Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/245 E. 2018/128 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/245
KARAR NO : 2018/128

DAVA TARİHİ : 09/06/2014
KARAR TARİHİ : 10/04/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Faydalı Model Belgesi (Faydalı Model Belgesinin Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, her çeşit vana, valf, musluk ve bunlara ait tamamlayıcı aksesuarların imalatı alımı, satımı, ithalatı ve ihracatını yapmak üzere kurulduğunu ve uzun yıllardan beri sektörde bu konularda faaliyete bulunan bir şirket olduğunu, deprem ülkesi olan ülkemizde sıvı ve gaz maddelerinin deprem sırasında akışının kesilmesi ve güvenliğinin sağlanması amaçlı, müvekkili şirketin kurucusu ve aynı zamanda ortağı olan —-tarafından uzun araştırma ve uğraş sonucunda yapılan işin mahiyeti gereği ve sektördeki ihtiyacı karşılar mahiyette bir ürün geliştirdiğini, söz konusu ürün “—-” niteliğine sahip olması nedeniyle —- ve — Belgeleri ile tescilinin sağlanması için 2006 yılında Türk Patent Enstitüsüne başvurulduğunu ve —- ve —-tescil belgeleri — adına alındığını ve kurucusu ve aynı zamanda ortağı olduğu müvekkili şirkete Lisans Sözleşmesi ile kullanım hakkı devredildiğini, müvekkili şirkete ait olan; —- Tescil numaralı “—–” buluş başlığına sahip ürün, — Tescil numaralı “—–” buluş başlığına sahip ürün, —- Tescil numaralı “—ı” buluş başlığına sahip ürün ile —-l ve — Tescil belgeli ürün olduklarını, davalı tarafa ait olan; —-Tescil numaralı “—-” buluş başlığına sahip ürün, —- Tescil numaralı “—” buluş başlığına sahip ürünün istemleri esas alınarak birebir karşılaştırması —- D.İş sayılı dosyası üzerinden yapıldığını ve sonuç olarak müvekkili şirkete ait—- ve —- Tescil Belgeli ürün ile Davalı tarafa ait — ve Faydalı Model Tescil Belgeli ürünün aynı teknik özellikleri tanımladığı tespiti yapıldığını, —- Tescil numaralı “—-” buluş başlığına sahip ürün ile ilgili Türk Patent Enstitüsünden kayıtlara ulaşılamadığı için karşılaştırma tespit dosyasında yapılamadığını, dolayısıyla açmış oldukları Hükümsüzlük davasında Türk Patent Enstitüsünden davalı adına kayıtlı görünen —- Tescil numaralı Patent Tescili ile ilgili dosyanın onaylı suretinin istenmesini ve bilirkişi incelemesinde karşılaştırma ve değerlendirmenin yapılmasını talep ettiklerini, dava dosyasına sunulan deliller çerçevesinde müvekkili şirketin kurucusu rdava dışı —- adına 2006 yılından bu yana Tescilli —– ve Patent Tescil Belgeleri ile korunan buluşun davalı tarafından gerçek hak sahibi olmadığı halde, haksız ve kötü niyetli olarak taklit edildiğini, müvekkili şirketin tescil belgeleri ile koruduğu ürünle birebir aynı teknik özellikleri taşıdığını, söz konusu tüm bu işlemlerin haksız ve kötü niyetli olarak gerçekleştirildiği amacın müvekkili şirketin sahip olduğu sektörde dahil olmak olduğunu, davalı tarafın müvekkili şirketten ve faaliyetlerinden haberdar olduğunu, ürünlerini bildiğini ve hatta tanıdığını, hal böyle olunca başka bir şirket tarafından kullanıldığını ve tescil belgelerinin alındığını bildiği bir ürünün aynısını taklit etmek suretiyle sanki kendi buluşuymuş gibi Türk Patent Enstitüsüne Tescil ettirmek davalı tarafın kötü niyetini ve gerçek hak sahibi olmadığmı ispata yeterli delil olduğunu, söz konusu nedenler ile davalı adına Türk Patent Enstitüsünde tescilli; —- Patentin, —- Faydalı modelin ve —-patentin üçüncü kişilere devrinin engellenmesi, davalı tarafından üretilmesinin ve piyasaya sunulmasının durdurulması hususunda İhtiyati Tedbir Kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle ; müvekkilinin elektrikle çalışan ilk modelinin —- no ile — tarihinde davalı tarafından buluş başvurusu gerçekleştirildiğini ve faydalı model belgesi aldığını, cihazın tasarım tescili 11.01.2005 tarihi ve —- numarasıyla yaptırıldığını, bu ürüne TSE tarafından 27.10.2003 tarihinde ürün belgelendirmesi yapıldığım ve belgelendirildiğini, müvekkilinin, davacı şirket temsilcisi ——’m üretmekte olduğu ve göze hoş görünen solenoid vanalarının daha önceden satışını yaptığı —- gibi mekanik deprem vanasına dönüştürebileceğini ve bunun için —–’m elindeki selenoid vanaları kullanabileceğini bu taktirde piyasada sayısı gittikçe artmakta olan rakiplerine avantaj sağlayacaklarını—-’a söylediğini ve üretim için vana kalıplarını kullanmak kaydıyla ortak bir girişimcilik teklif ettiğini, hatta aralarında, davalının kendi adına kuracağı firmada vana üreteceği güne kadar 08/03/2007 tarihli ve —- tarafından kaleme alınan bir anlaşma yaptıklarını, müvekkiline ait faydalı model ve patentler, davacının faydalı model ve patentinden teknik olarak çok önemli ve bariz farklılıklar içerdiğini, davacıya ait —– ve —- belgelerinde tarif edilen deprem vanaları sarkaç mekanizması ile tetiklendiğini, müvekkiline ait patentlerde ise, davacıya ait olanlardan farklı olarak ilk hareketi sağlayıcı büyük bilye ve hareketin devamında bu bilyenin ağırlığıyla bastığı ve aşağıya doğru ittirdiği bir silindir olduğunu,—-’a ait hiçbir patentte hareketli kızak olmadığını, sistemi hareketli kızak tetiklemeyeceğini, mili kilitlemiş bilyeleri hareketli kızak çarpma etkisiyle yuvalarından çıkartıp mili serbest bıraktırmayacağım, bu sistemin çalışma prensipleri—-’a ait patentlerde olduğunu, bu farklılıkların buluşlara temel karekteristiğini veren, diğerlerinden ayırt eden buluşlara “yenilik” katan özellikler olduğunu, hükümsüzlüğe dayanak olarak gösterilen —- tescil nolu faydalı model belgesi, —- tescil nolu faydalı model belgesi ve —- tescil numaralı patent yenilik vasfını haiz olmadığını, davacı tarafın hükümsüzlük talebine dayanak gösterdiği — nolu faydalı modeli ile —-nolu patenti, birbirinin aynısı olmanın ötesinde, —-nolu ABD patentinin eksik bir kopyası olduğunu, davacıya ait —-nolu faydalı model ile — nolu patent ve faydalı model belgesi verilmesi şartlarından “Sanayiye Uygulanabilme” niteliğini haiz olmadığını, hükümsüzlüğe dayanak olarak gösterilen davacıya ait —- tescil nolu faydalı model belgesi yenilik vasfını haiz olmadığını, TSE’den ESKA firmasının ürettiği ürüne ait teknik dokümanlarının istenmesi halinde ve teknik kıyaslamaların TSE uzmanlarınca yapılması halinde ürettikleri ürün ile ellerindeki patentin benzer olmadıkları ortaya çıkacağım, www.eskavalve.com internet adresinden aldıkları ESKA Katalog iddia ettikleri gibi patentlerine şamil ürünü üretmediklerinin kanıtı olduğunu belirtmiş ve açıklanan nedenlerle davanın reddini talep etmişti
Dava konusu uyuşmazlık; davalı —–‘a ait —-, sayılı “—- ” buluş başlıklı Faydalı Model Belgesi’nin hükümsüzlüğü ve Sicilden terkinine ilişkindir.
Mahkememizin işbu dosyası İstanbul Anadolu (Kapatılan) —-. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin —- Esası ile açıldığı, 04.06.2014 tarihli celse ara kararında; davacı-karşı davalıların açmış oldukları hükümsüzlük davalarına konu Patentlerin FM.lerinin her birinin bağımsızlığını koruması ve bunların ayrı ayrı incelenmeyi zorunlu kılması ve davaların ayrılmasında yargılamanın kolaylaşması gözetilerek dava ve karşı davaların bu dava dosyasından tefrik edilmesine,karar verildiği tefrik sonucunda; —- tescil numaralı patent aleyhine istenilen hükümsüzlük davasının eldeki bu dava üzerinden yürütülmesine, başlanmıştır.
Dosyamız içerisine celbedilen 30.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda; “davalı adına tescilli —- tescil numaralı faydalı model belgesinin, dosyadaki deliller karşısında yenilik vasfını muhafaza etmekte olduğu ” sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
Yine dosyamız içerisine alınan Prof. Dr. —– ile Yard. Doç. Dr. —- tarafından düzenlenen Bilirkişi Kurulu Raporunda; “dosya üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; davalı tarafa ait — nolu “—–” buluş başlıklı faydalı model, —- nolu “—-” buluş başlıklı patentin ve—– nolu “—-” buluş başlıklı patentin istemlerinin aynı teknik özellikleri tanımladığı, davacı tarafa ait — nolu “—-” buluş başlıklı faydalı modelin istemleri ile, davalı tarafa ait —- nolu “—-” buluş başlıklı faydalı model ve —- nolu “—-” buluş başlıklı patentin istemlerinin aynı teknik özellikleri tanımladığı, her iki tarafın deprem vanasında çalışma prensiplerinin aynı olmasına rağmen, gövde tasarımlarının birbirinden farklı olduğu” yönünde görüşlerini beyan etmişlerdir.
Bu kez aynı bilirkişi kurulu heyetine marka – patent vekili de dahil edilerek alınan 25.04.2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; ilk kurul raporunu tekrarla, dosyada mevcut mekanik deprem vanalarının istemleri, teknik özellikleri, tespitler ve tanık ifadeleri ile değerlendirildiğinde, davalı – karşı davacı adına tescil edilmiş olan —-no.lu faydalı modelin geçersiz olduğu” sonucuna vardıkları belirtilmiştir.
Yine dosyamız içerisine alınan 16.02.2017 tarihli bilirkişiler —-, —- ve —- tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda;davanın tefrik edilmeden önceki haliyle bu davaya konu olmayan hususlarda inceleme yapılarak rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davaya konu Faydalı model belgesi yönünden aynı heyetten alınan 10.10.2017 tarihli bilirkişi ek raporunda ise: “—–nolu “—-” buluş başlıklı faydalı model belgesinin , 1 bağımsız, 16 bağımlı olmak üzere toplam 17 isteme sahip olduğunu, 1 numaralı bağımsız istemin yenilik unsuru yönünden incelendiğinde; ” sensör mekanizmesının (1) dışarıda birleştirilen ve mekanizmayı oluşturan parçaların mekanizmayı oluşturan parçaların, mekanizma yuvasının (19 ) ortasına yerleştirilmesi sonucu oluşması ” özelliğinin tanımlandığını, faydalı modelin 1 numaralı bağımsız isteminde buluşu oluşturan asli unsurların tanımlanmış olması, bağımlı istemde de bağımsız istemde tanımlaması yapılan asli unsurların teknik ayrıntılarının belirtilmesi gerektiğini, bu duruma göre, faydalı modelin 1 numaralı bağımsız isteminde mekanizmayı oluşturan parçaların, mekanizma yuvasının (19) ortasında konumlanması ile sensör mekanizmasının (1) oluşturulmuş olması özelliğinin koruma altına alındığının görüldüğünü, oysa sensör mekanizmasını oluşturan parçaların mekanizma yuvasının içerisinde olmasının bir yenilik değil, teknik bir gereklilik olduğunu, yenilik unsuru taşımadığını beyan ettikleri görülmüştür.
Dava tarihinde yürürlükte olan 551 Sayılı KHK 156. Maddesinde “Faydalı Model belgesi başvurusuna konu olan buluş başvuru tarihinden önce,Türkiye içinde veya dünyada herkesin ulaşabileceği şekilde yazılı olarak veya başka bir yolla açıklanmış veya yöresel veya ülke çapında kullanılmış ise yeni değildir. ” hükmü düzenlenmiştir.
10/01/2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 Sayılı SMK 142/1 maddesinde “83.maddenin birinci fıkrası hükmüne göre yeni olan ve 83,maddenin 6.maddesi kapsamında sanayiye uygulanabilen buluşlar faydalı model verilerek korunur, faydalı modelin yenilik değerlendirmesinde,buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellikler dikkate alınmaz” düzenlemesi getirilmiştir.
Atıf yapılan SMK 83/1 maddesinde;”tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan buluşun yeni olduğu kabul edilir.” hükmü bulunmaktadır.
Davaya konu, —- nolu “—-” buluş başlıklı faydalı model belgesinin , buluşu oluşturan asli unsurları tanımlaması ve bağımlı istemlerde de bağımsız istemin teknik ayrıntılarını göstermesi gereken 1 numaralı bağımsız istemin yeni olmadığı,tanımlanan özelliğini teknik bir gereklilik olduğu, yenilik getirmediği, hatta bilirkişi ek raporunde bu durumun ” bilgisayarı oluşturuan parçaların bilgisayar kasası içerisinde olması gerekmesine ” benzetildiği gözönüne alınarak yenilik unsuru taşımaması tekniğin bilinen durumuna dahil olması nedeniyle hükümsüz kılınmasına karar vermek gerekmiştir.
Dava hükümsüzlük davası olmakla, hükmün ilanında davacının hukuki yararı bulunmadığından ilan talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın hükmün ilanı talebi dışında KABULÜNE,
2. Davalı adına tescilli —- sayılı “—-” buluş başlıklı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
3. Karar kesinleştiğinde kesinleşme şerhli karar örneğinin Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından TPMK na gönderilmesine,
4. Hükmün ilanı talebinde hukuki yarar bulunmadığından talebin REDDİNE,
5- 35,40 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,20 TL harcın davalıdan tahsiline,
6- Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 25,20 TL başvurma harcı, 25,20 TL peşin harç, 5,500,00 TL bilirkişi ücreti, 619,50 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 6.169,90 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 5.861,41 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 1.500,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 75,00 TL sinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 10/04/2018