalıya yüklemeye çalıştığını, davalının Ankara 6.İdare Mahkemesinde açılan davadan haberdar edilmediğini, biran için İstanbul 1.ATMnin kararının kesinleştiği kabul edilse bile, davacı kurumun dava dışı şahıslara ödemiş olduğu bedelin tamamını davalıdan talep hakkı bulunmadığını, ayrıca davalıya ihtar yapılmadığı da dikkate alınarak asıl alacakla birlikte ferilerinin talebinin mümkün olmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece ; Davalı … ve …in, davacı nezdindeki teminatından karşılanması gerekirken ,davacı SPKnın mahkeme kararını yanlış yorumlayarak teminatı iade etmesi nedeniyle bizzat karşılamak zorunda kaldığı ve üçüncü şahıslara ödediği bedelden, gerek vermiş oldukları taahhütnameler, gerekse teminatın yanlış iadesi dolayıyla sebepsiz zenginleştikleri davacının davasının kısmen kabul – kısmen reddi ile, davalılar … Nak. A.Ş ve ….yönünden davanın 844.883,52-TL için kabulüne, bu bedelden 424.883,52TL’nin dava tarihi olan 09/05/2006 tarihinden itibaren işleyecek 420.000-TL’sine ise ıslah tarihi olan 31/10/2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte her iki davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya ödenmesine ,bu iki davalı yönünden fazla istemin reddine, davalı … yönünden ise, SPKnun müşteriler bakımından zarar doğuran fiili, davalı … .ın yapmış olduğu haksız işlemlerden kaynaklanmadığı, müşteriler bakımından zarar doğuran fiilin, SPKnun davalı …’a teminatı iade etmesinden kaynaklandığını, dolayısıyla, davacının teminatı …Nakliyat’a iade etmesinde davalı … (….)’ın herhangi bir kusuru, illiyet bağı bulunmadığı gibi,teminat iadesinden kaynaklı ebepsiz zenginleşmesi bulunmadığı gerekçesi ile davalı … yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı,davacı SPK vekili ile Davalılar … A.Ş. Ve … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : 1-Davacı vekili; …’ın sorumluluğunun olmadığı ve teminat iadesi nedeniyle hakkında sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanma olasılığının bulunmadığı tespitinin dayanağı bulunmadığını, kurul tarafından aracı kurum müşterilerine yapılan ödemenin tamamının asıl borçlularının taahhütname çerçevesinde davalılar …, yönetici … ve … çalışanı … olduğunu, Ankara 6.İdare Mahkemesi kararı ve bunu onayan Danıştay kararları gereğince, Kurulun asıl borçluların borcunu yatırımcılara ödediğini, mahkemenin 08.12.1999 tarihli karar ile davalılar arasında sorumluluk bölüşümü yapılarak …ve….’ın borçlu olduğu hükme bağlanmış olup,mahkeme ilamında hükmedilen tutarı yatırımcılara ödemek zorunda kaldığını, davalı … ‘ın vekalet yetkisini kötüye kullanarak hesaptaki para ve menkul kıymetleri müşterilerin bilgisi dışında ve onların aleyhine olacak şekilde hesap dışına aktardığı ve …, … ve başka şahıslara ait hesaplara virmanlandığının tespit edildiğini, …’ın 1.800 lot Konya Çimento hisse senedinden ve 180.000.000-TL temettü bedelinden, 3.249 lot Marmaris Martı senedinden ve 649.980.000-TL temettü bedelinden ayrıca ve açıkça sorumlu olduğunu, İstanbul 1.ATM’nin kesinleşen kararı ile sorumluluğunun açıkça hüküm altına alındığını, somut olayda kurulun rücu talebinin yöneltilebilmesi açısından , teminat sağlama yükümlülüğü ve/veya teminatın kendisine iade edilip edilmediği hususunun bir önemi bulunmadığını, asıl alacaklı ile rücuen alacaklının alacağı talep edebileceği borçlularında farklılık olamayacağını belirterek, kararın davalı … yönünden davanın reddine karar verilmesine ilişkin kısmının kaldırılarak yeniden karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalılar … A.