Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/337 E. 2018/204 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/337 Esas
KARAR NO : 2018/204

DAVA : FSEK 68.Madde Gereğince Tazminat
DAVA TARİHİ : 31/12/2015
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan FSEK 68.madde gereğince tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
TALEP / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; mali hakları müvekkiline ait olan A…………………………………………………… ve ……… isimli 38 adet Türk filminin taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmaksızın izinsiz olarak davalıya ait 365 FİLM TV, ……………………………. logolu 16 ayrı televizyon yayın frekasından 19 farklı logo ile 94 kez gösterime sunulduğunu, davalının bu eylemi ile müvekkilinin mali haklarına tecavüz ettiğini, davalının 5846 sayılı FSEK’in 68.maddesi gereğince müvekkiline tazminat ödemesi gerektiğini, bu sebeplerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin belirlenen kanal ve filmlerin yayınlayıcısı değil, uydu alt yapısını sağlayan teknik bir şirket olduğunu, davanın dava konusu filmleri yayınlayan kanal ve bu kanalların sahiplerine yöneltilmesi gerektiğini, 6112 sayılı Kanunun 29.maddesi ile 27965 sayılı ….. Yönetmeliğinin 12.maddesi ve ilgili mevzuat uyarınca müvekkilinin editöryal hiç bir sorunluluğunun olmadığının kanun nezdinde sabit olduğunu, müvekkilinin yayıncı şirketler ile yapılan sözleşmeler gereği alt yapı işletmeciliği faaliyet yürüttüğünü ve yürüttüğü bu faaliyet çerçevesinde medya hizmet sağlayıcıların yayınlarının izleyiciye ulaşması için uydu alt yapısını hazırladığını ve yayıncı şirketlerin yayınlarının uyduya iletilmesini sağladığını, müvekkilinin yayınlanan uyayınların içeriği üzerinde herhangi bir bilgi ve denetimi ile sorumluluğu bulunmaıdğını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava mali hakları davacıya ait olan 38 adet Türk filminin, davalıya ait televizyon kanallarında izinsiz olarak gösterime sunulduğu iddiası ile açılan FSEK 68.madde gereğince tazminat davasıdır.
Dosyaya sunulan K……………. Belgelerinin incelenmesinde; …….. isimli Türk filmlerinin mali haklarının……. A.Ş.’ye ait olduğu, ……….. isimli filme ait eser işletme belgesinin ise yer almadığı görülmektedir.
Dava dışı ……. ile davacı şirket arasında imzalanan 01.11.2013 tarihli ….. gereğince …….’nin FSEK 25.maddesinde düzenlenen işaret, ses veya görüntü nakline yarayan her türlü araçlarla umuma iletimi kapsamında yerel ve uydu televizyon kanallarına sözleşmenin imza tarihi olan 01.11.2013 tarihinden 31.12.2017 tarihine kadar kiralama, lisanslama, kullandırma, pazarlama yetkisini münhasıran lisans alan sıfatıyla davacı şirkete verdiği, sözleşmeye ekli 67 adet film içerisinde dava konusu 38 adet filmin de yer aldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce alınan …….. havale tarihli bilirkişi raporunda; “dava konusu 38 adet filmin her birinin FSEK 5.madde kapsamında sinema eseri olduğu, davacının dava konusu ……… filmi dışındaki 37 adet filmin mali haklarını kullanma hak ve yetkisine sahip olduğu, davacının dosyaya sunduğu 