Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/26 E. 2018/245 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/26
KARAR NO : 2018/245

DAVA : Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 02/09/2014
KARAR TARİHİ : 05/07/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının müvekkilinin marka hakkına tecavüzüne ilişkin fiillerinin durdurulmasına ve 66/c maddesi uyarınca maddi ve manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep edilmiştir.
Davacı vekili 15/07/2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat alacaklarının 62.182,00 TL artırılarak toplam tutarın 63.182,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya karşı cevap dilekçesinde özetle, iddiayı kabul etmediğini ve İstanbu Ulaşımın logosunu kullanmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına nazaran; Mahkememizin 03.12.2015 tarihli —- Esas —- Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizin bu kararı Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 20.11.2017 tarihli 2016/4389 Esas – 2017/6336 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Bozma gerekçesi de; “Somut olayda, mahkemece, hükmün tefhim edildiği 03.12.2015 tarihli celsede 62.182 TL’nin davalıdan tahsiline dair karar verilmiş, gerekçeli kararda ise, kısa kararda 62.182 TL’nin tahsiline karar verilmesinin daktilo hatası niteliğinde olduğu belirtilerek 63.182 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline dair hüküm tesis edilmiştir. Mahkemece, kısa kararda 62.182 TL’nin tahsiline dair verilen hüküm HMK’nın 183. ve 304. maddelerinde belirtilen maddi hata niteliğinde olmadığından HMK’nın 198/2. maddesine aykırı olarak tefhim edilen kısa karara aykırı olarak gerekçeli kararın hüküm fıkrasında değişiklik yapılması da doğru görülmemiş, kararın bu yönden de bozulmasını gerektirmiştir. Bozma sebep ve şekline göre, davalının maddi tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.” şeklinde belirtilmiştir.
Davacı vekili bozma ilamına uyulup uyulmaması konusunda takdiri Mahkememize bırakmış, davalı ise bozma ilamına uyulmasını talep etmiştir, usul ve yasaya uygun görülmekle, Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte olan 556 sayılı KHK 12.madde de; “dürüstçe ve ticari veya sanayi konuları ile ilgili olarak kullanımları koşulu ile 3.kişilerin, ad ve adresine, mal veya hizmetlerle ilgili cins , kalite, miktar, kullanım amacı, değer , coğrafi kaynak, üretim veya sunuluş zamanı veya diğer niteliklere ilişkin açıklamaları kullanmalarının marka sahibi tarafından engellenemeyeceği” düzenlenmiştir.
Dosya kapsamına celbedilen İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının —- Soruşturma sayılı dosyası kapsamında bulunan 02.09.2014 tarihli tutanak ve ekli fotoğraflarda; davalının adresine gidildiğinde “—-” isimli işyerinin olduğu, işyeri dış yan duvarında sökülerek atıl durumda 1×2 ebadında “—” Market ibaresi bulunan metal tabela ile işyeri giriş kısmı ve bina otopark giriş korkuluklarına takılı —- Market yazılı naylon afiş bulunduğu, davalının, davacı şirketin — isimli şirkete ihale ile verdiği iş nedeniyle ve— le yapılan sözleşme üzerine fatura ödeme merkezi, akbil dolum, İstanbul kart ve otobüs bileti satışı işi yaptığı, aynı zamanda gıda ve benzeri ürünlerin satışını da yaptığı, davalının fotoğraflardaki M şekil markasının kullanım şekline göre — İstasyonunun yanında bulunan işyerinde — bileti, akbil ve İstanbul kart satışı yapıldığını tanımladığı,—-Market tabelası gözönüne alındığında, davalı kullanımının yapılan hizmetin müşterilere duyurulması amacını aşmadığı ve kullanım şeklinin 556 sayılı KHK 12.maddedeki dürüst kullanım kapsamında bulunduğu kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2- Islah ile alınan karar ve ilam harcını karşıladığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
973,04 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapıldığı anlaşılan 33,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde kanuni yollar açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalının yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/07/2018