Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/103 E. 2018/236 K. 29.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/103 Esas
KARAR NO : 2018/236

DAVA : Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti ve Men’i ile Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/07/2011
KARAR TARİHİ : 29/06/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve men’i ile maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
TALEP / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin Türkiye’de 19 ilde toplam 32 mağazası olan yapı market sektöründe önemli bir yer tutan şirket olduğunu, aynı zamanda ticari unvanında da kullandığı “…….” ibareli markasının davalı şahıs şirketinde ticari unvanı olarak kullanıldığını, müvekkilinin tescilli …… markasının tanınmış marka olduğunu ve yapılan reklam harcamaları ile tek başına bir ticari değer haline getirdildiğini, bu sebeplerle müvekkilinin marka hakkına tecavüzün tespiti ve men’i ile ve haksız rekabetin önlenmesine, …….. adının davalının ticari unvanından terkinine ve kullanılmasının önlenmesine, bu markayı taşıyan ürünlerin toplanmasına ve imha edilmesine, şimdilik 5.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı taraf cevap dilekçesi vermemiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava davacı adına tescilli ……. markasının davalı tarafça ticaret unvanında kullanılması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve men’i ile maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacı tarafından davalı aleyhine Mahkememizin ….. Esas, …. Karar sayılı dosyası ile açılan davada Mahkememizce davanın kısmen kabul kısmen reddine, davalının ticaret ünvanında kullanılan….. ibaresinin silinmesine ticaret sicilinden terkinine, ticaret ünvanı sicilden terkin edilmedikçe haksız rekabet sayılmayacağından sair istemlerin reddine karar verildiği, kararın Yargıtay ……Hukuk Dairesinin 21/04/2014 tarih, 2013/17661 Esas, 2014/7737 Karar sayılı ilamları ile “davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, davalı eylemlerinin davacı marka hakkına tecavüz oluşturduğu, davalının ticaret ünvanını değiştirerek markasal bir kullanım yarattığı, mahkemece kabul edildiğine göre markaya tecavüzün tespiti ile markaya tecavüzün sonuçlarının ortadan kaldırılması, haksız rekabetin tespiti ve maddi manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi doğru olmamış davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.” denilerek bozulduğu ve Mahkememizde …… Esas numarasını aldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, davalının ticaret ünvanında kullanılan …… ibaresinin silinmesine ve ticaret sicilinden terkinine, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 21.721,45 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının ……. markasını taşıyan tüm materyallerinin toplanması ve imhasına karar verildiği, bu kararın da Yargıtay …….Hukuk Dairesinin 08/02/2018 tarih, 2016/8247 Esas, 2018/882 Karar sayılı ilamı ile “Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti ve men’i, haksız rekabetin önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya arasında bulunan ve bilirkişi raporuna esas alınan …….. Müdürlüğü’nün 25.06.2012 tarihli cevabi yazısında “davalı………… 03.01.2011 tarihinde ev ve iş yerlerinin taşınması faaliyetinden dolayı mükellefiyet tesis ettirdiği, 2011 yılı için 144.809,67 TL gayrı safi hasılatı olduğunun” bildirildiği görülmüştür. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporlarına karşı davalı vekilince itiraz edilerek, tazminat hesabı yapılırken nakliye hizmetinden elde edilen kazancın nazara alınması gerektiği, oysa bilirkişi raporunda esas alınan söz konusu cironun büyük bir kısmını araç satışının oluşturduğu savunulmuştur. Bu durum karşısında mahkemece, davalının Vergi Dairesince bildirilen gayrı safi hasılatının içinde sadece nakliye hizmeti neticesi elde edilen kazanç mı yoksa davalı vekilinin iddia ettiği ve plakasını bildirdiği 2 adet araç satışının bulunup bulunulmadığının açıklığa kavuşturulması için denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın davalı yararına bozulması gerekirken yazılı şekilde davalı vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilerek onanmış olduğundan, davalı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin …… tarih …. Esas-…. Karar sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” denilerek bozulduğu ve Mahkememizce …. Esas numarasını aldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; taraf vekillerinin imzasını taşıyan 29/06/2018 tarihli Sulh Sözleşmesinin dosyaya sunulduğu ve taraf vekillerinin 29/06/2018 tarihli duruşmada davanın sözleşme uyarınca sonuçlandırılmasını ve sözleşme hükümlerine göre karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmaktadır.
Taraf vekillerinin sulh sözleşmesi hükümlerine göre yargılamanın sonuçlandırılmasını talep ettiği ve vekaletnamelerinde sulh olma yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla; 6100 sayılı HMK 313 ve 315.maddeler gereğince, sulh davayı sona erdirerek kesin hüküm gibi sonuç doğuracağından, 29/06/2018 tarihli sulh sözleşmesinin tasdikine, sulh sözleşmesine göre davanın hüküm kısmında yazılı olduğu şekilde sonlandırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-6100 sayılı HMK 313 ve 315.maddeler gereğince 29/06/2018 tarihli Sulh Sözleşmesinin TASDİKİNE,
2-Davalının ticaret unvanında kullandığı “…………..” ibaresinin SİLİNMESİNE, karar tarihinden itibaren 10 gün içerisinde ticaret sicilinden terkin işlemlerinin tamamlanmasına,
3-Davalının ……..” ibaresini ya da “…… ibaresi ile iltibas yaratacak ibareleri ticaret unvanında ya da …… marka olarak tescil ettirmemesi ve kayıt yaptırmamasına,
4-Davalının ……” markasını taşıyan tüm fiziki ve dijital materyalleri toplaması ve imhasına, motorlu taşıtlar, vitrin gibi yerlerdeki giydirme ve boyaları silmesine ve bu işlemlerin karar tarihinden itibaren 10 gün içinde tamamlanmasına,
5-Davalının mobil-web internet sitelerinde kullandığı “….” ibaresini kaldırmasına, bir daha “…” ibaresi ve bu ibare ile iltibas yaratacak ibareleri kullanmamasına,
-Davalının adına kayıtlı “……….” ibaresini içeren tüm internet alan adlarını davacıya devretmesine, buna ilişkin işlemleri karar tarihinden itibaren 30 gün içinde tamamlamasına,
6-Davalının davacı tarafından yapılan yargılama gideri, vekalet ücreti ile maddi – manevi tazminat bedeli olarak toplam 10.000,00 TL’yi davacıya ödemesine,
7-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
8-Taraf vekilleri lehine başkaca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Davalının İstanbul Anadolu ………İcra Müdürlüğü’nün 2016/10263 Esas sayılı icra dosyasında ödemiş olduğu miktarı davacıdan iade talebinde bulunmamasına,
10-Taraflarca yatırılacak karar ve ilam harcının gerekçeli kararda değerlendirilmesine,
Harçlar Kanununun 22.maddesi gereğince alınması gereken 35,90 TL harcın 2/3’ü olan 23,95 TL harçtan peşin alınan 1.065,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.041,15 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Bozmadan önce davalı adına vergi dairesine harç tahsil müzekkeresi olarak yazılan 2.126,41 TL bakiye karar harcının, tahsil edilmiş ise isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı