Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/224 E. 2018/181 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/224
KARAR NO : 2018/181

DAVA : Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2014
KARAR TARİHİ : 17/05/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının “mobilya imalat ve satış” alanında sektörün tanınan bir firması olup, 25 yılı aşkın deneyimiyle ürettiği mobilyaları otuza yakın bayi noktasında yüzlerce satış temsilcisi aracılığıyla sattığını, davacı ürünlerinin hepsinin bünyesinde çalışan tasarım ekibi tarafından yapıldığını, davacının tasarlığı ürünlerin TTK Kapsamında korunduğu gibi TPE nezdinde endüstriyel tasarım tescilleri yapıldığından tasarım hukuku bakımından da korunduğunu davalı —‘ in (—- Mobilya) müvekkili firmanın gerek tasarımlarını kopyalamak gerekse üründen faydalanmak adına başta TTK “Haksız Rekabet” ve Tasarım Hukukuna aykırı ticari davranışlar içerisinde olduğunu, davalı kataloğunda ve Anadolu —-Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin —- Değişik iş kapsamında gidilen tespitte alınan bilirkişi raporunda yer alan birçok ürünün davacının TPE nezdinde tescilli ürünü olduğunu, değişik iş dosyasında davalının, davacı müvekkilinin tasarımlarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun açıkça ispatlandığını belirterek, öncelik arz etmesi bakımından ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile taklit ürünlerin toplatılması, katalog ve broşürlerin toplatılması, www.—-.com, www.—.com.tr sitesinin erişime engellenmesini, üretim araç gereçlerine el konulmasını, davalının kataloglarındaki ürün gruplarının müvekkili davacının tasarımlarına 554 sayılı KHK anlamında tecavüzünün önlenmesi, davalının TTK anlamında yapmış olduğu haksız rekabetin önlenmesini, tasarım tecavüzü ve haksız rekabette bulunan ürünlerin toplatılmasına, ürünleri imal eden makinelerin ve katalo-broşürlerin imhasına, tecavüz nedeni ile müvekkili davacının yoksun kaldığı kazancın 554 sayılı KHK nın 54.maddesinin b bendi uyarınca dava dilekçesinde belirtmiş oldukları üzere ticari defterlerinin usule uygun düzenlenmediği ve/veya zarar gösterilmiş olduğu durumlarda ise C bendi uyarınca davalı tarafa maddi ve manevi tazminata ve haksız fiil tarihi itibariyle ticari faize hükmedilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi , davalı aleyhine verilecek kararın ilgili resmi kurumlara tebliği ve kamuya ülke genelinde yayın yapan gazete ile duyurulmasına, masrafın davalı tarafından karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın piyasa koşullarında elde ettiği ticari satış ve rakamlarını, markasını ve tanınırlığını da kullanmak suretiyle haksız kazanç temin etme çabası içerisinde olduğunu, müvekkili tarafından davacının modellerinin taklit edilmediğini, ürünler çıplak gözle bile incelendiğinde; kıyaslamaya tabi ürünlerin tamamen ürün ve özelliklerinin farklı olduğunun ayırt edilebilecek durumda olduğunu, hiçbir şekilde modellerin taklit edildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin davacıya ait ürünlerin kopyalandığı ve bu ürünlerden faydalandığı iddialarını kabul etmediklerini, tecavüzün önlenmesi , hakız rekabetin önlenmesi talebinin gerçeği yansıtmadığını, İstanbul Anadolu —.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin — Değişik iş sayılı dosyasında düzenlenen raporda yer alan tüm aleyhe beyan ve tespitleri kabul etmediklerini ve itiraz ettiklerini, zira müvekkili şirketi tarafından satışı yapılan ürünlerin piyasaya mal olmuş anonim ürünler olduğunu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddini, müvekkili şirketin bütün kazancını davacının dava konusu ettiği bir kaç üründen kazanmadığını, müvekkilinin bir çok ürünü satmakta ve ticari hayatını basiretli bir tacir gibi devam ettirdiğini, müvekkilinin vergi kayıtlarının getirtilerek sağlıklı sonuç alınmasının elbette mümkün olmadığını belirterek davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; davacıya ait endüstriyel tasarımlara tecavüzün mevcut olup olup olmadığı, varsa bundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerinin talep edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Mahkememizin — Değişik iş sayılı dosyasının incelenmesinde; tespit talebinde bulunanın —- Tic. Ltd Şti olup, aleyhine tespit istenen tarafın — ( — Mobilya ) olduğu, Mahkemece tespiti istenilen hususlarda endüstriyel tasarım uzmanı bilirkişi marifeti ile Mahkeme heyetince tespit(keşif) incelemesi yapıldığı, bilirkişi tarafından düzenlenen 25.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda; yapılan tespit sırasında elde edilen fotoğraflar ve broşürler üzerinde yapılan inceleme doğrultusunda; davacı tarafın 2010/06174 ve 2013/04084 numaralı tescillerinden doğan haklarına tecavüz durumunun oluştuğu, inceleme yapılan mekanda, —- 2013 kataloğu 2.ve 13.sayfalarında bulunan ürünler ile iltibas yaratacak kadar benzer ürünlerin tespit edildiği, bu sebeple haksız rekabet durumunun oluştuğu” tespit ve sonucuna varıldığı beyan edilmiştir.
Dosyamız kapsamında alınan 21.11.2014 tarihli bilirkişi raporunda; “— Değişik iş dosyasında— numara ile tescilli 7. koltuk ve 12. kanepe tasarımlarının benzerlerinin — Değişik iş sayılı dosyada, bilirkişi tarafndan belirtildiği gibi yerinde tespit edildiğini, bundan dolayı tasarım haklarına tecavüz durumunun oluştuğu ve davacının maddi – manevi tazminat hakkı doğduğunu, davacıya ait TPE nezdinde — tescil no’lu endüstriyel tasarım belgesinde 3 no’lu tasarımın tescilinden doğan tasarım haklarına tecavüz durumunun oluştuğunu, her iki ürünün de birbiriyle aynı denebilecek bütünsel form ve estetik benzerliği nedeniyle ürünlerin birbirleriyle karıştırılması veya bilgili kullanıcıları yanıltmasının mümkün olduğu, davalının ürününün davacının ürünü ile birebir aynı/benzer olarak yapıldığı ve satışa sunulduğunu davacının maddi – manevi tazminat hakkının gerçekleştiği, davacının ürününün TPE nezdinde — tescil no’lu endüstriyel tasarım belgesinde 6 no’lu tasarımın tescilinden doğan tasarım haklarına tecavüz durumunun oluştuğu, davacının ürünü, davalının ürünü ile birebir aynı /benzer olarak yapıldığı ve satışa sunulduğu ve bunun — Değişik iş sayılı dosyada bilirkişice tespit edildiğini, bundan dolayı davacının maddi – manevi tazminat hakkının gerçekleştiğini, — numara ile tescilli 7.koltuk ve 12.kanepe tasarım ürünlerinin, TPE nezdinde —- tescil no’lu endüstriyel tasarım belgesinde 3 ve 6 no’lu tasarımlarının ilişkilendirme ihtimalinin oldukça yüksek olduğu düşünülerek “iltibasa yol açacak benzerliğin var olduğu” sonucuna varıldığı, bu sebeple haksız rekabet durumunun oluştuğu görüş ve kanaatine varıldığı, davacının 2.127,58 TL maddi tazminat alacağının olduğu, manevi tazminat takdirinin ise Mahkemeye ait olduğu” hususları belirtilmiştir.
Yine dosyamız kapsamında yeni bir heyetten alınan15.04.2015 tarihli bilirkişi raporunda; “—–dresli, davalı —-ve —- Mobilya’nın “——–” adlı tarihsiz kataloğu ve www.—-.com ve www.—.com.tr web adreslerinde yer verdiği ve Mahkemenin —-Değişik iş dosyasına sunulan 25.11.2013 tarihli bilirkişi keşif raporuyla bir kısmının üretildiği ve iş yerinde bulundurulduğu bu raporla sabit bulunan ve taraflarınca dosya üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirmelerde ise; —- ve —-, davacı – karşı davalı “—” adına Türk Patent Enstitüsü nezdinde; — numara ve 26.11.2010 tescil tarihi ile kayıtlı —- Sınıfında tescilli “TV Ünitesi” konulu Endüstriyel Tasarım Belgesi, —- numara ve 23.05.2013 tescil tarihi ile kayıtlı — tescilli “Koltuk” konulu Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesi ile korunan tasarım haklarına tecavüz teşkil ettiği, davacının iltibasa konu olan emtiadan doğan maddi zararının 1.803,00 TL olduğu” görüş ve tespitlerine ulaştıklarını beyan etmişlerdir.
İtiraz üzerine aynı heyetten alınan 03.12.2015 tarihli ek raporda ise; “kök rapora yapılan itirazların incelenmesi neticesinde; dosyada satış ve maliyet belgeleri, fatura ve muavin kayıtları olmadığından tecavüz teşkil ettiği sonucuna varılmasına rağmen bu ürünleri için hesaplama yapılmadığını, hesaplama yapılabilmesi için davalı tarafından bu ürünlerle ilgili satış ve maliyet rakamlarının dosyaya sunulması yada yerinde inceleme yapılarak gerekli belgelerin temin edilmesi gerektiği” belirtilmiştir.
Bilirkişi heyetinin ek raporundan sonraki itiraz ve incelemeler neticesinde 18.01.2017 tarihli ikinci bir ek rapor tanzim edilmiş olup; bilirkişi heyeti bu raporlarında; “Mahkeme tarafından 11.02.2016 tarihli duruşmada Kozyatağı Vergi Dairesine müzekkere yazılarak —- vergi numaralı davalının 2010 yılından bu yana ayrıntılı bilançosunun istenmesi, İTO’ ya müzekkere yazılarak mobilya alanında 2 köşe koltuk takımı, 2 koltuk takımı, 8 TV ünitesi için lisan oranının ve miktarının bildirilmesinin istendiği,; söz konusu ürünlere ilişkin firmalar arasında lisan sözleşmesinin yapılmış olması durumunda sözleşmede belirtilen şartların geçerli olacağı, sözleşmenin olmaması durumunda ise, söz konusu ürünün cirosunun %15 i oranında rakamın emsal lisans bedeli olarak tespit edilebileceği hususunda görüş oluşturulduğu” belirtildiği, Kozyatağı Vergi Dairesinden davacıya ait 2010, 2011, 2012, 2013, 2014 yıllarına ait bilanço ve gelir tablolarının dosyaya sunulduğu, bu tablolara göre davalı – karşı davacının yaptığı kar ve bu kar üzerinden hesaplanan %15 lisan bedelinin hesaplanmasına göre ise; İTO tarafından gönderilen yazıda söz konusu ürünün cirosunun %15 i oranında rakamın emsal lisans bedeli olarak tespit edilebileceği hususunda görüş oluştuğu, davalı – karşı davacı tarafından dosyaya tecavüzü yapıldığı tespit edilen ürünlerin tamamına ait mâli veriler sunulmadığından, davalının ilgili yıllara ait tüm satışlarından elde ettiği kârlar üzerinden %15 lisans bedeli hesaplandığı, tablodan da anlaşıldığı gibi, davacının tüm satışları üzerinden elde ettiği kâr üzerinden hesaplanan lisans bedelinin 38.533,92 TL olduğu” hususlarının hesaplandığı ve tespit edildiği belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan celbedilen tescil kayıtlarından; 23.05.2013 başvuru tarihli —- sayılı çoklu tasarım belgesi ile 1,2,3,4,5,6,7, 13 sayılı koltuk tasarımları, 8,10,11,12 sayılı kanepe tasarımları ve 9 numaralı koltuk tasarımının davacı adına tescil edildiği, yine 26.11.2010 başvuru tarihli —- sayılı çoklu tasarım belgesi ile 1,2,3,4,5,6,7 numaralı televizyon ünitesi tasarımlarının davacı adına tescilli olduğu görülmüştür.
—- Alan Adları Yönetimi’nden celbedilen kayıtdan; www.—-.com.tr alan adlı internet sitesinin 08.04.2013 tarihinde Hüseyin İremet adına tahsis edildiği, yenilenmediğinde, tahsisin 07.04.2014 tarihine kadar devam edeceğinin bildirildiği görülmüştür.
Davalının işyerinde Mahkememizin — Değişik iş sayılı dosyası ile yapılan keşif sırasında; davacı adına tescilli —- numaralı çoklu tasarım belgesi 7 sayılı koltuk ve 12 sayılı kanepe tasarımının davalının işyerinde —–isimleri ile —- sayılı çoklu tasarım belgesi 3 ve 6 nolu televizyon ünitesi tasarımlarının, iltibasa yol açacak derecede benzerlerinin, davalı işyerinde — isimleri ile satışa sunulduğunun, tespit edildiği görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 15.04.2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda da; davalıya ait —- Ürün Kataloğunda bulunan —-‘nda bulunan kanepenin davacı adına tescilli —– 7-12 numaralı tasarımlar ile iltibas yaratacak düzeyde benzer olduğunun, yine davalının web sitesindeki —- kodlu TV ünitelerinin davacının —- sayılı tasarımı, davalının katalogunda bulunan — ÜNİTESİ’nin, web sitesindeki — ÜNİTESİ’nin davacının—- sayılı tasarımları ile iltibas yaratacak derecede benzer olduğunun, davalının katalogdaki—- ÜNİTESİ ve web sitesindeki — ÜNİTESİ, —-ÜNİTESİ, — ÜNİTESİ’nin davacının tescilli —- sayılı tasarımı, davalının web sitesindeki —TV ÜNİTESİ’nin davacının tescilli —- sayılı tasarım tescilleri ile iltibas yaratacak derecede benzer olduğunun tespit edildiği, tasarım uzmanı bilirkişinin de bulunduğu heyet tarafından, davalı ürünlerindeki farklılıkların genel görümünü ve ürün kimliğini farklılaştırmadığı beyan edilmekle, davalının, davacı tarafın —-sayılı çoklu tasarım belgesi 1, 2, 3, 5, 6 ve 7 nolu tasarımları ile —- sayılı çoklu tasarım belgesi 7 ve 2 nolu tasarımlarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, tasarıma tecavüz teşkil eden ürünlerin ve ürünlerin tanıtıldığı katalogların toplatılarak karar kesinleştiğinde imhasına karar vermek gerekmiştir.
Bilirkişi raporu ile —-tescil numaralı televizyon ünitesinin 830,00 TL den, —-tescil numaralı emtianın 1.030,00 TL den davalı tarafça alındığının dosya kapsamında bulunan faturalardan tespit edildiği,davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığı ancak vergi dairesinden ilgili döneme ilişkin elde ettiği ciro üzerinden İstanbul Ticaret Odasından gelen yazı cevabında belirtilen %15 oranında lisans bedeli hesaplandığı, davalı vekilinin yapılan hesaplamaya itiraz ettiği anlaşılmışsa da ticari defterlerini sunmadığından vergi dairesinden celbedilen bilançolara göre hesaplama yapılmasına itirazının haksız olduğu, davacı tarafça da ciro üzerinden hesaplama yapılması gerekirken kâr üzerinden hesaplama yapıldığını beyan ederek itiraz ettiği anlaşılmışsa da, 30.11.2017 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda da beyan edildiği üzere dönem kârı üzerinden hesaplama yapıldığı, davalının satışları, satışdan iadeler, malın maliyeti yönetim giderleri, olağan ve olağandışı giderler düşüldükten sonra elde edilen gelir üzerinden lisans bedeli hesaplandığının beyan edildiği anlaşılmakla, davacı itirazının da yerinde olmadığı, yapılan hesaplama yönteminin uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Yapılan keşif, alınan bilirkişi raporları, dosya kapsamında bulunan ürün kataloğu, davalının web sitesi üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davalı tarafa ait —-KOLTUK TAKIMLARI’nın davacı adına tescilli —- sayılı çoklu tasarım belgesi 7 ve 2 nolu tasarımlarına, davalıya ait — ÜNİTELERİ’nin davacının —– sayılı çoklu tasarım belgesi 1,2,3,4,5,6,7 nolu tasarımlarına tecavüz ettiğinin ve davalının basiretli tacir gibi hareket ederek TTK 56/4 maddesinde düzenlenen davacının iş ürünleri ile karışıklığa yol açmayacak önlemler alması gerekirken, yeterli dikkat ve özeni göstermediği, dürüst ticaret ilkesine aykırı olarak davacı tasarımlarının benzerlerini işyerinde ve web sitesinde satışa sunduğu, katalog ve web sitesinde tanıttığı, satışa arz ettiği anlaşılmakla, tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespit ile sonuçlarının ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın, yoksun kalınan kazancının, dava tarihinde yürürlükte bulunan 554 Sayılı KHK 52/2-c bendinde düzenlenen “Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin,tasarımı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre” hesaplanmasını talep ettiği,davacının —- sayılı çoklu tasarım belgesi ve — sayılı çoklu tasarım belgesinden kaynaklanan haklarına dayandığı,emsal lisans sözleşmesi sunulmadığı,davacı defterlerinde de lisans verildiğine dair kaydın bulunmadığı, tasarım tescil belgelerinin tarihi, 18/11/2013 tespit tarihi ve 10/01/2014 dava tarihi arasındaki ihlal süresi, davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığından vergi dairesinden celp edilen bilançoları, ihlale konu ürünlerin birim fiyatları, gibi etkenler gözönüne alınarak bilirkişi heyeti tarafından hesaplanan 38.533,92 TL lisans bedelinin mahkememizce dosya kapsamına uygun bulunduğu ancak taleple bağlılık kuralı gereğince, şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın ve takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın 18.11.2013 tespit tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalının, davacının —–tasarım belgesi 1, 2, 3, 5, 6 ve 7 nolu tasarımları ile —- sayılı çoklu tasarım belgesi 7 ve 2 nolu tasarımlara tecavüzünün ve haksız rekabetinin TESPİTİNE,
2. Davalının, davacının tescilli tasarımlarına tecavüz teşkil eden koltuk takımlarının ve TV ünitesi ürünlerinin, bu ürünlerin tanıtıldığı katalogların toplatılması ve karar kesinleştiğinde imhasına,
3. 5.000,00 TL maddi tazminat ve 5.000,00 TL manevi tazminatın 18.11.2013 tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
– Fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin saklı tutulmasına,
4- Harçlar Kanunu gereğince; 35,90 TL tecavüzün tespiti, 35,90 TL haksız rekabetin tespiti ve 683,10 TL maddi -manevi tazminat yönünden olmak üzere toplam 754,90 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 170,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 584,10 TL harcın davalıdan tahsiline,
5- Davacı yararına “tecavüzün tespiti yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “haksız rekabetin tespiti yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,

Davacı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,

6- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 25,20 TL başvurma harcı, 170,80 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı, 4.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 329,20 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 4.729,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
17/05/2018