Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/211 E. 2018/246 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/211
KARAR NO : 2018/246

DAVA : Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 11/10/2013
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil firmanın …….. sayılı “…….” markasının sahibi olduğunu, markanın esaslı unsurunun ……” olduğunu; …… Caddesi’nde ve ……. Caddesi’nde kafe işlettiğini, markanın bilinirliğinin yüksek olduğunu, gazete ve dergilerde sıklıkla yer aldığını; davalının ise ……. kafe işlettiğini, tabela ve reklam malzemelerinde ……… isminin kullanıldığım, Halkla İlişkiler Müdürü…….. kartvizitinde ise…….” ibaresinin kullanıldığını; ….. Gazetesi ve …. Gazetesi’nin röportajlarında yasal temsilci Hakdan …….. ibaresini kullandığını; davalıya ihtarname çekildiğin ancak netice alınamadığını öne sürerek; marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile; 10.000 T.L. maddi ve 50.000 T.L. manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların markalarının farklı olduğunu, kendi markalarının “….. olduğunu; …..” ibaresini marka veya işletme adı olarak barındıran pek çok işletme olduğunu, …….. ibaresinin tekelinin davacıya verilemeyeceğini; davacının kafe işlettiğini, oysa kendilerinin restoran işlettiğini; kartvizitin belli bir süre çalışıp ayrılan personele ait olduğunu, kartviziti personelin kendisinin bastırdığını, kartvizitten şirketin haberinin olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; davacıya ait tescilli markanın haksız kullanılması nedeniyle markaya tecavüzün önlenmesi, haksız rekabetin tespiti ve 554 sayılı KHK’nın 66/c fıkrası uyarınca şimdilik 10.000TL maddi 50.000 TL manevi tazimanatın tahsili istemine ilişkindir.
Dosyamız içerisine alınan 18.08.2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davalıya ait “……” markasal kullanımının, hakim unsur olarak …..ibaresini ihtiva eden davacıya ait ……… sayılı ” ……” markası ile ortalama tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali bulunduğu, dolayısıyla haksız rekabetin söz konusu olduğu” hususlarının tespit edildiğini beyan etmiştir.
Yine dosyamız içerisine alınan 09.06.2016 tarihli bilirkişi ek raporunda ise; “dosya münderecatı bilgi ve belgelerin gerekli nitelik ve niceliğe haiz olmadığı görüldüğünden …..” yönelik maddi tazminat hesabının yapılamayacağı, keza davalı tarafça belirtilen konularda muteber delil sunulmamış olduğundan, kök rapora karşı yapılan itirazları iştirak edilmediği, itirazların raporu değiştirecek yeterlilikte olmadığı” sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
19.01.2017 tarihli ikinci ek raporda ; “dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden davacı tarafından talep edilebilecek “………” yönelik maddi tazminatın 27.000,00 TL olabileceği ” belirtilmiştir.
Dosyamız içerisine alınan 18.12.2017 tarihli muhasip raporunda; “Mahkemece belirlenen gün ve saatte davalı tarafın katılmadığı ve herhangi bir yasal ticari defter ve belge ibraz etmediğinden davacının yasal ticari defter ve dayanak belgeleri tarafından dava tarihinden geriye doğru 3 yıllık yapılan incelemede (11.10.2010/11.10.2013 dönemi için inceleme yapıldığını, davacının yıllık ortalama cirosunun 955.985,07 TL olduğu hesap edilmekle, İstanbul Ticaret odasının Mahkemeye sunduğu ……. tarih ……….. sayılı yazılarında; söz konusu markaya ilişkin firmalar arasında lisans sözleşmesinin yapılmış olması durumunda sözleşmede belirtilen şartların geçerli olacağı, sözleşmenin olmaması durumunda ise, davaya konu olan markanın cirosunun %15’i oranında rakamın emsal lisans bedeli olarak tespit edileceği hususunda görüş oluşturulmuştur.” denildiğinden buna göre yapılan hesaplama da davalı şirketin davacı şirkete 955.985.07 x 15:100 = 143.397.76 TL maddi tazminatın ödemesi gerektiği, dava dilekçesinde 10.000.-TL maddi tazminat talep edilmiş olduğundan,talebe bağlılık ilkesine sadık kalınacağından takdirin Mahkemeye ait olduğu” tespit ve görüşlerine ulaştığını beyan etmiştir.
Davacı vekili 16.01.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet sebebiyle 143.397,76 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren (11.10.2013) işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren (11.10.2013) işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp ve tetkik edilen kayıtlardan; …………nin 03.10.2007 tarihinde her türlü restoran , kafe , lokanta kurmak ve işletmek , kiralamak işlerini yapmak üzere tescil edildiği, 4 ortaktan birinin davacı marka sahibi ………. olduğu davacının şirketteki hissesini 18/05/2015 tarihinde devrettiği görülmüştür..
Davalı şirketin ……. sayılı ….. Şekil markasının ……..sınıfta tescil başvurusunun red edildiği, 15.05.2013 başvuru tarihli …… sayılı 43.sınıfta ……….. markasının tescil edildiği görülmüştür.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının …… sayılı hazırlık soruşturmasında; marka vekili bilirkişiden alınan 12.12.2013 tarihli raporda; ……… olarak tanındığı, şüpheli ………. tarafından faaliyet gösterilen işyerinin 2013 yılında ……ilçesinde ….. olarak faaliyet gösterdiği ve tüketiciler nezdinde karışıklığa neden olacağı beyan edilmiştir.
Davacının 23.11.2007 başvuru tarihli ………… ibareli ………. sayılı 30 ve 43.sınıfta kayıtlı tescilli markasının,dosya kapsamında alınan ve içinde sektör bilirkişisi ve marka vekili bilirkişinin bulunduğu 09.07.2015 tarihli bilirkişi raporunda, ve savcılık dosyasında tespit edildiği üzere davalı şirket tarafından Pendik ilçesinde işletilen kafede ……….. olarak tabelada ve reklam malzemelerinde kartvizitte kullanılarak davacının tescilli markasından kaynaklanan haklarına tecavüz edildiği, davalının…………… marka başvurusunun reddedildiği, kullanımın tescile dayanmadığı, tescilli olan davalı markasından farklı olarak davacı markası ile benzer şekilde ve davacı markasının tescilli olduğu ………….sınıfta kullanıldığı , davacı markasının sözcük unsuru ….. ……………… ibaresinin……….. şeklinde ters çevrilerek kullanılmasının davacı markası ile iltibas yarattığı, esasen……ibaresinin yapılan hizmet gözönüne alındığında, niteleyici olduğu, ayırt ediciliğinin bulunmadığı, markaların hitap ettiği tüketici kitlesinin ortalama halk kitlesi olduğu, davacı markasının 2008 yılından itibaren kafe hizmet sınıfında kullanılmasının sektörde bilinir hale getirdiği, her iki marka arasında yüksek düzeyde benzerlik bulunduğu, markaların yüksek benzerlik göstermesi ve davacı markasının sektörde bilinir olmasının , ortalama tüketici kitlesi nezdinde, karıştırma, işletmeler arasında bağlantı ve ilişki kurma ihtimalini yükselttiği gözönüne alınarak davalının, davacı adına tescilli …. sayılı … markasına tecavüzünün ve haksız rekabet ettiğinin tespitine, markaya tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesine, ……….. markasını taşıyan tabela, reklam ve tanıtım araçlarına el konulmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacının 556 Sayılı KHK 66/2-c maddesi gereğince, markanın lisans sözleşmesi ile kullanılması halinde getirebileceği gelir seçeneği üzerinden tazminat hesabının yapılmasını talep ettiği, davacının markayı 18.05.2015 tarihine kadar ortağı olduğu ve daha sonra hissesini devrettiği ………….şirketi aracılığı ile kullandığı, muhasip bilirkişi tarafından davacının 2012 – 2014 yılları arasındaki ticari defterlerinin incelendiği, Mahkememizin 30.01.2018 tarihli duruşmasında …………. tarihleri arasında lisans bedelinin hesaplanmasının istendiği anlaşılmışsa da bilirkişinin 11.10.2010 – 11.10.2013 tarihleri arasındaki kayıtlarının incelendiği, bu tarihler arasında 283 günlük sürede davacının elde ettiği 990.736,30 TL üzerinden Ticaret Odası’ndan celbedilen yazı cevabında %15 emsal lisans bedeli bildirilmekle, lisans bedelinin 143.397,76 TL olarak hesaplandığı görülmüştür.
Davalı tarafın ticari defter ve dayanak belgesi asıllarını sunmadığı, fotokopilerini sunduğu ve muhasip bilirkişinin ek raporunda sunulan fotokopilerde açılış ve kapanış tasdiklerinin bulunmadığı yönündeki beyanı gözönüne alındığında, davalı defter fotokopilerinin delil olarak kabul edilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafın, davalı şirkete Kadıköy ……..Noterliği’nin 31.07.2013 tarihli …. yevmiye no’lu ihtarname tebliğ edilerek tecavüze son verilmesini ihtar ettiği, ihtarnamenin 02.09.2013 tarihinde tebliğ edildiği, ……….. dosyasındaki polis tutanağı tarihinin ise daha sonraya (22.11.2013 tarihli) ait olduğu anlaşılmakla, ihtarnamenin tebliğ tarihi ile 11.10.2013 dava tarihi arasında 39 günlük süre için maddi tazminat hesabının yapılması gerektiği gözönüne alınarak, muhasip bilirkişi tarafından 283 gün için hesaplanan tazminat bedeli üzerinden Mahkememizce 39 günlük lisans bedelinin 19.773,00 TL olarak hesaplandığı anlaşılmakla, maddi tazminat talebinin ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine 19.773,00 TL maddi tazminatı ile 10.000,00 TL manevi tazminatın 11.10.2013 dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine , fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, hüküm kesinleştiğinde masrafı davalıdan tahsil edilerek ülke genelinde tirajı en yüksek 5 gazeteden birinde hükmün ilanına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2. Davalının, davacı adına tescilli ………. sayılı ……………… markasına tecavüzünün ve haksız rekabet ettiğinin tespitine,
– Markaya tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesine,
-…………………. markasını taşıyan tabela, reklam ve tanıtım araçlarına el konulmasına,
3. 19.773,00 TL maddi tazminatı ile 10.000,00 TL manevi tazminatın 11.10.2013 dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat talebinin REDDİNE,
4. Hüküm kesinleştiğinde masrafı davalıdan tahsil edilerek ülke genelinde tirajı en yüksek 5 gazeteden birinde hükmün ilanına,
5- Peşin ve ıslah ile alınan harç toplamı karar ve ilam harcını karşıladığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
1.269,86 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
6- Davacı yararına tecavüzün tespiti yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına haksız rekabetin tespiti yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı yararına red olunan maddi tazminat yönünden tecavüzün tespiti yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 12.639,98 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Davalı yararına red olunan manevi tazminat yönünden tecavüzün tespiti yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 24,30 TL başvurma harcı, 1.024,65 TL peşin harç, 3,75 TL vekalet harcı, 2.279,00 TL ıslah harcı, 3.958,10 TL bilirkişi ücreti, tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 7.289,80 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 1.093,47 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunamdığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.