Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/292 E. 2018/352 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/292
KARAR NO : 2018/352
DAVA : Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Ref’i İstemli)
DAVA TARİHİ : 03/04/2012
KARAR TARİHİ : 06/12/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Ref’i İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
T A L E P / : Davacı / karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kendi markası ile üretip sattığı ürünlerin davacıya ait ….. numaralı endüstriyel tasarım ve . numaralı faydalı model tescil haklarından doğan haklarına tecavüz ettiğini, aynı zamanda haksız rekabet tesşkil ettiği iddiasıyla, davalının eylemelrinin endüstriyel tasarıma haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, eylemlerinin durdurulmasına, taklit ürünlerin üretiminde kullanılan tüm araçlara, kalıplara el konulmasına, araçların ve kalıpların imhasına ve kararın ilanına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
C E V A P /KARŞI DAVA : Davalı/karşı davacı vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … yılından bu yana ticari faaliyet sürdürdüğünü, davacı-karşı davalının tasarım ve faydalı modelden kaynaklanan haklarına tecavüzün söz konusu olmadığını, davacı-karşı davalının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini, davacı-karşı davalıya ait ….. sayılı faydalı modelin yenileme ücretinin ödenmemesi nedeniyle hükümsüz kılındığını, … endüstriyel tasarım tescil belgesinde ise yenilik ve ayırt edicilik vasfı bulunmadığını belirterek hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dava, faydalı model ve tasarım haklarına tecavüzün tespiti ve önlenmesi, karşı dava ise endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü davasıdır.
Davacı-karşı davalıya ait …. numaralı faydalı modelle ilgili dava , yargılama sırasında hükümsüz kaldığı için tefrik edilerek, mahkememizin ayrı bir esasına kaydedilmiştir.
…. numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesi dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde …tarihinde davacı adına tescil edildiği, ……tasarımı olduğu tespit edilmiştir.
Davanın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan 10/06/2013 tarihli raporda, dosyaya davacı-karşı davalı tarafından ibraz edilen ve davalı-karşı davacıya ait olduğu ifade edilen ürünün dikdörtgen, köşeleri yuvarlak, genel biçim, form, algı, yüzeydeki geometrik boşluklar, mafsallı kapak yapısı bakımından davacı-karşı davalıya ait ….. tescil numaralı ….” tasarımı ile arasında belirgin bir fark olmadığı, ancak, uygulandıklarında görünmeyen tasarımların korunması ya da tecavüz değerlendirilmesinde dikkate alınabilmesinin söz konusu olmadığı, taban yüzeyindeki çeşitli geometrik şekillerdeki boşlukların metal plakalar ile kapatılacakları için uygulandıklarında görünmeyecekleri, bu nedenle karşılaştırmada dikkate alınmamaları gerektiği, buna karşılık mafsal kapak yapısı ve alt taban bakımından davalı-karşı davacının ürününün davacı-karşı davalının tescilli tasarımı ile ayırt edilemeyecek kadar benzerlik taşıdığı ve koruma kapsamı içinde kaldığı, buna karşılık davalı-karşı davacının dosyaya ibraz ettiği ve üzerinde …. Otomotiv markası taşıyan plaka altlığının mafsal yerine tırnaklı geçme tasarımı içermekte olduğunu, davacı-karşı davalının tescilli tasarımından farklılıklar gösterdiği ve tasarımın koruma kapsamında olmadığı bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporuna davalı-karşı davacı vekili tarafından dosyaya davacı-karşı davalı tarafça sunulan ürünün müvekkiline ait olmadığı, müvekkilinin bu ürünü hiç üretmediği, davacı-karşı davalının bu ürünün müvekkiline ait olduğuna dair hiç bir delil sunmadığı, kendileri tarafından bile üretilmiş olabileceğini belirterek rapora itiraz etmiştir.
