Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/303 E. 2018/253 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/303 Esas
KARAR NO : 2018/253

DAVA : FSEK 68.Madde Gereğince Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/07/2015
KARAR TARİHİ : 10/07/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan FSEK 68.madde gereğince tazmiat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
TALEP / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin …….ve ……. isimli filmerin yapımcısı ve telif hakkı sahibi olduğunu, ……… filminin 27.06.2014 tarihinde 19:34’te, …… filminin 09.09.2014 tarihinde 13:00’da ve …………..filminin 10.09.2014 tarihinde 12:29’da davalıya ait ……… logolu televizyon kanalında müvekkilinin yazılı izni ve bilgisi olmaksızın yayınlandığını, davalının bu eylemi ile müvekkilinin mali haklarına tecavüz ettiğini, yayınlanan filmler için FSEK 68.madde uyarınca emsal bedelin 3 katını talep ettiklerini, bu sebeplerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tecavüzün men’ine, şimdilik 1.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin …….. ile 01.04.2013 tarihli sözleşme akdettiğini, bu sözleşmede satıcı ……….. yayın haklarına sahip olduğu film ve programları müvekkili firma tarafından gösrerimine müsaade ettiğini, gösterilen dava konusu filmlerin de müvekkili tarafından …….. isimli şirketin hak sahibi olduğu düşünülerek yayınlandığını, yapılan araştırmada …….. firması ile davacı şirket arasında ………. başlıklı sözleşme imzalandığınının tespit edildiğini, bu sözleşmeye göre dava konusu filmlerin de içerisinde yer aldığı filmlerin karasal ve uydudan yayın yapan yerel televizyonlarda gösterilmek kaydıyla pazarlama yetkisinin münhasıran……. firmasına verildiğini, müvekkilinin de iyi niyetli olarak bu sözleşme uyarınca………. firmasına verilen yetkiye itimat ederek filmlerin gösterimi için ……… firması ile anlaşıltığını, davacı firma ile……… firması arasındaki tüm akdi-ticari ilişkinin taraflarınca bilinmesinin mümkün olmadığını, davacı şirketin 1974 yılında tüzel kişilik kazandığını, ancak filmlerin yapım yılının 1973 olarak göründüğünü, dolayısıyla ………. filmi için davacının hak sahipliği iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili firmanın tematik nitelikte yayın yapan bir kanal olduğunu ve bu filmlerin oldukça düşük bir izlenme oranı aldığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava mali hakları davacıya ait olduğu iddia edilen filmlerin davalıya ait ……. kanalında izinsiz gösterimi nedeniyle tecavüzün men’i ile FSEK 68.maddesi gereğince tazminat davasıdır.
Davacı vekili 12/04/2017 havale tarihli ıslah dilekçesi ile 1.000,00 TL olarak talep ettiği tazminat miktarının 36.000,00 TL’ye arttırdıklarını beyan etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, 07/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu filmlerin mali hak sahipliğinin davacı şirkete ait olduğu, dosyada bulunan hafıza kartları üzerinde yapılan incelemede dava konusu ……………. isimli filmlerin 1’er kez, ………….. isimli filmin ise 2 kez davalıya ait …….. logolu kanalda yayınlandığı, ancak yayınların hangi tarihte ve saatte gerçekleştiğinin izlenen videolardan anlaşılamadığı, esasen yapılan yayınların davalı tarafça da kabul edildiği, davalının 01.04.2013 tarihinde dava dışı ………. Ltd. Şti ile akdetmiş olduğu sözleşmeye dayalı olarak yaptığı yayınlar sebebiyle iyi niyetli olsa dahi sorumluluğunun bulunduğu, davaya konu filmlerin gösteriminin rayiç veya emsal bedellerinin FSEK 68.madde gereğince öncelikle meslek birliklerinden sorulması gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı itirazları ile ……..cihazı üzerinde de inceleme yapılmak ve…….an gelen rayiç bedeller dikkate alınmak suretiyle tazminat hesabı yapmak üzere aynı heyetten alınan 22/03/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda; dosyada bulunan video kayıtlarından, filmlerin hangi tarihte ve saatte yayınlandığının tespit edilemediği, klasör üzerindeki yazıların değiştirilebilir nitelikte olduğu, …………..’dan bildirilen emsal – rayiç bedelin film başına 3.000,00 TL olduğu ve gösterim sayısına göre davacının talep edebileceği tazminat miktarının 12.000,00 TL olacağı, FSEK 68.madde uyarınca 3 kat tazminat talebinin Mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiş, 19/06/2017 tarihli ek raporda ise, benzer filmlerin benzer ölçekte yayın yapan kanallara 1.000,00 – 2.000,00 TL aralığında satışının yapıldığı, buna göre film ve gösterim başına ortalama 1.500,00 TL bedel üzerinden gösterim sayısına göre davacının talep edebileceği tazminat miktarının 6.000,00 TL olduğu beyan edilmiştir.