Ş. Ve … vekili; davacı zarara neden olan ağır kusurlu personeline karşı rücu hakkının söz konusu olduğunu, 3.kişilere başvuramayacağını, davacının davalılara karşı aktif dava ehliyetinin olmadığını, …ve diğer davalı şirketin zenginleşmediğini, bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmediğini, mahkemenin sebebe bağlılık ilkesine aykırı gerekçeler ile davanın kabulüne karar verdiğini, davacının iddiasının sadece rücu hükümleri olduğunu, davacının dava dilekçesinde sebepsiz zenginleşme nedenine dayanmadığını, mahkemenin hükümle birlikte sebepsiz zenginleşmeden söz etmekte olup bu durumda zamanaşımı durumunun da söz konusu olduğunu, davacının kısmi redde yönelik itirazının fiili ve hukuki dayanağı bulunmadığından reddini talep ettiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Aracı Kurum …(Eski Ünvanı…Değerler AŞ.) müşterisi mirasçiları tarafından, … Borsa Bankerliği A.Ş., … ve … aleyhine Hisse senetlerinin aynen tahsili ve temettü alacaklarının tahsili talebiyle, İstanbul 1. ATM nezdinde açılan alacak davasında yapılan yargılama sonucunda, Mahkeme’nin 08.12.1999 tarih 1997/1093 E, 1999/1225 K sayılı kararı ile davalılar arasında sorumluluk paylaşımı yapılmış ve anılan kararın hüküm kısmında aynen;
“1- 6.000 lot Konya Çimento hissesinin (4.200 lottan … 1.800 lottan … sorumlu olmak koşuluyla) davalılardan aynen alınarak davacıya teslimine,
600.000.000 TL temettü bedelinin (420.000.000 TL’den …, 180.000.000 TL’den… sorumlu olmak koşuluyla) davalılardan alınarak davacıya teslimine,
2- 8.321 lot Marmaris Martı hissesinin (davalı … 5072 lottan davalı …. 3.249 lottan sorumlu olmak koşuluyla) davalılardan aynen tahsiline,
1.664.380.000 TL temettü alacağının ise (davalılardan davalı … 1.014.400.000 TL ile davalı … … ise 649.980.000 TL ile sorumlu olmak koşuluyla) davalılardan tahsiline,
3- 4.540 lot Merko Gıda hissesinin davalılardan (davalı … 4.540 lottan davalı …. ise 2.000 lottan sorumlu olmak koşuluyla) aynen alınarak davacıya teslimine,
4- 640 lot Tüpraş hisse senedinin davalı …ve …’dan tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla aynen alınarak davacıya teslimine…” hükmedilmiştir.
kararın … tarafından temyizi sonucunda Yargıtay 11. HD’nin 06.03.2008 tarihli kararı ile Merko Gıda hisse senetleri dışında İstanbul 1. ATMahkemesi kararının onanmasına, Merko Gıda hisse senetlerine ilişkin kurulan hükmün bozulmasına karar vermiştir. Yargıtay’ın kısmi bozma kararı üzerine dosyayı tekrar inceleyen İstanbul 1. A TM 25.2.2009 tarih ,2008/617E, 2009/67 K sayılı kararı ile; “ …Davalılar … Borsa Bankerliği A.Ş. ve … yönünden verilen karar kesinleşmiş olmakla bu davalılar yönünden yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına ,
Davalı …( …) yönünden; İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.12.1999 tarih 1997/1093E, 1999/1225K sayılı ve bozma ilamına konu 4540 lot Merko Gıda hissesi dışında kalan ve kesinleşen kararda hüküm altına alınan davacı talepleri yönünden yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına,
4540 Lot Merko Gıda hissesinin davalı …(…) dan aynen alınarak davacıya teslim edilmesine ilişkin davacı talebinin Reddine ”karar verilmiş ve anılan karar kesinleşmiştir.
Dolayısı ile …’ın 1.800-lot Konya Çimento hisse senedi ve 180.000.000 TL temettü bedelinden, 3.249 lot Marmaris Martı hisse senedinden ve 649.980.000 TL temettü bedelinden ayrıca ve açıkça sorumlu olduğu, 640 lot Tüpraş hisse senedinden ise Derborsa ile birlikte sorumlu olduğu kesinleşmiş Mahkeme kararı ile sabittir.
