Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2017/392 E. 2018/195 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/392
KARAR NO : 2018/195
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2017
NUMARASI : 2016/619 Esas 2017/341 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/03/2018
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, yıldırım isabet etmesi sonucu çıkan yangında davacı şirketin arşiv olarak kullandığı binanın çatı katının yandığını, 2015 ve önceki yıllara ait davacı şirket evrakının yandığını öne sürerek bu yıllara ilişkin ticari defter ve sair belgeler yönünden zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, davacının yangında zayi olduğu belirtilen ticari defter ve belgelerin tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgeler olduğu, yangında kusurunun bulunmadığı, TTK’nun 82.maddesinde zayi belgesi düzenlenebilecek evrakın belirtildiği davacının fatura ve sair şirket belgeleri yönünden açık beyan ve belgesinin bulunmadığı kabul edilmek suretiyle davacı şirketin 2010 ile 2015 yılları arasındaki ticari defter ve belgeleri yönünden zayi belgesi verilmiş, bunun dışındaki sair kağıt ve belgeler yönünden talep reddedilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili, faturaların da ticari belge niteliğinde olduğunu, bu hususun dava dilekçesinde açıkça belirtildiğini, yıldırım düşmesi hadisesinin subut bulduğunu, faturaların basıldığı matbaaların bildirildiğini,kararın gerekçe ile hüküm fıkrasının çelişik olup hüküm kısmında ticari defter ve belgeler için zayi belgesi erilmesine denilerek faturalar içinde zayi belgesi verildiği izlenimi doğurduğu, mahkemece matbaaya müzekkereler yazıldığını, buna rağmen ispata dönük olarak dosyada açık beyanı ve belgesi bulunmadığından bahisle hüküm verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak 2015 yılı ve geçmiş yıllara ait tüm ticari defter, fatura ve sair tüm kağıt ve belgelerin zayi belgesi verilmesine karar verilmesi talep olunmuştur.
GEREKÇE: İstem, Zayi belgesi verilmesine ilişkin olup yasal dayanağı, 6102 sayılı TTK’ın 82/7. Maddesine göre tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler doğal nedenlerle yahut hırsızlık gibi sebeplerle ziyaa uğrarsa, tacir bu konuda belge verilmesini isteyebilir.Davacının işyerinde 03/06/2016 tarihinde doğal nedenlerle yangın çıktığı ve işyerinin hasar gördüğü, dosyada bulunan yangın raporu ve ekleri ile KYOK belgesinden anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacının 2010 ile 2015 yıllarına ait ticari defter ve belgelerinin yangın sonunda yok olduğu kabul edilerek bu yönde zayi belgesi verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf yoluna başvuran davacı vekili , 2015 yılı ve geçmiş yıllara ait tüm ticari defter, fatura ve sair kağıt/belgelerinin zayi olduğu gerekçesiyle tüm istem yönünden davanın kabul edilmesi gerektiğini öne sürmektedir.
Davacı vekili İlk Derece Mahkemesine sunduğu 1.8.2016 tarihli dilekçesi ile ticari defterlerinin tasdik edildiği noterlerin adreslerini bildirmiş ayrıca fatura ve sevk irsaliyelerinin cilt sıra numaralarını bildirerek basıldığı matbaaların adres bilgilerini sunmuş,mahkemece matbaalara yazı yazılmış ancak cevap gelmemiş ,bir adet matbaaya gönderilen müzekkere ise iade edilmiştir. Kullanılmış fatura ve sevk irsaliyeleri içinde zayi belgesi istenebileceğinden müzekkerenin iade edildiği matbaanın adresini bildirmek ve diğer matbaalara yazılacak elden takipli müzekkereleri teslim alarak cevaplarını dairemize ibrazı için davacı vekiline kesin mehil verilmesine dair 25.1.2018 tarihli ara kararı oluşturulmuş davacı vekiline tebliğ edilmiş ise de ;davacı vekili müzekkereleri teslim almak üzere dairemize başvurmamış ,yalnızca oğul ofsetin kapanmış olduğuna dair uyaptan dilekçe göndermekle yetinmiştir.
İlk Derece Mahkemesi 2010-2015 yılları ticari defter ve belgeleri” için zayi belgesi verilmesine karar verilmiş ise de ; hükmün alt bendinde sair kağıt ve belgeler yönünden talebin reddine” karar verilmiştir.Bu şekliyle hüküm HMK 297.ye maddeye uygun olmayıp tereddüt yaratacak niteliktedir. Davacı, ticaret şirketi olduğuna göre 6102 sayılı TTK’nın 64/3. maddesine göre tutmakla yükümlü olduğu defterler,Yevmiye, kebir ve envanter defteri olup, bu defterleri tasdik eden noter belgeleride dosyaya getirtilmiştir.
Davacı vekilinin çelişkiye yönelik istinaf sebebi yerinde olup ; HMK 297.maddeye aykırı olan istemin kabulune ilişkin kısıma yönelik hüküm kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına ,dosyada basım bilgileri verilen ancak matbaalardan gerekli basım bilgileri verilen kesin mehle rağmen temin edilemeyen sevk irsaliyeleri, faturalar ile somutlaştırılmayan sair kağıt ve belgeler için zayi belgesi isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE; Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/04/2017 Tarih 2016/619 Esas 2017/341 Karar sayılı hükmün H.M.K.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın KISMEN KABULÜNE; Davacı şirketin 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 yıllarına ait kebir, envanter, yevmiye defterleri için zayi belgesi verilmesine,
Fatura ve sevk irsaliyeleri ile sair kağıt ve belgeler için zayi belgesi verilmesi isteminin reddine”
İlk derece yargılamasına ilişkin olarak ;
“Alınması gereken 35,90 TL harçtan, davacı tarafından peşin yatırılan 29,20- TL harcın mahsubu ile 6,70 -TL karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
Talep halinde kullanılmayan gider avansının davacıya iadesine,”
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 31,40- TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine .
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362.ç maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/03/2018