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin bilirkişi raporunda tespit edilen rayiç bedelleri itiraz edildiği anlaşılmakla, davaya konu filmlerin yayınlandığı TV kanalının yayın ölçeği, filmlerin oyuncuları,yapım yılı,gösterildikleri saatler dikkate alınarak rayiç bedel tespiti yönünden sektör bilirkişilerinden rapor alınmasına karar verilmiş, 22/09/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu televizyon kanalının uydu yayın yapan kanal olduğu ve izinsiz yayınlanan filmlerden …. adlı filmin gündüz filmi,……………. isimli filmlerin ise dolgu film kategorisinde olduğu, buna göre …….. filmi için gösterim başına 1.500,00 TL,………………filmleri için ise gösterim başına 350,00 TL olduğu göz önüne alındığında, 3 kez dolgu film gösterimi, 1 kez de gündüz film gösterimi yapıldığına göre toplam fiyatının 2.550,00 TL olduğu, bu miktarın 3 kat tutarının ise 7.650,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacının, davaya konu filmler üzerinde hak sahibi olup olmadığı ve husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, Mahkememizce re’sen incelenmiştir.
FSEK 8/4 maddesinde, 1995 yılında 4110 Sayılı Yasa ile yapılan
değişikliğe kadar “……………eserinin sahibi onu imal ettirendir” ve FSEK EK 2/son maddesinde 20/02/2001 tarihinde 4630 Sayılı Yasa’nın 35. Maddesi ile yapılan değişiklik ile “Bu kanunun sinema eser sahipliği ile ilgili hükümleri 4110 Sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 12/06/1995 tarihinden sonra yapımına başlanan sinema eserlerine uygulanır” hükmü gereğince, 1995 yılından önce yapımına başlanan filmler yönünden, yapımcının eser sahibi olduğu kabul edilmektedir.
Davaya konu filmlerin yapım yıllarının 1995 yılından önce olduğu ve
koruma sürelerinin 20 yıl olduğu, FSEK Geçici 1/2 maddesi gereğince 70 yıla çıkarılan koruma sürelerinden davacının faydalanıp faydalanmayacağının incelenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davaya konu ………… isimli filmin ……………. Genel Müdürlüğü’nün yazı cevabında gönderilen belgelerinden yapım yılının 22.03.1973 tarihi olduğu, yapımcısının ……….. isimli firma olduğu, davacı tarafa haklarının 04.03.1987 tarihinde devredildiği görülmüştür. Filmin alenileşme tarihi olan yılı takip eden 1988 yılı Ocak ayından itibaren 20 yıllık koruma süresinin 2008 yılında dolduğu, filmin haklarının davacı tarafça 1987 yılında devralındığı, ancak 2008 yılında haklarının İstanbul Ticaret isimli firmaya döndüğü , FSEK 51. Madde gereğince davacının uzayan 70 yıllık koruma süresinden faydalanamayacağı, davacının ………. isimli filmin mali hak sahibi olmadığı, husumet ehliyeti ve davacı sıfatının bulunmadığı kanaatine varılarak davanın bu film yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu ………. isimli filmin yapım yılının ……… isimli filmin ise yapım yılının 1977 yılı olduğu ve yapımcısının davacı şirket olduğunun ……….. yazı cevabından anlaşıldığı gözönüne alınarak, davacının hak sahibi olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 07.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafça dosyaya ibraz edilen görüntü kayıtlarından davacının hak sahibi olduğu tespit edilen ……….. isimli filmin bir kez ve ……….. isimli filmlerin iki kez davalıya ait kanalda gösterildiğinin tespit edildiği, yayınların hangi tarihte ve saatte gerçekleştiğinin izlenen videolardan anlaşılamadığı beyan edilmişse de davalı vekilinin cevap dilekçesinde, davaya konu filmlerin dava tarihinde yazılı olan tarihlerde yayınlandığına yönelik iddiaya itiraz edilmediği ancak dava dışı ………… şirketi ile yapılan 01.04.2013 tarihli sözleşmeye dayanarak 01.02.2013 – 01.12.2014 tarihleri arasında filmlerin gösterim hakkının kendilerine ait olduğunun savunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan, davacı şirket ile ……………. arasında imzalanan 01.04.2011 tarihli sözleşme fotokopisinden sözleşmeye ekli listedeki filmlerin Türkiye sınırları içinde karasal ve uydudan yayın yapan yerel televizyon 01.04.2011- 01.04.2013 tarihleri arasında gösterilmek kaydı ile pazarlama yetkisinin …… verildiğinin beyan edildiği, davacı vekili tarafından sunulan ………… tarihli …………yevmiye no’lu ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğinin ,anlaşıldığı, kaldı ki fesih ihtarı dikkate alınmasa dahi , ………….. ile davalı şirket arasında yapılan sözleşmenin 01.02.2013- 01.12.2014 tarihlerini kapsadığı, davaya konu filmlerin ise davacı şirketin …. ile yapmış olduğu sözleşme tarihinden sonraya ait olduğu (…… filminin 27.06.2014, ….. isimli filmin … tarihlerinde) anlaşılmakla, filmlerin yayın hakkının davalı şirkete geçersiz sözleşme ile devredildiği, davalı şirketin iyiniyet iddiasının da korunamayacağı, kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan sektör bilirkişilerinin raporunda davaya konu filmlerden S…… isimli filmin gündüz filmi kategorisinde değerlendirildiği ve gösterim başına 1.500,00 TL istenebileceğini tespit ettikleri, …. . isimli filmin ise dolgu film kategorisinde değerlendirildiği ve gösterim başına 350,00 TL istenebileceğini beyan ettikleri, davalı kanalının…….. yazı cevabından; “……. tarihleri arasında” uydu televizyon yayın lisansının bulunduğu anlaşılmakla, filmlerin icracı sanatçıları, yapım yılları, gösterildiği kanal ve gösterildiği saat gözönüne alınarak belirlenen rayiç bedelin dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılarak FSEK 68/1 maddesi gereğince üç katının talep edilebileceği kanaatine varılmış, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 6.600,00 TL nin 20.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-………” isimli film yönünden davacı tarafın hak sahibi olmadığı anlaşılmakla, davanın husumet nedeniyle REDDİNE,
2-“…………….” filmleri yönünden davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
-“……………..” filmlerinin davalı tarafça izinsiz olarak televizyonda yayınlanmasının ÖNLENMESİNE,
3-“…………..” filmlerinin izinsiz gösterim bedelinin FSEK 68/1.maddesi gereğince üç katı olan 6.600,00 TL’nin 20.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Tecavüzün men’i davası üzerinden alınması gereken 35,90 TL ile tazminat davası üzerinden alınması gereken 450,85 TL olmak üzere toplam 486,75 TL harçtan peşin alınan (ıslah dahil) 625,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 138,65 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı vekiline tecavüzün men’i davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve iadesine karar verilen miktar dışında kalan 486,75 TL peşin harç ve 27,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 514,45 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 340,50 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 4.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.340,50 TL yargılama giderinden; davanın kabul ve red oranına göre, (%42) 1.823,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%58) 2.517,50 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.