Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/425 E. 2018/202 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/425
KARAR NO : 2018/202

DAVA : Faydalı Model Belgesi (Faydalı Model Belgesinin Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2016
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Faydalı Model Belgesi (Faydalı Model Belgesinin Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın 2002 yılından beri her türlü mutfak ve banyo aksesuarlarında faal olduğunu, müvekkili ile davalının ortağı olduğu — ve Ev Aks. San. Tic.Ltd. Şti. arasında geçmişe dayalı ticari ilişki olduğunu; davalının ortağı olduğu ve yönettiği şirket üzerinden hükümsüzlüğü talep edilen üründe dahil olmak üzere birçok ürünü müvekkili firmadan tedarik ettiğini; dolayısıyla dava konusu “saklama kabında yenilik” başlıklı ürün davalının kendi ürünü olmayıp, müvekkilinin uzunca zamandır tedarik ettiği bir ürün olduğunu; davalının ürüne yenilik katmadığını, müvekkilinden tedarik ettiğini; sözkonusu ürünün yıllardır piyasada çeşitli türlerde bulunduğunu; davalının bu bağlamda kötüniyetli olarak dava konusu ürüne faydalı model belgesi alarak, piyasada kendisine üstünlük sağlamaya çalışmakta; bu şekilde rant elde etmeye çalışmakta; müvekkili ve başka firmaları mağdur etmeye çalışmakta olduğunu, müvekkilinin yıllardan beri ürettiği ürünün aynısını/ayırt edilemeyecek benzerinin davalı tarafça taklit edilmek suretiyle üretildiğini, davalının eylemlerinin kötüniyetle gerçekleştirildiğini, davalının belgeden doğan haklarını müvekkiline karşı kullanmaması için ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, beyan ederek, davalıya ait —tescil numaralı faydalı model belgesinin üçüncü kişilere devrini ve belgeden doğan haklarını taraflarına karşı kullanılmaması amacıyla ihtiyat-i tedbir verilmesini; faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini; mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle: şahsına ait faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü konusunda açılan davanın mesnetsiz ve hukuka uygun olmadığı için kabul etmediğini, ürünün, patent verilebilecek faydalı bir ürün olup olmadığının iyice araştırılıp soruşturulduktan sonra hukuki ve yasal prosüdürler yerine getirildikten sonra verilen bir belge olduğunu; davacı firmanın, kendine ait şirket ile ticari faaliyette bulunduktan sonra, ürün sanki kendilerininmiş gibi patentin iptalini talep ettiklerini; taleplerinin hiçbir mesnedi, yasal ve hukuki yanının mevcut olmadığını; Patent Enstitüsünden istenilen kayıtlar geldiğinde adına tescili yapılan ürünlerin patentinin yasal ve hukuki olduğunun tespit edileceğini, ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; davalı adına tescil edilen — numaralı “—” isimli faydalı modelin yenilik özelliği taşıyıp taşımadığı, davalının ortağı olan —ve Ev Aksesuarları San ve Tic. Ltd. Şti tarafından davalıdan satın alınan ürünün aynısı olup olmadığı, tescilin kötü niyetli yapılıp yapılmadığı, bu nedenle hükümsüzlüğüne karar verilip verilemeyeceğine ilişkindir.
Dosyamızda dinlenen davacı tanığı — beyanında; “kendisinin 2014 yılı Ağustos ayından 2016 yılı Ocak ayına kadar davalının yanında çalıştığını, askerlik nedeniyle işten ayrıldığını, patates ve soğan saklamak için davacının ürettiği saklama kaplarını davalı bu şirketten alıp, kendi deposuna koyarak buradan piyasaya sattığını, birlikte çalıştıkları için bu durumu bildiğini, daha sonra bu ürünü ne şekilde tescil ettiğine dair bilgisinin olmadığını” ifade etmiştir.
