Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/144 E. 2018/312 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/144
KARAR NO : 2018/312

DAVA : İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2018
KARAR TARİHİ : 06/11/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan sözleşmeyle müvekkilinin “….” dizisinde oyuncu olarak rol aldığını, her bölüm için kendisine borçlu tarafından 7.500,00 TL+KDV olarak yapılan ödeme sonucu müvekkili tarafından da fatura kesildiğini, 10 bölüm dizide rol aldığını, üç bölüm için %18 KDV ile fatura kesildiğini, alacak tutarının toplam KDV dahil 70.800,00 TL olup, bu rakamdan bir bölüm ücreti 7.500,00 TL ile faturası kesilen üç bölüm için 1.350×3=4.050,00 TL olarak 11.500,00 TL borçlu tarafından ödenmiş olduğundan, 70.800,00 – 11.500=59.250,00 TL ödenmemiş bakiye alacak tutarının İcra Müdürlüğü vasıtasıyla işleme konulduğunu, borçlu muhasebecisi ile yapılan yazışma ve mesajlarda da bu rakamın borçlu tarafından onaylandığını, borçlu davalı tarafından yapılan ödeme ve makbuzların, mesajların, dizinin devam ettiği televizyon kanalının bölümlerinin delilleri olduğunu, bilahare davalı tarafından bakiye bölüm ödemeleri yapılmayınca, ödemeler alınmadığı için müvekkili tarafından da fatura kesilmediğini ve müvekkilinin bakiye alacak tutarlarının ödenmesiyle ilgili şifahi talepleri sonuçsuz kaldığından, davalılar hakkında icra takibinde bulunmalarının kaçınılmaz olduğunu belirterek, davalı borçluların İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün 2017/32718 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazların iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalıların itirazları haksız ve kötüniyetli olduğundan, rakamın da likit olduğu gözönüne alınarak alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla haklarında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP:
Davalı ……. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …….’nin imzasının dahi bulunmadığı sözleşmenin tarafı olmadığını, …………’nin ise bir limited şirket olup, müvekkili … şirketin yöneticisi olsa dahi, şirketin iddia olunan borçlarından sorumlu tutulamayacağını, bu nedenle …….. hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, yetkiye ilişkin olarak; sözleşme metnini 12.maddesinde “İstanbul Mahkemeleri”nin yetkili olacağının kararlaştırıldığını, dolayısıyla huzurdaki davanın yetkili olan İstanbul Mahkemeleri’ne gönderilmesini, esasa ilişkin olarak ise; davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde 59.250,00 TL bakımından imzalandığı ve karşılığı ödenmediği iddia edilen sözleşmeden doğan alacak olduğu belirtilmiş ise de; takibe konu edilen ve banka gecikme faizi olarak belirtilen 10.000,00 TL’nin neye dayanılarak talep edildiğine dair herhangi bir açıklama yapılmamış olup, buna ilişkin herhangi bir delil de sunulmadığını, davacının varlığını iddia ettiği alacak miktarı ile davalı müvekkilinin işbu meblağı ödeme yükümlülüğü olduğuna dair herhangi bir delil ibraz edilemediğinden, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle huzurdaki davanın yetkili olan “İstanbul Mahkemeleri” ne gönderilmesini, esasa ilişkin olarak ise; davacının varlığını iddia ettiği alacak miktarı ile davalı müvekkilinin işbu meblağı ödeme yükümlülüğü olduğuna dair herhangi bir delil ibraz edilemediğinden, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, dizi film çekimi oyuncu sözleşmesinden kaynaklanan alacak iddiasıyla ilgili İstanbul Anadolu ……İcra Müdürlüğü’nün 2017/32718 Esas sayılı icra takibine karşı yapılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyamız içerisine celbedilen İstanbul Anadolu ……İcra Müdürlüğü’nün 2017/32718 Esas sayılı dosyanın incelenmesinden; alacaklının …., borçlunun ise …….. ve …… olduğu, ilamsız takipte ödeme emri ile toplam 69.250,00 TL alacağın takibe konu edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça dosyaya sunulan sözleşme incelendiğinde, 12. maddesinde sözleşmeden doğacak ve sulhen halledilemeyen uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağının yazıldığı tespit edilmiştir. Her ne kadar sunulan sözleşme örneğinde yalnızca dizide oyuncu olarak rol alan davacının imzası mevcut ise de, davacı tarafın bu sözleşmeye dayanarak dava açtığı, her iki davalının da sözleşmedeki yetki sözleşmesine dayanarak süresi içerisinde yetki itirazında bulundukları anlaşılmakla, HMK’nun 18/2. maddesindeki yetki sözleşmesinin yazılı olması koşulunun mevcut olduğu sonucuna varılmıştır. Her ne kadar davacı taraf, davalıların icra dairesinin yetkisine itiraz etmediklerini, bu nedenle mahkemenin yetkisine de itiraz edemeyeceklerini belirterek yetki itirazının reddine karar verilmesini talep etmişse de, mahkemenin yetkisine itiraz edebilmek için icra dairesinin yetkisine itiraz etmenin zorunlu olmadığı, icra takibine yetki yönünden itiraz etmeyen davalıların mahkemenin yetkisine süresi içinde itiraz edebilecekleri anlaşılmakla davalıların yetki itirazı yönünden inceleme yapılmıştır.
HMK’nun 17. maddeleri uyarınca tacirler arasında doğmuş ve doğabilecek uyuşmazlıklar hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilecekleri ve taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelere açılabileceğinden, davalıların süresi içinde yaptıkları yetki itirazının kabulüne, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın yetkisizlik nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dosyanın yetkili ve görevli İSTANBUL FİKRİ SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
3-Harç, vekalet ve yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemede nazara alınmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.