Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/496 E. 2018/309 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/496
KARAR NO : 2018/309

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 13/11/2017
KARAR TARİHİ : 25/10/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İSTEM: Davacı vekili İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun 132 sayılı kanun ile kurulmuş, özel hukuk hükümlerine tabi bir kamu kurumu olduğunu, davalı tarafın, müvekkili kurumdan marka kullanım, deney ve hizmet yeterlilik belgesi hizmetlerini aldığını, adına kesilen ve tebliğ edilen fatura bedellerini ödemediğini, fatura bedellerinin tahsili için, İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası ile başlattıkları ilamsız icra takibine haksız itirazda bulunduğunu ve icra takibinin durduğunu, davalı tarafın itirazında hiçbir hukuki gerekçe belirtmeksizin “hesap mutabakatı yapılmadığından” söz ettiğini, söz konusu borç ilişkisinin “açık cari hesap” şeklinde işleyen bir borç ilişkisi olmadığını, alacaklı kurumun, özel hukuk kamu tüzel kişiliğe sahip olduğunu, sağladığı hizmetler karşılığında fatura kesmekte ve karşı tarafa da tebliğ etmekte olduğunu, faturalara itiraz etmeyen davalının hesap mutabakatı yapılmadığından bahisle icra takibine itiraz hakkı da olmadığını, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, davalının İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20 inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İstanbul Anadolu — Asliye Ticaret Mahkemesince davanın görev nedeniyle usulden reddine karar verilerek, dosya mahkememize gönderilmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, müvekkili şirketin kurumdan marka kullanım, deney ve hizmet yeterlilik belgesi hizmetleri aldığını, ancak bunlar karşılığında kesilen ve tebliğ edilen fatura bedellerinin ödenmediğini gerekçe göstererek huzurdaki davayı ikame ettiğini, lakin davacının bu talebinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, şöyle ki; taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin mevcut olduğunu, davacı kurum tarafından bilindiği gibi, cari hesap kaydı tutan şirketler arasında, hesabın kesilmesi, kapatılması veya karşılıklı teyit edilmesi aşamalarında hesap mutabakatının gündeme geldiğini, ancak söz konusu cari hesap mutabakatının taraf şirketler arasında yapılmadan dönem sonu bakiye tutarlarının belirlenmesi sağlanmaksızın icra takibi yapıldığını ve takibe itirazlarına ilişkin söz konusu davanın açıldığını, dolayısıyla taraflar arasında yapılmış cari hesap sözleşmesine dayanan borcun ihtilaflı olduğunu, müvekkili şirketin davacı tarafa borcu bulunmadığını, zira bilirkişi tarafından ticari defterlere yönelik inceleme yapıldığında da borç miktarının ihtilaflı olduğunun görüleceğini, kaldı ki bir an için müvekkili şirketin borcu olduğu kabul edilse bile, davacının belirttiği kadar bir borcu da bulunmadığını, davacı tarafça ileri sürülen diğer bir hususun ise takip konusu alacağın belirli, likit, haklı ve taraflarınca bilinen bir alacak olması sebebiyle müvekkili şirket adına yapmış oldukları itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunun ileri sürüldüğünü, ancak söz konusu alacak bakımından taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunduğundan alacak miktarının bakiye belirlenmeksizin belirli ve likit olmadığını, tüm bu sebepler neticesinde taraflarınca icra takibine yapılan her türlü itirazın haklı ve yerinde sebeplerden kaynaklandığını, dolayısıyla aleyhlerine açılmış itirazın iptali davasının reddi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, davacı Türk Standartları Enstitüsü’ne ait marka kullanımı, deney ve hizmet yeterlilik belgesi hizmetleriyle ilgili itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu —- İcra Dairesi’nin —- Esas sayılı dosyasının incelemesinde; 26/01/2016 tarihli ve 2.274,00 TL bedelli fatura ve 114,95 TL işlemiş faiz, 20,69 TL İşlemiş faiz KDV ile 21/03/2016 tarihli 3.162,40 TL fatura ve 116,97 TL İşlemiş faiz, 21,05 TL İşlemiş Faiz KDV olmak üzere toplam 5.710,07 TL alacak için davacı tarafça davlı hakkında 18//08/2016 tarihinde ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalıya 21/09/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 22/09/2016 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu, itirazın iptali davasının yasal süresi içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Taraflar delillerini sunduktan sonra dosya üzerinde mali konuda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılmış, dosyamız içerisine alınan 05.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı TSE’nin davalı —- A.Ş. ‘nden takip tarihine kadar, takibe konu davalı adına düzenlediği, 26.01.2016 tarihli —- no.lu 2.653,00 TL tutarındaki deney ücreti bedeli olan faturadan bakiye kalan 2.274,00 TL ve 21.03.2016 tarih —- no.lu marka kullanım bedeli olan faturadan 3.162,40 TL olmak üzere toplam 5.436,40 TL alacaklı olduğu, 26.01.2016 tarih —- no.lu fatura bakiyesi olan 2.274,00 TL için faturanın davalının ticari defterlerine kaydedildiği tarih olan 25.02.2016 tarihinden itibaren, 21.03.2016 tarih —- no.lu fatura tutarı olan 3.162,40 TL için faturanın davalının ticari defterlerine kaydedildiği tarih olan 20.04.2016 tarihinden itibaren yıllık %9 kanuni faiz talep etme hakkı bulunduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacının “TSE” ibareli tescilli markası bir garanti markasıdır. Garanti markası, marka sahibinin kontrolü altında birçok işletme tarafından o işletmelerin ortak özelliklerini, üretim usullerini, coğrafi menşelerini ve kalitesini garanti etmeye yarayan işarettir. Garanti markası da, diğer markalarda olduğu üzere, bir kişi adına tescillidir Ancak, teknik yönetmelikte belirtilen şartları yerine getiren ve gerekli izni alan herkes bu markayı kullanabilir. Türk Standartları Enstitüsü’nün TSE markası Türkiye’deki garanti markasına bir örnektir. 132 sayılı Türk Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanunu ile kurulan Türk Standartları Enstitüsünün amacı, her türlü madde ve mamulleri ile usul ve hizmet standartlarını yapmaktır. Yalnızca Türk Standartları Enstitüsü tarafından kabul edilen standartlar “Türk Standardı” adını alır.
Türk Standartları Enstitüsü Belgelendirme Yönergesi’nin 30. maddesi 7 ve 8. bentleri uyarınca, belge sahibi, belge/marka kullanma hakkını aldığı marka ve belgesini, sadece belge üzerinde yazılı ürüne, hizmete, sisteme ait ürün veya ambalajı üzerinde ve bu örüne/hizmete/sisteme ilişkin reklam amaçlı veya firmasına ait doküman ve medya üzerinde kullanabilir. Belge sahibi, TSE tarafından açıkça yazılı bir muafiyet tanınmadığı ve/veya belgelendirmeye esas doküman ve ek belgelendirme usul ve esaslarında aksi öngörülmediği sürece, kullanma hakkı verilen marka veya markaları ile birlikte, belgelendirmeye esas olan dokümana ait işaretlemeleri, ticari markasını, varsa ticari modelini ürün veya ambalajı üzerinde görülebilir şekilde belirtmekle yükümlüdür. Bu düzenlemeye göre, TSE markalarını kullanım hakkı belge sahiplerine verilmiştir.
Taraflar arasında davacıya ait markanın kullanım hakkıyla ilgili sözleşme ilişkisi bulunduğu her iki tarafın da kabulündedir. Davalı taraf, faturalarda yer alan borç miktarının, taraflar arasında cari hesapla ilgili mutabakat yapılmadığından henüz kesinleşmediğini savunmaktadır. Toplanan deliller, icra dosyası, fatura örnekler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile, davalının davacı ile yaptığı sözleşmeler uyarınca TSE markasını kullandığı halde marka kullanım ücretlerini ödemediği, ayrıca laboratuvar deney ücretlerini de ödemediği, bu ücretlerle ilgili kendisine tebliğ edilen faturalara da itiraz etmediği, bu nedenle davacı kuruma 3.162,40 TL marka kullanma ücreti, 2.274,00 TL deney ücreti olmak üzere toplam 5.436,40 TL borçlu olduğu, alacağın muaccel olduğu tarihten icra takip tarihine kadar işleyen faizin de marka kullanım ücreti için 94,35 TL, deney ücreti için 98,13TL olduğu, davalının bu borcu ödediğine veya faturalara itiraz ettiğine dair dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, bu nedenle davalının icra takibine yaptığı itirazın kısmen haksız olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı icra takibine yaptığı itirazın 2.274,00 TL asıl alacak, 98,13 TL işlemiş faiz ile 3.162,40 TL asıl alacak, 94,35 Tl işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.436,40 TL asıl alacak ve toplam 192,48 TL işlemiş faiz ile ilgili kısmı için iptaline, takibin bu meblağ üzerinden devamına, davalının fazlaya ilişkin 81,19 TL’lik talebinin reddine, asıl alacak faturaya bağlanmış likit nitelikte alacak olduğundan, asıl alacağın %20 si olan 1.087,28 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalının İstanbul Anadolu—-.İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı takip dosyasına 2.274,00 TL asıl alacak, 98,13 TL işlemiş faiz ile 3.162,40 TL asıl alacak, 94,35 Tl işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.436,40 TL asıl alacak ve toplam 192,48 TL işlemiş faiz ile ilgili itirazının İPTALİNE,
Takibin devamına,
Asıl alacağın takip tarihinden sonra %9 oranında faiz işletilmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin 81,19 TL lik talebinin REDDİNE,
4-Asıl alacağın %20 si olan 1.087,28 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5- 384,51 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 97,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 286,99 TL harcın davalıdan tahsiline,
6- Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
-Davalı yararına red olunan miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 81,19 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 31,40 TL başvurma harcı, 97,52 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 161,50 TL tebligat-müzekkere masrafı olmak üzere toplam 1.095,02 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 1.084,07 TL sinin davalıdan alınarak, davalıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
8-Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, tebliğ tarihinden 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/10/2018