Mahkememizce …. Esas, … Karar sayılı kararla, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen kararın davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/7313 Esas, 2015/2227 Karar sayılı kararı ile…. raporunda …. firmasına ait ürünün üretim tarihinin Şubat …. olarak kabul edilmesi halinde .. başvuru tarihli dava konusu tasarımın sözkonusu ürün karşısında genel biçim, forma,algı ve temel strüktürel yapı bakımından benzer olduğu ve yeni olmadığı sonucuna varılabileceği sonucuna varılabileceği saptanmış olup, davalı-karşı davacı vekilinin görülmesi mümkün olmayan tasarımların tasarım tescili ile korunamayacağına yönelik, sonuca etkili ve esaslı itirazlarına ilişkin de ek rapor alınmadan ve teknik incelemeyi içeren itirazlar da denetlenebilir bir şekilde yeterince karar yerinde karşılanmadan karar verildiği, dava konusu tasarımın tasarım tescili ile korunup korunamayacağı, bu bağlamda davaya konu tasarımın yeni ve ayırt edici özelliği bulunup bulunmadığı konusunda anılan itirazları da karşılayan, denetlemeye elverişli ek rapor alınması ve sonucuna göre asıl davadaki taleplerin değerlendirilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verildiği” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş, mahkemmeizce bozmaya uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamı uyarınca yeniden bilirkişi raporu aldırtılmış, 27/07/2015 tarihli raporda, tasarımların karşılaştırılmalarında, 554 sayılı KHK’nin 6. maddesi uyarınca küçük farklılıkların dikkate alınmayacağı, farklılıklardan çok ortak özelliklere ağırlık verileceği, buna göre davalı-karşı davacı tarafından üretildiği iddia edilen ürün ile davacı-karşı davalıya ait tasarımın, birebir benzemeseler bile,… unsurların yalınlığı ve köşeleri yuvarlatılmış birer plastik çerçeveden ibaret olmaları” nedeniyle, salt geometrik bakımdan bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattıkları genel izlenim bakımından belirgin farklılıklar göstermedikleri, benzer olduklarının söylenebileceği, ancak somut uyuşmazlık açısından, dava konusu plaka altlıklarının içerdikleri farklılıklardan çok ortak özelliklerinin bulunup bulunmadığı konusunun, görünmeyen tasarım ve teknik zorunluluk arz eden tasarım kavramları ile tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olup olmadığı konusuyla birlikte incelenmesi halinde, plaka taşıyıcıları üzerindeki sürgülü veya mafsallı kapaklara basılan kurumsal reklamların önemli bir farklılık yarattıkları, arka plandaki delik ve boşluk farklarının ise nihai kullanım sırasında üzerlerine yerleştirilen metal ….. tarafından örtülmeleri sonucunda zaten görülemeyeceği ve genellikle nihai kullanıcı tarafından normal tüketim/kullanım anında görülmeyen tasarımların korunamayacağının kabul edildiği, ayrıca arka planda açılmış olan delik ve yarıkların montaja bağlı teknik zorunluluklardan kaynaklandığının belirtilmesi gerektiği, bunlar kadar önemli sayılan diğer bir etkenin de, tartışılan tasarım alanının önceki tasarımcılarca daraltılmış bir tasarım alanı olduğu ve tasarımcılarına seçenek özgürlüğü bırakmayan bir tasarım alanı sayılabileceği, bu alandaki tasarımlarda az bir katkının bile korumayı hak edebileceği, bu gibi sektörlerde tasarımcının tasarım geliştirme seçeneğinin oldukça sınırlı olduğu, bu durumlarda esnek davranılması gerektiği, bu nedenle de davalı-karşı davacının ürününün davacı-karşı davalı adına tescilli ….. numaralı endüstriyel tasarım tescilinin koruduğu tasarıma benzer olmadığı ve haksız rekabete kaynaklık edebilecek bir benzerliğinin bulunmadığına dair görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan …. tarihli bilirkişi raporunda ise, davaya konu tasarımların …..tasarımları oldukları, kullanım yeri ve montaj biçimi gereği yatay konumlandırılmış dikdörtgen oranlarda oldukları, yüzeyinde bulunan boşaltmalardan oluşan desen