Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/485 E. 2018/68 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/485
KARAR NO : 2018/68

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2017
KARAR TARİHİ : 08/03/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde asli ibaresi “—” olan birçok markanın sahibi olduğunu, ayrıca “—” ibaresinin kurum nezdinde tanınmış marka olarak kabul edildiğini, —— Gümrük Müdürlüğü’nün 01.03.2017 tarih ve —barkod numaralı yazısı ile — LTD. ŞTİ firmasına ait 23.02.2017 tarih ve —- sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın yapılan fiziki muayenesinde müvekkili adına tescilli ” —” markalı yaklaşık 13.000 civarı — tüpünün tespit edildiğini, söz konusu ürünlerin üreticisinin davalı firma olduğunu ve ürünlerin halen davalı adresteki depoda tutulduğunu, müvekkiline ait “—” ibareli markanın izinsiz kullanılmasından kaynakla marka hakkına tecavüz fiilinin oluştuğunu, aynı zamanda TTK haksız rekabete ilişkin hükümleri ve —-sözleşmesinin 51.maddesiyle Gümrük Kanunu’nun 57.maddesi gereği huzurdaki davayı açtıklarını, müvekkilinin zarara uğramaması için gümrükte bulunan ürünler üzerine ihtiyati tedbir kararı uygulanmasını, haksız rekabet fiilinin tespitini, men’ i ve ref’ ini, marka hakkına tecavüz fiilinin tespitini, men’ i ve ref’ i ile Gümrük Müdürlüğünce taklit mallara el konulması ile masrafları davalıya ait olmak üzere imhasını dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili —- San. Dış Tic. AŞ firmasının her ne kadar kusuru olmaksızın dahil olduğu yargılamada, sürekli olarak —- firmasını şifahi olarak bilgilendirmiş olsa da ilgili firmanın herhangi bir eylemde bulunmaktan imtina ettiğini, müvekkilinin — firmasının sipariş tasarımı üzerine — yazması sebebi ile davaya konu marka sahibini — olarak algıladığını ve bu sebeple üretim yaptığını, — firması tarafından müvekkiline sipariş verilen tarihte, bu şirketin ortakları ile müvekkilinin yıllardır çalıştığı marka kozmetik firmasının ortaklarının aynı olması sebebi ile müvekkilinde güven duygusu oluştuğunu, aynı zamanda kutu tasarımları üzerinde “—” — işaretini görmesiyle bu markanın— adına tescilli olduğuna dair güvenin pekiştiğini, müvekkilinin bu durumda 3.kişi durumunda ve iyi niyetle hareket ettiğini, ürünlere el konulmasından sonra müvekkilinin muhatap bulamadığını, çünkü — firmasının ortaklarının değiştiğini, —- firmasının eski ünvanının —- olduğunu, müvekkilinin huzurdaki davada marka hakkına tecavüz veya haksız rekabet fiilleri içerisinde olmadığını, basiretli bir tacir gibi hareket ettiğini, huzurdaki davada asıl sorumlunun —- MALZEMELERİ LTD. ŞTİ. Firması olduğunu ve davanın bu firmaya ikame edilmesini, müvekkilinin iyi niyetle ve bilmeyerek baskı yapması sonucu sorumlu tutulamayacağını ve müvekkili adına açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; davacı adına tescilli “—-” esas unsurlu markaların üzerlerinde yer aldığı metal parfüm şişelerinin davalı tarafından izinsiz olarak üretilmesinde davalının kusurlu olup olmadığı, davacının markalarının tanınmış marka olup olmadığı, davalının davacıya ait marka haklarına tecavüz edip etmediği, haksız rekabette bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Dosyamız içerisine celbedilen 19.10.2017 tarihli bilirkişi raporunda; “davacının —- numaralı— ibareli markasının tanınmış marka olduğu, davalı — İmalat San. Dış Tic. A.Ş firmasının başkası adına tescilli markayı bildiği veya bilmesi gerektiği halde kutu üzerine basmasından kaynaklı marka hakkına tecavüz ettiği, davalı — İmalat San Dış Tic. A.Ş firmasının ürünler üzerinde üretici, dağıtıcı, lisans sahibi, marka sahibi olduğuna dair herhangi bir bilgisi bulunmamasından kaynaklı haksız rekabet ortamı yaratmayacağı, davalı — İmalat San. Dış Tic.A.Ş firmasının kötü niyetle hareket ettiğine dair herhangi bir somut delil bulunmadığı, Mahkemenin 18.07.2017 ara kararı gereği ihbar gönderilen —-MALZEMELERİ LTD. ŞTİ. Firmasının kendisine ait olmadığını bildiği “—” tanınmış markasını ürün üzerinde kullanmasıyla marka hakkına tecavüz fiili içerisinde olduğu, Mahkemenin 18.07.2017 ara kararı gereği ihbar gönderilen —- MALZEMELERİ LTD. ŞTİ. Firmasının ürün üzerinde eski ünvanını (—) kullanmak suretiyle “—” markasının kendine ait olduğu veya asıl marka sahibiyle aralarında ticari ilişki bulunduğu izlenimi yaratarak haksız rekabet eylemi içerisinde bulunduğu, Mahkemenin 18.07.2017 ara kararı gereği ihbar gönderilen —- MALZEMELERİ LTD. ŞTİ. Firmasının ürün üzerinde davacının tanınmış markasını kendine ait olmadığını bildiği halde kullanmak, ürün üzerinde eski ünvanını kullanmak suretiyle aldatıcı harekette bulunmak, yine kutu üzerinde dava dışı başka bir firmanın barkod numarasını kullanmak suretiyle kötü niyetle hareket ettiği” hususlarının tespit edildiği bildirilmiştir.
