Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/450 E. 2018/157 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/450
KARAR NO : 2018/157

DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2017
KARAR TARİHİ : 08/05/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili—-‘ in serbest olarak fotoğrafçılık ve gezi belgeselciliği ve sponsor karşılığında seyyahlık yaparak yaşamını sürdürdüğünü, yaşadığı deneyimleri www.—-.com adresli kendi bloğunda paylaştığını, davalı kanal yönetiminin 31.10.2016 tarihinde özgün projesi tamamen müvekkiline ait olan ve bizzat müvekkili tarafından çekilen resim ve videolardan oluşan “—-” projesine ait videoyu —-programında müvekkilinden izinsiz bir şekilde müvekkilinin logosu ve ismi silinerek ve atıf yapmadan yayınladığını, bu durumun sadece müvekkilini değil, sosyal medyada kendisini izleyen 350.000 den fazla kişiyi rahatsız ve rencide ettiğini, davalı kanalın bu hareketinin açıkça telif haklarının ihlali niteliğinde olduğunu, Kartal —-Noterliğinin 03/11/2016 tarihli —-yevmiye numaralı ihtarnameyi göndererek müvekkilinin izni ve onayı olmaksızın kendisine ait özgün eser niteliğinde olan eserin emarelerin silinerek yayınlanması sebebiyle 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğunu ve bu ihtarnamenin davalı kuruma 07/11/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak yayıncı kuruluşun bu ihtarnameye cevap vermediğini, müvekkilinin videosunun izinsiz bir şekilde yayınlanmadan önce eserin metni ve fotoğraflarda izinsiz oynamalar ve değişimler yapıldığını, bu da eserin niteliğine zarar vermiş olup, müvekkilinin kişisel haklarına da saldırı niteliğinde olduğunu, davalının eylemlerinin —.Sok. Madde 14, 15 ve 16’ya aykırılık teşkil ettiğinden dolayı 70.madde gereği 10.000,00 TL manevi tazminat istemlerinin olduğunu, müvekkilinin gezi yazılarının “—” adında bir kitapta toplandığını ve telif eseri niteliğinde olduğunu, dolayısıyla yapılan bu haksız eylemin 5846 S.k.madde 14, 15 ve 16’ya aykırılık teşkil ettiğini belirterek, davalarının kabulü ile davalının 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; 6112 sayılı Kanun gereği her bir programın editöryel sorumluluğunun yayıncı kuruluşa ait olduğunu, bu sebeple —‘ ın davaya ilişkin pasif husumet ehliyeti bulunduğunu, bu nedenle — açısından usul açısından davanın reddine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak ise; davanın eser niteliğindeki fotoğrafların izinsiz kullanıldığı iddiasına dayalı, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olduğunu, bu sebeple öncelikle söz konusu fotoğrafların eser mahiyetinde olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, eser olmayan davacının fotoğrafları için FSEK kapsamında koruma talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacının iddia ettği manevi zararları ispatlaması gerektiğini, davaya konu olayda; davacının eser niteliğine haiz olmayan fotoğrafları herhangi bir değişiklik yapılmaksızın kanal aracılığıyla umuma iletildiğini, bu bağlamda davacının herhangi bir elem ve üzüntü duymasını beklemenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı maddi tazminat talebinde bulunmuş ise de; ortada maddi zarar olması için zarara uğrayanın eylemden önceki malvarlığı ile eylemden sonraki malvarlığı arasındaki farkında hesaplanması gerektiğini, huzurdaki davaya konu fotoğrafın eser ve ayna zamanda davacıya ait olup olmadığı bilinmemekle birlikte bu fotoğrafın eser vasfında olmaması ve/veya davacıya ait olmaması hallerinde FSEK hükümlerine göre talep edilen tazminat koşullarının da oluşmayacağını, herhangi bir kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için fotoğrafın davacıya ait bir eser olduğu varsayılsa dahi, davacının talep etmiş olduğu maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; davacıya ait fotoğraf ve videolardan oluştuğu iddia edilen “—” projesinin ve davacıya ait fotoğraf ve video kayıtlarının davalılar tarafından 31.10.2016 tarihinde davalı şirkete ait — kanalında yayınlanan — isimli programda izinsiz olarak kulllanılıp kullanılmadığı, bu proje ve fotoğraf ile videoların FSEK kapsamında eser niteliğinde olup olmadıkları, projenin özgün bir proje olup olmadığı, davalıların bu şekilde davacının FSEK’in 14,15 ve 16.maddelerinden kaynaklanan haklarına tecavüz edip etmedikleri, davacının maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği ve tazminat miktarının ne kadar olacağına ilişkindir.