ile farklılaştıkları ve ayırt edici nitelik kazandıkları, ayırt edici niteliği oluşturan bu desenin ürünün monte edileceği araçlar ile uyumluluğu ile doğrudan alakalı olduğu, tüketicinin satın alma sebebini de belirleyecek yapıda olduğu, desenin her iki üründe de merkez temel alındığında simetrik yapıda olduğu, davacı-karşı davalıya ait …… numaralı tasarım tescilinde merkezde yatay konumlanmış bir dikdörtgenin her iki simetrik yarıma da basarken, yenilik kırıcı olarak gösterilen diğer tasarımda merkezde yatay konumlanmış bir dikdörtgen boşluk bulunduğu, her iki tasarımda da ana deseni meydana getiren boşlukların yatay ve dikey olarak konumlandırılmış farklı ebat ve geometrik biçimlerden oluştuğu, bununla beraber karşılaştırılan tasarımlarda kullanılan bu boşlukların gerek biçim, gerekse yerleşim oran ve sıklığı bakımından oldukça farklı olduğu, davacı-karşı davalıya ait ……numaralı tasarım tescilinde kullanılan boşlukların daha sık aralıklı, yüzeyin neredeyse tamamını kaplayan küçük ebatlı yatay ve dikey dörtgen boşluklar ve tırnaklardan oluştuğu, diğer tasarımda ise kullanılan boşlukların daha büyük, sayıca az ve seyrek olduğu, koruma kapsamının belirlenmesinde kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilmesi ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olup olmadığının dikkate alınması gerektiği, buna göre yapılan değerlendirme sonucunda, davacı-karşı davalıya ait tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan …. tarihli bilirkişi ek raporunda ise, davaya konu tasarımların …..tasarımları oldukları, kullanım yeri ve montaj biçimi gereği yatay konumlandırılmış dikdörtgen oranlarda oldukları, yüzeyinde bulunan boşaltmalardan oluşan desen ile farklılaştıkları ve ayırt edici nitelik kazandıkları, ayırt edici niteliği oluşturan bu desenin ürünün monte edileceği araçlar ile uyumluluğu ile doğrudan alakalı olduğu, tüketicinin satın alma sebebini de belirleyecek yapıda olduğu, desenin her iki üründe de merkez temel alındığında simetrik yapıda olduğu, davacı-karşı davalıya ait ….. numaralı tasarım tescilinde merkezde yatay konumlanmış bir dikdörtgenin her iki simetrik yarıma da basarken, diğer tasarımda merkezde herhangi bir boşluk bulunmadığı, her iki tasarımda da ana deseni meydana getiren boşlukların yatay ve dikey olarak konumlandırılmış farklı ebat ve geometrik biçimlerden oluştuğu, karşılaştırılan tasarımlarda kullanılan bu boşlukların biçimleri, yerleşimleri, oranları ve yerleşim sıklıkları bakımından farklı olduğu, davacı-karşı davalıya ait ….. numaralı tasarım tescili ile davalı-karşı davacıya ait örnek olarak gösterilen ……numaralı tasarım tescili arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunduğu, bu sebeple farklı olarak algılandıkları belirtilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama sonucunda, . tarihli …. Esas -… Karar sayılı kararla, karşı davanın reddine, asıl davanın kabulüne dair verilen kararın davalı-karşı davacı tarafça temyiz edilmesi sonucunda, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 25.04.2018 tarihli 2016/10803 Esas – 2018/3104 Karar sayılı ilamı ile ” 27.07.2015 tarihli ilk raporda, tasarım konusunda seçenek özgürlüğünün kısıtlı olduğu, davalı- karşı davacının ürününün üzerindeki küçük geometrik düzen farklılıklarının bile yenilik ve ayırt edici nitelik yönünden önem taşıyabileceği ve davacı-karşı davalı adına tescilli tasarıma benzer olmadığı gerekçesiyle davacı-karşı davalının tasarım hakkına tecavüz teşkil etmediği belirtildiği, başka bir heyetten alınan …. tarihli ek raporda da davalı-karşı davacının ürünü ile davacı-karşı davalının ürünü karşılaştırıldığında, kullanılan boşlukların yerleşimleri, oranları ve yerleşim sıklıklarının farklı olduğu, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunduğu, farklı olarak algılandıkları sonucuna varılabileceğinin