Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/321 E. 2018/41 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/321
KARAR NO : 2018/41
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2015 (13/07/2015 Birleşen Dosya )
KARAR TARİHİ : 15/02/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Mahkememizin ……….. E sayılı dosyasında; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …… şirketinin markasını …….. Marka Müdürlüğüne 17/02/1954 tarihinde tescil ettirdiğini, diğer müvekkili ………’ nin ise …….ın 01/04/2011 tarihinden beri şahıs olarak daha sonra ….. şirketi adına sözleşmeli olarak ……Temsilcisi olduğunu…… markasını ….. patentve marka müdürlüğünün haricinde ……Sözleşmesi kapsamında 1964 yılından ve ….. fikri mülkiyet ofisinden ise 2010 yılından itibaren geçerli olmak üzere tescilli uluslararası tanınmış bir markalardan biri olduğunu, müvekkili …… Şirketin,……a’ da imal ettiği yüksek yoğunluklu radyant ısıtıcılar, kızıl ötesi radyant ısıtıcılar, sıcak hava ısıtıcıları, gazlı ısıtıcılar , havalandırma ,aydınlatma ısımtı ve kullanma aparatları ve aletleri gazlü bürolörler ileyağlı brülörlerin …… Ltd.Şti tarafından ….. de ithalat, satış, pazarlamasının montaj dahil tüm işçiliğiyle bakım servisinin yapıldığını, davalının …….’ da yaşadığını , ….. de ikametgah kaydının bulunup bulunmadığı hususunda kendilerinin bilgi sahibi olmadığını, davalının ….. da yaşayan arkadaşları ……..’nin 17/10/2010 tarihinde……. markasının danışmanlığını aldıklarını, davalının marka başvurusu için TPE kurumuna gösterdikleri ve avukatına verdiği adresin ………. firmasının …….daki adresleriyle aynı olduğunu , dolayısı ile bu şahısların birbirlerini tanıdıklarının açık olduğunu, davalının muhtemelen bu …… şirketinin ortağı olabileceeğini ,müvekkili ……nin danışmalık sözleşmesinden 6 ay sonra 10/03/2011 tarihinde bahsi geçen şahısların kötü niyetli olduğunu anlayarak,sözleşmeyi tek taraflı fesh ettiğini, davalının art niyetli olarak bu markanın …….de ……… ismi ve şeklini 19/12/2011 tarihinde …….. başvuru numarası ile 11 ve 35. Sınıflardaki hizmetler için tescil ettirdiğini, müvekkillerinin bu tescili kendilerin çekilen ihtarnamede öğrendiklerini , taraflarına gönderilen ihtarnameye ………Noterliği cevabı ihtarname çekerek , markanın uluslararası bir marka olduğnu bildirilerek, davalıdan markanın müvekkiline devredilmesinin istendiğini, ancak davalının Anadolu 1 Fikrive Sınai Haklar Hukuk mahkemesinde …….. e sayılı dosyası ile müvekkili….. ltd.şti şirketine markanın kullanımı ile ilgili tazminat davası açtığını ayrıca davalının …….şirketine giderek kendisine menfaat talep ettiğini fakat müvekkili şirket yetkililerinin teklifi kabul etmediğini, bu nedenle müvekkili ……. Proje ltd şti ne karşı tazminat davası açıldığını müvekkili ……. Proje Ltd şti.nin Anadolu C.Başsavcılığının 10/06/2015 tarih ve …… hazırlık numarası ile davalı hakkında suç duyurusundu bulunulduğunu, müvekkili …. şirketinin ürünlerinin 11.sınıf kapsamında olduğunu, diğer sınıftaki ürürnlerin müvekkilinin şirketlerinin iş kolu kapsamına dahil olmadığını davalının ……de söz konusu …… …. markalı ürünlerin üretildiği bir fabrikası ,imalathanesi, bunların pazarlamasını ve montajını yaptığı ticari ofisi yahut kesilmiş bir faturasının dahi bulunmadığını müvekkillerinden ……Proje Ltd. Şirketinin 01/04/2011 tarihinden beri …… markalı ürünlerin …..ve Türki Cumhuriyetlerinin bayisi olduğunu beyanla müvekkili Almlan Şirketinin tanınmış uluslararası tescilli …..markasını kendi adına tescil ettiren davalının marka tescil işlemi hakkında hükümsüzlük kılınması ve sicilden terkini ile ilgili markanın Müvekkili ………Şirketi adına tesciline , harç masraf ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin arkadaşları ile dava dışı şirket arasında 17/06/2010 tarihinde danışmanlık anlaşması yapıldığını davacının bu anlaşmanedeniyle müvekkilinin kötü niyetli olduğunu iddia ettiğini ,davacının beyanlarını çelişkili olduğunu, müvekkilinin markayı 2011 yılında tescil ettirdiğinin ,davacının bu durumdan yeni haberdar olduğu iddiasının hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin davacıya ihtarname gönderdiğini, davacının haksız olduğu ortaya çıktığı için, gerkçek dışı ve kötü niyetle eylemini gizlemek amacıyla müvekkilinin hakkında karalama içeren beyanlarda bulunduğunu davacının ……. ibaresinin Türkiye’ yi kapsayan herhangi bir tescil başvurusunun olmadğını, davacının eskiye dayalı kullanım iddiasını ispatlayacak geçerlir bir delil sunmadığını bir ibarenin yurt dışında kullanılmış yada tescilli olmasının ülkemiz açısında tescil engeli olmadığını davacının tanınmış marka iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
BİRLEŞEN DAVADA TALEP; Birleşen davanın davacısı …….. vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ……nezdinde 2011/112409 no ile tescilli ….. markasının sahibi olduğunu ,davalının ise müvekkiline ait markanın birebir aynısını haksız ve hukuka aykırı kullanarak müvekkili adına kayıtlı markayla ticari faaliyette bulunduğunu, müvekkilinin davalıya ….. Noterliğinin ….. tarih…… yevmiye nosu ile ihtarname gönderdiğinin,davalının cevabi ihtarnamesinde müvekkiline ait markayı kullandığını kabul ettiğini tecavüz teşkil eden eylemlerine devam ettiğinden bahisle marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesine ,müvekkilinin marka hakkına tecavüz nedeniyle fazlaya dair talep ve dava hakkı ile manevi tazminat talep etme hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini mahkeme kararının gazetede ilanını, harç masraf ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA CEVAP: Birleşen dosyada davalı karşı davacı vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu , müvekkili şirketin ……. markasının yalnızca …..distribütörü olduğunu bu markanın sahibi ve imalatçısı olmadığını davada muhatabın müvekkili şirket olmayın ……firmasının kendisinin taraf olduğu bir dava açılması gerektiğini, müvekkilinin şirkete taraf olmadığından davanın husumet yönündende reddi gerektiğini savunmuştur
Mahkememizin…… E sayılı dosyasında görülen dava ile bu dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunmakla…… tarihli ….. K sayılı karar ile davanın bu dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Asıl davada uyuşmazlık; davalı adına TPMK nezdinde tescilli 2011/112409 sayılı …… markasının tescilli olduğu tüm sınıflar yönünden kötü niyetli tescil edildiğinden bahisle hükümsüzlüğü ve sicilden terkini, birleşen davada uyuşmazlık ; davacının, davalının marka tescilinden kaynaklanan haklarına tecavüz edip etmediğinin tespitine ilişkindir.
Davacı şirketin ……menşeili şirket olduğu, ……. markasının …….’da 11 ve 7. Sınıflarda ……. tarihinde …… sayı ile tescil edildiği, markanın davacı şirket adına 20.09.1965 tarihinde 11 ve 8.sınıflarda …… sayı ile ve Avrupa Topluluk markası olarak 23.07.2012 tarihinde 11, 37 ve 42.sınıflarda …….. sayı ile davacı adına tescil edildiği, davalı markasının da 19.12.2011 tarihinde …… başvuru numarası ile …..ibareli olarak ve “,,,,” harfinin içi kırmızı renkle doldurulmuş hali ile ……..de tescil edildiği, markaların tescil kayıtlarının görsel ve işitsel olaak ayniyet derecesinde benzer oldukları, 08.12.2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda incelenen arşiv görüntülerinden davacılardan ………. alan adlı internet sitesinde 1996 yılından bu yana ……. markasını davalının tescil ettirdiği şekli ile “…..” harfinin içi kırmızı ile doldurulmuş şekli ile kullanıldığının anlaşıldığı görülmüştür.
Kural olarak Türk Hukukunda ; “ülkesellik ilkesinin” kabul edildiği ve ülkenin marka sahibine tescil konusu marka üzerinde inhisar hakkını sadece hangi ülkede ve hangi ülkenin mevzuatı çerçevesinde idari işlem ile gerçekleşmişse o ülke sınırları içerisinde koruma sağlayacağı kabul edilmekle birlikte, yabancı markanın ……kullanılması ve bilinirlik kazanılması üzerine Marka Hukuku alanında Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası anlaşmalar gereğince (Paris Sözleşmesi ve Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması)…..de de marka korumasından faydalanacağı, kaldı ki Türkiye’de markanın kötü niyetli tescil edilmiş olması halinde yabancı marka sahibinin markanın hükümsüzlüğünü talep edebileceği, kötü niyetli tescilin uygulamada ülkesel prensibinin istisnası olarak kabul edildiği bilinmektedir.
Dosya kapsamında alınan 08.12.2017 tarihli bilirkişi heyeti raporunda da; atıf yapılan ve özetine yer verilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.07.2008 tarihli 2008/11-501 Esas – 2008/507 Karar sayılı içtihatında da “…….. nezdinde ve Fransa’da tescil ettirilen İtalya, İspanya, Portekiz gibi moda sektöründe son derece önemli ülkelerde tescil ve yatırım yolu ile kullanılan fantezi bir ibareden oluşan markanın benzerinin haklı bir sebep olmaksızın aynı sektörde faaliyet gösteren davalı tarafından tescil ettirilmesinin davacı markasından yararlanma amacını taşıması nedeniyle kötü niyetli tescil olarak kabulü gerekeceği” beyan edilmiş, kötü niyetin ülkesellik ilkesinin istisnası olarak uygulanmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarından; davaya konu 2011/112409 sayılı marka tescil kaydında marka sahibi ……..ın adresinin ………olarak gösterildiği, davacı tarafça da delil olarak sunulan 17.06.2010 tarihli danışmanlık sözleşmesinin davacı şirket ile …….. arasında akdedildiği,………………….adresinin …….ın adresi ile aynı olduğu, adresin aynı oluşunun ve aynı markanın tescil ettirilmesinin tesadüf ile izah edilemeyeceği, …….ibaresinin marka olarak seçilmesinde davalı tarafın haklı bir sebep ileri sürmediği,markanın birebir davacı ….. şirketinin 1996 yılından beri kullandığı şekliyle davalı tarafça tescil ettirildiği, davacı şirketin…….arasındaki sözleşmeyi feshi üzerine davalının markayı adına tescil ettirdiği ve tescilin kötü niyetli olduğu kanaatine varılmakla, asıl davanın kısmen kabulüne,kısmen reddine, davalının……sayılı….. şekil markasının tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, ancak marka tescili idari bir işlem neticesinde mümkün bulunduğundan ve idari işlem yapmaya Türk Patent ve Marka Kurumu görevli olmakla markanın davacı adına tescili talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı – karşı davacı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmekle ve hükümsüzlük kararının sonuçları 556 sayılı KHK 44/1 maddesi gereğince geçmişe etkili olarak doğacağından, davalının, davacı tarafın markaya tecavüzünün tespiti, önlenmesi ve marka hakkına tecavüz nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline ilişkin karşı davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-ASIL DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2. Davalı adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli 2011/112409 sayılı “……” şekil markasının tescilli olduğu tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
3-Markanın davacı şirket adına tescili talebinin REDDİNE,
a)Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
b)Avukatlık ücret tarifesi gereğince 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak,davacı tarafa verilmesine
Avukatlık ücret tarifesi gereğince ” davacı şirket adına tescil talebinin reddinden dolayı ” 3.145,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalı tarafa verilmesine
c)Davacı tarafça yapılan masraflar 27,70 TL başvurma harcı, 27,70 TL peşin harç, 213,00 TL tebligat ve müz. Masrafı, 3.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 3.268,40 TL yargılama giderinden red ve kabul oranlarına göre 1.634,20 TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına
Davalı tarafça yapılan 2.000,00 TL bilirkişi ücretinin red ve kabul oranlarına göre 1000,00 TL sinin davacıdan alınarak, davalı tarafa verilmesine kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına
Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine
4. Birleşen Mahkememizin 2015/141 E – 2018/17 K sayılı davada davanın REDDİNE,
a)Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,20 TL harcın davacı Ahmet Ay dan alınarak hazineye gelir kaydına
b) Markaya tecavüz davasının reddinden dolayı Avukatlık ücret tarifesi gereğince 3.145,00TL ücreti vekaletin davalı – karşı davacıdan alınarak, davacı – karşı davalıya verilmesine,
Tazminat davasının reddinden dolayı Avukatlık ücret tarifesi gereğince 3.145,00TL ücreti vekaletin davalı – karşı davacıdan alınarak, davacı – karşı davalıya verilmesine,
C)Davalı- karşı davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına
Davacı – Karşı Davalı tarafça yapılan 102 TL yargılama giderinin davalı – karşı davacıdan alınarak, davacı – karşı davalıya verilmesine
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine
Dair tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı – birleşen davanın davalısı vekili ile davalı – birleşen davanın davacısı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
15/02/2018