Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/342 E. 2018/77 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/342
KARAR NO : 2018/77
DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.), Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 19/01/2016
KARAR TARİHİ : 15/03/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.), Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili…… Hanım’ ın, …..t adıyla bilinen ve tanınan …..i ve ses sanatçısı olduğunu, Müvekkilinin ilk bestesi ve müzik dünyasına ilk adımı olan söz ve müziği kendisine ait olan “……. isimli eseri,mesam üyesi olmayan ve yine müvekkili gibi …..i Türküleri ve şarkıları seslendiren ….. isimli sanatçı tarafından izinsiz bir şekilde sözleri ve adı değiştirilmek suretiyle kullanıldığını, davalının söz ve müziği müvekkiline ait olan eserin sözlerini değiştirmiş ve…… adı altında izinsiz bir şekilde kendi eseriymişçesine konserlerinde, radyo ve televizyonda ve de sosyal medyada kullandığını, müvekkilinin ikazlarından sonra gerek albümünde iş bu şarkıya yer vermediğini, ancak konserlerinde, sosyal medyada ……. ve radyo ve televizyonda adeta iş bu şarkı ile tanınan davalı…… ın, müvekkilinin iyi niyetli ikazlarına rağmen şarkıyı değiştirdiği hali ile seslendirmeye devam ettiğini, Tecavüze maruz kalan ….”isimli eser, …….ı var eden ve herkesce bilinen bir eser olduğunu ,müvekkili gibi Karadenizli olan hatta müvekkil gibi…. şarkıda seslendiren davalı yanın “……” isimli eserin varlığını bilmemesinin söz konusu dahil olamayacağını, davalının kötü niyetli bir şekilde müvekkil eserini izinsiz kullandığını ve eserin orijinal sözlerini de değiştirdiğinin aşikar olduğunu ,davalı tarafından eser sözleri değiştirilmek suretiyle izinsiz kullanıldığını ,eserin orijinal haline zarar verdiğini, eseride kendi bestesiymiş gibi lanse ettiğini ,davalının bu tutumunun müvekkil mali ve manevi haklarına ihlal teşkil ettiğini ,beyanla FSEK uyarınca maddi tazminat talebine karşılık şimdilik 10.000 TL maddi zararın oluşma tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tazminine, ayrıca FSEK uyarınca müvekkil manevi haklarına karşılık şimdilik 20.000 TL manevi tazminatın zararın oluşma tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tazminine harç ,masraf, ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı cevap dilekçesinde özetle, Dava konusu türkünün müziğinin esasen Pazar köylerinde lakabı “……a ait olduğu, sözlerin tescilden yıllar önce lazca koplesi dahil ….ile ….. ” tarafından düet şeklinde okunduğunu, maruf bir türkü olup halka mal olduğunu ….. türküsünün müziğinin esasen yöresel ve anonim olduğunu, Karadeniz Çoğrafyasının bu ve benzeri binlerce ezgiyle dolu olduğunu, sözlerinin değiştirilerek ilk olarak …. tarihinde arsima programının “…….tarafından icra edildiğini, tarafının bu videoya sosyal medyada görerek 2013 yılında kendi stüdyosunda okuduğunu ve internet ortamında paylaştığını, davacının da kendisine ait türküleri internet ortamında okuduğunu ve sahibinin kendisi olduğunu beyan etmediğini, bu şarkının ….. olduğunu, tarafının bu gereksiz rekabetten maddi menfaat elde etmediğini, davacının kardeşi arandığında türkünün sosyal medya hesabından kaldırıldığını, radyodan kaldırma yapılmayacağının söylendiği hususları belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Dava konusu uyuşmazlık ; davacının bestelediği “……. isimli şarkının davalı tarafından sözleri ve adı değiştirilerek izinsiz olarak kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmışsa davacının maddi ve manevi zarara uğrayıp uğramadığı ve bu zararın ne kadar olduğuna ilişkindir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosya kapsamında dinlenen davacı tanığı ….. beyanında; Kendisinin ses sanatçısı olduğunu Kumkapı Kordon isimli mekanda sahne aldığı sırada davalının da orada olduğunu ve sahneye davet ettiğini, izleyicilerden gelen istek üzerine daha önce …..n dinlediği “….” isimli şarkının farklı sözlerle davalı tarafından seslendirildiğini gördüğünü ,kendisinin bu şarkının davacıya ait olduğunu bildiğini, bu olayın yaklaşık 2 yıl önce meydana geldiğini, diğer davacı tanığı…. beyanında; Ses sanatçısı olduğunu dava konusu …..” isimli şarkının davacıya ait olduğunu, 10-15 yıldan beri bildiğini davalının bu şarkıyı seslendirdiğini duymadığını , nasıl bir şarkı olduğunu bilmediğini beyan etmişlerdir.
Davalı tanığı …. ise beyanında; Davalının arkadaşı olduğunu, 2011 yılında …… televizyonunda proğram yaptığını, programına konuk olan … ın ilk kez bu proğramda davalının seslendirdiği sözlerle bu şarkıyı seslendirdiğini,kendisinin davacının ….. adlı şarkısını bildiğini , bu programda seslendirilen şarkının farklı sözlerle seslendirildiği için ve youtube de farklı kişilerin canlı performansı olarak ….. ın seslendirdiği şekilde bu şarkıyı seslendirdiklerini gördüğü için bestenin anonim olduğunu düşündüğünü ,bestenin davacıya ait olduğunu bilmediğini…..m in bu şarkıyı seslendirdiğini duymadığını ve … de yada internet ortamında böyle bir kaydını görmediğini beyan etmiştir.
