Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/385 E. 2018/48 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/385
KARAR NO : 2018/48

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2016
KARAR TARİHİ : 22/02/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ortaklarının soyismi ve müvekkilu şirketin ticaret unvanının ” —– ” ibaresi olduğunu; müvekkil şirket ” —– ” ibaresi olan ticaret unvanı ile 1993 yılından beri faaliyette olduğunu; davalı tarafça işbu marka nedeniyle 2014 yılında başvuruda bulunulmuş ise de, müvekkili şirket ticaret unvanının 1993 yılından beri kullanılmakta olduğunu, bu nedenle de davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini; müvekkili şirketin, davalının tescil aldığı 29. sınıfta yer alan “kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler salçalar, kuru yemişler” emtiasında 1993 yılından beri ” —– ” markasını aktif olarak kullanmakta olduğunu; müvekkili şirket tarafından ” —– ” markasının faturalar üzerinde logolu bir şekilde markasal olarak kullanıldığını; müvekkili şirketin kurutulmuş meyve, sebze emtiasında uzun bir süredir ” —– ” markası ile üstün hak sahibi olduğunu; davalı tarafın ise herhangi bir kullanımının bulunmadığını; bu nedenle davalıya ait —– tescil numaralı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini; müvekkil şirket, markasının 29. sınıfta tescilli olduğu düşünürken marka patent ofisi tarafından yalnızca ” —– ” emtiasında tescilli olduğunu görmüş ve hak kaybı yaşatıldığının anlaşıldığını; müvekkili şirketin asıl işinin kurutulmuş gıda olmasına rağmen —– tescil numarası ile marka-patent ofisi aracılığı ile marka başvurusunda bulunmuş ve fakat marka patent ofisinin yanlış işlemleri neticesinde yalnızca ” —– ” emtiası için tescil edilmiş olduğunu; dava dosyasına sunulan faturalardan, internet sitesi ve fabrika görsellerinden de tespit edileceği üzere müvekkil şirket faaliyetinin kuru gıda sektöründe olup, eskiye dayalı kullanımı bulunduğunu; müvekkile ait ” —– ” ibareli ticaret unvanı bir sınai mülkiyet hak olup, MarKHK m. 8/5 uyarınca müvekkil şirketin hak sahibi olduğunu; davalının “ —– ’ —– ” ibareli markasının 29. sınıfta yalnızca “ —– ” grubunda tescilli olması nedeniyle davalıya bir öncelik hakkı tanımasının mümkün olmayacağını; davalı adına tescil edilmiş olan —– no.lu markanın tescil edildiği 29. sınıfta “kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler salçalar, kuru yemişler” emtialar bakımından kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı vekili dosyaya sunduğu dilekçeler ile; müvekkili şirkete ait —– no.lu“ —– ” markasının, 29. sınıfta yer alan “kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar, kuru yemişler” için kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesi talep olunduğu ancak davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ve işbu davanın reddinin gerektiğini; davacı şirket kullanımları incelendiğinde, sunulan faturalar ve diğer belgelerde “ —– ” ibaresinin, müvekkil şirket tescil tarihinden önce markasal bir biçimde kullanıldığını ispat etmekten uzak olduğunu; davacı şirket tarafından sunulan deliller ve özellikle internet sitesi incelendiğinde, davacı şirketçe sadece kuru üzüm üretimi yapıldığını, “ —– ” ibaresinin markasal bir şekilde kullanılmadığını;“ —– ” ibaresinin davacı şirket ile özdeşleştiğini; markaya belli bir ayırtedicilik kazandırıldığı hususunun ispatlanamamış olduğunu; davacının delilleri ve internet sitesi incelendiğinde, davacı şirketin sadece çekirdeksiz kuru üzüm yani “kurutulmuş meyve” üretimi ve satışı yaptığı anlaşıldığından, davacı şirketin 29. sınıf 07. alt grubun tamamı ve 08.alt grupta hükümsüzlük talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu; müvekkili şirketin aynı zamanda 17.06.1998 başvuru tarihli, —– sayılı “ —– ‘ —– ” markasının da sahibi olduğunu; “ —– ‘ —– ” markası nedeniyle de, müvekkil şirketin “ —– ” ibaresi üzerinde üstün hak sahibi olduğunu; haksız davanın reddini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; davacının ” —– ” markasını ve ticaret ünvanını 1993 yılından bu yana kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar, kuruyemişler etmiası için kullanıp kullanmadığı, bu nedenle markada üstün kullanma hakkının bulunup bulunmadığı, davalıya ait 29. Sınıfta tescilli —– numaralı ” —– ” markasının bu emtia için hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilip verilemeyeceğine ilişkindir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan celbedilen kayıtlardan; davacı adına 21.12.2000 başvuru tarihli 12.04.2002 tescil tarihli —– sayılı “ —– ” markasının 29. sınıfta “ —– ” emtiasında tescilli olduğu, hükümsüzlüğü istenen davalı adına 02.09.2014 başvuru ve 18.12.2015 tescil tarihli “ —– ” markasının 29 / 30 / 31 / 32 / 33. sınıflarda tescilli olduğu, davacının, davalı markasını “kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş , pişirilmiş, tütsülenmiş,salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler ,salçalar ” emtiaları yönünden kısmen hükümsüzlüğünün istendiği anlaşılmıştır.
Dosyamız içerisine alınan 26.07.2017 tarihli bilirkişi raporunda; ” —– tescil no.lu “ —– ” markasının 29. sınıfta “ —– ” emtiası için davacı adına tescil edilmiş olduğu; 29. sınıf yönünden kısmen hükümsüzlüğü talep edilen —– tescil no.lu “ —– ” markasının 29 / 30 / 31 / 32 / 33. sınıflarda davalı adına tescil edilmiş olduğu; markanın 29. sınıfta “kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler salçalar, kuru yemişler” emtialar bakımından hükümsüzlüğünün talep edildiği; davacı tarafından ibraz edilen fatura ve makbuzlardan 1998 yılından itibaren kuru üzüm ticaretinde “ —– ” ibaresini kullandığının tespit edildiği; ibraz edilen belgelerin en eski tarihlisi 05.01.1998 tarihli makbuz olduğu; internet sayfasından alınan görsellerden de ürün paketleri üzerinde “ —– ” markasını kullanıldığının tespit edildiği; ibraz edilen belgelerin markasal kullanım yönünden delil niteliğinin takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu; ” sonuç ve kanaatine vardıkları belirtilmiştir.
Davacı şirketin ticaret sicil kaydından; —– San. Tic. Ltd. Şti. ünvanı ile 28.11.2008 tarihinde” kuru üzüm alım satımı, buğday, arpa, çavdar,susam, mercimek gibi her türlü toprak mahsulleri alım satımı,bunların mamul hale getirilmesi ,zirai gübre,şeker,kuruyemiş (fıstık,çekirdek,fındık,leblebi gibi) toptan bakkaliye alım satımı bunların imalatı..” ile diğer iştigal alanlarında tescil edildiği görülmüştür.
Dava dilekçesi ve delil listesi ekinde sunulan belgelerden ;davalının —– ‘s markasının 17.06.1998 tarihinde başvurusunun yapılarak 07.07.1999 tarihinde tesciline karar verilmişse de marka tescilinin sadece balık emtiası üzerinde yapıldığı, kısmen hükümsüzlüğü istenen —– sayılı marka başvurusundan önce davacının —– ibaresini ve ” —– ” ibaresini müstahsil makbuzlarında, faturalarında, ticaret ünvanının üst tarafında büyük yazmak suretiyle ve yanında üzüm salkımı şeklinde logo bulundurarak markasal olarak kullandığı, fatura ve makbuzların kuru üzüm emtiası ticaretinde kullandığı, dava dilekçesi ekinde sunulan fotoğraflarda paketlenmiş kuru üzüm ürünlerinin kolileri üzerinde —– ibaresinin çekirdeksiz kuru üzüm ibaresi üzerinde markasal olarak kullanıldığı, yine iş evrakında kullanılan —– logosunun da kutu üzerinde yer aldığı, çalışanların üzerindeki kıyafetlerde de —– ibaresinin logo olarak yer aldığı, davacı şirkete kesilen faturalarda da şirket ünvanının ” —– Tarım”, ” —– Tarım şirketi” şeklinde yazıldığı, davacının marka tescil kaydından önce —– emtiasında —– markasını 1998-1999 yıllarından itibaren kullandığı, dava tarihinde yürürlükte olan 556 sayılı KHK 8/III.maddesinde; “tescilsiz bir markanın veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaretinin sahibinin itiraz etmesi üzerine tescili istenilen markanın tescil edilemeyeceğinin” düzenlendiği, bunun için markanın kendi piyasasında bilinir olmasının arandığı, davacının da ticari faaliyetini gösterir belgelerinden piyasada uzun süre —– ve asıl unsuru —– olan —– markası ile faaliyet gösterdiği ve tanındığı, önceye dayalı hak sahibi olduğu kanaatine varılarak, davacının hak sahibi olduğu —– markasının 29.sınıfta “kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş , pişirilmiş, tütsülenmiş,salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler ,salçalar ” emtiaları yönünden kısmen hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı, davalı markasının kuru yemişler emtiası üzerinde de hükümsüzlüğünü talep etmişse de bu ürün üzerinde tescili bulunmadığından talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-DAVANIN KISMEN KABÜLÜNE KISMEN REDDİNE
2-Davalı adına tescilli —– sayılı ” —– ” MARKASININ 29. sınıfta “kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş , pişirilmiş, tütsülenmiş,salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler ,salçalar ” emtiaları yönünden kısmen HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE
3-Davalı markasının Kuruyemişler emtiası üzerinde tescili bulunmadığından bu kısma yönelik hükümsüzlük talebinin REDDİNE
4-Karar kesinleştiğinde mahkeme Yazı işleri müdürlüğü tarafından kesinleşme şerhli karar örneğinin TPMK ya gönderilmesine
5- 35,90 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davalıdan tahsiline,
6- Davacı yararına kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı yararına red olunan kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 29,20 TL başvurma harcı, 29,20TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 183,90 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 2.246,60 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 1.123,30 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 22/02/2018