Görüldüğü üzere, İstanbul 1. ATM kararı ile işbu davanın davalılarının Aracı Kurum müşterilerine borçlu olduğuna karar verilmiştir. Ankara 6. İdare Mahkemesinin Danıştay incelemesinden geçerek kesinleşmiş 12.06.2013 tarih,2002/988E,2003/930K sayılı kararı uyarınca ise söz konusu borç davacı Kurul tarafından ödenmiştir. Dolayısıyla, İstanbul 1. Ticaret Mahkemesi kararında tespit edilen borçluların borcunu Kurul ödemek durumunda kalmıştır. Bunun sonucu olarak ise Kurul, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdindeki yargılamada yer alan alacaklıların konumuna geçerek, bahsi geçen davanın borçlularından alacağını rücuen alma hakkını kazanmıştır.
Davacı SPK’nın İstanbul 1. ATMnin 2008/617 esas 2009/67 karar sayılı davalı şirket ile davalı … yönünden kesinleşen kararı yine aynı mahkemenin davalı … yönünden Yargıtay bozması sonrası 1. ATMnin 2008/617 esas 2009/67 karar sayılı ilamlarının müşteri davacılar tarafından ilamlı icraya konu edilmiştir.Bu sırada teminatın aracı kurum tarafından verilen karar hatalı anlaşılması ile teminatın iadesi üzerine müşterilen bu ilamlı icradaki alacaklarını kuruma tazminat istemi olarak yöneltmişlerdir. Kurumca yapılan teminatın iadesi işleminde davalı …’ın dahli olmasa da idare mahkemesinde dava açan müşterilerin iddiasının temeli davalı … aleyhinde verilip kesinleşen müşterilerin hisse senetlerinin suistimal edilmesidir. Buna göre davalı … hakkında müşterilerin hisse senetlerini suistimal etmekten dolayı kesin hüküm bulunduğu gözetildiğinde …’ın verilen hükümle hisse senetlerini iade borcundan ve temettüleri ödemekten davacının hatalı işlemi kurtulduğu bir gerçektir.Teminatın iadesi tarihinde bilahare kesinleşen hükümle ne kadar borçtan kurtulduğu bir başka anlatımla ne kadar borçtan davacıya sorumlu olduğu belirlenmek üzere idare mahkemesi dava dosyasında ve asıl dosyada bir hesaplama bulunmadığından bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davalı şirket ile …vekili davalılar aleyhinde verilen kabul kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davalı şirket ve …20.04.2017 tarihinde 85,70 TL israf başvuru harcı yatırmışlar, mahkemece 24.04.2017 haricinde muhtıra ile nispi istinaf karar harcının yatırılmadığı belirtilerek 14.428,09 -TL istinaf nispi karar harcı ile 200 TL istinaf gider avans yatırması hususunda bu davalılara tebliğ tarihinden itibaren bir haftalık kesin süre verilmiştir. Muhtıra davalılara 27.04.2017 tarihinde tebliğ edilmiş muhtıra tebliğine rağmen bu davalılar peşin istinaf nispi karar harcını ve gider avansını yatırmamışlardır .Mahkemece bu davalılar yönünden HMK 344/1 maddesi gereği istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmalarına ilişkin bir karar verilmeden Dairemize gönderildiği anlaşıldığından bu davalılar yönünden HMK 344/1 gereğince bu davalıların istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmalarına karar verilmiş ve davacı vekilinin …’a ilişkin istinaf başvurusu yönünden esastan inceleme yapılmıştır.
Davacının davalı … yönünden yaptığı istinaf başvurusunun duruşmalı incelemesi sonucu rapora alınmış ve bu rapora taraflar itiraz etmiş, itirazlardan davacı vekilinin raporda faiz hesaplamasında maddi hata yapıldığı doğru hesabın 50.682,34_TL olduğu yönündeki itirazı haklı görülmüş olup, raporda …’ın sorumlu olduğu tutarın hesaplanmasında esas alınan toplam süreler 1637 gün olmasına rağmen, 1182 gün üzerinden yasal faiz yürütülerek eksik hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Bu konudaki maddi hata,usul ekonomisi kuralları gözetilerek ve önceki rapordaki doğru verilerde esas alınarak Dairece yapılan hesaplama ile giderilmiş ve davacı SPK tarafından teminatın davalı şirkete iade edildiği 12.04.2002 tarihi itibarıyla davalı …’ın sorumlu olduğu toplam miktarın 50.682,34- TL olduğu hesaplanmış ve maddi hatayla ilgili ek hesap tablosu denetime imkan vermek açısından dosya arasına konulmuştur.
