Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/334 E. 2018/35 K. 08.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/334
KARAR NO : 2018/35

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 13/11/2017
KARAR TARİHİ : 08/02/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yana ait —– tescil numaralı ” —– tescil numaralı ” —– ” markalarının müvekkili grup şirketlerine ait, seri marka niteliğindeki markalar ile iltibas yaratmakta olup, bu durumun hukuk düzeninin korumayacağı biçimde müvekkilinin tanınmışlığından haksız menfaat elde edilmesine sebebiyet verdiğini, 556 sayılı KHK nın 43.maddesinde belirlendiği üzere müvekkili şirketin menfaati zarar gören sıfatına haiz olduğunu, kaldı ki davalı yana ait tescilli markaların haklı bir nedene dayanmaksızın beş (5) yılı aşkın süredir kullanılmadığını, davalı yanın davaya konu markaları kullanmayarak, ilgili sınıfları haksız olarak iştigal ettiğinin ortada olduğunu, bu hallerden izahatle; işbu davayı açma ve davaya konu markaların hükümsüzlüğünü talep etme ihtiyacı hasıl olduğunu, müvekkili grup şirketlerinin tescile konu markalarının müvekkili şirket ile bir bütün oluşturduğunu, bu yönüyle müvekkili grup şirketlerine ait markaların tanınmış ve seri markalardan olduğunu, müvekkili şirketin pek çok sektörde faaliyet gösteren Türkiye’nin önde gelen bir şirketi olduğu nazara alındığında, müvekkiline ait markalar ile davaya konu ” —– ” orta seviyede tüketici nezdinde iltibas teşkil ettiğinin açık olduğunu belirterek, davanın kabulüne, —– ve —– tescil numaralı markaların hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; davalı adına tescilli —– numaralı ” —– l” ve 2 —– numaralı ” —– l” markalarının davacıya ait seri markalarla iltibas yaratıp yaratmadığı, tescil tarihinden bu yana etkin bir şekilde kullanıp kullanmadığı, bu nedenlerle hükümsüzlüklerine veya iptaline karar verilip verilemeyeceğine ilişkindir.
Yargılamanın devamı sırasında Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli, 2016/148 Esas- 2016/189 Karar sayılı ilamı ile; davanın hukuken dayanağı olan 556 sayılı KHK’nın 14.md.sinin, Anayasa’nın 35.maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen “herkesin, mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğu”, ikinci fıkrasında düzenlenen ” bu hakların, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabileceği”, üçüncü fıkrasında “mülkiyet hakkının kullanılmasının toplum yararına aykırı olamayacağına” ilişkin düzenleme ile Anayasa’nın 91.maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen “…sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasa’nın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasi haklar ve ödevler hanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemeyeceğine” ilişkin düzenleme nedeniyle, mülkiyet hakkının da KHK ile düzenlenmesi mümkün olmadığından iptal edilmiş ve Anayasa Mahkemesi’nin kararı 06.01.2017 tarihli resmi gazetede yayınlanmıştır.
1982 Anayasası 153.md.nin beşinci fıkrasında “iptal kararlarının geriye yürümeyeceği” ifade edilmekle, verilen iptal kararının tamamlanmış hukuki durum yada olaylara etkili olacak şekilde geçmişe dönük olarak uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Ancak karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanacağında ihtilaf bulunmamaktadır.
6769 sayılı SMK .nun 10/01/2017 tarihinde yürürlüğe girdiği, dava tarihinin ise 22/04/2013 tarihi olduğu her davanın açıldığı tarihteki yasal mevzuata göre çözümlenmesi gerektiği, kanunların geriye yürümeyeceğini hukukun temel ilkelerinden bulunduğu gözönüne alınarak, SMK hükümlerinin dava konusu ihtilafın çözümünde uygulanamayacağı kanatına varılmıştır.
Anayasa Mahkemesinin iptaline karar verdiği 556 Sayılı KHK 14/1.madde de “Markanın tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde,haklı bir neden olmadan kullanılmaması veya bu kullanıma beş yıllık süre için kesintisiz ara verilmesi halinde marka iptal edilir” düzenlemesi mevcuttur.
Davanın hukuki dayanağı olan 556 sayılı KHK 14.maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile iptal edilmesi nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yükleneceği tarafın tespiti yönünden, dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumunun tartışılması gerekmiştir.
Davacının yargılama sırasında bir kısım markalarını dava dışı —– Kurumları A.Ş. Ne devrettiği bir kısım markalarının ise üzerinde kaldığı anlaşılmıştır.
Uygulamada menfi bir durumun ispatının zorluğu dikkate alınarak, davacı tarafça davalı markalarının kullanılmadığına yönelik mahkemede şüphe oluşturacak deliller sunulması halinde , ispat yükünün davalı tarafa geçeceği kabul edilmekle davacı tarafın davalının markalarını kullanmadığı yönünde delil sunmadığı gözönüne alınarak , davacının dava açıldığı tarihte haklılığını ispatlayamadığından , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğe ilişkin 556 sayılı KHK 14 maddenin Anayasa mahkemesinin 06/01/2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 14/12/2016 tarihli 2016/148 esas 2016/189 K.sayılı kararı ile iptal edildiği anlaşılmakla konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına
2- 35,90 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL harcın davacıdan tahsiline,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkca okundu usulen anlatıldı. 08/02/2018