Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2018/1217 E. 2018/1080 K. 12.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1217
KARAR NO : 2018/1080
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/706 Esas- 2017/1027 Karar
KARAR TARİHİ : 23/11/2017
DAVA : Tapu İptali ve Tescil
DAVA TARİHİ: 10/08/2017
KARAR TARİHİ :12/09/2018
İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/11/2017 tarihli 2017/706 Esas ve 2017/1027 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla Dairemizce HMK 352.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA ve SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; müvekkilinin annesi …’ın 21/08/2006 tarihinde vefat ettiğini, mirasçı olarak müvekkili ve davalılardan …, … ve …’ın kaldığını, müvekkilinin muristen kalan mal varlıklarının intikali için işlem yaptırmak istediğinde murisin maliki olduğu İstanbul İli Eminönü İlçesi Molla Hüsrev Mahallesi Kirazlı Mescid sokağında kain … ada … nolu parselde kayıtlı ahşap ev vasfındaki taşınmaz ile aynı yer … ada …nolu parselde kayıtlı bahçeli ahşap ev vasfındaki taşınmazın 18/07/2003 tarihinde, davalı … .. (… Tic. Ltd. Şti.) adına devir ve tescil edildiğinin öğrenildiğini, taşınmazların şirkete devrinin davalı şirket ortaklar kurulunun 06/06/2003 tarihli ve 2003/04 sayılı kararı ile davalı şirkete 133.000,00-YTL değerli ayni sermaye olarak konulduğunu, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/461-376 E. K. sayılı 18/12/2014 tarihli kararı ile murisin hukuki ehliyetinin bulunmaması nedeni ile şirketin 2013/4 sayılı 06/06/2003 tarihli ortaklar kurulu kararında yer alan ortaklardan …’a ait taşınmazların şirkete ayni sermaye olarak konulmasına ilişkin ortaklar kurulu kararının hükümsüzlüğüne (yokluk) karar verildiğini, iş bu kararın Yargıtay aşamasından geçerek 09/09/2016 tarihinde kesinleştiğini, bu durumda davalı şirket adına yapılan devir işlemlerinin yolsuz işlem niteliğinde hükümsüz olduğunu ileri sürerek taşınmazların davalı şirket adına olan tapu kaydının iptali ile muris A…’ın mirasçıları adına miras hisseleri oranında kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; dava konusu taşınmazların şirkete ayni sermaye olarak konulduğunu, şahıslar aleyhine işbu davanın açılamayacağını, bu nedenle müvekkili şahıslar yönünden husumet itirazında bulunduklarını, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, İstanbul 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/136 E.sayılı davasının işbu dava yönünden kesin hüküm oluşturduğunu, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, davacı tarafından aynı taşınmazlarla ilgili şirket sermayesinden çıkarılması yönünde İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/669 E. Sayılı davasının açıldığını, işbu davanın derdestlik nedeniyle de reddi gerektiğini, ehliyetsizlik iddialarını kabul etmediklerini savunmuş davanın usul ve esastan reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi; “Dava yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil davasıdır. Şöyle ki; davaya konu taşınmazların eski kayıt maliki olan …’ın mirasçısı olan davacı, davalı şirket adına oluşan tapu kaydının hukuki mesnedi olan genel kurul kararının iptali ile sicilin hukuki dayanaktan yoksun kaldığını ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düştüğünü öne sürerek mülkiyet hakkına dayalı olarak tapu kaydının iptali talebinde bulunmuştur. Belirtildiği üzere talep mülkiyet hakkına dayalı olup 4721 sayılı TMK’nun 1025. maddesine dayanmaktadır. Uyuşmazlık; 6100 sayılı HMK 2/1 maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevinin kapsamındadır. HMK 4. maddesinde tanımlanan ticari dava niteliğinde değildir.” gereçesiyle”1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine, 2-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde talep halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,” şeklinde karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; işbu davanın temelini ve esasını; ticari bir işletmeye (davalı şirkete), ticari işletmenin ortakları (diğer davalılar) tarafından ticari bir işlem ve amaç ile ayni sermaye olarak konulan, şirket ortağı muris …’a ait taşınmazların, Ortaklar Kurul Kararının hükümsüz olması nedeniyle diğer şirket ortağı ve mirasçı olan müvekkil tarafından, taşınmazların davalı şirket adına olan tapu kaydının iptali, terkini ve mirasçılar adına tescili ile tapunun bu şekilde tashihi talebinin oluşturduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. Maddesi kapsamında davanının ticari işletme ile ilgili olup şirket ortağı tarafından diğer ortaklar ve şirket aleyhine açıldığını ve ticari dava niteliğinde bulunduğunu, bu nedenle işbu uyuşmazlığın çözümünün ticaret mahkemelerinin görev alınında kaldığını, taşınmazların ayni sermaye olarak konulmasına ilişkin Ortaklar Kurulu Kararının hükümsüzlük (yokluk) ile malul olduğunu, davanın hükümsüzlük (yokluk) kararı içeren bir işlemin düzeltilmesi ile ilgili olduğunu, ticari şirket ve şirket ortaklığı ile ilgili olan ticari mahiyet taşıyan işlemin düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; ehliyetsizlik ve işlemdeki usulsüzlükten kaynaklanan yolsuz tescil hukuksal sebebine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; davacı, davalı şahıslar ile birlikte mirasçısı oldukları mirasbırakan ve davalı şirket ortağı …’ın maliki olduğu dava konusu iki adet taşınmazı 06/06/2003 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirkete ayni sermaye olarak devrettiğini, ilgili kararın, işlem tarihi itibarıyla mirasbırakanın ehliyetsizliği nedeniyle yok hükmünde olduğunun tespitine karar verildiğini ileri sürerek eldeki tapu iptal ve mirasçılar adına tescil istekli işbu davayı açmıştır.
Davaya konu taşınmazların; İstanbul İli Eminönü İlçesi … nolu parsel sayılı taşınmazlar olup18/07/2003 tarihinde “Ticaret Şirketlerine Ayni Sermaye Konulması” edinme sebebi ile …. Şti. adına tescil edilmiş olduğu görülmüştür.
İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/461-376 E.K. Sayılı ilamının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı … …Ltd. Şti. aleyhine davalı şirketin 06/06/2003 tarihinde 2003/4 sayılı …’a ait taşınmazların şirkete ayni sermaye olarak konulmasına ilişkin ortaklar kurulu kararının hükümsüzlüğüne, mutlak butlanla malul ve yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesi talebi ile açılan davanın yargılaması sonunda, şirket ortağı …’ın 06/06/2003 toplantı tarihi itibari ile hukuki ehliyetinin olmadığının Adli Tıp Kurumu’nca düzenlenen rapor ile tespit edildiği belirtilerek “davanın kabulü ile davalı … … Ltd. Şti.’nin 2013/4 sayılı 06/06/2003 tarihli ortaklar kurulu kararında yer alan ortaklardan … ‘a ait taşınmazların şirkete ayni sermaye olarak konulmasına ilişkin ortaklar kurulu kararının hükümsüzlüğüne (yokluk)” karar verilmiş olduğu, temyiz aşamasından geçerek 09/09/2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davanın ileri sürülüş biçimi ve dosya kapsamına göre dava, 6102 Sayılı TTK’nın 4.maddesi kapsamında ticari dava niteliğinde olmayıp yolsuz tescile dayalı tapu iptal ve tescil davası niteliğinde olduğundan davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemelerine ait olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereği esastan reddi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine,
Harçlar Kanununa göre alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf başvuru giderlerinin istinafa başvuran üzerinde bırakılmasına,
Duruşma açılmadından davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; HMK 362/1-c maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 12/09/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.