Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/594 E. 2018/219 K. 19.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/594
KARAR NO : 2018/219

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 22/09/2017
KARAR TARİHİ : 19/06/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- San ve Tic. Ltd. Şti ‘nin uzun yıllardır ağaç makinaları alanında faaliyet gösterdiğini, “—” markasını ve tanıtma işaretini de Türk Patent Enstitüsü nezdinde 07.08.1993 tarihinde —- emtia sınıflarında tescil ettirdiğini, müvekkilinin markayı işyerinde, ürünlerinde, reklamlarında, internet sitesinde v.s. Kullandığını, davalı şirketin gerek ünvanında gerek www.—-.com sitesinde as makina markasını birebir taklit ederek tescilli olan sınıflarda faaliyette bulunduğu öğrendiklerini, davlı şirkete markaya tecavüz halinin derhal durdurulması, “—-” markasını kullanmaya son vermesi, asmakina.com internet sitesinden de as makina markasının çıkarılması, tüm yazılı evraklarından “—” ibaresinin çıkarılması, faaliyetlerinde “—-” markasını ve ünvanını herhangi bir şekilde kullanılmaması aksi takdirde dava açılacağı hususlarını içeren Bakırköy —.Noterliği’nin 31.05.2017 tarih — yevmiye no’lu ihtarının taraflarınca keşide edildiğini, davalı şirketin Beyoğlu —-Noterliği’nin 15.06.2017 tarih — yevmiye no’lu cevabi ihtarı ile ihlal iddialarını kabul etmediklerini bildirdiklerini, tescilli markalarının halen davalı şirketçe haksız ve hukuka aykırı olarak kullanılmaya devam edildiğini belirterek, davalı şirketin müvekkiline ait “—” markasına tecavüzün tespitine, önlenmesine, durdurulmasına ve kaldırılmasına, davalı şirketin asmakina.com internet sitesinden — markasının çıkarılmasına, internet sitesine erişimin engellenmesine, “—” adı altında davalı şirketçe üretilen makina ve araçlara el konulmasına, tescilli markanın kullanıldığı tabelaların sökülmesine, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin toplatılmasına, dava sonuna kadar tecavüzün önlenmesi için tedbiren internet sitesi erişiminin engellenmesine ve diğer tedbirlerin alınmasına, 5,00 TL manevi tazminatın ticari faizi ile davalıdan tahsiline, masrafı davalıdan alınarak hükmün tirajı yüksek günlük gazetelerden biri ile ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın 1988 yılında Ümraniye’de şahıs firması olarak kurulduğunu, 1996 yılında ise şirkete dönüştüğünü ve 1996 yılında İstanbul Ticaret Odası’na kayıt olduğunu, —ünvan ve markasının 1988 yılından beri kullanıldığını, şirket olarak da müvekkilinin 12.01.1996 tarihinden beri — ticaret ünvanını, işletme adını ve markasını kesintisiz bir şekilde 21 yıldan beri kullandığını, aradan 21 yıl geçtikten sonra bu davanın açılmasının MK 2 maddesi gereğince hakkın kötüye kullanılması anlamına geldiğini, bu nedenle öncelikle bu davanın zamanaşımından dolayı reddini, davacının uzun süre sessiz kalınca sessiz kalma nedeniyle hak kaybına uğradığını, davacı firmanın dava konusu— markasını 07/09/1993 tarihinde tescil ettirmiş olmasına rağmen bu tarihe kadar hiç kullanmadığını, davacı firmanın —-markasıyla hiçbir ürün üretmediğini ve piyasaya ürün sunmadığını, davacının — markasını kullanmadığını,— numara ile tescilli olan — markasını kullandığını, müvekkilinin www.—.com alan adı ve web sitesini 2005 yılından beri kullandığını, müvekkilinin 21 yılı aşkın bir süreden beri kullanımı ve tescilli ticari ünvandan kanaklanan kazanılmış haklarının mevcut olduğunu, davacının ise 21 yılı aşkın uzun süre sessiz kalma dolayısıyla müvekkiline zımnen izin vermiş durumda olduğunu ve aynı zamanda da davacının “asmakina” ile ilgili herhangi bir web sitesi mevcut olmadığını, bu nedenle tedbir taleplerinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; davalının, davacıya ait “—” markasına tecavüzünün bulunup bulunmadığı, önlenmesinin, durdurulmasının ve kaldırılmasının talep edilip edilemeyeceği ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Celse arasında davacı vekilinin sulh protokolünü ibraz ettiği, davalı vekilinin de 04.06.2018 tarihli dilekçesinde sulh sözleşmesini müvekkili firma yetkilisinin imzaladığını kabul ettiklerini, protokol hükümlerinin mahkeme kararı haline getirilmesini talep ettiklerini beyan ettiği görülmüştür.
Mahkememizin 19.06.2018 tarihli celse ara kararında ise; davacı vekili ile davalı vekili sulh protokolüne göre karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
HMK 315/1 maddesi gereğince; ” Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmü düzenlenmiştir.
Dosyadaki vekaletnamelerin incelenmesinden; taraf vekillerine sulh olmaya ilişkin yetkinin verilmiş olduğu görülmekle, taraflar arasındaki sulh sözleşmesine göre davanın sonlandırılarak sulh sözleşmesi hükümlerine göre tarafların yükümlülüklerinin aşağıdaki şekilde tespitine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:
1-6100 sayılı HMK 313.madde gereğince 10.04.2018 tarihli sulh sözleşmesine göre davanın sonlandırılmasına,
-10.04.2018 tarihli SULH SÖZLEŞMESİNİN TASDİKİNE,
-Davalı şirketin davacının “—” markasını ve tanıtma işaretini kullanmaktan men’ini, bu marka ve ibarenin kullanıldığı ticari ürünler, yazılı evrak, reklam, tabelalardan markanın 31.12.2018 tarihine kadar kaldırılmasına,
-Davalı şirketin 31.12.2018 tarihine kadar ticaret unvanındaki — ibaresini çıkartmasına, unvanda bu ibareyi çağrıştıracak ibareler kullanmamasına,
-Davalı şirketin 31.12.2018 tarihine kadar www.—-.com alan adından, — ibaresini çıkartmasına, çıkartmadığı takdirde erişimin engellenmesine, web sitesi içeriğinde bu ibarenin kullanılmamasına,
-Davacı tarafın manevi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine,
-Davacı tarafın karar tarihinden sonra davalı şirket yetkilileri hakkında Savcılığa yapmış olduğu şikayatten vazgeçmesine,
2-Tarafların yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan gider avansının iadesine,
3-Taraf vekilleri lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Markaya tecavüzün tespiti ve önlenmesi davası yönünden 35,90 TL, manevi tazminat yönünden 35,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin harcın mahsubuna, 40,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/06/2018