Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/450 E. 2018/26 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2017/450
KARAR NO : 2018/26
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2016
NUMARASI : 2014/973 Esas 2016/969 Karar
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/01/2018

Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili, müvekkili … Sigorta AŞ ile…Tic. AŞ arasında nakliyat emtia sigorta sözleşmesi akdedildiğini, akdedilen bu sigorta sözleşmesinin … sayılı sigorta poliçesine bağlandığını, … AŞ nin İtalya’da mukim… isimli firmaya 22/01/2012 tarihli faturaya istinaden 40 palet muhteviyatı (20.272,16 kg net – 24.430,50 kg brüt elektrolotik bakır tel cinsi emtia sattığını, satışa konu emtianın 22/01/2014 tarihinde Salerno/İtalya’da mukim alıcı İtalyan firmasına gönderilmek üzere … AŞ nin Darıca/Kocaeli’nde bulunan fabrikasında davalı taşıyıcı … AŞ’ye ait ….(çekici)-….(y. römork) plakalı TIR’a yüklendiğini, 27/01/2014 tarihinde emtianın yüklü olduğu aracın İtalya’nın Bari Limanı’na 10-15 km uzaklıkta iken (beyana göre) faili meçhul şekilde soyguna uğradığını ve sigortalı emtianın çalındığını, sigortalı emtianın çalınmasından sonra şöför …’ın ifadesinin İtalya/Bari/Pugliga Jandarma Karakolu’nda alındığını, ayrıca da Jandarma Karakolu Mobil polis birliği tarafından tutanak tutulduğunu belirterek; hırsızlık olayını yerel mevzuat uyarınca ispat edemeyen, Bari-Salerno arasında güvenli ve ücreti otobanı kullanmak yerine ücretsiz Foggia yolunu tercih eden bu hali ile özensiz davranan ve sorumluluğu altında bulunan eşyanın çalınmasına sebebiyet veren davalı taşıyıcı ….. AŞ nin meydana gelen zarardan CMR md. 17 vd. hükümleri gereğince sorumlu olduğunu öne sürerek müvekkili tarafından sigorta tazminatı olarak ödenen 411.303,29 TL’nın zararın meydana gelmesine sebebiyet veren davalı … AŞ ‘ne tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, aktif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine, olayın gerçekleşme biçimi sebebi ile CMR 17/2. md. gereğince taşıyıcı firmaların tazminat sorumluluğuna gidilemeyeceğini, kesinlikle ikrar sayılmamak kaydı ile müvekkilinin sorumlu olduğu düşünülse dahi hasarda taşıyıcıya rücu edilebilecek miktarın CMR 23. md. hükümlerine göre hesaplanmadığını, Yargıtay içtihatlarına göre faizin başlangıç tarihinin davacının sigortalısına ödeme yaptığı tarih olmayıp davanın açıldığı tarih olduğunu, ayrıca CMR 27’ye göre faiz oranının %5 olduğunu ve bu hükmün emredici olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalının savunmasının aksinin davacı tarafından kanıtlanamadığı dava dışı firmaya ait olan ve davalı taşıyıcı tarafından İtalya’da karayolu ile taşınırken silahlı gasp olayına uğraması sonucu emtianın çalınmış olması nedeni ile emtianın alıcısına teslim edilememesinde taşıyıcıya atfı kabil kusur veya sorumluluğun söz konusu olmadığı, taşıyıcının dosyaya sunulan hırsızlık-gasp olayı ile ilgili kanıt ve belgelere göre önlenemeyecek bu olay sebebi ile sorumlu tutulamayacağını kabul etmek suretiyle CMR 17/2 md. hükmü karşısında davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yoluna başvuran davacı vekili, hırsızlık olayının her türlü şüpheden uzak, açık ve net olarak davalı taşıyıcı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, olayda sigortalı taşınan emtianın 22/01/2014 tarihinde Sarkuysan A.Ş’nin Darıca-Kocaeli’nde bulunan fabrikasında davalı taşıyıcıya tam olarak teslim edildiğini ancak alıcısına teslim edilmediğini, davalı taşıyıcının emtianın kimliği meçhul şahıslar tarafından çalındığını savunduğunu, oysaki meçhul kişiler tarafından yapıldığı iddia edilen hırsızlık vakıasının sadece davalı taşıyıcının temsilcisi şoför tarafından dile getirildiğini, hırsızlık olayının da yerel makamlar tarafından yerel mevzuat gereğince doğrulandığını, sadece şoförün iddiası esas alınarak yazıya döküldüğünü hırsızlık iddiası sonucu bir kamu davası açılıp açılmadığının bilinmediğini veya sonucu bugüne kadar davalı tarafından dosyaya bildirilmediğini, bu olayın hırsızlık olayı üzerinde şüphe yarattığını, ispat külfeti üzerinde olan davalı taşıyıcı tarafından sadece şoför beyanı ve tutanak uyarınca hırsızlık savunması yapılması üzerine olayın araştırıldığını, davalı taşıyıcının eşyanın taşınmasında gerekli özeni göstermediğinin anlaşıldığını öne sürerek hırsızlık olayının her türlü şüpheden uzak açık ve net olarak davalı taşıyıcı tarafından ispat edilmesinin gerektiğini, olayın taşıyıcının kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği hal kapsamında gerçekleşmediğini, güzergah seçiminin taşıyıcının kusurlu seçimi sonucu olayın gerçekleştiğini ve olayın sonucunun davalı tarafından takip edilmediğini öne sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava CMR hükümlerine tabi taşımaya konu emtianın gasp sonucu kayıp- zayi olmasından dolayı malları nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalayan davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalısına ödediği tazminatın taşıyıcıdan tahsiline yönelik TTK’nın 1472. maddesine dayanan rücuan tazminat davasıdır.
CMR sözleşmesinin 17/2. maddesine göre kayıp, hasar veya gecikme taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmişse taşımacı sorumlu tutulamaz.
Uyuşmazlığın çözümü için önce olayın nasıl gerçekleştiğinin belirlenmesi, ardından olayın CMR Sözleşmesinin 17/2. Maddesi kapsamında taşımacının sorumlu olmadığı belirtilen istisnai durumlar kapsamına girip girmediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dava konusu emtianın davalıya 22 /01 2014 tarihinde teslim edildiği konusunda ihtilaf yoktur.Dosyada bulunan belgelere göre: Deniz yoluyla ulaşılan İtalya-Bari kentinde gümrük işlemleri sonrasında liman bölgesinden ayrıldıktan sonra 27/01/2014 saat 18.30 sıralarında emtianın yüklendiği araç …. Römork) içinde dava konusu olan emtia ile birlikte İtalya’nın Salerno kentine gitmek üzere ayrıldığı Bari limanına 10-15 km mesafede yolda kimliği meçhul şahıslarca gasp edilmiştir. Olay tır şoförünün İtalya Puglia karakoluna (Eyalet Jandarma Bölüğü Bari Sannicandro Karakolu) başvurusu üzerine tutanağa bağlanmıştır. Tutanağın 20.45 sularında tutulduğu anlaşılmaktadır.
Araç sürücüsü 28/01/2014 tarihli ek tutanakta araçta bulunanları ayrıntılı olarak bildirmiştir. Puglia Jandarma Karakolu mobil kolluk ekibi (Puglia Eyaleti Jandarma Bölüğü Bari İl Komutanlığı Harekat Birimi-Acil Müdahale Ekibi) tarafından tutulan 28/01/2014 tarihli diğer bir tutanakta ise gasp edilen araç (çekici ve römork) saat 18 sularında Bari’nin bir caddesinde boş olarak bulunmuştur. Taşıyıcı 29/01/2014 tarihinde olayı dava dışı sigortalıya bildirmiştir.
Sürücünün olayı ilk bildirdiği tutanaktaki ifadesine göre olay Bari Limanından çıktıktan sonra bir stadyum yakınındaki bir yol üzerinde bir müddet gittikten sonra çevre yolu yönünde köprü yakınında Foggia istikametinde 16 sayılı karayolu çevre yolu girişi mıntıkasında gerçekleşmiştir.
Taşıyıcının seçtiği güzergah nedeniyle olayın gerçekleşip gerçekleşmediğinin analizi gerekirse şoförün ifadesine göre 16 nolu karayolu girişi yakınında olay gerçekleşmiştir. Davacı vekili uygun rotanın E 55 otobanı olduğunu fakat davalı sürücüsünün Foggia üzerinden 16 no.lu ücretsiz otoyolu tercih ettiğini, bu yolun daha uzun olduğunu seçilen güzergahın davalının kusurunu gösterdiğini bu nedenle emtianın alıcıya ulaştırılmamasında gerekli özeni göstermediğini ve CMR 17. Md. Hükmüne göre sorumlu olduğunu öne sürmektedir.
Taşımanın hangi güzergah üzerinden yapılacağı konusunda gerek taşıma senedinde (CMR belgesi) gerekse başka bir belgede açıklama yoktur. Olayın salt 16 no.lu güzergahın seçilmiş olmasından kaynaklanmış olduğu hukuken geçerli bir çıkarım sayılamaz. Zira olay 16 no.lu otoyolda gerçekleşmediği gibi velev ki gerçekleşse bile o yola girilmiş olması mutlaka gasp olayının olacağı ve taşıyıcının bunu bilerek girdiği şeklinde yorumlanamaz. Yani taşıyıcının o güzergaha gasp olacağını bile bile yahut ağır ihmal ya da kusurlu bir şekilde girmek üzere olduğunu kabul etmeye yarayacak yeterli veri dosyada bulunmamaktadır. Tarafların tüm delilleri toplanmış olup, dava taraflarca hazırlanması gereken bir davadır. (HMK 25) Hukuk yargısı adli gerçeğe, tarafların iddia ve savunmalarının diyalektiği çerçevesinde ulaşmak durumundadır. Bu itibarla fiilen gerçek olduğu anlaşılan gasp olayının seçilen güzergah nedeniyle işlendiğini kabul etmeye yarayacak yeterli ispat vasıtasının da bulunmadığı kabul edilmelidir. İlk derece mahkemesince verilen kararın gerekçesinde davalının savunmasının aksinin davacı tarafından kanıtlanamadığı şeklinde bir ifade geçmekte ise de bu ifade her ne kadar CMR Sözleşmesi 18/1. Maddeye aykırı olsa da ulaşılan sonuç itibariyle mahkeme kararı dosya içeriğine ve hukuka uygun olup istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden başvurunun reddi doğrultusunda aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın, karar harcına mahsubu ile, eksik kalan 4,50 TL harcın davacıdan tahsiline,
Hükümden sonra davacı tarafından yapılan masrafın üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 28,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine,
HMK ‘nun 362/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.18/01/2018