Diğer davacı tanığı — ise beyanında; “kendisinin pazarlama işiyle uğraştığını, 2014-2016 yılları arasında davalının, davacı şirketten aldığı patates, soğan saklama kaplarını pazarlaması konusunda kendisiyle birlikte çalıştığını, pazarlamasına yardımcı oldğunu, bu nedenle bu kapların davacı şirketten alındığını bildiğini, davalının kendisine bu ürünün patentini alacağını, bu şekilde başkalarının üretemeyeceğini söylediğini, ancak tescil başvurusunu yapıp yapmadığını veya ne şekilde yaptığını bilmediğini, kendisinin bizzat davacı şirketten bu ürünlerin davalı tarafından alındığına şahit olduğunu, davalının imalathanesinin olmadığını, alınan ürünleri bir depoya koyup buradan piyasaya sattığını, kendisinin 2016 yılından sonra davalıyla hiç görüşmediğini, ancak sağdan soldan imalathanelerden tedarik yapıp ürün sattığını duyduğunu” beyan etmiştir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan —-Y sayılı faydalı modele ilişkin tescil belgelerinden; 06/05/2015 başvuru tarihli faydalı model belgesinin saklama kabında yenilik buluş başlıklı, “bu buluş patates, soğan ve/veya her türlü sebzenin bir arada uzun bir süre muhafaza edilmesini sağlayan saklama kabında yenilik ile ilgilidir” buluş özetli olduğu, davalı adına 22/02/2016 tarihinde tescil edildiği görülmüştür.
Davacı tarafça yenilik giderici olarak internet sitesinden çıkarılmış ürün resimleri ile kendisine ait ürün kataloğu örneği, — firmasına ait ürün görselleri ibraz ettiği, dosya kapsamında alınan 25/08/2017 tarihli hukukçu bilirkişi raporunda faydalı model belgesinin başvuru tarihi olan 2015 yılı öncesine ait ürün resimlerinin karşılaştırılmasında her iki tarafın sunduğu ürünlerin yiyeceklerin saklanması amacıyla (amaçta aynılık) yapıldığını, kap üzerine hava delikleri açarak yiyeceklerin bozulmadan uzun süre taze olarak kalmasının sağlanmaya çalışıldığını (yöntemsel aynılık), kapların alt kapak içlerinin ahşaptan yapıldığını (araçlarda aynılık) taşıdığı kanaatine varılarak davalıya ait faydalı model belgeli ürünün yenilik özelliği taşımadığı beyan edilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte olan 551 sayılı KHK 156/1.maddesinde “Faydalı model belgesi başvurusuna konu olan buluş başvuru tarihinden önce, Türkiye içinde veya dünyada herkesin ulaşabileceği şekilde yazılı olarak veya bir başka yolla açıklanmış veya yöresel veya ülke çapında kullanılmış ise, yeni değildir.” hükmü düzenlenmiştir.
Mahkememizin 28/12/2017 tarihli ara kararı ile; “davacı vekilinin yenilik giderici olarak gösterdiği görsellerin internete konuluş tarihi ve görsellerin kamuya sunulma tarihinin tespiti, görsellerdeki ve kataloglardaki ürünlerin teknik özellikleri ile davalının tescilli faydalı model belgesinin teknik özelliklerinin karşılaştırılarak davalının faydalı model belgesinin yenilik ve ayırt edicilik özelliği bulunup bulunmadığının tespiti ile davalı tarafın ürünlerin galvanizden üretilmediği ve eşdeğerlik prensibine yönelik itirazlarının değerlendirilerek rapor düzenlenmesi için” bilişim uzmanı ve patent uzmanı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi ücretinin 2 haftalık kesin süre içerisinde davacı tarafça yatırılmasına, aksi halde yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasından vazgeçmiş sayılacağına ve dosya kapsamına göre karar verileceği davacı vekiline ihtar olunmuş, ancak kesin süreye rağmen bilirkişi ücreti yatırılmamıştır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun hukukçu bilirkişi tarafından düzenlendiği, davalı adına tescilli faydalı model belgesinin yenilik ve ayırt edicilik unsuru taşıyıp taşımadığının tarih içeren belgelerle ispatlanamadığı, görsellerin internete konuluş tarihinin ve kamuya sunulma tarihinin tespit edilemediği, davacı tarafın ibraz ettiği fatura ve irsaliyelerde ekmeklik, sebzelik ürünlerinin satıldığı anlaşılıyorsa da satılan ürünlerin görsellerinin bulunmadığı ve teknik özelliklerinin faturalardan anlaşılamadığı, bilirkişi raporunda amaç, yöntem ve araç yönünden aynılık unsurlarının tespit edildiği beyan edilmiş ise de faydalı model belgesinin istemleri ile incelenen ürün görsellerindeki teknik özelliklerin karşılaştırmasının usulüne uygun yapılmadığı, davalı tarafça sunulan katalog görsellerinin de fatura, sipariş formu gibi tarih içeren belgelerle ispatlanamadığı anlaşılmakla, davalının faydalı model belgesine konu ürünün başvuru tarihinden önce kamuya açıklandığı veya kullanıldığı ispatlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-35,90 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalının yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
05/06/2018