1 adet USB bellek içeriğindeki dosyaların klasörler içinde sıra ile kaydedildiği, tarih sırasına göre dizili filmlerin klasör içine girildiğinde dava konusu ismi geçen filmlerden kesitler olduğu, filmlerin adlarıyla gösterildiği kanalların logolarının yer aldığı, ancak gösterim tarihlerinin bulunmadığı, FSEK 68.madde gereğince 3 kat bedel üzerinden, davacının dava tarihi itibariyle davalı taraftan 510.000,00 TL alacağı bulunduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili 06.02.2018 tarihli ıslah dilekçesinde müvekkili şirketin hak sahibi olduğu 38 adet filmin izinsiz olarak 98 gösterimi için bilirkişi raporundaki hesaba göre FSEK 68 maddesine uyarınca 3 katı bedel olan 510.000 TL bedelin, 508.500 TL tutarlık kısmı için fazlaya ilişkin ve ek dava haklarının saklı olduğunu beyan ederek, bu dava çerçevesi içerisinde şimdilik 1.500,00 TL’nin fimlerin son gösterim tarihinden itibaren işleyecek bankaların ticari faize uyguladığı en yüksek faiz oranından hesap edilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinde; davalının 16 ayrı televizyon yayın frekansından
Ve 19 ayrı logo ile 94 defa müvekkiline ait filmlerin yayınlandığını iddia ettiği anlaşılmıştır.Dava dilekçesinde sunulu listede ismi geçen Televizyon kanallarının hangi şirkete ait olduğu ……………… Kurulu’ndan müzekkere ile sorulmuş, 29/02/2016 tarihli yazı cevabında; “………………………………………………….. logolu kuruluşlara ait Üst Kurulda herhangi bir bilgi ve kayıt bulunmadığı, ……..yayınlarının 10/06/2015 tarihinde yayınlarının durdurulduğunu, ………… lisans bilgilerinin mevcut olduğu bildirillmiştir.
………………………………………………… Üst Kurulu’nun 29/02/2016 tarihli yazı cevabında;üst
kurulun 09/09/2015 tarihli ………….sayılı kararı ile davalı kuruluşun …….. işletmeciliği yayın iletim yetkisinin iptali ve uydu altyapı işletmeciliği üzerinden ilettiği yayınların iletiminin durdurulmasına kararverildiği, kararın iptali için Ankara ……. İdare Mahkemesi’nde açılan davanın da reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği bildirilmiştir. 5846 sayılı FSEK’nın Ek 4/son maddesinde “Dijital iletim de dahil olmak
üzere işaret, ses ve/ veya görüntü nakline yarayan araçlarla servis ve bilgi içerik sağlayıcılar tarafından eser sahipleri ile bağlantılı hak sahiplerinin bu Kanunda tanınmış haklarının ihlâli halinde, hak sahiplerinin başvuruları üzerine ihlâle konu eserler içerikten çıkarılır” hükmü düzenlenmiştir.
6112 sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Uydu Yayın
Yönetmeliğinin 3/1 maddesinde; “platform işletmecisinin çok sayıda yayın hizmetini bir veya birden fazla sinyal haline getirerek uydu, kablo ve benzeri ortamlardan şifreli veya şifresiz olarak izleyicinin doğrudan alacağı şekilde iletimi sağlayan kuruluşu ifade ettiği” düzenlendiği, platform işletmecisinin yayın kuruluşlarından yayın lisansı değil, yalnızca yayın iletim yetkisini içeren belge alabileceği, yayını yalnızca medya hizmeti sağlayıcı olarak isimlendirilen yayın kuruluşlarının gerçekleştirebileceği, yaptığı aktarımın da FSEK 25.madde anlamında bir iletim olmadığı kabul edilmektedir.
Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin 17/03/2016 tarihli 2015/5698 Esas-
2016/2986 Karar sayılı olup benzer bir davada verdiği bozma kararında; 5846 sayılı FSEK’nın Ek 4/son maddesinde “Dijital iletim de dahil olmak üzere işaret, ses ve/ veya görüntü nakline yarayan araçlarla servis ve bilgi içerik sağlayıcılar tarafından eser sahipleri ile bağlantılı hak sahiplerinin bu Kanunda tanınmış haklarının ihlâli halinde, hak sahiplerinin başvuruları üzerine ihlâle konu eserler içerikten çıkarılır”
Anılan hükümde de ifade edildiği üzere, keşide edilecek olan ihtarnamede
içerikten çıkarılacak olan ihlale konu eserler veya bağlantılı hak konularının neler olduğu belirtilmelidir. Bu bakımdan, kablo ile iletim yapan davalı şirkete gönderilecek olan ihtarnamede de bu şirket ile anlaşma yapan TV yayın kuruluşları tarafından gerçekleştirilecek yayınlar içerisinde mevcut ve hak ihlali oluşturduğu ileri sürülen sinema eserlerinin hangileri olduğunun belirtilmesi gerekir. Aksi takdirde, davalı yayın kuruluşunun yukarıda ifade edilen hukuki statüsü itibariyle önceden hangi eserlerinin ihlal oluşturduğunu bilmesi, bilebilmesi ve içerikten çıkarılmasını sağlaması mümkün bulunmamaktadır
O halde mahkemece, davacı meslek birlikleri tarafından usule uygun
ihtarname keşide edilmediğinden dava açma koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” denilmek suretiyle uydu altyapı işletmecilerinin içerikten doğrudan sorumlu olmadıkları ancak usulüne uygun olarak ihtarname gönderilerek uyarılmaları halinde hak sahiplerinin bildirdikleri içerikleri çıkarmakla yükümlü olduklarına karar verilmiştir.
Davalı şirketin , uydu altyapı platform işletmecisi olduğu konusunda
taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
Davacı vekili tarafından 05/06/2018 tarihli duruşmada 22/09/2014 tarihli
ihtarname ile, davalı tarafça keşide edilen , 26/09/2014 tarihli cevabi ihtarname örnekleri ibraz edilmişse de, davalı vekilinin bu aşamada delil sunulmasına muvaffakat etmediğini beyan ettiği, 6100 Sayılı HMK 141/1. Madde de” Tarafların cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe;ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvaffakatı ile iddia veya savunmalarını genişletebileceği yada değiştirebileceği” HMK 141/2. Maddede ” ıslah ve karşı tarafın açık muvaffakatı hükümlerinin saklı olduğu ” düzenlenmekle, davalı vekilinin de, muvaffakatının bulunmadığını beyan ettiği gözönüne alınarak bu delilin dikkate alınamayacağı, kaldı ki davacı tarafça gönderilen ihtarnamede sadece davaya konu …. logolu yayın kuruluşunun isminin geçtiği, diğer yayın kuruluşlarının ismi ve logosunun yer almadığı gibi, Yargıtay’ın yukarıda emsal olarak gösterilen içtihadında belirtildiği gibi ” kablo ile iletim yapan davalı şirkete gönderilecek olan ihtarnamede de bu şirket ile anlaşma yapan TV yayın kuruluşları tarafından gerçekleştirilecek yayınlar içerisinde mevcut ve hak ihlali oluşturduğu ileri sürülen sinema eserlerinin hangileri olduğunun belirtilmesine ” ilişkin koşulun da yerine getirilmediği ihtarın usulüne uygun kabul edilemeyeceği . kanaatine varılmıştır.
5846 sayılı FSEK’nın Ek 4/son maddesi, 6112 sayılı ….
Üst Kurulu Uydu Yayın Yönetmeliğinin 3/1 maddesi birlikte değerlendirildiğinde,uydu altyapı işletmecisi olan davalıya usulüne uygun ihtar yapılmadığından, davalı platform işletmecisinin dava dışı şirketlere ait yayınların içeriğini bilmesinin mümkün bulunmadığı, ayrıca yayınların içeriğinin oluşturulmasına katkısı ve değiştirme olanağının da bulunmadığı, anlaşılmakla, davacı tarafın davaya konu filmlerin, dava dışı televizyon kanallarında yayınlanmasından dolayı sorumlu tutulamayacağı ve FSEK 68.maddesine göre tazminat talep edilemeyeceği kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 1.500,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı şirket yetkilisi , davacı vekili vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı..