Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/314 E. 2018/120 K. 03.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/314
KARAR NO : 2018/120

DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2015
KARAR TARİHİ : 03/04/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili —sinemasında dönemin en popüler filmlerinin bir çoğunun yapımcılığını yapmış köklü bir şirket olduğunu, dava konusu ettikleri —isimli sinema eserlerinin bir kısmının imal ettiren sıfatıyla eser sahibi, bir kısmının ise hakların devri dolayısıyla hak sahibi olduğunu, 5846 sayılı FSEK ‘ in 8.maddesinde 12.06.1995 yılında yapılan değişiklik öncesi düzenlemeye göre bir sinema eserinin sahibinin onu imal ettiren olduğunu, FSEK Ek -2 maddeye göre yapılan değişikliğin imal ettiren yapımcısının eser sahipliğini ortadan kaldırmadığını, tüm bu eserlerin 1995 öncesi yapım olması hasebiyle bu eserle ilgili hakların müvekkilinin uhdesinde olduğunu, davalının ise söz konusu — isimli kanalda yukarıda sayılan müvekkiline ait eserleri izinsiz ve sözleşmesiz olarak yayınladığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak FSEK 68.madde gereği 3 kat olarak şimdilik 1000 TL telif tazminatının haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak, müvekkiline ödenmesine, muhtemel tecavüzün men’ ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde 2009-2010 ve 2012 yıllarında müvekkiline ait TV kanalında hak sahipliğinin davacıda olduğu iddia edilen sinema filmlerinin izinsiz ve haksız gösterildiği iddiasının, B.K.md72 belirlenen zamanaşımı sürelerini geçmiş olup, davacının taleplerinin öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddini, davacının belirsiz alacak davası açmasının usule aykırı olduğunu, ancak davacının talebini FSEK 68 md.’ye dayandırdığını, bu durumda davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına hukuken imkan bulunmadığını, sinema filmlerinin rayiç bedellerinin belirli olup, davacının mali hakları kendisinde olan sinema filmleri ile ilgili gösterim bedeli olarak sözleşme yapmış olması gerektiğini, eğer yapmış ise bu sözleşmelerde gösterim bedelerinin yıllar itibariyle belirli olması gerektiğini, bu itibarla davacının iddia ettiği tazminat talepleri ile ilgili olarak dilekçesinde yazdığı 1.000,00 TL ile bağlı olduğunu, dava konusu sinema filmlerinin müvekkili şirket tarafından izinsiz kullanılmadığını, söz konusu filmlerin gösterimine ilişkin, bu filmin yayın haklarını elinde bulundurduğunu beyan ve taahhüt eden —-San ve Tic. A.Ş isimli firma ile müvekkili yayıncı kuruluş arasında çeşitli tarihlerde “lisans sözleşmesi” yapıldığını, söz konusu sözleşmeler ile belirlenen sinema filmlerinin gösterim bedeli olarak davacı şirkete; dava dilekçesinde belirtilen 2009-2010-2011 ve 2012 yıllarındaki gösterimler için toplam 513.822,14 TL kullanım bedeli ödendiğini, iş bu ödemelerin defter kayıtları ve ödeme belgeleri ile sabit olduğunu, davanın haksız ve mesnetsiz olarak açıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; davacının yapımcısı ve telif hakkı sahibi sinema filmlerin davalıya ait televizyon kanalında izinsiz olarak yayınlanıp yayınlanmadığı, yayınlanmış ise davacının FSEK 68. Madde gereğince tazminata hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
Dosyamız içerisine celbedilen 15.12.2016 tarihli bilirkişi raporunda; “davacı tarafın dava dilekçesinde, davaya konu filmlerin davalıya ait kanalda 2011 ila 2013 yıllarında yayınlandığını ileri sürdüğünden, davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığı, davacı şirketin, dava konusu “—” filmleri hariç dava konusu (geriye kalan) 70 filmin üzerinde hak sahipliğinin bulunduğu, —- gerek —-, gerekse RTÜK’ e gönderilen müzekkereler neticesinde yayın kayıtlarına ilişkin bir veri temin edilemediğinden, uyuşmazlık konusu filmlerin davalıya ait kanalda yayınlanıp yayınlanmadığına ilişkin bir tespit yapılamadığı” sonuç ve tespitine vardıkları belirtilmiştir.
Yine dosya içerisine celbedilen imza asılları, imza sirküler asılları, sözleşme , muvafakatname asılları ve —‘nun Mahkemece alınan imza asıllarını taşıyan belgelerin incelenmesi için dosyamız grafoloji uzmanı bilirşiye tevdii edilmiştir.
Grafoloji uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 24.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda; “inceleme konusu— Sanayi ve Ticaret A.Ş ile — İşletmecilik San Tic. A.Ş ( —) arasında düzenlenmiş 22.02.2010, 01.04.2010 ve 01.05.2010 tarihli ve Protokol başlıklı belgelerdeki — San Tic. A.Ş kaşe izleri üzerinde atılı imzaların, kişinin dosyada mevcut imza örnekleriyle aralarında saptanan benzemezliklere nazaran, —‘nun eli ürünü olmadığı, tetkik konusu diğer belgelerdeki — San Tic. A.Ş kaşe izleri üzerinde atılı imzaların, kişinin imzalarıyla aralarında saptanan uygunluk ve benzerliklere nazaran Sezer İnanoğlu’nun ile ürünü olduğu ” sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
Davacı vekili 11/01/2017 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde; “—” filmlerinin hak sahibinin müvekkili olduğunu, sözleşmeler ile süresiz olarak hak sahipliğini devraldığını, davalının sözleşme bedellerini ödediğine dair makbuzlarını sunmadığını,— Ltd.Şti.’ne gönderilen yazı cevabında yayın bilgisinin geldiğiMahkememizin 07/09/2017 tarihli duruşmasında hazır bulunan davacı şirket yetkilisi ve davacı vekili, sözleşmelerdeki ve protokollerdeki imzaların —‘na ait olmadığını, imza örneklerinin alınmasını istediklerini beyan etmekle birlikte, imza davacı şirket yetkilisine ait çıksa bile filmlerin sözleşmedeki gösterim sayısından fazla gösterildiğini, beyan ettiklerinden, bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişi raporu ile 22.02.2010, 01.04.2010 ve 01.05.2010 tarihli ve Protokol başlıklı belgelerdeki imzaların davacı şirket yetkilisi —‘na ait olmadığı , diğerlerindeki imzanın yetkiliye ait olduğu beyan edilmiştir
Dava dilekçesinde davacı şirketin hak sahibi olduğu filmlerin izinsiz olarak davalı şirketin sahibi olduğu —isimli Televizyon kanalında yayınlandığı beyan edilmişse de,hangi filmlerin hangi tarih ve saatlerde yayınlandığı beyan edilmemiş yayın kaydı sunulmamış, sadece dava dilekçesi ekinde, kimin düzenlediği belli olmayan bir yayın listesi fotokopi belgesi sunulmuş, Listede 17/02/2011-17/01/2013 yılları arasındaki yayın tarihlerinin bulunduğu , davacı yetkilisinin imzasının bulunmadığı beyan edilen belgelerin davaya konu yayın tarihlerinden önceye ait olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin , davacı ile yapılan 09/02/2011 tarihli protokol (14/02/2011-31/05/2011 tarihleri arasını kapsayan) , 17/08/2011 tarihli protokol (17/08/2011-30/10/2011 tarihleri arasını kapsayan) , 14/03/2012 tarihli protokol (14/03/2012-1/06/2012 tarihleri arasını kapsayan) , 06/07/2012 tarihli protokol (06/07/2012-30/09/2012 tarihleri arasını kapsayan) , 01/10/2012 tarihli protokol (01/10/2012-30/01/2013 tarihleri arasını kapsayan) protokoller ile ödeme belgesi örneklerini ibraz ettiği görülmüştür.
Davacı mali haklarının sahibi olduğu filmlerin davalıya ait kanalda izinsiz olarak gösterildiğini beyan etmiş ancak yayın kaydı sunulmamış , yayın akışına ilişkin kanaat verici delil ibraz edilmemiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde taraflar arasında imzalanan protokol kapsamında filmlerin gösterildiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan listedeki bir kısım filmlerin gösterilmediğini beyan etmiştir.
Dava tarihinin 04/09/2015 olduğu,RTÜK yazı cevabında geriye doğru bir yıllık kayıtların saklandığı, 1 yılı aşan kayıtların ise masrafı yatırıldığında, ilgili yayın kuruluşundan istendiği bildirilmiş, davaya konu filmlerin dava tarihinden geriye doğru bir yıllık süreyi aştığı ve kayıtlarının RTÜK’de bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın istemi üzerine, — Forum isimli şirkete müzekkere yazılmış, cevabi yazıda;17/06/2014 tarihinden sonraki ve 2015 yılına ait kayıtların görüntülerinin mevcut sistemde bulunduğunu bildirdiği anlaşılmışsa da dava dilekçesi ekinde sunulan listede son yayın kaydı 18/01/2015 olmakla ,dava konusu filmlerin yayın kaydının bulunmadığı, yazı cevabı ekinde gönderilen listenin ise tek başına filmlerin davalı kanalda gösterildiğini ispat yönünden yeterli olmadığı kanaatine varılmıştır.
İspat yükü kendisinde olan davacının , taraflar arasında yapılan protokoller haricinde, isinsiz olarak , mali haklarına sahip olduğu filmlerin davalıya ait kanalda yayınlandığını ispatlayamadığı kanaatine varılarak ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE
2- 68,31 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 40,61 TL harcın davacıdan tahsiline,
3- Davalı yararına “telif tazminatı yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.000,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Davalı yararına “tecavüzün men’ i yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davayıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapıldığı anlaşılan 0,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliiğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı veerilen karar açıkca okundu usulen anlatıldı. 03/04/2018