Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/325 E. 2018/167 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/325
KARAR NO : 2018/167

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 20/10/2015
KARAR TARİHİ : 10/05/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin mali hak sahibi olduğu —- isimli 8 filmin muhtelif tarihlerde toplam 9 kez davalıya ait kanalda yayınlandığını; müvekkili ile davalı arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davalının davranışının müvekkilinin mali haklarına tecavüz teşkil ettiğini; bu hususa ilişkin kayıtların RTÜK’ten temin edildiğini, yayınlanan filmler için FSEK m. 68 uyarınca emsal bedellerinin 3 katının talep edildiğini, dava konusu filmlerin rayiç bedellerinin — filmi için 15.000 TL, — filmi için 10.000 TL, — filmi için 10.000 TL (X 2 gösterim), — filmi için 10.000 TL, diğer dört film için 5.000X2=20.000 TL olduğunu belirterek, -ıslah hakkını saklı tutarak- şimdilik l.OOOTL’nin yayın tarihinden itibaren bankaların uyguladığı en yüksek faiz oranından işletilecek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin faaliyet merkezinin Bahçelievler olduğunu ve davanın Bakırköy mahkemelerinde açılması gerektiğini, ayrıca davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığım, davacının yayınlandığını iddia ettiği filmlerin müvekkili kanalda yayınlanmadığını, müvekkilinin BEST TV logolu kanalı olduğunu, isim ve logo benzerliği nedeniyle, davacının BESK TV ile müvekkilini karıştırmış olabileceğini; RTÜK’e müzekkere yazılarak filmlerin yayınlandığı kanalın frekans bilgilerinin sorulması gerektiğini, ayrıca davacının belirlediği rayiç bedellerin çok yüksek olduğunu, müvekkilinin ulusal bir kanal olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; davacının yapımcısı ve telif hakkı sahibi olduğu 8 adet sinema filminin davalıya ait televizyon kanalında 9 defa izinsiz olarak yayınlanıp yayınlanmadığı, yayınlanmış ise davacının FSEK 68. madde gereğince tazminata hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
Dosyamız içerisine celbedilen 12.04.2017 tarihli bilirkişi raporda; ” dava konusu filmlerin, on beşinci paragrafta bulunan tabloda yazılı gün ve saatlerde davalıya ait “— ” logolu kanalda yayınlandığı, — isimli filmin mali haklarının davacıya ait olduğu, dosyada bulunan “Yerel ve Uydu TV Pazarlama Yetki Sözleşmesi” uyarınca, dava konusu “—-” isimli film haricindeki diğer filmler için, 01.11.2013 tarihinden 31.12.2017 tarihine kadar, ulusal kanallar hariç, yerel, bölgesel ve uydu kanallarına lisanslama, kullandırma, pazarlama yetkisinin tam ruhsat şeklinde davacıya ait olduğu; davalıya ait kanalın uydu lisansına sahip olduğu ve söz konusu yayınların 2015 yılında gerçekleştirildiği göz önünde bulundurulduğunda, davacının, “—” isimli film haricindeki diğer filmler için tam ruhsattan kaynaklı mali haklarını davalıya karşı ileri sürebileceği; “—” isimli filmin tüm mali haklan zaten davacıya ait olduğundan, adı geçen filmden kaynaklı mali hakların davacı tarafça (“Yerel ve Uydu TV Pazarlama Yetki Sözleşmesi” ne bağlı olmaksızın) her zaman ileri sürülebileceği, heyetin emsal – rayiç bedel değerlendirmesine göre davacının talep edebileceği bedelin 7.000 TL olarak hesaplandığı, heyetin rayiç – emsal bedel değerlendirmesinin mahkemenizce benimsenmemesi ihtimaline binaen —’dan bildirilen taban fiyatlar çerçevesinde inceleme yapıldığında, davacının talep edebileceği bedelin 54.000 TL olarak hesaplandığı, FSEK m. 68 çerçevesinde 3 kat tazminat isteminin takdirinin Mahkemeye ait olduğu” hususlarının tespit edildiğini beyan etmişlerdir.
Davacı vekili rapora itiraz dilekçesinde; bilirkişi raporundaki rayiç bedel tespitine itiraz etmiş dilekçe ekinde başka dava dosyalarına ibraz edilen bilirkişi raporlarını ibraz etmiş, davacı vekilinin talebi üzerine sektör bilirkişilerinden oluşan heyetten ikinci rapor alınmıştır..
Dosyamız içerisine alınan 21.09.2017 tarihli bilirkişi raporunda; “— adı filmin iki kez, diğerlerinin birer kez olmak üzere toplam altı adet izinsiz — film gösterimi yapıldığı, — isimli üç filmin ise Gündüz Filmleri kategorisinde olduğu sonucuna ulaşıldığı, birer kez olmak üzere toplam üç adet izinsiz gündüz filmi gösterimi yapıldığı, davaya konu izinsiz gösterim yapan televizyon kanalının, uydu yayını yapan kanal olması neticesinde; — filmler için ortalama olarak 3.000 TL rayiç bedel baz alınabileceği ve buna göre 3.000×6=18.000,00 TL, Gündüz filmleri için ortalama olarak 1.500,00 TL rayiç bedelin baz alınabileceği ve buna göre 1.500×3=4,500,00 TL, 18.000+4.500=22.500,00 TL rayiç bedel olarak tespit edilmesinin hakkaniyete uygun olduğu görüşüne varıldığı, FSEK 68.m.ye göre Mahkemenin 3 katını talep etmesi halinde, toplam rayiç tazminat tutarının 22.500×3=67.500,00 TL olarak belirleneceği” sonucuna varıldığını beyan etmişlerdir.
