Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/438 E. 2018/308 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2017/438 Esas
KARAR NO : 2018/308

DAVA : Markaya Tecavüzün Durdurulması, Maddi Tazminatı, İtibar Tazminatı, Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/11/2016
KARAR TARİHİ : 25/10/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün durdurulması, maddi tazminat, itibar tazminatı ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının adına tescili yapılan……..” markaları ile her yıl birçok firma ve yüzlerce kişinin katılımı ile organize edilen başarılı bir etkinliği yaratmak, yürütmek ve geliştirip kitlelere ulaştırmakta olduğunu, anılan marka adlarının, davacı şirket ile özdeşlemiş olup, davacının prestij ve maddi kaynak sağlamasında marka adları kullanılarak düzenlenen organizasyonların önemli bir yerinin mevcut olduğunu, etkinliğin anılan marka adları ve işaretlerin kullanımı ile 3 yıldır davacı şirket tarafından gerçekleştirildiğini, davalı şirketin davacının organizasyonunu yarattığı ve yürüttüğü ……..” etkinliğinin ayırt edilemez ölçüde benzerini, yine ayırt edilemez ölçüde benzer logo kullanımı sağlayarak, …….. marka kullanımı ile taklit ederek haksız kazanç sağladığını, davalı şirket tarafından orta seviyedeki alıcıdan ayırt etmesi beklenemeyecek ölçüde benzer logo kullanıldığını, davalı şirket tarafından işlenen fiilin 556 s. KHK 61 / b maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz oluşturduğunu, davalı şirket tarafından davacı şirketin saygınlığı üzerinden haksız kazanç elde edildiğini, davalı şirket tarafından etkinlikte kullanılan tabelalar, stand görünümleri ve……… arabasının davacı şirket markası ile gerçekleştirilen organizasyondakilerin birebir taklidi olduğunu, davalı tarafça taklit marka kullanımı ile düzenlenen etkinlikte yaşanan olumsuzlukların, davacının saygınlığını azalttığını, prestij kaybına yol açtığını, davalı tarafın haksız kazanç elde etmesine yol açtığını belirterek, bu sebeplerle, davalı tarafın, davacının marka hakkına tecavüz niteliğindeki fiillerin durdurulmasına, 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 50.000,00 TL itibar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVAYA CEVAP / Davalı taraf, davaya karşı cevap dilekçesi ibraz etmemiştir. Ancak davalı vekili duruşmadaki beyanlarında, davalının kullandığı marka ile davacı markalarının benzer olmadığını, festivalin anonim bir etkinlik olduğunu ve kimsenin tekeline verilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacıya ait “………….. markalarına benzer olduğu iddia edilen …………………….” markasının kullanılması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün durdurulması, maddi ve manevi tazminat ile itibar tazminata ilişkindir.
Dosyaya TPMK kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; ….. numaralı ………….. ibareli markanın 19.08.2016 tarihinde, ………… numaralı……” ibareli markanın 01.08.2016 tarihinde,….. numaralı ……..” ibareli markanın 30.05.2017 tarihinde davacı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Yine davacı tarafından ….. numaralı …………” ibareli marka için 01.12.2015 tarihinde,… numaralı “….. ibareli marka için tescil başvurusunda bulunulduğu, ancak tescil talebinin reddedildiği, bu karara karşı davacı tarafça itiraz edilmesi sonucunda ….. tarafından red kararının yerinde görüldüğü ve marka başvurularının iptal edildiği anlaşılmıştır.
İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …. Talimat sayılı dosyasında dinlenen davacı tanığı ….. davalının firmasında veya etkinliğinde bulunmadığını, ancak davacının İstanbul’daki işletmesinde 1 ay part- time olarak çalıştığını, ……………… markalarının kullanılmakta olduğunu, ancak karşı taraf ………. şirketinin nasıl kullandığına dair bilgisi olmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce alınan ….. tarihli bilirkişi raporunda; davacı taraf ile davalı taraf markalarının görsel ve tasarım açısından farklılık arz ettiği, davalı marka kullanımının, davacı markasıyla ortalama hizmet alıcıları tarafından farklı algılanacağı ve iltibas yaratmadığı, davacının itibar kaybına yönelik dosyada somut bir delil bulunmadığı, maddi ve manevi tazminat konusunda takdirin Mahkememizde olduğuna dair görüş bildirilmiştir.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 556 sayılı KHK’nin 61. maddesinin (a) ve (b) bentleri uyarınca, marka sahibinin izni olmaksızın, “markayı 9. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak” ya da “markayı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek” marka hakkına tecavüz sayılır. 556 sayılı KHK’nun 9 maddesinin I (b) ile II (b) ve (e) bentlerinde “tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve/veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması” ve böyle bir işaret altında “hizmet sunulması ve sağlanması”, “internet ortamında ticari etki yaratacak şekilde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ve benzeri biçimlerde kullanılması” eylemlerinin marka hakkı sahibinin talebiyle yasaklanabileceği düzenlemiştir. 556 sayılı KHK’nin 9. maddesi anlamında bir işaretin tescilli bir markaya benzer olup olmadığı incelenirken, o işaretin ayırt edici unsurlarından oluşan genel görünümü itibariyle tescilli markadan farklılık gösterip göstermediğine ya da tescilli markayı andırıp andırmadığına bakılır. İşaretteki ayırt edicilik özelliğinden yoksun, herkes tarafından kullanılabilecek yardımcı unsurlar dikkate alınmaz. İşaretin ayırt edici unsurlarıyla bir bütün olarak bıraktığı izlenim tescilli markadan ayırt edici değilse, ya da tescilli markayı andırıyorsa benzerliğin varlığı kabul edilir.
Davaya konu olayda; davacı şirketin ….. numaralı ……. ibareli, …… numaralı …….” ibareli ve…. numaralı .. ibareli markalar üzerinde gerçek hak sahibi olduğu, bu markalarla festivaller düzenlediği, davalının da ….” adı altında benzer bir festival düzenlediği, ayrıca……….. alan adını kullandığı, kullanılan logo ve tanıtımların davacının marka ve logoları ile karıştırılma ihtimali bulunduğu iddia edilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda, davalının kullanımının davacının markası ile benzer olmadığının bildirildiği, davacının “…………… markaları incelendiğinde, davacının logosunun bardak…………….kullanılarak markaların yazıldığı, davalının logosunda ise……………. şeklinde daire içine yukarı doğru hafif çevrilmiş olarak ……………….” yazılarak oluşturulduğu, farklı yazı karakterlerinin kullanıldığı, öne çıkartılan ibarenin ……. ibaresi olduğu, …………… ibarelerinin daha küçük olarak ve alta yazılması nedeniyle ilk bakışta dikkate çekmediği, davacının ……………………..” markasının esas unsuru ile tek ortak sözcüğün ……… sözcüğü olduğu, bu ibarenin de bir etkinliği tanımlayan sözcük olması nedeniyle tek kişinin kullanımına tahsis edilemeyeceği, davacının diğer markalarının esas unsurları ile benzer bir sözcüğün kullanılmadığı, markalarda kelime unsurlarının ön planda olması nedeniyle daire şekli olarak algılanan bardak altında oluşan içecek lekesinin benzer olmasının markaların karıştırılmasına neden olmayacağı, bu nedenlerle davacının marka haklarına tecavüzün tespit edilemediği, maddi ve manevi tazminat ile itibar tazminatı talep etme koşullarının da mevcut olmadığı, davanın marka hakkına tecavüz iddiasıyla açılmış olduğu anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 1.793,14 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.757,24 TL harcın talep halinde ve karar kesinleşince davacıya iadesine,
Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca markaya tecavüz davası üzerinden takdir olunan 3.145,00 TL vekalet ücreti, maddi tazminat davası üzerinden takdir olunan 3.145,00 TL vekalet ücreti, itibar tazminatı davası üzerinden takdir olunan 5.850,00 TL vekalet ücreti ve manevi tazminat davası üzerinden takdir olunan 3.145,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 15.285,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı..
.