Dosyamız içerisine celbedilen 17.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda; “davacının fotoğraflarının profesyonel olarak çekildiğini, estetik ve sanatsal çekimler olduğunu, dolayısıyla “—” niteliği taşıdığını, —‘ in fotoğraf ve videolarının özelliklerinin kişisel hususiyetlerini de taşıdığını, “—-” projesinin tüm dünyada yaygın bir uygulama olarak bir “—” anlamında yer aldığını, davalı TV kanalında izinsiz yayınlandığı iddia edilen fotoğrafların ve video görüntülerinin, yayın kaydında üzerinde herhangi bir yazının ve logo-amblenin yer almadığının da görüldüğünü, video kaydında —- veya — ismi ve logo-amblemine yer verilmediğinin görüldüğünü, 2016 yılına göre fotoğraf fiyatlarının bir takım niteliklere göre farklılıklar gösterdiğini, her bir fotoğraf için 1 adeti 200 TL ile 2.000 TL arasında değiştiği ve pazarlığa ve proje – program özelliklerine bağlı olduğunun bilindiğini” belirtilmiştir.
Davalılar vekili tarafından, davaya konu fotoğraflar üzerinde davacının hak sahibi olmadığı, çünkü davacının internet sitesinde “yayınladığı fotoğraflardan kaynaklı haklarını Avustralya ve Hollanda merkezli—Medya şirketine devrettiğini” beyan ettiği, ileri sürülmüşse de, davacı vekilinin 10.10.2017 tarihli dilekçesi ekinde— münhasır distribütörlük sözleşmesini ve ekinde “sıkça sorulan sorular” başlıklı belgenin İngilizce ve Türkçe çevirisini ibraz ettiği, ibraz edilen sözleşme içeriğinde sözleşmenin 03.11.2016- 03.05.2017 arasında geçerli olduğunun beyan edildiği, ancak davaya konu görüntülerin 2016 yılı Ekim ayında davalı kanalında yayınlandığı, sözleşme yapılmadan önce fotoğrafların yayınlanması ve distribütörlük sözleşmesi ekinde fotoğrafların telif hakkının daimi olarak fotoğrafı çeken kişide kaldığı, istediği şekilde kullanabileceğinin beyan edildiği gözönüne alınarak, davalı tarafın, davacının hak sahibi olmadığı yönündeki itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalılar tarafından, davacıya ait fotoğrafların, davalı kanalda yayınlanan programda kullanılmadığına yönelik hiçbir aşamada itirazda bulunulmadığı, bu hususun ihtilaf konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında alınan 17.01.2018 tarihli bilirkişi raporu ile davacı seyahat fotoğrafçısı —-‘ in “—-” konsepti için çektiği fotoğrafların davalı — A.Ş nin haftada 3 gün yayınlanan —- programında 31.10.2016 tarihinde peşpeşe hiçbir kaynak ve kişi belirtilmeksizin yayınlandığının ve fotoğrafların sahibinin hususiyetini taşıyan orijinal nitelikte ve eser vasfında olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
5846 sayılı FSEK 84.madde de; “bir işareti resim veya sesi, bunların nakle yarayan bir alet üzerine tespit eden veya ticari maksatlarla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı işaretin resmin veya sesin üçüncü bir kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayınlanmasını men edebilir.
Tecavüz eden tacir olmasa bile 1.fıkra hükmüne aykırı hareket edenler hakkında haksız rekabete müteallif hükümler uygulanır.” düzenlemesi mevcuttur.
Davacıya ait eser vasfında olan fotoğrafların, davalı —- müdürü olduğu kanalda, programda yayınlandığı, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 46.maddesinde; “yayından doğan sorumluluk yayını yöneten veya programı yapanla birlikte sorumlu müdüre aittir. Bu hüküm yayın kuruluşunun bu Kanun’dan doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.” hükmü gereğince, davalı —-‘ ın da yayından sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporu ile davacıya ait fotoğrafların,fikri çaba sonucu meydana getirildiği, FSEK 4/1-5 maddelerinde düzenlenen Güzel sanat eserlerinden; “—-” lerden olduğunun tespit edildiği, programda eser sahibi davacının ve internet kanalının ismine yer verilmediği , davacıdan izin alınmadığı, davacının FSEK 15. Maddede düzenlenen “adın belirtilmesi ” manevi hakkının, FSEK 22. Maddede düzenlenen “çoğaltma mali hakkının ” ve 25. Maddede düzenlenen “işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkının ” ihlal edildiği kanaatine varılarak, bilirkişi raporu ile davacı tarafça talep edilen her fotoğraf için bir adeti 200,00 – 2.000,00 TL arasında değişen bedel istenebileceğine yönelik beyan ile dosya kapsamına sunulan flaş bellek içerisinde bulunan ve bilirkişi raporunda da görselleri sunulan programda gösterilen fotoğraf adedi gözönüne alınarak B.K.50.madde gereğince talep edilen 10.000,00 TL maddi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu, davacının ihlal edilen manevi hakkı nedeniyle, davalıdan 10.000,00 TL manevi tazminat talep edebileceği kanaatine varılarak, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
2-10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- 1.366,20 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 341,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,65 TL harcın davalılardan tahsiline,
3- Davacı yararına “maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 31,40 TL başvurma harcı, 341,55 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 220,00 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 1.597,55 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/05/2018