TPMK dan celp edilen marka tescil kayıtlarından, davacının —- şekil markasının —- sayı ile 02/02/2010 tarihinde yapılan başvuru neticesinde tanınmış marka statüsüne alındığı, davacının — ibareli başka tescilli markalarınında bulunduğu ,Gümrük ve Ticaret Bakanlığı —- Gümrük Müdürlüğü’ne teslim edilen 12.036 adet — kutusu üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ve dosya kapsamına alınan ürün numunesinin incelenmesinde ; ürünün üzerinde davacının tanınmış markasına konu şekil unsurunun ve — ibaresinin kullanıldığı, davalının her ne kadar metal tüplerin kendilerine iletildiğini ,tüpler üzerinde yapılacak baskının da müşteri tarafından gönderildiğini, üretim bandında kendileri tarafından uygulandığını ancak marka kozmetikin tanıtım üzerine bu tüpleri ürettiklerini, marka kozmatikin ortaklarının ve ünvanının değişikliiinden haberdar olmadığını savunduğu anlaşılmışsa da , davalının iyi niyetli olduğuna dair savunmasının kabul edilemeyeceği ,basiretli tacir sıfatı ile yükümlülüğünü yerine getirmiş olsaydı ,davacının tanınmış markasını lisans sözleşmesi bulunmadan ürün üzerine baskı yapmak suretiyle kullanmayacağı, davalının eyleminin davacının markalarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği , kanatına varılarak davanın kabülüne karar vermek gerekmiştir.
Bilirkişi raporunda davalının ticaret ünvanının ürün üzerinde bulunmadığından haksız rekabet teşkil etmeyeceğini beyan ettiği anlaşılmışsa da; TTK 54/2 maddesinde “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır ” düzenlemesi ile TTK 55. Maddede “Dürüstlük Kuralına Aykırı Davranışlar, Ticari Uygulamalar” başlığı altında 55/1-a/4 maddesinde “Başkasının malları,iş ürünleri,faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almanın” haksız rekabet teşkil ettiği gözönüne alınarak , dürüstlük kuralına aykırı olarak, dava dışı ihbar olunan şirketin ürünleri üzerinde davacının tanınmış markasının baskı suretiyle kullanılmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve haksız rekabet teşkil ettiği, üretimi yapan davalı şirketin ticari ünvanının metal tüpler üzerinde ticaret ünvanının yer almamasının sonuca etkili olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalının ,davacının markasından kaynaklanan haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabetinin tespitine ,markaya tecıavüz ve haksız rekabetin Men’ ile refine, deodorant kutuları üzerindeki markaların masrafı davalıdan tahsil edilerek, silinmesine, karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile;
2-Davalının davacı adına tescilli tanınmış — ve Şekil markasını ürettiği deoderant kutuları üzerinde kullanmak suretiyle davacının markadan kaynaklanan haklarına haksız tecavüz ve haksız rekabet ettiğinin tespitine,
3. Davalının markaya tecavüz ve haksız rekabetinin men’ i ve ref’ine,
4. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı —- Gümrük Müdürlüğü’ne teslim edilen 12.036 adet olup üzerinde — ve şekil markası bulunan deodorant kutuları üzerindeki markaların masrafı davalıdan tahsil edilerek SİLİNMESİNE,
5- 35,90 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davalıdan tahsiline,
6- Davacı yararına “tecavüzün tespiti yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “haksız rekabetin tespiti yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “tecavüzün men’i ve ref’i yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 137,50 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 1.204,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
08/03/2018