Mahkememizce müzik telif hakları uzmanı bilirkişiden alınan …7 tarihli raporda; “yapılan incelemede eserin anonim olduğuna ait herhangi bir yerde kayıtlı bilgi bulunmadığını, …… kayıtlarında ….isimli eserin ……. adına kayıtlı olduğunun görüldüğünü, davalının eserin bestesi ve sözünün ….’ a ait olduğunun ve yıllar önce ….. ve ……. tarafından Lazca kublesinin düet şeklinde okunduğunun, bu şekilde maruf bir türkü olduğunun ve halka mâl olduğunun iddia edildiğini ancak tulum üstadı Mustafa Tezcan’ a ait olan “Yalandır Bu Dünya Kimseye Kalmaz” isimli eserin sözlerinin ve davaya konu eserin sözlerinin karşılaştırılmasında;……’ a ait eserden farklı olduğunu, …… isimli eserin ses kaydı dinlendiğinde, bestenin … eseri ile aynı olduğunun, işleme farkı ile eserin stüdyo ve/veya kayıt için sessiz bir ortamda amatörce kaydedildiği kanaatine varıldığını,….t’ ın icra ettiği kayıtta bestenin güçlü bir aranje ile desteklendiğini, …’ ın icra ettiği kayıtta ise bestenin kısıtlı imkânlarla amatörce aranje edildiğini, söz konusu eserin üzerine yeniden söz yazılarak kullanılabilmesi için izin alınmış olsaydı eser sahibinin mevcut piyasa koşullarında 6.000,00 TL – 9.000,00 TL arasında bir bedel talep edebileceğini beyan etmiştir.
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin rapora itiraz ettiği anlaşılmakla, rayiç bedel tespiti yönünden yeniden rapor alınmış, sektör bilirkişisinin 17/01/2018 tarihli raporunda; “dava konusu eserin izinsiz kullanımı nedeniyle davacının talep edebileceği bedelin ( söz ve beste için toplam ) 2.500 TL-2000 TL aralığında olduğu ve FSEK md. 68 uyarınca bu bedelin üç katı olan 7.500 TL -9000 TL kadar tazminata hükmedilebileceğini, manevi tazminat tutarı konusunda takdirin Sayın mahkemeye ait olduğuna dair ” görüş belirtilmiştir.
Söz ve bestesi davacıya ait olan ….. isimli eserin, davalı tarafça ….. ismi ile sözlerinin değiştirilerek seslendirildiği, kayda alındığı anlaşılmaktadır.
Eserin melodisinin ve sözlerinin anonim olmadığının, sözlerinin …..n’ a ait eserin sözlerinden farklı olduğunun, bestenin birebir davacının eserinin bestesi ile aynı olduğunun, eserin stüdyoda veya kayıt için sessiz bir ortamda kaydedildiğinin ve davacının … isimli eserinin bestesi ile sözleri değiştirilerek davalı tarafça icra edilerek kayda alındığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Davaya konu müzik eseri üzerinde davacının sahibi bulunduğu mali haklardan; FSEK 21.maddede düzenlenen işleme hakkı, ve FSEK 24.maddede düzenlenen temsil hakkının ihlal edildiği, manevi haklarından FSEK 15.madde de düzenlenen eser sahibinin adının belirtilmesinin ihlali, FSEK 16.madde de düzenlenen eserde değişiklik yapılmasını men etmek haklarının ihlal edildiği, davacının maddi ve manevi tazminat talep etmekte haklı olduğu kanaatine varılarak dosya kapsamında alınan sektör bilirkişi raporu ile farazi sözleşme bedelinin söz ve beste için toplam 2.500,00 TL olduğu beyan edilmekle, FSEK 68.madde gereğince 3 kat tazminat talep edilebileceği kanaatine varılarak 7.500,00 TL maddi tazminat ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, FSEK 68.madde gereğince tazminata hükmedilmekle, taraflar arasında farazi sözleşme ilişkisi kurulduğu kanaatine varılarak, tecavüzün ref’ i talebinin reddine ancak dava tarihinden sonraki men talebinin kabulü ile e davalının, davacının ….” isimli eserinin sözlerinin değiştirilerek aynı beste ile ve “…..” adı altında okuduğu şarkıyı isimsiz olarak okumaktan men’ ine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABÜLÜNE KISMEN REDDİNE
2-7.500 TL maddi tazminatın ve 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
3-2.500 TL maddi tazminat ve 15.000 TL manevi tazminat talebinin reddine
4-Tecavüzün Ref’i talebinin REDDİNE
5-Tecavüzün Men’ i talebinin KABÜLÜ ile davalının ,davacının ….. İsimli eserinin sözlerinin değiştirilerek aynı beste ile ve …..” adı altında okuduğu şarkıyı isimsiz olarak okumaktan MEN’İNE
6-Alınması gereken 853,80 TL ( kabul edilen maddi ve manevi tazminat yönünden) ve Tecavüzün Men’i talebi yönünden 35,90 TL olmak üzere toplam 889,70 harçtan peşin alınan 512,33 TL harçtan mahsubu ile bakiye 377,37 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
7-Kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesi gereğince 3.145,00 TL ücreti vekalet ile ,kabul edilen manevi tazminat yönünden 3.145,00 TL ve Tecavüzün Men’i yönünden 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine
Davacı tarafça yapılan masraflar 29,20 TL başvurma harcı, 512,33 TL peşin harç 278,90 TL teb. Ve müz. Masrafı, 1750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 2.570,43 TL yargılama giderinden red ve kabul oranlarına göre 1.071,01TL yargılama giderinin davalıdan alınarak,davacı tarafa verilmesine kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına
Davalı tarafça yapılan 45,60 TL yargılama giderinin red ve kabul oranlarına göre 26,60 TL sinin davacıdan alınarak, davalı tarafa verilmesine kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalının yüzüne karşı verilen karar açıkca okundu usulen anlatıldı.15/03/2018