Davacı vekili 28.09.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile; müvekkili şirketin hak sahibi olduğu 8 adet filmin izinsiz olarak 9 gösterimi için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile FSEK 68 maddesi uyarınca 3 katı bedel olan 67.500 TL bedelin filmlerin son gösterim tarihi olan 17.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek bankaların ticari faize uyguladığı en yüksek faiz oranından hesap edilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
FSEK 66/son maddesinde; “Eser sahibinin, ikamet ettiği yerde de tecavüzün refi ve men’ i davası açabileceği ” düzenlenmiştir.
Davalı vekilinin yetki itirazında bulunduğu , davacının davada tecavüzün refi ve meni talebinin bulunmadığı, maddi ve manevi tazminat talep ettiği anlaşılmışsa da, filmlerin izinsiz yayınlanması haksız fiil teşkil ettiğinden,6100 Sayılı HMK 16. Madde gereğince,”Haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer yada zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin ” yetkili olduğu, davalı şirketin lisansının sahibi olduğu kanalın uydudan yayın yaptığı ve mahkememizin zararın meydana geldiği yer sıfatıyla yetkili olduğu anlaşılmakla, yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Eser İşletme Belgesi örneklerinden; — isimli filmlerin yapımcısının — firmasının sahipleri —- tarafından, mali hakların — A.Ş’ ye Beyoğlu —.Noterliği’nin 07.11.2012 tarihinde — yevmiye no’lu belge ile devredildiği, dava dilekçesi ekinde sunulan 01.11.2013 tarihli — A.Ş ile davacı şirket arasında imzalanan lisans sözleşmesinin 5-a bendi ve ekli film listesinden; davaya konu filmlerin yerel, bölgesel ve uydu televizyon kanallarına lisanslanması, kiralanması ve pazarlanması hakkının davacı şirkete verildiği anlaşılmıştır.
— filminin 1982 yılında —- tarafından çekildiği, filmin mali haklarının —-‘ın 08.12.2004 tarihli yazı cevabından; 23.07.2004 tarihinde —-‘a devredildiği, —-‘ın da 18.04.2012 tarihinde filmin mali haklarını davacı şirkete devrettiği anlaşılmakla, — filmi üzerinde de davacı şirketin hak sahibi olduğu görülmüştür.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’ nun 26.12.2016 tarihli yazı cevabından; davalı şirkete ait “—-” logolu televizyon kanalının 19.10.2012 tarihinden geçerli, 10 yıl süreyle uydu yayın (U-TV) lisansının bulunduğu, üst kurul arşivinde yapılan inceleme sonunda; “—-” filminin 26.05.2015 tarihinde-saat 17:30 da, “—-” filminin 04.02.2015 tarihinde- saat 14:00 de, “—” filminin 07.02.2015 tarihinde-saat 16:50 de, “—-” filminin 08.02.2015 tarihinde-saat 13:00 de, “—-” filminin 14.02.2015 tarihinde- saat 03:45 de, “—” filminin 02.03.2015 tarihinde-saat 13:00 da, “—” filminin 03.03.2015 tarihinde-saat 13:40 da, “—” filminin 11.03.2015 tarihinde-saat 01:45 de, “—” filminin 17.03.2015 tarihinde-saat 19:00 da davalı kanalda yayınlandığı bildirilmiştir.
Davalı vekilinin filmlerin müvekkiline ait kanalda yayınlanmadığını,isim ve logo benzerliği olduğunu savunduğu anlaşılmışsa da RTÜK yazı cevabından davaya konu filmlerin davalı kanalda izinsiz olarak yayınlandığı, davacı şirketin filmlerin, devir yoluyla uydu televizyon kanallarına lisanslanması, pazarlanması ve kiralanması hakkına sahip olduğu, FSEK 68.madde gereğince 3 kat tazminat talep etme hakkının bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce sektör bilirkişilerinden alınan 21.09.2017 tarihli raporda; filmlerin yapım yılı, icracı sanatçıları uydu kanalı olduğu dikkate alarak — filmler için 3.000 TL rayiç bedel, gündüz filmleri için ortalama olarak 1.500,00 TL rayiç bedel üzerinden hesaplama yapıldığı, yapılan hesaplamanın davalı kanalın niteliğinev,filmlerin yayınlandığı saatler, yayın saatlerine göre izlenme oranı, yayın kanalının niteliği, ve davaya konu filmlerin yapım yılı, oyuncuları, gözönüne alındığında hakkaniyete uygun olduğu, davacı vekilinin davasını alınan rapor doğrultusunda ıslah ettiği gözönüne alınarak, ıslah ile artırılan davanın kabulüne, FSEK 68 madde gereğince 67.500,00 TL tazminatın 17/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Islah ile artırılan davanın KABÜLÜNE
2-FSEK 68 madde gereğince 67.500,00 TL tazminatın 17/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
3- 4.610,93 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 27,70 TL ve ıslah ile alınan 1.135,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.447,57 TL harcın davalıdan tahsiline,
4- Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 7.775,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 27,70 TL başvurma harcı, 27,70 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı, 1.135,66 TL ıslah harcı, 5.000,00 TL bilirkişi ücreti, 231,40 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 6.426,56 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı 10/05/2018