Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/67 E. 2018/136 K. 17.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/67 Esas
KARAR NO : 2018/136

DAVA : İdari Hakem Kararının İptali
KARAR TARİHİ : 17/04/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan idari hakem kararının iptali davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
TALEP / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davalı şirket tarafından “……… markasının tescil ettirildiğini, müvekkili tarafından bu markanın alan adı olarak kullanıldığı iddia edilerek davalı tarafça hakem heyetine başvurulduğunu ve ……………” alan adının müvekkilinin kötü niyetli olarak tescil ettirdiğini iddia ederek, bedelsiz olarak kendi kullanımına verilmesini talep ettiğini, müvekkilinin hakem heyetine davalının bilinir olduğunu iddia ettiği markayı bilmediğini, kendi geliştirdiği proje için bu alan adını aldığını, alan adının şu aşamaya kadar kötü niyetli bir kullanımının olmadığını belirttiğini, hakem heyetinin haksız ve hukuka aykırı olarak ……… alan adının davalı şikayet edene devrine karar verdiğini, müvekkiline hakem heyeti tarafından gönderilen mail ile, şikayet edene karşı dava açılmış olduğunun kanıtlanmış olması durumunda icra işlemlerinin durdurulacağının belirtildiğini, hakem kurulu tarafından araştırma yapılırken sadece davalının marka ismi ile alan adının yazılışının birebir aynı mı değil mi olduğu noktasında denetimin yapıldığını, hakem heyetinin hüsniyet kurallarına aykırı bir kullanım olduğu kanaatine vardığını, hatta müvekkilinin iddialarını kabul etmeyerek hakem heyetine delil sunulmadığının iddia edildiğini, hakem kararında…………… markasının varlığının kolayca anlaşılabileceğinin iddia edildiğini, ancak yaptıkları araştırmalarda bu adı bilen bir kişiye rastlanmadığını, müvekkilinin hangi hareket, iş ve işlemleri neticesinde kendisinin kötü niyetli atfedildiğinin somut bir şekilde belirtilmediğini, müvekkilinin savunmaları dikkate alınmadan yanlı bir karar verildiğini, davalı tarafın patent başvurusundan bahsedildiğini, ancak yapılan incelemede, domain alımından sonra tescil işlemlerinin gerçekleştirilmiş olduğunun görülmekte olduğunu, yine internet üzerinden yapılan araştırmalardan da, bu ismin tanınır bir marka olmadığının ortada olduğunu, müvekkili tarafından bu alan adının alımı tarihinde davalı firmanın tanınırlık düzeyinin şimdikinden daha düşük olduğunu, müvekkilinin bu alan adını kullanmak istemesinin ve satın almasının sebebinin, maillerinde de belirtmiş olduğu gibi, …………….” gibi düşünülerek, ülkemizde kültürümüze mal olmuş …… daha kolay ve hızlı ulaşımını sağlamaya yönelik bir internet sitesi oluşturmak olduğunu, davalının hakem heyetine başvurusuna esas teşkil eden hususun, davacı ile davalı arasında bir haksız rekabetin olup olmadığı ve davacının kötü niyetli olup olmadığı hususu olduğunu, ancak müvekkiline atfedilecek herhangi bir kötü niyet söz konusu olmadığından, müvekkilinin bu alan adını kullanmasının engellenmesinin mümkün olmadığını, bu sebeplerle………….Nolu İdari Hakem kararın kaldırılmasını, ……………..com” alan adı haklarının müvekkilinin üzerinde kalmasını, bu talepleri kabul görmediği takdirde ise tüm hakların güncel tespit edilen değerleri üzerinden değerinin davacıya ödenmesi suretiyle davalıya devrine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin restoran işletmeciliği (………… zinciri) sektöründe faaliyet gösteren ve Türkiye’deki en büyük aile şirketlerinden ………….. sahibi olan ………….ı ailesinden………….. torunu ………… tarafından 2014 yılında kurulmuş bir şirket olduğunu, bir ……………zinciri olan …………….” markasının ise müvekkilinin yerli ve kendisine has özelliklere sahip konsepti ile 2014 yılında kurmuş olduğu ve halihazırda Türkiye çapında İstanbul, Bolu, Çanakkale, Kocaeli gibi farklı illerde toplamda 10 şubesi bulunan bir restoran zinciri ve markası olduğunu, müvekkilinin söz konusu faaliyetlerini…………… markası adı altında gerçekleştirdiğini, müvekkilinin…………… tarihinden bu yana ……….. sayılı ……………..” marka tescili ile işbu markanın ………… tarihinden bu yana ……………… markasını içeren ……………. alan adının da sahibi konumunda olduğunu, müvekkilinin söz konusu marka ve alan adını aktif bir şekilde kullanmaya devam ettiğini, davacının ise……………….. isimli alan adını…………… tarihinde kendi adına tescil ettirdiğini ve işbu alan adını müvekkiline ait …………markası ile iltibas yaratacak şekilde kullanmaya başladığını, oysa ki davacının müvekkili ile hiçbir ortaklığı ya da ilgisinin bulunmadığını, ayrıca davacının söz konusu alan adına ilişkin meşru bir menfaati olmadığı gibi, müvekkili adına tescil edilmiş söz konusu markanın kullanımına ilişkin müvekkili tarafından verilen bir izin ya da lisansın da mevcut olmadığını, davalının tüm bu nedenlerle söz konusu alan adını kötü niyetli olarak kendi adına tescil ettirdiğini ve haksız menfaat elde etmek amacı güderek kullanmaya başladığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava ………… İdari Hakem kararının iptali ve alan adının iadesine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu …………………Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1234 Esas, 2017/145 Esas sayılı dosyası ile açılan hakem kararının iptali davasında Mahkeme tarafından 15/02/2017 tarihinde görevsizlik kararı verildiği, davacı tarafın süresi içindeki talebi üzerine dosyanın Mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya TPMK kayıtları celp edilmiş olup, incelendiğinde;…………… numaralı 12.02.2014 başvuru tarihli “…………..” markasının …..sınıfta 01.10.2014 tarihinde davalı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişiler 06/12/2017 tarihli raporda; davaya konu “………….” ibareli alan adının 06/06/2014 tarihinde davacı tarafından tescil ettirildiği,………………..” alan adının ise 07/11/2013 tarihinde davalı şirket tarafından tescil ettirildiği, davacının davaya konu…………………… uzantılı alan adını tescil ettirmeden 7 ay öncesinde davalının……………….alan adını aldığı, bu durumda davalının com.tr uzantısıyla beraber “com” uzantısını da alması mümkünken “…………..” uzantısını almamasının davalının bu hakkından feragat ettiği ya da “…………..” uzantısının önem arz etmediği anlamını taşıdığı, bununla birlikte davacı tarafın kötü niyetle hareket ettiğine dair somut bir delil bulunmadığı, dosyada mübrez mail yazışmalarının ticari hayatın gerekliliğinden kaynaklandığı ve domain adreslerinin satışı ile ilgili herhangi bir hukuk dışı kaide bulunmadığı, sonuç olarak………………. uzantılı domain adresi hakkında …………… Nolu İdari Hakem kararının yerinde olmadığı yönünde görüş bildirmişlerdir.
Davalı vekili tarafından biilrkişi raporuna itiraz edilerek yeniden rapor alınması talep edilmekle birlikte, itirazların hukuki mahiyette bulunduğu, hukuki değerlendirmenin mahkememizce yapılacağı gözönüne alınarak yeni bir heyetten rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça ………… hakem kararının iptalini talep etmişse de verilen kararın Milletlerarası Tahkim Kanunu kapsamında verilmiş bir hakem kararı olmadığı, ,,,,,,,,, uyuşmazlığın çözümünde uygulamış olduğu ……………tarihinde yürürlüğe giren …………………. (…………….) kapsamında verilen kararın iptaline ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gözönüne alınarak hakem kararının iptali talebinin reddine karar verilmiştir.
…………… Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi tarafından verilen hakem kararlarının yerel mahkemelerin yetkisini kaldırmadığı gözönüne alınarak,terditli olarak açılan davada davacının alan adını tescil ettirmekte iyiniyetli olup olmadığı, alan adının haksız rekabet teşkil edip etmediğinin tespiti ile alan adının devri nedeniyle güncel değerinin tespiti talebinin incelenmesi gerekmiştir.
…………. numaralı 12.02.2014 başvuru tarihli “…………” markasının ……………sınıfta 01.10.2014 tarihinde davalı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Davacı adına tescilli marka bulunmadığı, ……………..” alan adının ise 07/11/2013 tarihinde davalı şirket tarafından tescil ettirildiği, davacının davaya konu …………… ibareli alan adının ………………. tarihinde davacı tarafından tescil ettirildiği,davacının marka tescil başvurusunun ve alan adı tescilinin davacıdan önce yapıldığı davalının ………….. “………………. ibareleri üzerinde önceye dayalı hakkının bulunduğu, davacının , davalının markası ve internet sitesi ile iltibas yaratacak şekilde internet sitesi alan adı tescil ettirmesi ve kullanmasının iyiniyetli olmadığı ve MK 2. Madde gereğince kötüniyetin korunamayacağı gözönüne alınarak davacı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı tarafından yapılan 10,20 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı