Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/380 E. 2018/170 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/380 Esas
KARAR NO : 2018/170

DAVA : Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti ve Önlenmesi
KARAR TARİHİ : 15/05/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
TALEP / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; ……………” markasının davacı tarafından 1975 yılından bu yana kullanıldığını ve TPE nezdinde ………….. numaraları ile tescilli olduğunu, ……… ibaresinin müvekkili tarafından ticaret unvanı olarak da ……… tarihinden bu yana tescilli bulunduğunu, davalının kötü niyetle hareket ederek davacı adına tescilli “…………….” markası ile iltibas oluştuacak şekilde …………..” markasını tescilsiz bir şekilde kullandığını, davalının bu eyleminin müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, davalının bu kullanımları neticesinde davacının 500.000 Doları geçkin maddi zarar ile bu miktarın da üzerinde manevi zarar gördüğünü, ayrıca itibar kaybına uğradığını, bu sebeplerle davalının …….. ibaresini marka olarak kullanmasının davacının marka hakkına tecavüz ettiği ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; ……….. markasının dava dışı ……………….. adına ……. sayı ile tescilli olduğunu, davalının bu markayı adı geçen şirket ile imzaladığı marka kullanım sözleşmesine binaen kullandığını, husumetin davalıya değil marka sahibine yöneltilmesi gerektiğini, davacının bu davayı ikame etmeden önce marka sahibi şirket aleyhine dava açtığını, bu davanın da derdestlik nedeniyke reddi gerektiğini, hukuken var olan bir hakkın fiilen kullanımının haksız kullanım teşkil etmeyeceğini ve marka hakkına tecavüzden söz edilemeyeceğini, davalının ………..” markasını kullanımının 556 sayılı KHK’nın 12.maddesindeki istisnalar kapsamında bulunduğunu, davacının markasının zayıf marka olduğunu, her iki markada örtüşen unsurların tali unsur ve düşük seviyede ayırt ediciliği olan unsur mahiyeti taşıdığını, bu hususların tek başına benzerlik ya da karıştırılma ihtimali yaratmadığını, davacı ve davalının kullandıkları markaların logo tasarımlarının farklı olduğunu, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava davalı tarafından kullanılan “……….” markasının, davacının tescilli “………” markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu ve bu kullanımın marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği iddiası ile açılan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davasıdır.
Dosyaya TPMK kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; ………. numaralı “…………..” markasının ……… tarihinde, ……… numaralı ……..” markasının ……….. tarihinde, ………… numaralı “…………..” markasının ………… tarihinde, ……….. numaralı ……………” markasının ……… tarihinde, ……. numaralı ……………. logolu markanın ……….. tarihinde,…………. numaralı ……………” markasının …………… tarihinde davacı adına; ………. numaralı ……….” markasının ………sınıfta ……….. tarihinde,
…………….. numaralı …………….” markasının ……………. tarihinde …………..sınıflarda dava dışı ………………… adına TPMK nezdinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişiler ………… tarihli raporda; davalı ile dava dışı ………… arasında imzalanmış …….. tarihli M…………..” ile davalıya “……………İ” markası üzerinde kullanım hakkı tanındığı, sözleşmenin imza tarihi olan ………… tarihi itibariyle dava dışı ………….. adına tescilli …….. sayılı ……………” markasının bulunduğu, ……….. sayılı markanın yalnızca …………..sınıflarda tescilli olup, “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerinin” yer aldığı ………….sınıfı kapsamadığı, dolayısıyla davalının “……………….” markası altında sürdürdüğü ……… restoranı faaliyeti için …………. sayılı ………..” markasına dayanamayacağı, davalının ……….. restoranı işletmesinde “…………….” markasını kullanmak suretiyle davacının ………………. sayılı markalarından doğan haklarına tecavüzde bulunduğu, ticaret unvanı ile markanın farklı işlevleri haiz tanıtma işaretleri oldukları cihetle, davalının …………….” ibareli markasal kullanımının davacının ticaret unvanına tecavüz oluşturmadığı, davalının “………..” ibareli markasal kullanımının TTK’nun 55/1-4 kapsamında haksız rekabet teşkil ettiği” yönünde görüş bildirmişlerdir.
Davalı tarafın kesin hüküm itirazı öncelikli olarak incelenmiş, Mahkememizin…………..Esas – 2014/260 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacı tarafın, davalı ……………..aleyhine …………….. ve 2008/24125 sayılı markaların hükümsüzlüğü ile ……………. alan adını kullanmasının önlenmesi talebi ile dava açtığı, yapılan yargılama sonunda hükümsüzlüğü talep edilen davalı…………… markalarının davacının……………. ibareli markaları ile benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunmadığından hükümsüzlük davasının reddine, ancak davalının ………………com alan adının kullanımının tescilli markaları kapsamında bir kullanım olarak değerlendirilemeyeceği, davalının tescilli markalarında ………….. ibaresinin yer almadığı ve……………. .kompozisyonu üzerinde hak sahibi bulunmadığı, bu kapsamda davacının tescilli markasına tecavüz oluşturduğu, aynı zamanda davacının ticaret ünvanı ile de benzerlik gösterdiği ve haksız rekabet yarattığından bahisle internet sitesine erişimin engellenmesi ve alan adı kullanılmasının önlenmesine karar verildiği, kararın Yargıtay …………H.D.nin 12.06.2015 tarihli kararı ile onanarak, tashih karar talebinin de reddi üzerine 21.04.2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Kesin hüküm itirazında bulunulan davanın davalısının aynı olmadığı, dava konusunun marka hükümsüzlüğü ile alan adının markaya ve ticaret ünvanına tecavüz teşkil etmesi nedeniyle alan adının kullanılmasının önlenmesine ilişkin olduğu, bu davada ise; davalının………… ibaresini marka olarak kullanmasının davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil edip etmediğinin tespitinin ve önlenmesinin talep edildiği dava konusunun ve davalı tarafın farklı olduğu anlaşılmakla kesin hüküm itirazının reddine karar verilmiştir.
Marka tescil kayıtlarından davacının…………sınıfta …………..” hizmet sınıfında tescilli şekil…………………………. markalarının bulunduğu, markaların en eskisinin başvuru tarihinin 23.11.2004 tarihi olduğu, davalı tarafın ise dava dışı ……………….,……………. markasının kullanım hakkını devraldığına dair 11/12/2014 tarihli sözleşmeye dayandığı, sözleşmede; davalı şirketin restoran/lokanta olarak işletilen işyerinde …………………” markasını kullanmasına izin verildiği,sözleşmede, kullanılmasına izin verilen markanın başvuru tarih ve numarasının bulunmadığı, anlaşılmış, dava dışı şirketin Türk Patent ve Marka Kurumu’ ndan celbedilen …… tarihli…….. sayılı……. markasının ……………sınıflarda tescilli olduğu, davalının markayı …………sınıfta “……………. sağlanması hizmetlerinde” kullandığı, markanın bu sınıflarda kullanım hakkının marka sahibi ve davalı yönünden bulunmadığı,davalının bu sözleşmeye dayanarak…………… markasını …………. Sınıfta kullanamayacağı kanaatine varılmıştır.
Davacının ……………….” ve “………………..” ibareli şekil markalarının bulunduğu,…………….. ibaresi yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerinde ayırtediciliğinin bulunmadığı, ancak davacı şirket sahibinin isminden esinlenerek getirilen………….. ibarelerinin markaya ayırtedicilik kazandırdığı,davalının markasal olarak kullandığı ………….. işletme adındaki ……………. ibaresinin birebir aynı olduğu ve ………… yerine ……….. ibaresi getirmesinin kullanıma ayırtedicilik katmadığı kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan fotoğraflardan; davalının……………. ibaresini …………….. ismi olarak “………….. bir yüzey üzerine…………… ibareleri yazılı büyük bir logo” şeklinde tabelasında ve yola cephesinde ………….. ibareleri yazılı tabelada kullandığı, kullanılan logo’nun dava dışı ……… şirketinin ……… başvuru ve tescil numaralı markası ile aynı olduğu, dava dışı şirketin markasının …………. Sınıfı kapsamadığı ve ………….. Sınıfta da tescilli olduğu emtialar arasında ………. bulunmadığı, bu ürünlerin……….. Sınıf emtialar kapsamına da girmediği, anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu ile davalı tarafça kullanılan ……….. adının, davacının tescilli ………….. markaları ile, ………….. ibareleri dışında aynı olduğunun,……… kelimesinin (zanaatini gereği gibi öğrenmiş,işinin ehli kimse) ve ……………. (eğitim görmüş,sözü geçen,görgülü kimse) anlamında kullanıldığının, markaların hitap ettiği ortalama tüketici kitlesinin dikkat seviyesi düşünüldüğünde tüketiciler nezdinde iki işletmenin birbirine karıştırılma yada birbiri ile ilişkilendirilme ihtimalinin bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmakla davanın kabulüne, davalının …………… ibaresini yiyecek ve içecek sağlanması hizmetinde kullandığı anlaşılmakla bu kullanımın davacının tescilli markalarından kaynaklanan haklarına tecavüz teşkil ettiği kanaatine varılmıştır.
TTK 55/1-4 maddesi gereğince davalının basiretli tacir olarak , dürüstlük kuralına uygun olarak, ticari faaliyette bulunurken, başkasının faaliyetleri, işleri ve iş ürünleri ile karıştırılmaması için gerekli önlemleri almakla yükümlü olduğundan ancak dürüstlük kuralına aykırı davranıldığından, davalının eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, markaya tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesine, bu kapsamda yiyecek ve içecek sağlanmansı hizmetinde kullanılan………… ibareli tabela, afiş, ilan, ambalaj, ürün tanıtım malzemesi, basılı kağıtlar ve ticari evrak üzerinde kullanılmasının önlenmesine, ve hükmün ilanına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalının……………..” ibaresini yiyecek ve içecek sağlanması hizmetinde kullandığının ve bu kullanımın davacının tescilli markalarından kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin TESPİTİNE,
3-Markaya tecavüz ve haksız rekabetin ÖNLENMESİNE,
-Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetinde kullanılan ………… ibaresinin tabela, afiş, ilan, ambalaj, ürün tanıtım malzemesi, basılı kağıtlar ve ticari evrak üzerinde kullanılmasının ÖNLENMESİNE,
4-Hüküm kesinleştiğinde tirajı yüksek 3 gazeteden birinde masrafı davalıdan alınarak hüküm özetinin ilanına,
Markaya tecavüz davası üzerinden alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Haksız rekabet davası üzerinden alınması gereken 35,90 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline markaya tecavüz davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline haksız rekabet davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 58,40 TL harç, 179,60 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.238,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..