Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/276 E. 2018/158 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/276
KARAR NO : 2018/158

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2014
KARAR TARİHİ : 08/05/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 08/07/2013 tarihinde yayıncı-yazar sözleşmesi akdedildiğini; davalının sözleşme ile müvekkiline ait “—” adlı kitabın basımını, dağıtımını ve tanıtımının yapılmasını taahhüt ettiğini; müvekkilinin sözleşme uyarınca, davalı tarafça verilecek bir şifre ile web ortamında satış takip sistemini de kullanabileceğini; müvekkilinin sözleşme uyarınca davalıya 3000 TL ödeme yaptığını, davalının sözleşmenin 8. maddesinde yer alan dergi yayıncılığı ile ilgili taahhütlere uymadığını, davalının sözleşmenin 14. maddesindeki” satış takip” özelliği bulundurma taahhüdünü yerine getirmediğini; davalının sözleşme ile üstlendiği dağıtım garantisini de gereği gibi yerine getirmediğini ve internet üzerinden gelen kitabı satın alma taleplerini gereği gibi karşılamadığını; davalının, yazara kargo masrafları hariç talep ettiği miktarda kitabın bedelsiz gönderileceği hükmüne de uymadığını ve bu konuda müvekkilini oyaladığını; ayrıca müvekkiline teslim edilen kitapların ayıplı olduğunu, davalının basmayı taahhüt ettiği kitap miktarının 500 adet olduğunu ancak bu kitaplardan yalnızda 50 adedinin müvekkiline teslim edildiğini, kitapların gerçekten 500 adet basılıp basılmadığına ilişkin kendilerinde şüphelerin oluştuğunu; davalının, müvekkilinin dava açmaması için işyeri amirini dahi aradığını, hatta işyeri amirlerinden, müvekkilinin işten çıkartılmasının talep edildiğini belirtmiş ve 3000.TL maddi alacağın 06.11.2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte; 1.500,00 TL mahrum kalman kitap satış geliri ile 7.500,00 TL manevi tazminatın ise dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kişisel destekli yayınevi olduğunu ve kitaplarını bastırmak isteyen tanınmamış yazarlara hizmet verdiğini ve bu bağlamda davalı ile sözleşme akdedildiğini; müvekkilinin sözleşmede belirtilen taahhütlere uygun olarak sözleşmeye konu kitapları bastığını ve bu durumun 500 adet alınmış olan ve dosyada bulunan bandrol talep formundan da anlaşılacağını; davacının iddialarının somut delillere dayandırılmadığmı, davacıya satış takip sistemi için şifre verildiğini, davacı yazarın imza günü düzenleme talebi olmadığını belirtmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasında imzalanan yayımcı – yazar sözleşmesi ile üstlendiği edimleri yerine getirip getirmediği,sözleşme gereğince ödenmesi gereken telif bedelinin ödenmesini, sözleşme hükümlerine uyulmadığından ödenen sözleşme bedelinin iadesini, ve manevi tazminata hükmedilmesinin istenip istinimiyiceğinden kaynaklanmıştır.
Dosyamız kapsamında alınan 03.08.2016 tarihli bilirkişi raporunda; “davacının, davalının sözleşme gereğince basması gereken kitap sayısı 500 olmasına rağmen, bu miktarda kitap basımı gerçekleştirilmediğini ileri sürdüğünü, davalının ise bu iddianın aksinin ispatına ilişkin olarak, dava konusu kitaba ilişkin 500 adet bandrolün alındığı ispatlar belgeler sunduğunu; ancak 500 adet bandrolün alınmış olmasının, alınan bandrol sayısınca kitap basıldığı anlamına gelmediğini, bunun yanı sıra, davacı tarafça kitapların 500 adet basılmadığı iddiasının da somut bilgi ve belgelerle ispatlanamadığını, davalı vekili 05.01.2016 tarihli dilekçesinde 370 adet kitabın müvekkilinin deposunda olduğunu belirtmişse de, görev sınırları içerisinde bu hususta bir tespit yapılamadığı, davalının ayrıca sözleşme hükmüne göre, İkinci Adam Yayınları dergilerinin büyük kitabevlerine dağıtımını sağlamayı taahhüt ettiği de görüldüğünü, dosya kapsamı incelendiğinde, davalı tarafça bu hususu ispatına ilişkin olarak —- firmasından alınmış imzalı bir belge fotokopisinin sunulduğunu, ancak dosyaya sunulu bu belgenin, davalı tarafça çıkarılan dergilerin büyük kitabevlerine dağıtıldığını göstermediğini, davalının “kullanıcı adı ve şifre” nin davacıya