Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/171 E. 2018/257 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/171
KARAR NO : 2018/257

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 17/12/2014
KARAR TARİHİ : 10/07/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı şirketin 03.02.1999 tarihinde kurulduğunu ve oto yedek parça ithalatı ve yurt içinde pazarlanmasıyla ilgili olarak faaliyet gösterdiğini, bu faaliyetine dayalı olarak pazarladığı …….. ambalajını ..nezdinde ….. tescil numarası ve 11.07.2013 tarihi ile …….. sınıfında tescil edildiğini, davacı ile aynı pazarda iştigal eden davalının internet sitesinde davacının tescilli ambalajının ayırt edilemeyecek derecede benzerinin davalı tarafından kullanıldığının tespit edildiğini, davalının bu ambalajı yurt dışından ithal ettiğini ve mal dağıtımına başladığını, bu sebeplerle davalının davacıya ait tescilli tasarıma tecavüzünün tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davalı firmanın 04.01.2013 tarihinde kurulduğunu ve taşıt yedekleri ithalatı, satış ve pazarlaması sektöründe faaliyet gösterdiğini, dava konusu tasarım esasen davalı şirkete ait olan ancak kötü niyetli bir şekilde davacı tarafından ele geçirilerek kendi adına tescil ettirilmiş bir tasarım olduğunu, davalının dava dışı …… şirketi ile karşılıklı mutabakat içerisinde ambalaj tasarımları ve silecek kutularını Türkiye’ye ithal ettiğini, davaya konu kendisine ait olduğunu iddia ettiği tasarımlarının tescil tarihi 11.07.2013 olmasına rağmen iş bu ambalaj tasarımlarının tescil tarihinden çok önceki bir tarihte davalı tarafından tasarlandığını ve ülkeye getirilerek piyasaya sürüldüğünü, davalının davacıya ait ambalaj ve kutu tasarımını değil aksine davacının davalıya ait ambalaj ve kutu tasarımını haksız ve kötü niyetli bir şekilde tescil ettirerek kullandığını, davacının satışını yaptığı sileceklerin tamamının mavi renkli ve ………….” markasına haiz olduğunu, piyasada siyah renkli …. marka hiç bir silecek kutusunun satılmadığını, siyah renkli ……..” markasını ihtiva eden …….ve rengin ise sadece davalıya ait bulunduğunu, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin …. tarih ve ….. Esas -…Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, Mahkememizin işbu kararı Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin 02.03.2018 tarih ve ….. Esas – …. Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Bozma gerekçesi de; “Uyuşmazlık üzerinde serbestçe tasarruf edilebilir niteliktedir. Davadan feragat karar kesinleşinceye değin yapılabilir ve yapıldığı anda kesin hüküm etkisi yaratır. Davacı vekilinin usulen tevsik olunan davadan feragate ilişkin beyanının, HMK’nın 74 ve 307 vd. maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmış, Yargıtay İBK’nın 11.04.1940 gün ve 70 sayılı ve HGK’nun 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca, öncelikle, davacının davadan feragatine ilişkin bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde belirtilmiştir.
Davalı vekilinin 09.07.2018 tarihli dilekçesi ile; hali hazırda davadan feragat edildiğini ve işbu feragatin taraflarınca kabul edilmiş olması ve tarafların birbirinden herhangi bir masraf ve vekalet ücreti talebinin olmayışı karşısında, yokluğunda yargılamaya devam olunarak, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 02.03.2018 tarih ve ……. Esas – …. Karar sayılı bozma ilamına uyularak, davanın feragat nedeniyle reddi yönünde karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekili usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya katılmamışsa da 6100 Sayılı HMK 311. Madde de düzenlenen “Feragat ve kabul,kesin hüküm gibi sonuç doğurur” hükmü gereğince, davalı vekilinin de yokluğunda karar verilmesini talep ettiği anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacı vekilinin 12.02.2018 tarihli feragat dilekçesi gözönüne alınarak davacı vekilinin yokluğunda davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2- 35,90 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,70 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Talep olmadığından vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 15 GÜNLÜK SÜRE İÇERİSİNDE TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.