Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/564 E. 2018/52 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/564
KARAR NO : 2018/52

DAVA : Faydalı Model Belgesi (Faydalı Model Belgesinin Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2014
KARAR TARİHİ : 22/02/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Faydalı Model Belgesi (Faydalı Model Belgesinin Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili (Tefrik olunan dosyada) karşı dava ve cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; tarafların birbirlerini tanıdıklarını, hatta aralarında el yazısı ile hazırlanmış bir belge olduğunu, tespit dosyasındaki bilirkişi raporunda karşılaştırılan ve benzer olduğu öne sürülen unsurların birbirlerinin kopyası olduğunun öne sürülemeyeceğini, müvekkiline ait faydalı model ve patentlerin teknik olarak davalının patent ve faydalı modellerinden çok önemli ve bariz farklılıklar içerdiğini, davalının patent ve faydalı modellerinin yenilik ve buluş basamağı unsurlarını içermediğini, davalıya ait patent ve faydalı modellerin yenilik, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilirlik unsuru taşımadıklarını, —– Faydalı Model belgesi ve —- nolu patent belgesinin aynı olduğunu, ayrıca —- nolu —-patentinin eksik bir kopyası olduklarını, bu sebeplerle davalıya ait patent ve faydalı modellerin hükümsüzlüğüne karar verilmesini, davalı tarafından açılan asıl davanın reddine, karşı dava olan iş bu davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili (tefrik edilen dosyada) karşı dava ve cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin her çeşit vana, valf, musluk ve bunlara alt tamamlayıcı aksesuarların imalatı, alımı, satımı, ithalatı ve ihracatını yapmak üzere kurulmuş olduğunu, uzun yıllardan beri sektörde bu konularda faaliyet gösterdiğini, müvekkili firmanın kurucusu ve ortağı olan —‘ın ise sıvı ve gaz maddelerinin deprem sırasında akışının kesilmesi ve güvenliğin sağlanması amaçlı bir ürünü uzun araştırma ve uğraşlar sonucunda geliştirdiğini, buluşunu takiben 2006 yılında TPE’ye başvurarak —- nolu faydalı model belgesi, —- nolu patent ve —- nolu faydalı model belgesini aldığını ve müvekkili firmaya lisans sözleşmesi ile kullanım hakkını devrettiğini, şirketin bu sayede ticari başarı yakaladığını, davacının ise bu ticari başarıdan haberdar şekilde, müvekkili firmanın ürünlerini bilmesine ve tanımasına rağmen kötü niyetli şekilde taklit ederek TPE nezdinde —- nolu patent, —- nolu patent ve —nolu faydalı model belgelerini gerçek hak sahibi olmamasına rağmen aldığını, keyfiyetin İstanbul Anadolu —-FSHHM’nin — D.İş sayılı dosyası ile de tespit edildiğini, karşı tarafın beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, karşı tarafça öne sürülen — patentlerinin orifis kapama sistemi içermediğini, bu sebeplerle davacı adına tescilli patent ve faydalı model belgelerinin hükümsüzlüğüne, karşı tarafça açılan karşı davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava davalıya ait —- nolu faydalı model belgesinin yenilik vasfı taşımaması sebebiyle açılan hükümsüzlük davasıdır.
Celp olunan TPE kayıtları, ticaret sicil gazeteleri, İstanbul Anadolu—-.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin — D.İş sayılı dosyası, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamından; Mahkememizin 26.05.2015 tarihli —- Esas – — Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, Mahkememizin bu kararı Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 10.05.2017 tarihli, 2015/15531 Esas – 2017/2795 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Bozma gerekçesi de; “Mahkemece, görüşüne başvurulan bilirkişi heyetinin 30.03.2015 tarihli raporunda uyuşmazlık konusu faydalı model belgesinin tarifname itibariyle teknikte uzman bir kişi tarafından uygulamaya koymaya imkan verecek yeterlilikte olmadığı belirtildiği halde hükümsüzlük davanın reddine karar verilmesi çelişkili olmuştur. Bu durumda, uyuşmazlıkta 551 sayılı KHK’nın 165/1-b hükmü değerlendirilmeksizin yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmediğinden hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde belirtilmiştir.
Davacı vekili Yargıtay bozma ilamına uyulmasına, davalı vekili ise önceki kararda direnilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde;
Davaya konu hükümsüzlüğü istenen —- sayılı faydalı model belgesinin davalı —- adına tescilli olduğu, hükümsüzlük davasının tescil sahibine karşı açılması gerektiği,davalı şirketin davalı sıfatının bulunmadığı ve husumet ehliyetinin davanın her aşamasında resen dikkate alınması gereken dava şartlarından bulunduğu, , gözönüne alınarak davalı şirket aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte olan 551 Sayılı KHK’nın “Hükümsüzlük Halleri ” başlıklı 129. Maddesi b bendinde”Buluşun,buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığının ispatlanması ” halinde hükümsüz sayılmasına mahkemece karar verilebileceği düzenlenmiştir.
Dosya kapsamında alınan 30.03.2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda; “davaya konu davalı adına tescilli —- sayılı “—-” buluş başlıklı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne ilişkin davalı – karşı davacı tarafından ileri sürülen —- patent belgelerinin yenilik kırıcı vasıfta olmadığı ancak dava konusu buluşu ilgilendiren gaz akış yönü ve orifis oluşturulması hususlarının belgenin tarifnamesinde yeterli açıklıkta olmadığı, hatta bu noktadaki karmaşanın tenakuz noktasına vardığı, davalı adına tescilli —- sayılı FM belgesi, — sayılı patent belgesi ve — sayılı faydalı model belgelerinden birindeki çizime göre gaz akışının belli bir doğrultuda olduğu varsayılarak orifis belli bir şekilde varsayılsa dahi bu durumda diğer belgelerde orifisin çalışamaz hale geldiğini, belgelerin üçünde de gaz akış yönü ve orifis oluşturması hususlarının teknikte uzman bir kişinin buluşu uygulamaya koymasına imkan verecek açıklıkta olmadığını beyan ettikleri, davaya konu faydalı model belgesi buluş özeti ile tarifnamesi incelendiğinde; gaz akış yönünün ve orifisin çalışma sisteminin yeterli açıklıkta olmadığının anlaşıldığı, 551 sayılı KHK 129/b maddesine göre buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmaması halinde buluşun hükümsüz sayılmasına karar verileceği, paralel düzenlemenin 6769 sayılı SMK 144/1-b maddesi ve atıf yaptığı 92/1 maddesinde de hükümsüzlük nedeni olarak düzenlendiği gözönüne alınarak, davalıya ait faydalı model belgesi teknikte uzman bir kişinin buluşu uygulamaya koymasına imkan verecek açıklıkta olmadığı gözönüne alınarak, hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalı —- limited şirketi aleyhine açılan davanın husumet yönünden REDDİNE,
2-Davalı —- hakkında açılan davanın KABULÜNE,
-Davalı adına tescilli —-sayılı “—-” buluş başlıklı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine
3-Karar kesinleştiğinde kesinleşme şerhli gerekçeli karar örneğinin yazı işleri müdürlüğü tarafından TPMK ya gönderilmesine,
4- 35,90 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,70 TL harcın davalı —-‘dan tahsiline,
5- Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalı —-‘ dan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı — yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, adı geçen davalıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 25,20 TL başvurma harcı, 25,20 TL peşin harç, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 398,20 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 1.948,60 TL yargılama giderinin davalı —-‘dan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı — tarafından yapılan 500,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen usulen okunup anlatıldı.22/02/2018