gönderildiğine ilişkin üzerindeki ispat yükünü yerine getiremediğini, ancak sözleşmenin 14.maddesinin ihlali ile davacının ne tür bir zarara uğradığına ilişkin gerçekleştirilmiş bir ispat faaliyeti de bulunmadığını, bu itibarla, sözleşmenin 14.maddesinin ihlal edildiği tespit edilmişse de, bu ihlal sebebiyle hesaplanabilecek bir tazminat kaleminin dosyanın halihazır durumu itibariyle bulunmadığını, 08.07.2013 tarihli sözleşmenin 7.maddesi uyarınca kitapların dağıtımına ilişkin taahhütlerini yerine getirmediğini, ancak dosya kapsamı incelendiğinde, davacının beyanları dışında bu hususu kanıta yarar hiçbir bilgi ve belgenin varlığına rastlanmadığını, bu nedenle kitap satışından elde edilemediği gerekçesiyle talep edilen tazminatın yerinde olmadığını, davalının 08.07.2013 tarihli sözleşmenin 9.maddesi uyarınca fuar organizasyonlarına katılma konusundaki taahhütlerini yerine getirmediğinin hususunun davacı tarafından ileri sürüldüğünü, davalı tarafça da ikrar edildiği üzere, 03- 12 Ocak 2014 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilen kitap fuarına davalı yayıncının katılmadığını, her ne kadar davalının, işçilerinin işten ayrılması sebebiyle bu fuara katılmadığını ileri sürmüşse de, bu durumun mücbir sebep olarak değerlendirilemeyeceğini, netice itibariyle davalının fuara katılmamasının 08/07/2013 tarihli sözleşmenin 9.maddesinin ihlali anlamına geldiğini, ancak dosya kapsamından davacının, davalının söz konusu fuara katılmaması sebebiyle ne tür bir zarara uğradığına ilişkin bir tespit yapılamadığını” beyan etmişlerdir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itiraz ve beyanları değerlendirilerek, bilirkişi heyetinden ek rapor düzenlenmesi istenilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından sunulan 22.06.2017 tarihli bilirkişi ek raporunda; ” teknik inceleme neticesinde; kitabın baskısının %25 hatalı olduğu, mali inceleme neticesinde; 80 adet için hesaplama yapıldığında, davacının, davalıdan talep edebileceği tutarın 355,20 TL olarak hesaplandığını, davacı tarafın, 06.11.2013 tarihi itibariyle faiz talep ettiğini, ancak davalının 80 kitabı hangi an itibariyle sattığı net olarak tespit edilemediğinden, 355,20 TL ye, davalının 80 kitabı sattığını ikrar ettiği 01.12.2015 tarihi itibariyle faiz işletilebileceğininin düşünüldüğü” sonucuna vardıklarını belirtmişlerdir.
Davacı vekili 06.11.2017 tarihli kısmi ıslah dilekçesinde; her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, dava dilekçesinde sehven 3.000,00 TL olarak bildirdikleri sözleşme bedelinin 2.000,00 TL olduğunu, dava dilekçesindeki sair tüm vakıaları ve tüm taleplerini tekrar ederek ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekilinin 01/12/2015 tarihli “delil listesi ve eklerinin sunulması ” başlıklı dilekçesinde; taraflar arasındaki 08/07/2013 tarihli “—-” sözleşmesinin dosyada mevcut olduğunu beyanla, davacı tarafça sunulan sözleşmeye itirazının bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı tarafça sunulan ve banka yetkilisi tarafından onaylanan, banka hesap özetinden davacının 16/08/2013 tarihinde sözleşme bedeli 2000 TL yı davalı tarafa ödediği görülmüştür.
Dosyaya sunulan 08/07/2013 tarihli sözleşmenin 2. Maddesinde 1 yıl süreli olduğu,7. Maddelerinde dağıtım ve satışın davalı yayınevi tarafından ücretsiz yapılacağı , 8. Maddesinde “—-” ve “—-” isimli dergilerin düzenli olarak her ay yada iki ayda bir yayınlandığını ve dağıtılıp satışa sunulduğunu davalı yayınevinin ispatla yükümlü olduğunu,dergi sayısı,yayınlanma adedi,sayfa sayısı ve içerisinde hangi yazarların olduğunu açıkça beyan zorunluluğu bulunduğu,üniversitelere yada okullara dağıtılmışsa hangi okullara kaç adet dağıtıldığını , dergileri büyük kitabevlerine dağıtmak zorunda olduğunu, yazara dergilerden en az birinde yazma ve kitabının reklamını yapma imkanı tanıyacağını taahhüt ettiği ve 8.7 maddesinde dergi için belirtilen yükümlülüklere uyulmaması durumunda Yazar’a sözleşmeden aldığı tüm miktarı ödemekle yükümlü olduğunu düzenlediği anlaşılmıştır.
Sözleşmenin 9.maddesinin Fuar organizasyonu başlığı altında davalının İstanbul,Ankara, İzmir ve Kocaeli Kitap Fuarlarına katılmakla ve Fuarlar konusunda davacı yazarı bilgilendirmekle yükümlü olduğunun düzenlendiği ,sözleşmenin 16. Maddesinde kitabın tüm gelirinin yazara ait olduğu ve yayınlandıktan 6 ay ve ikinci 6 ay sonra kitapların KDV’siz fiyatı üzerinden % 60 oranında iskonto yapılarak hesaplanacağı ,ikinci baskı için yazardan ücret alınmayacağı ve yayınlanan kitaplar için yazara %20 telif hakkı ödeneceğinin taahhüt edildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu kitabın sözleşmenin 8. Ve 9. Maddelerine göre dergi ve fuarlarda tanıtım ve dağıtımının yapıldığının , telif bedelinin ödendiğinin ispat yükü davalıdadır.
Davalı taraf dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiş, delil sunmamış, ön inceleme duruşmasından sonra davalı vekilinin 01/12/2015 tarihli dilekçesi ile; ” davayı inkar etmiş sayılan müvekkilinin 2 haftalık kesin süre içerisinde delillerini bildirdiğini” beyan ederek , delil listesi sunduğu ve delil ibraz ettiği görülmüştür.
Davacı vekili 23/12/2015 tarihli dilekçesi ile delil ve beyan sunulmasına muvaffakatının bulunmadığını beyan etmiştir.
HMK 128. Maddede ” Süresi içerisinde cevap vermemiş olan davalı,davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakaların tamamını inkar etmiş sayılır”
HMK 141. Maddede “Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.
(2) İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır.
HMK 145. Maddede “Taraflar, Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler. Ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir.” hükümleri mevcuttur.
Davalı tarafça davaya cevap verilmediğinden ve hiç delil sunulmadığından, ayrıca davacı vekilinin de muvaffakatı bulunmadığından, ön inceleme aşamasından sonra davalı tarafça delil sunulması ve savunmanın genişletilerek sözleşme gereğince dergide ve fuarlara katılarak tanıtım yapıldığına ilişkin savunmaya, sunulan delillere itibar edilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Sözleşmenin 8. Maddesindeki dergilerde tanıtım, dergilerin dağıtımı,dağıtımın ispatı , yazarın yazısı ve reklamını yapmasına imkan tanınması yükümlülüklerinin yerine getirilmediği bu hususun da 8.7 maddesi gereğince yazara ödediği bedeli geri alma hakkını verdiği kanaatine varılarak yazar tarafından ödenen 2000 TL sözleşme bedelinin ihtarnamenin tebliği ve verilen 7 günlük sürenin dolması ile temerrüt tarihi olan 25/04/2015 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davalının sözleşme ile üstlendiği fuarlara katıldığını ispatlayamadığı, mücbir sebep ileri sürmediği, katıldığı fuarlarda davacının kitabına da yer verdiğini ispatlayamadığı, fuar yükümlülüğünü de yerine getirmediği, sözleşmenin 14. Maddesindeki şifre verme taahhüdünü yerine getirmediği, kanaatine varılmıştır.
22/06/2017 tarihli ek Bilirkişi raporu ile, davaya konu kitabın baskısının %25 hatalı olduğu, davalı vekilinin 01/12/2015 tarihli dilekçesinde kitabın 117 adedinin dağıtımının yapıldığı, 37 adedinin iade edildiğine dair beyanı gözönüne alınarak ve kitabın satış fiyatı 12,00TL olmakla satılan 80 adet kitabın telif bedelinin 355,20 TL olduğu tespit edilmekle, davalı tarafça satılan 80 adet kitabın telif bedeli 355,20 TL ‘nın temerrüt tarihi olan 25/04/2015 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davalının yazarı olduğu kitapların toplam 500 adet basım ve yayınının, tanıtımının üstlenilmesine rağmen, düşük kalitede basılarak, yeterli tanıtım yapılmaması nedeniyle toplam 80 adet satılarak, satışlarının düşük kalması kendisine sözleşmede üstlenilen bilgi verme, satışları takip etme yükümlülüğünün, yerine getirilmemesi nedeniyle manevi yönden elem ve ızdırap duyacağı kanaatine varılarak , elem ve ızdırabın hafifletilmesi yönünden manevi tazminat talebinin 3.000 TL ‘lık kısmının kabulüne , fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2. Islah dilekçesi gözönüne alınarak 2.000,00 TL nin 25.04.2014 tarihinden itibaren, 355,20 TL telif bedelinin ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3. 3.000,00 TL manevi tazminat talebinin KABULÜ ile; dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
4- 365,81 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 204,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 160,86 TL harcın davalıdan tahsiline,
5- Davacı yararına “maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.000,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “telif bedeli yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 355,20 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.000,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı yararına “telif bedeli yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.144,80 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Davalı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.000,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,

6- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 25,20 TL başvurma harcı, 204,95 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 229,40 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 3.463,35 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 1.697,04 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalının yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
08/05/2018