açıklandığı, buna göre, asıl davada alınan bilirkişi raporlarında davalı-karşı davacı ürünlerinin davacı tasarımına benzemediği ve tecavüz oluşturmadığı mütalaa edildiği halde, mahkemece söz konusu bilirkişi raporlarının benimsenmeme sebepleri açıklanmaksızın ve gerekirse 6100 sayılı HMK’nın 266 vd. maddeleri uyarınca araştırma yapılmaksızın eylemin davacı tasarımına tecavüz oluşturduğunun kabulü suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinin isabetli olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş, mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 554 sayılı KHK’nin 3. maddesinde tasarım; “ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyguları ile algılanan çeşitli unsur ve özelliklerinin oluşturduğu bütünü” olarak tanımlanmış, yine 554 sayılı KHK’nin 5. maddesinde, tasarımın yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla korunacağı, 48. maddesinde de tasarım sahibinin izni olmaksızın tasarımın aynını veya belirgin bir şekilde benzerini yapmak, üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme akdi için icapta bulunmak, kullanmak, ithal etmek ve bu amaçla depolamak ve elde bulundurmak tasarım hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.
Davacı-karşı davalı adına tescilli plaka altılığı tasarımının davalı-karşı davacıya ait ….ürünü ile benzer olup olmadığına dair bilirkişi raporları alınmış, tüm raporlarda ürünlerin yüzeyinde bulunan boşaltmalardan oluşan desen ile farklılaştıkları ve ayırt edici nitelik kazandıkları belirtilmiştir. Bu boşaltmaların montaj için zorunlu olmaları ve montajdan sonra görünmeyecek olmaları nedeniyle farklılık olarak kabul edelemeyeceğine dair bilirkişi görüşü mevcutsa da, diğer bilirkişi raporlarında bu durumun tasarımların kıyaslanmasında dikkate alınması gerektiği yönünde görüş belirtilmiştir. Davalı-karşı davacının ürünün üzerindeki küçük geometrik düzen farklılıklarının mevcut olduğu, ayırt edici niteliği oluşturan bu desenin ürünün monte edileceği araçlar ile uyumluluğu ile doğrudan alakalı olduğu, tüketicinin satın alma sebebini de belirleyecek yapıda olduğu, ayrıca tasarımın …….olması nedeniyle tasarımcının seçenek özgürlüğünün oldukça kısıtlı olduğu, koruma kapsamının belirlenmesinde kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilmesi ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olup olmadığının dikkate alınması gerektiği, nitekim karşı dava olarak açılan hükümsüzlük davasında, yenilik kırıcı olarak sunulan ürün ile davacı-karşı davalının tescilli tasarımının da bu boşaltmalardan oluşan desenlerinin kıyaslanması sonucunda tespit edilen farlılıklar nedeniyle hükümsüzlük davasının reddine karar verildiği ve bu karara karşı davalı-karşı davacının temyiz taleplerinin Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından reddedildiği anlaşılmakla, davalı-karşı davacının ürününün davacı-karşı davalının …….. numaralı endüstriyel tasarım tescilinin koruma kapsamında olmadığından, asıl davanın reddine, karşı dava ile ilgili verilen karar kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl Davanın REDDİNE,
2-Karşı Dava ile ilgili verilen karar kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3- 35,90 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 21,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,75 TL harcın davacı – karşı davalıdan tahsiline,
4- Davalı – Karşı Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacı – karşı davalıdan alınarak, davalı – karşı davacıya verilmesine,
5- Davacı – Karşı Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 1.307,80 TL yargılama giderinin davacı – karşı davalıdan alınarak, davalı – karşı davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar, davacı – karşı davalı vekili ile davalı – karşı davacı vekilinin yüzlerine karşı, açıkça okunup, usulen anlatıldı.
06/12/2018