Tüm bu anlatılanlar ışığında eldeki davaya dönüldüğünde; davacı taraf iş bu davadaki rücu istemini kesinleşen hükümle sorumluluğu tespit edilen davalılardan tahsili yönünde kullanmış, mahkemece kesinleşmiş hüküm gözardı edilerek kesinleşen hükümde belirlenen sorumluluk tartışılıp, sadece davalı şirket ve davalı …bakımından kabul kararı verilmiş ancak daha önce sorumluluğu mahkeme kararıyla kesinleşmiş olan davalı …(…) bakımından verilen davanın reddine ilişkin hüküm usul ve hukuka aykırı olup davacının istinaf başvurusu yerinde olduğundan, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün HMK.nun 353/1-b-2 maddesi ile kaldırılmasına,Davalı … hakkındaki davanın kısman kabulüne ; 50.682,34- TL’nin dava tarihi olan 09/05/2006 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek diğer davalılar ile müteselsilen sorumlu olacak şekilde davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Davalılar … Uluslararası Nak. A.Ş ve… bakımından istinaf karar harcını tebliğ edilen muhtıraya rağmen yatırmamaları nedeniyle, istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmalarına,ilk derece mahkemesince hükmedilen yargı giderleri arasında bütünlük sağlanması için kesinleşen kısımlarda gözetilerek yargı giderinin bütünüyle yeniden yazılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/02/2017 Tarih 2014/321 Esas 2017/158 Karar sayılı hükmün davalı … hakkındaki davanın reddine ilişkin “B” bendinin HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA;
“1-Davalı … hakkındaki davanın KISMEN KABULÜNE; 50.682,34- TL’nin dava tarihi olan 09/05/2006 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek diğer davalılar … Uluslararası Nak. A.Ş ve …ile müteselsilen sorumlu olacak şekilde davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE”
2-Davalılar… Uluslararası Nak. A.Ş ve… bakımından HMK 344/1 gereği istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmalarına,
İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak;
“Alınması gereken 57.713,99- TL nispi ilam harcının( 3.462,11 TL’sinden diğer davalılar… Uluslararası Nak. A.Ş ve …ile müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla davalı …’dan) davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan ve davanın kabulü oranında davalılar ……AŞ ve ….den alınmasına hükmedilen ; bilirkişi ücreti,tebliğ ve posta masrafından ibaret olan 3.195-TL yargı giderinin kabul oranına göre hesaplanan 2.971,35 TL’sinin ( 200 TL’sinden davalı …’ın diğer davalılar … Uluslararası Nak. A.Ş ve …l ile müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı … tarafından yapılan 38,50 TL posta masrafının davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 3-TL ‘sinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine,
Davalılar …Uluslararası Nak. A.Ş ve …tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve tebligat gideri olan 2.150-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 150,50-TL’sinin davacıdan alınarak adı geçen bu davalılara verilmesine,
Davacı vekili için davanın kabulü oranında takdir olunan 47.745,34 -TL nispi vekalet ücretinin (5.925,06 TL’sinden davalı … ve diğer davalılar … Uluslararası Nak. A.Ş ve …ile müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 48.199,14-TL nispi vekalet ücretinin( hükmedilen vekalet ücretinden 7.173,02- TL lik kısmı müştereken her üç davalılara ait olup ,kalanı davalı …’a aittir.)nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak AAÜT. 3/2 gereği davalılara ödenmesine,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 31,40 -TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan 2.000-TL bilirkişi ücreti ve 190,-TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.190-TL yargı giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 110-TL sinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına.
Dairemizde yapılan birden fazla duruşmaya katılan davacı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 2.180- TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
Dairemizde yapılan birden fazla duruşmaya katılan davalı … vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 2.180- TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
Dair verilen karar davacı ve davalı … vekillerinin yüzüne karşı davacı ve Davalı … bakımından tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde, diğer davalılar … Uluslararası Nak. A.Ş ve …bakımından(HMK 346/2 gereği) 1 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/12/2018