Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/122 E. 2018/242 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/122 Esas
KARAR NO : 2018/242

DAVA : Markanın Kullanmama Nedeniyle İptali
DAVA TARİHİ : 07/08/2012
KARAR TARİHİ : 05/07/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markanın kullanmama nedeniyle iptali davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
TALEP / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; Davalı taraf adına tescilli ……… tescil no’lu marka ile ……… no’lu …….ibareli markaların haklı bir neden olmadan beş yıl kesintisiz bir şekilde kullanımına ara verilmesi, kullanılmadığından yaptığının yanlızca bir marka stoku olması, haksız çıkar sağlaması, tanınmış marka olmaması karşısında bütün mal ve hizmet sınıfları açısından iptali ile hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini dava talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili markasının 1980 yıllardan beri tescilli marka olarak korunduğunu, pek çok ülkede tanınmış bir marka olduğunu, davacı iddiasının asılsız bulunduğunu, müvekkil markalarının kullanmama nedeni ile hükümsüzlük iddiasının tescil tarihi bakımından bir kısmının mevsimsiz bulunduğunu ve tescilli olan markaların halihazırda kullanılmakta olduunu, değişik mahkemelerden bu yönde verilmiş kararlar bulunduğunu, davacının bu kullanımlardan kendi aleyhine açılmış olan davadan dolayı haberdar olduğunu, müvekkilinin kötü niyetli bulunmadığını, davacı tarafın müvekkili markalarından haksız yararlanmakta olduğunu ve kötü niyetle bu davanın açılmış bulunduğunu beyanla davanın reddine, davacının bu davayı açmakta kötü niyetli olduğnun tespiti ile HMK 329/1 maddesi uyarınca müvekkilinin kendini temsil ettirmek için anlaştığı vekalet sözleşmesine konu vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava davalı adına tescilli … tescil no’lu markalar ile … no’lu …. ibareli markanın 5 yıl süre ile kesintisiz olarak kullanılmadığı iddiası ile açılan iptal davasıdır.
Davacı tarafından davalı aleyhine Mahkememizin ….. Esas, …. Karar sayılı dosyası ile açılan markanın kullanmama nedeniyle iptali davasında Mahkememizce davalı adına … nezdinde tescilli ….. no’lu markalar bakımından davanın mevsimsiz açılması nedeni ile reddine, davalı adına …. nezdinde tescilli ..no’lu marka bakımından, 9. Sınıf elektrikli ve elektronik cihazlar ve aletler, denetim (tıbbi olandan farklı) radyo televizyon ses kaydedici, ses çoğaltıcı, telekominikasyon sinyal kontrol (gözetim) , optik test (tıbbi olandan farklı) ve öğretim cihazları ve aletleri , televizyon ve radyo için kaydedilmiş programlar, hepside manyetik olan bantlar, diskler ve teller , hepside yukarıda adı geçen bantlar ile kullanılmak üzere uyarlanmış kasetler ve kartuşlar, kodlanmış kartlar, boş ve önceden kaydedilmiş işitsel ve video kasetler, bantları ve kartuşları kompact distler , fotografik kayıtlar, radyo sinyal anteni, ses veya video kaydetmek için lazerli okuna bilir diskler, kodlanmış sinyallerin şifresini çözen cihazlar ,video projektörlüre, video ekranları, bütün bu ilgili ürünler için parçalar ve fittingler, 16. Sınıfta eğitim ve öğretim malzemeleri ve kurşun kalemler, oyun kağıtları, 42. sınıfta bilgisiyar yazılımlarını kiralama hizmetleri, evler için bilgisayar hizmetleri emtia ve hizmetler yönünden KHK 14. maddesi gereğince iptaline, sicilden terkinine, davalı adına ….nezdinde tescilli .. no’lu markanın KHK 14. Maddesi gereğince iptaline ,sicilden terkinine karar verildiği, kararın Yargıtay ….Hukuk Dairesinin 08/03/2018 tarih, 2016/7527 Esas, 2018/1814 Karar sayılı ilamları ile “Dava, kullanmama nedenine dayalı davalı markalarının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın kısmen kabulüne,…….. no’lu markalar bakımından davanın mevsimsiz açılması nedeni ile reddine, ……….. no’lu marka bakımından 9, 16 ve 42. sınıf emtia ve hizmetler yönünden ve …. no’lu markanın 556 sayılı KHK’nin 14. maddesi gereğince iptaline karar verilmiş ise de karar tarihinden sonra 06/01/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14/12/2016 tarihli …. esas ve .. karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nin 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesi’nin anılan iptal kararı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerektiğinden taraf vekillerinin karar düzeltme itirazlarının kabulüyle Dairemizin….. tarihli …. Esas,.. Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yukarıda anılan gerekçeyle mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” denilerek bozulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, Yargıtay bozma ilamının lehe olan kısımlarına
uyulmasını, ancak tashihi karar incelemesi sırasında 556 Sayılı KHK 14. Madde iptal edildiğinden ve yargılama sırasında 6769 Sayılı Yasanın 9. Maddesi yürürlüğe girdiğinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılamanın devamı sırasında, temyiz aşamasında Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli, … Esas- ……………… Karar sayılı ilamı ile; davanın hukuken dayanağı olan 556 sayılı KHK’nın 14.md.sinin, Anayasa’nın 35.maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen “herkesin, mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğu”, ikinci fıkrasında düzenlenen ” bu hakların, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabileceği”, üçüncü fıkrasında “mülkiyet hakkının kullanılmasının toplum yararına aykırı olamayacağına” ilişkin düzenleme ile Anayasa’nın 91.maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen “…sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasa’nın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasi haklar ve ödevler hanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemeyeceğine” ilişkin düzenleme nedeniyle, mülkiyet hakkının da KHK ile düzenlenmesi mümkün olmadığından iptal edildiği ve Anayasa Mahkemesi’nin kararının 06.01.2017 tarihli resmi gazetede yayınlandığı anlaşılmıştır.
1982 Anayasası 153.md.nin beşinci fıkrasında “iptal kararlarının geriye yürümeyeceği” ifade edilmekle, verilen iptal kararının tamamlanmış hukuki durum yada olaylara etkili olacak şekilde geçmişe dönük olarak uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Ancak karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanacağında ihtilaf bulunmamaktadır.
Anayasa Mahkemesinin iptaline karar verdiği 556 Sayılı KHK 14/1.madde de “Markanın tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde,haklı bir neden olmadan kullanılmaması veya bu kullanıma beş yıllık süre için kesintisiz ara verilmesi halinde marka iptal edilir” düzenlemesi mevcuttur.
556 Sayılı KHK 14.maddenin iptali üzerine, markanın kullanılmasının zorunlu olduğuna dair iç hukuk kuralının ortadan kalktığı, kullanma zorunluluğunu düzenleyen başka bir iç hukuk kuralıda bulunmadığından (556 Sayılı KHK 42/1-c bendi daha önce yine Anayasa mahkemesi’nin 09/04/2014 tarihli …. E… K sayılı kararı ile iptal edildiğinden) ..maddenin uygulanarak yasal boşluğun doldurulamayacağı,dava tarihinde yürürlükte bulunmayan 6769 Sayılı SMK hükümlerinin de geriye yürütülerek uygulanmasının hukukun genel ilkeleri ile bağdaşmayacağı kanaatine varılmıştır.
Davanın hukuki dayanağı olan 556 sayılı KHK 14.maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile iptal edilmesi nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava yargılamanın devamı sırasında yasal düzenlemenin Anayasa Mahkemesi Kararları ile iptali üzerine reddedilmekle; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yükleneceği tarafın tespiti yönünden, dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumunun tartışılması gerekmiştir.
Kullanmama nedeniyle açılan iptal davalarında, menfi bir durumun ispatının zorluğu gözönüne alınarak, markanın kullanılmadığının davacı tarafından ispat edilmesi fiilen hemen hemen imkansız olduğundan, öğretide ve Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere ( emsal Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 01.11.2011 tarihli, 2010/5602 Esas – 2011/14744 Karar sayılı kararı ) ispat yükü, marka sahibi davalıdadır.
Mahkememizce bozmadan önce alınan bilirkişi raporunda; davalı adına …. nezdinde tescilli …. … no’lu markalar bakımından davanın mevsimsiz açıldığı, davalı adına tescilli ….. no’lu markanın 17/03/2008 tarihinde yenilendiği ve sunulan İstanbul….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2006/667 esas 2008/233 karar sayılı kararının kesin delil teşkil edeceği, diğer 99/018852 tescil no’lu marka bakımından ise kısmi hükümsüzlük kararı verilebileceği belirtilmiştir.
İspat yükü üzerinde olan davalının, …… nolu markanın 9, 16 ve 42.sınıflarda yer alan emtialar yönünden ve …. nolu markanın tümüyle dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık sürede ciddi kullanımı ispat edemediği anlaşılmakla, dava tarihinde davacının kısmen haklı olduğu, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin oranlanmak suretiyle davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın dayanağıı 556 sayılı KHK 14.maddenin Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarihli…. E – …Karar sayılı kararı ile iptal edildiği anlaşılmakla davanın REDDİNE,
Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 21,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,75 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline haklılık durumuna göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline haklılık durumuna göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 21,15 TL peşin harç ve 21,15 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 42,30 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretine ilişkin yapılan toplam 1.024,50 TL yargılama giderinden; davanın tarafların haklılık durumuna göre, (%33) 338,10 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%67) 686,40 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından tebligat ve müzekkere masraflarına ilişkin yapılan toplam 160,50 TL yargılama giderinden; tarafların haklılık durumuna göre, (%67) 107,55 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%33) 52,95 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde kanuni yollar açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı