Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/204 E. 2018/129 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/204
KARAR NO : 2018/129

DAVACI-BİRLEŞEN DOSYA DAVACISI :
DAVALI -BİRLEŞEN DOSYA DAVALISI :
DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2013
Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul Anadolu (Kapatılan) —- Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin —- Esas – —-Karar sayılı dosyasında ;
DAVA TARİHİ : 25/07/2013
KARAR TARİHİ : 10/04/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tasarımını, imalatını ve pazarlamasını yaptığı “Polis Bekleme Standı” isimli endüstriyel tasarımın, Türk Patent Enstitüsü nezdinde 01.09.2010 başvuru tarihi, —- evrak nosu ve —- başvuru ve tescil no ile — Sicili’ne kayıt edildiğini, başvurunun 01.11.2010 tarih ve 175 Sayılı Resmi —-‘nde yayınlandığını, merkezi Ankara’da bulunan —-.’yi temsilen —- ile davalı firma görevlisi arasında, endüstriyel tasarım hakkı müvekkiline ait olan Polis Bekleme Standının müvekkilince üretileceği, ilk 200 adet polis standının imalatı ile ilgili fiyat ve teslimat bilgilerinin proforma ile sunulduğunu, 400 adet imalat ile ilgili olarak firmalar arası ayrıca centilmenlik anlaşması yapılacağı taahhüdünde bulunulduğunu, üretim süresi ve sevkiyatı hususunda anlaştıklarını, bu hususta ekinde polis bekleme standı fotoğrafının bulunduğu elektronik posta (email) yazışmalarının mevcut olduğunu, ancak sonrasında davalı firmanın tasarım hakkı müvekkiline ait olan standı bir başka firmaya yaptırarak ticari amaçlı, kötü niyetli olarak kazanç elde ettiğini, davalının, müvekkilinin tasarımının aynısını veya ayırt edemeyecek kadar benzerini müvekkilinin izni olmaksızın ürettiğini, ithal ettiğini, piyasaya sunduğunu, satışını yaptığını ve ticari amaç ile kullanıp müvekkilinin tasarımından doğan haklarına tecavüz fiilini işlediğinin tespit edildiğini, 554 sayılı KHK’nın 48. maddesine göre; “tasarım hakkı sahibinin izni olmaksızın tasarımın aynını veya belirgin bir şekilde benzerini yapmak, üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme akdi için icapta bulunmak, kullanmak, ithal etmek ve bu amaçlarla depolama, elde bulundurmak…” eylemlerinin tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller olduğunu, davalının müvekkiline ait endüstriyel tasarım hakkına açıkça tecavüz fiilini işlediğini, bu durumun aynı zamanda Türk Ticaret Kanunu’na göre haksız rekabet teşkil etmekte olduğunu, müvekkilinin bu eylemler nedeniyle kâr kaybına uğradığını, davalının eylemlerinin 554 sayılı KHK madde 49/A’ya göre, tespiti ile mevcut tecavüzün önlenmesine, tecavüzün giderilmesine ve maddi ve manevi zararın tazminine, üretilen veya ithal edilen ürünlere gümrüklerde el konulmasına, bunların üretiminde kullanılan araçlara el konulmasına, el konulan ürün ve araçlar üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınmasına, yoksun kaldığı kazancın tazminine ve hükmün tirajı en yüksek 5 gazeteden biri ile yayınlatılmasına, fazlaya dair hakları saklı tutularak, maddi ve manevi zararımızın tazminine ve yine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL manevi ve 1.000,00 TL maddi olmak üzere toplam 6.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı firmaya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili diğer davalı —- aleyhinde açılan ve bu dosya ile birleşen davada; asıl davada ileri sürdüğü iddiaları tekrar ederek davalı —-.’ ye Beyoğlu—- Noterliği vasıtasıyla 31.05.2013—yevmiye nolu ihtarnameyi gönderdiklerini, davalı —-A.Ş.’nin “—-” linki ile dava konusu ürünü web sayfasında teşhir ettiğini, teşhir edilen ürünlerin tüm parçaları ile üretim ve montajı yapıldıktan sonra davalı şirketin önünde iç ve dış kısımlarında fotoğraflanarak internet kanalı aracılığı ile reklam ve pazarlamasının yapıldığını, müvekkilinin tasarımını, imalatını ve pazarlamasını yaptığı “Polis Bekleme Standı” isimli endüstriyel tasarımın, Türk Patent Enstitüsü nezdinde 01.09.2010 başvuru tarihi, —evrak nosu ve —- başvuru ve tescil no ile — Sicili’ne kayıt edildiğini, başvurunun 01.11.2010 tarih ve 175 Sayılı Resmi —‘nde yayınlandığını, merkezi Ankara’da bulunan —-.’yi temsilen —-ile davalı firma görevlisi arasında, endüstriyel tasarım hakkı müvekkiline ait olan Polis Bekleme Standının müvekkilince üretileceği, ilk 200 adet polis standının imalatı ile ilgili fiyat ve teslimat bilgilerinin proforma ile sunulduğunu, 400 adet imalat ile ilgili olarak firmalar arası ayrıca centilmenlik anlaşması yapılacağı taahhüdünde bulunulduğunu, üretim süresi ve sevkiyatı hususunda anlaştıklarını, bu hususta ekinde polis bekleme standı fotoğrafının bulunduğu elektronik posta (email) yazışmalarının mevcut olduğunu, ancak sonrasında davalı firmanın tasarım hakkı müvekkiline ait olan standı bir başka firmaya yaptırarak ticari amaçlı, kötü niyetli olarak kazanç elde ettiğini, davalının, müvekkilinin tasarımının aynısını veya ayırt edemeyecek kadar benzerini müvekkilinin izni olmaksızın ürettiğini, ithal ettiğini, piyasaya sunduğunu, satışını yaptığını ve ticari amaç ile kullanıp müvekkilinin tasarımından doğan haklarına tecavüz fiilini işlediğinin tespit edildiğini, 554 sayılı KHK’nın 48. maddesine göre; “tasarım hakkı sahibinin izni olmaksızın tasarımın aynını veya belirgin bir şekilde benzerini yapmak, üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme akdi için icapta bulunmak, kullanmak, ithal etmek ve bu amaçlarla depolama, elde bulundurmak…” eylemlerinin tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller olduğunu, davalının müvekkiline ait endüstriyel tasarım hakkına açıkça tecavüz fiilini işlediğini, bu durumun aynı zamanda Türk Ticaret Kanunu’na göre haksız rekabet teşkil etmekte olduğunu, müvekkilinin bu eylemler nedeniyle kar kaybına uğradığını, davalının eylemlerinin 554 sayılı KHK madde 49/A’ya göre, tespiti ile mevcut tecavüzün önlenmesine, tecavüzün giderilmesine ve maddi ve manevi zararın tazminine, üretilen veya ithal edilen ürünlere gümrüklerde el konulmasına, bunların üretiminde kullanılan araçlara el konulmasına, el konulan ürün ve araçlar üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınmasına, yoksun kaldığı kazancın tazminine ve hükmün tirajı en yüksek 5 gazeteden biri ile yayınlatılmasına, fazlaya dair hakları saklı tutularak, maddi ve manevi zararımızın tazminine ve yine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL manevi ve 1.000,00 TL maddi olmak üzere toplam 6.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı firmaya yükletilmesine karar verilmesini, davacı vekili, diğer davalı —- aleyhinde açılan ve bu dosya ile birleşen davada asıl davada ileri sürdüğü iddiaları tekrar ederek davalı —- A.Ş.’ ye Beyoğlu —- Noterliği vasıtasıyla—-yevmiye nolu ihtarnameyi gönderdiklerini, davalı —- A. Ş.’nin “—-” linki ile dava konusu ürünü web sayfasında teşhir ettiğini, teşhir edilen ürünlerin tüm parçaları ile üretim ve montajı yapıldıktan sonra davalı şirketin önünde iç ve dış kısımlarında fotoğraflanarak internet kanalı aracılığı ile reklam ve pazarlamasının yapıldığını, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davalı firmanın haksız tecavüz fiili nedeniyle tasarımları taşıyan ürünlere ilişkin satış tutarının kâr marjı oranında maddi ve manevi zararlarının tazminine ve yine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL manevi ve 1.000,00 TL maddi olmak üzere toplam 6.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Ana dosya davalısı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın, davacının endüstriyel tasarım hakkına tecavüz etmediğini, davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davanın, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bir dava olduğunu, dava konusu ürüne ilişkin üretimlerin, dünyanın pek çok ülkesinde ve ülkemizde yıllardır mevcut olduğunu, davacı adına tescil edilmeden çok öncede pek çok ülke tarafından üretilip, kullanıldığını, bir endüstriyel tasarımın tescil edilebilmesi için, 554 s. KHK m.5 ve 7’de öngörülen anlamda, o tasarımın yeni (özgün) ve dünyanın herhangi bir yerinde daha önce kamuya sunulmamış olması gerektiğini, davacının elinde dava konusu üründen bulunmadığını, internet sitesinde de bu ürüne ilişkin bir bilgi bulunmadığını, davacının bu ürünü, kendi tasarımıymış gibi tescil ettirdiği izleniminin söz konusu olduğunu, bu hususta davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesini talep ettiklerini, dava konusu endüstriyel tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne ve diğer talep ve davalara ilişkin haklarının saklı olduğunu, bu tür tasarrufların hukuk tarafından korunmadığı gibi, bu konuda Yargıtay kararlarının mevcut olduğunu, (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/11-209 E., 2013/399 K., 27.03.2013 tarih) davacının endüstriyel tasarıma konu ürün ile müvekkilinin ürettiği ürünün, tasarımın “ayırt edicilik” ve “özgün, yeni olma” kriterleri açısından aynı olmadığını, ürün ölçüleri ve özelliklerinin farklı olduğunu, bu konuda alınmış raporu mahkemeye sunduklarını, (Solar Enerjili Trafik Evi ürün raporu) davacının endüstriyel tasarımına ilişkin ürün örneklerinin bulunmadığını, diğer davalı — A.Ş.’den temin edilen ürünlerin tamamının, müvekkili tarafından Nijerya ülkesine ihraç edildiğini, bu durumda, tecavüzün tespiti açısından elde mevcut ürün bulunmadığından, inceleme ve değerlendirmelerin dosya üzerinden yapılması gerektiğini, bu durum ise sağlıklı, yeterli, hak ve adalete uygun bir sonuca ulaşılmasına engel olduğunu, davanın karara bağlanabilmesi açısından yeterli delil bulunmadığını, ancak, buna rağmen, dilekçe ekinde sunulan fotoğraflardan dahi ürünlerin hem şekil hem de kullanım amaçlarının farklılığı ve kullanılan ilave aksamlar dolayısıyla farklı ürünler olduğunu ve herhangi bir hak ihlalinin olmadığını, ayrıca, doğru ve adil bir sonuca ulaşılabilmesi için, yalnızca müvekkilin ticari defterleri değil, diğer davalı —- San. Tic. A. Ş.’nin ticari defter ve kayıtlarının da incelenmesi gerektiğini, diğer davalı —-San. Tic. A.Ş., davacı tarafın ilk taleplerinden itibaren, davacı iddialarına karşı savunma yapmak yerine davacı iddialarını kabul ettiğini ve sorumluluğu müvekkil şirkete yüklemeye çalıştığını, dava konusu ürünün, bizzat diğer davalı—-San. Tic. A.Ş. tarafından üretildiğini, müvekkilinin Irak’ta gördüğü ürün konusunda — A. Ş.’ne sadece sipariş verdiğini, ürünün —-San. Tic. A.Ş. tarafından üretilen polietilen aksamı dışında, diğer aksesuar kısımlarını tamamladığını, diğer davalı — San. Tic. A.Ş., endüstriyel tasarım, marka, patent hukuku ve tescil konusunda yeterli hukuki ve ticari bilgiye sahip olduğunu, müvekkilinin verdiği sipariş konusunda gerekli yasal incelemeleri yaptıktan ve bu ürünün dünyanın pek çok ülkesinde kullanıldığını tespit ettikten sonra ürünün imalatını yaptıklarını kendilerine beyan ettiğini, dava konusu ürünün tasarlanıp imal edilmesi konusunda sorumluluğu başkalarına yükleyemeyeceklerini, davalının, dava konusu ürünü ticari internet sitesinde, parçalarını birleştirmek suretiyle, bütün olarak yayınladığını, halen, internet kayıtlarında bu ürünün ilan kaydının mevcut olduğunu, bu kayıtlarda, tasarım ve kalıp üretiminin kendilerine ait olduğu konusunda beyan bulunduğunu, buna rağmen, “biz sadece parçaları ürettik, davanın davalısı biz değiliz”, “fiyat ve evsaf belirtmedik, sadece tanıtım için yayınladık”, “Davacının ihtarı üzerine derhal üretimi durdurduk ve elimizdeki ürünleri imha ettik” beyanlarının kabul edilebilir olmadığını, davalıyı sorumluluktan kurtarmayacağını, fiyat ve evsaf belirtilmesinin ticari ürünün pazarlanması için zorunlu olmadığını, müvekkilinin, davacının tasarım hakkına tecavüz ettiğini kabul etmemekle birlikte, üretim yapmaktan vazgeçmiş ve kendisine yapılan siparişleri iptal ettiklerini, beyan etmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen dosya davalısı —-. A.Ş. vekili beyan ve dilekçelerinde özetle; dava konusu ürüne benzer bir ürünün siparişinin diğer davalı —- Ltd. Şti. tarafından verildiğini, bu siparişin tasarımının davacıya ait olduğu iddia edilen ürün ile olan benzerliğinin, davacı tarafın gönderdiği ihtarnameden sonra anlaşıldığını, —- firmasının müvekkili şirketten tabanı ayrı, yan iki duvarı ayrı, üst tablası ayrı, içindeki oturma bölümü ayrı ayrı olmak üzere 5 parçanın üretimini talep ettiğini, müvekkilinin bu 5 parçayı ayrı ayrı kalıplar hazırlayarak toplam 200 adet imal ettiğini ve tamamını davacı tarafın ihtarı müvekkiline tebliğ edilmeden önce teslim edildiğini, parçaların birleşmiş halinin hiçbir zaman müvekkili şirket bünyesinde yapılmadığını, özellikle resimde görülen alt ve üst tablayı birleştiren kolon aparat ve solar enerji kısmının müvekkilince ürettirilmediğini, davacı tarafın mahkemeye sunduğu müvekkili şirketin internet sitesine ait çıktıdaki dava konusu ürünün görseli tamamen firma bünyesinde kendi imalatları ile birlikte fason olarak da üretilen mamullerin teşhir ve referans amaçlı yayınından ibaret olduğunu, müvekkilinin direkt olarak imalatını yaptığı bir tek ürün dahi olmadığını, davacı tarafından gönderilen ihtarın müvekkiline tebliğ edilir edilmez, derhal diğer davalı şirketle irtibata geçilerek, ihtarın bir örneği mail olarak kendilerine gönderildiğini ve bu konudaki savunmaların istendiğini, aynı şekilde derhal müvekkili şirkette bulunan ve bu ürünün parçalarını üretmeye yarayan kalıp vb. tüm üretim elemanlarının kaldırılarak imha edildiğini, aynı zamanda diğer davalı —-İnş. Taah. Tur. İth. ve İhr. San. Tic. Ltd. Şti.’ye de Karşıyaka —Noterliği’nce 04.06.2013 tarihinde, — yevmiye no’lu bir ihtar çekilerek, müvekkili şirketin böyle bir durumdan ticari olarak zarar görmesi durumunda hakkını arayacağı, ellerinde bu ürüne ilişkin bir endüstriyel tasarım tescili bulunup bulunmadığını veya bu ürünü neye dayanarak müvekkili şirkete imal ettirdiğinin sorulduğunu ancak bunlara maalesef bir cevap alınamadığını, müvekkilinin kendilerine gelen ihtardaki tüm talepleri yerine getirdiğini, birleştirme kararının kendi talepleri doğrultusunda verildiğini, TTK 58/d maddesinde “Kusur ve zarar ziyan var ise tazminat istenebilir” dendiğini, müvekkilinin bir kusuru olmadığını, iyi niyetli olduğunu, dava konusu ürünleri fason olarak diğer davalı adına ürettiğini, davacının ve diğer davalının dava konusu ürünün hala internet sitelerinde yayınlandığı konusunun gerçeği yansıtmadığını, bu hususta şirketin çalıştığı web tasarım firmasına başvurduklarını, ilk ihtarın geldiği tarihten sonra bunun derhal web sitesinden kaldırıldığını ancak — uzantılı içeriğin bu linki endekslediği ve bu görüntünün ana serverlerde görüldüğünü, siteye direkt olarak girildiğinde böyle bir içerik yokken —uzantılı olarak geçmişte olan bu görseli görmenin mümkün olduğunu, kaldı ki; diğer davalının vermiş olduğu linkten giriş yapıldığında normalde “—” ibaresi devamında site içerisinde bulunduğu bölüm yazması gerekiyorken #—# ibaresi görüldüğünün, bu ibare bu içeriğin gerçekte siteden silindiğinin göstergesi olduğunu, müvekkiline ait defterlerin incelenmesinde hiçbir sakınca olmadığını, her iki şirketin de defterleri incelendiğinde görüleceği üzere bu ürünlerin fason üretim faturası kesilip buna ilişkin ödeme diğer davalı tarafından müvekkil şirkete yapıldığını, diğer davalının bu ürünleri alıp, ilave ekipmanlar takıp, montajını gerçekleştirdikten sonra ihraç ettiğini beyan etmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; davacı adına —- sayılı tasarım tesciline konu üründen 200 adet üretilmesi için davalı —-Şti ile davacı firma aracısı olarak hareket eden — arasında email kanalı ile yazışmalar yapıldığı, düzenlenen proforma fatura ile her bir ürün için 1000$ üzerinden alış verişe konu edildiği; diğer davalı —- A.Ş.’nin ” —” linki ile dava konusu ürünü web sayfasında teşhir ettiği; 200 adet ürünün ise diğer davalının talebi üzerine birleşen davalı tarafından fason olarak asıl davalıya üretildiği sabittir.
Davalı — şirketi vekili davacı tasarımının, dünyanın birçok yerinde üretildiğini, yeni ve ayırt edici olmadığını, yeni ve özgün olmayan atasarımların korunamayacağını beyan etmişse de, davacı tasarımının tescilli olduğu, davacıya koruma sağlayacağı, davalı iddialarının hükümsüzlük davasında incelenebileceği, tasarıma tecavüz davasında dikkate alınamayacağı kanaatine varılmıştır.
Davaya konu uyuşmazlığın davalı İlkadım şirketinin siparişi üzerine birleşen davalı tarafından üretilen ve internet sitesinde tanıtılan ürünlerin, davacı adına tescilli tasarımı ile benzer olup olmadığı, davacının tasarım tescilinden kaynaklanan haklarına tecavüz teşkil edip etmediği, endüstdriyel tasarıma dayalı yoksun kalınan kâr istemine ilişkin maddi ve manevi tazminat talep edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Ankara —Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin — sayılı Talimatı ile alınan bilirkişi raporunda; “yapılan incelemeler neticesinde; davalıların, davacı adına —-sayı ile tescilli tasarımın aynısını teknik şartnameye ve üretim için anlaşmaya konu ettikleri, bu eylemin tasarım hakkına tecavüz hallerini belirleyen 554 KHK 48.maddesi kapsamında tescilden doğan hakka tecavüz sayıldığı, davalılardan —-A.Ş. ‘nin ürünün polietilen kısmını diğer davalı adına ürettiği, web sayfasında teşhir ettiği, bu eylemlerinin tasarım hakkına tecavüz hallerini belirleyen 554 sayılı KHK 48.maddesi kapsamında tescilden doğan hakka tecavüz sayıldığı, davalılardan —- Ltd. Şti.’nin ilk etapta davacıdan ürün aldığı, daha sonra davacı tasarımı ile belirgin benzer ürünü üreterek/ürettirerek ihracata konu ettiği, bu eylemlerinin tasarım hakkına tecavüz hallerini belirleyen 554 sayılı KHK 48.maddesi kapsamında tescilden doğan hakka tecavüz sayıldığı, davacı lehine maddi tazminat hesaplayabilmek için “maddi tazminat hesabı için gerekli defter, bilgi ve belgeler” başlığı altındaki defter, bilgi ve belgelerin dosyaya sunulması gerektiği” sonucuna varıldığı beyan edilmiştir.
Mahkememizin 26.06.2015 tarihli talimat yazısı ile dosyanın Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ ne yeniden gönderilerek, aynı bilirkişi heyetine yetki verilerek, şirket merkezinde ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak ek rapor alınması istenmiş ve Ankara—-. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin — Talimat sayılı dosyası ile 23.11.2015 tarihli (heyet olarak düzenlenen) bilirkişi ek raporunda; ” sözkonusu harcamaların davalı— tarafından ihraç edilen davaya konu ünitelerin imalatında miktar ve tutar yönünden kullanılıp, kullanılamayacağı yönünde fikir beyan edecek, miktarlarını ve dolayısıyla tutarlarını belirleyebilecek sektör bilirkişi olmadığından maliyet hesabının ve dolayısıyla davacı lehine 554 sayılı KHK m.52/2-b yönünden maddi tazminat hesaplanamadığını, beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizin 14.03.2016 tarihli ara kararı ile dosyanın; dosyaya sektör bilirkişisi de dahil edilerek yeniden Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ ne gönderilmesine karar verilmiş ve Ankara—-Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin —Talimat sırasına kaydedilen dosyamıza mali müşavir bilirkişi de dahil edilerek, 23.06.2016 havale tarihli rapor tanzim edilmiştir.
Bilirkişi heyeti (23.06.2016 havale tarihi)21.06.2016 tarihli raporlarında; “dava dosyasında ve ekinde yer alan bilgi ve belgeler üzerinden yapılan incelemeler neticesinde; davalı — firmasının da dosya kapsamındaki bilgiler ışığında bir kazanç elde etmemiş olmasına istinaden davalı —- firması yönünden talep edilen yönteme göre bir tazminat bedeli belirlenmesinin mümkün olmayacağı, diğer davalı —- firmasından talep edilebilecek maddi tazminat tutarının 7.890,70 TL olarak hesaplandığı” görüş ve tespitlerine vardıkları ifade edilmiştir.
Dosyamız daha sonra Mahkememizce re’sen seçilen —-, —-ve—-‘ dan oluşan üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından da 19.01.2017 tarihli bilirkişi raporu tanzim edilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporlarında; “davacı adına tescilli—- sayılı endüstriyel tasarım ile davalılardan —- San Tic. AŞ’ye ait internet sitesinde tespit edilen ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile “benzer” olarak algılandıkları, davacı maddi tazminat açısından 554 sayılı KHK md.52/II-b (“tasarımndan doğan hakka tecavüz edenin tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanç”) uyarınca talepte bulunduğu cihetle tazminat hesabı için davacnın ticari defterleri inceleme gereği bulunmadığı, davalılardan —San. Tic. A.Ş.’nin ticari defter ve kayıtları üzerinde önceki bilirkişi heyetince yapılan incelemede bu firmadan talep edilebilecek tazminat tutarının 7.890,70 TL olarak tespit edildiği, bu nedenle heyetlerince bu davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yeniden inceleme yapma gereği bulunmadığı, davalılardan —- İnşaat Taahhet Turizm İthalat ve İhracat Ltd. Şti.’nin dava konusu 202 adet ürüne ilişkin kârının ise (343.979,07 – 296.701,95=) 47.277,12 TL’sı hesaplandığı” sonuç ve tespitlerine ulaştıkları anlaşılmıştır.
Davacı vekili 15.05.2017 tarihinde harçlandırdığı ıslah dilekçesi ile; fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; davalılardan — İnşaat Taah. Tur. İth. ve İhr. Ltd. Şti.’ den, 1.000,00 TL. olan Maddi Tazminat (kar marjına ilişkin maddi tazminat) taleplerini 46.277,12 TL.; davalılardan—San. Tic. A.Ş.’ den, 1.000,00 TL. olan Maddi Tazminat taleplerini 6.890,70 TL. olmak üzere toplam 2.000,00 TL. olan taleplerini 53.167,82 TL. arttırarak 55.167,82 TL.’ yi dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
DELLİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Davacı adına 01.09.2010 başvuru tarihli —- sayılı “polis bekleme standı” ürününün 01.09.2010 başvuru tarihinden itibaren tescilli olduğu, birleşen davalı — San ve Tic.A.Ş’ ye ait —” internet adresinde yapılan incelemede ve arşiv kayıtlarında yapılan inceleme ve davalı — Ltd. Şti.’ne ait ürün görseli üzerinde yapılan incelemede; davalıların ürününün de polis bekleme standı olduğu, her iki tasarımda da üst tabla, üst tablanın içi boş silindir biçiminde olduğu, silindirin yan yüzeyinde bilgilendirme(police) ibaresinin yer aldığı, her iki tasarımda da üst tablonun gövdeye tek bir dikdörtgen kolon ile bağlandığı, davacıya —-numaralı tasarım tescilinde yer alan kolonun gövdenin üst çizgisinde bittiği, davalı ürününde gövde içinde oturma elemanına kadar devam ettiği, kabine ait gövdenin her iki tasarımda da silindir biçiminde olduğu, ön kısmının dikdörtgen biçiminde boşaltıldığı, davacıya ait tasarım tescilinde boşaltımın oluşturduğu kenarlarda kullanılan radyusun diğer tasarıma göre daha az olduğu ve her iki tasarımda da kabin içerisinde kolonun altında dikdörtgen biçiminde birer oturma elemanı yer aldığı, davacıya ait tasarım tescilinde bu elemanın ön yüzeyinin düz, diğer tasarımda ise dikdörtgen bir boşaltma uygulandığı, tasarımların en aşağıda silindir bir kaide üzerinde yer aldığı, tasarımların bütüncül algısını ve yapısını oluşturan bütün ögelerin benzer biçim oran ve yerleşimde olduğu, aradaki farkların küçük ayrıntılarda olup, tasarımlara ayırt edici nitelik kazandırmadığı, benzer olarak algılandıkları tespit edilmiştir.
Dosya kapsamından ve taraf vekillerinin dilekçelerinden; birleşen davalı— Mamülleri San. Tic. A.Ş. ürününün polietilen kısmını asıl davanın davalısı — Ltd. Şti.adına ürettiği ve web sayfasında teşhir ettiği, davalı — Ltd. Şti.’nin de daha önce davacıdan ürün aldığı, ürünün tasarım tescili ile Türk Patent ve Marka Kurumu’ nda tescilli olduğunu bildiği, ancak daha sonra davacı tasarımı ile benzer ürünü üreterek ve birleşen davalıya ürettirerek ihracata konu ettiği, dava tarihinde yürürlükte olan 554 sayılı KHK 48. Madde gereğince; davalıların, davacının tescilli tasarımından kaynaklanan haklarına tecavüz ettikleri tespit edilmekle, tecavüzün durdurulması ve önlenmesine karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 11.H.D.nin benzer davalarda vermiş olduğu emsal teşkil eden 06.10.2015 tarihli 2014/13285 Esas – 2015/10017 Karar sayılı içtihatı, yine aynı dairenin 12.02.2014 tarihli 2013/12666 Esas – 2014/2406 Karar sayılı içtihatlarında da aynı fiilden dolayı iki ayrı tazminata hükmedilemeyeceği, fiilin tek olduğu, esasen davalıların aynı /tek fiilden dolayı ayrı ayrı tazminata hükmedilemeyeceği gözönüne alınarak, davalıların ticari defter ve dayanak belgeleri üzerinde yapılan mali inceleme neticesinde birleşen davalının elde ettiği 7.890,70 TL gelir /tazminatın asıl davanın davalısının elde ettiği toplam kazançtan düşülmesi gerektiği kanaatine varılarak, 39.387,10 TL maddi tazminatın ve 2.500,00 TL manevi tazminatın asıl davanın davalısı şirketten dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,birleşen davalının elde ettiği gelir üzerinden hesaplanan 7.890,70 TL maddi tazminat ile 2.500,00 TL manevi tazminatın birleşen davalıdan , dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalının, davacıya ait — tescil numaralı tasarımına tecavüzünün durdurulmasına ve önlenmesine,
– Tasarıma tecavüz eden ürünlerin internet dahil her mecrada satışının, tanıtımının, ithalinin durdurulmasına,
– Ürünlere, münhasıran bu ürünün üretiminde kullanılan kalıplara, araçlara, bu ürünlerin tanıtım malzemesine, gümrükler de dahil olmak üzere el konulmasına,
3- 39.387,10 TL maddi tazminatın davalı şirketten dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek, davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4- 2.500,00 TL manevi tazminatın davalı şirketten dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek, davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
5-Hüküm kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınarak hüküm özetinin Türkiye’ de yayın yapan tirajı en yüksek 5 gazeteden birinde ilanına,
a) Harçlar Kanunu gereğince; tecavüzün durdurulması ve önlenmesi yönünden 35,90 TL, maddi tazminat yönünden 2.690,53 TL ve manevi tazminat yönünden 170,78 TL olmak üzere toplam 2.897,21 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 102,50 TL ve ıslah ile alınan (910,00 TL) ana davadaki artılan maddi talep miktarına denk gelen 790,30 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.004,41 TL harcın davalı — İnşaat Taah. Tur. İth. ve İhr. Ltd. Şti. ‘nden tahsiline,
b) Davacı yararına “tasarıma tecavüz yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalı— İnşaat Taah. Tur. İth. ve İhr. Ltd. Şti. ‘nden alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.682,58 TL vekalet ücreti takdiri ile davalı— İnşaat Taah. Tur. İth. Ve İhr. Ltd. Şti. ‘nden alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.500,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalı— İnşaat Taah. Tur. İth. Ve İhr. Ltd. Şti. ‘nden alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı yararına “maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak davalı — İnşaat Taah. Tur. İth. Ve İhr. Ltd. Şti.’ne verilmesine,
Davalı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.500,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalı — İnşaat Taah. Tur. İth. Ve İhr. Ltd. Şti. ‘ne verilmesine,
c) Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 24,30 TL başvurma harcı, 102,50 TL peşin harç, 3,75 TL vekalet harcı, 790,30 TL ıslah harcı, 2.187,00 TL talimat masrafları, 4.172,55 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 7.280,40 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak (%82 kabul) 5.969,93 TL sinin davalı —İnşaat Taah. Tur. İth. Ve İhr. Ltd. Şti. ‘nden alınarak, davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
6- Birleşen Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
A)-Davalının, davacıya ait — tescil numaralı tasarımına tecavüzünün durdurulmasına ve önlenmesine,
-Tasarıma tecavüz eden ürünlerin internet dahil her mecrada satışının, tanıtımının, ithalinin durdurulmasına,
– Ürünlere, münhasıran bu ürünün üretiminde kullanılan kalıplara, araçlara, bu ürünlerin tanıtım malzemesine, gümrükler de dahil olmak üzere el konulmasına,
B) 7.890,70 TL maddi tazminatın davalı şirketten dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek, davacıya ödenmesine,
C) 2.500,00 TL manevi tazminatın davalı şirketten dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek, davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
D)Hüküm kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınarak hüküm özetinin Türkiye’ de yayın yapan tirajı en yüksek 5 gazeteden birinde ilanına,
6-a) Harçlar Kanunu gereğince; tecavüzün durdurulması ve önlenmesi yönünden 35,90 TL, maddi tazminat yönünden 539,01 TL ve manevi tazminat yönünden 170,78 TL olmak üzere toplam 745,69 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 102,50 TL ve ıslah ile alınan (910,00 TL) birleşen davadaki artılan maddi talep miktarına denk gelen 117,68 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 525,51 TL harcın davalı— Mamülerri Sanayi ve Ticaret A.Ş ‘nden tahsiline,
6-b) Davacı yararına “tasarıma tecavüz yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalı — Mamülerri Sanayi ve Ticaret A.Ş ‘nden alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.145,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalı — Mamülerri Sanayi ve Ticaret A.Ş ‘nden alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.500,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalı — Mamülerri Sanayi ve Ticaret A.Ş ‘nden alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.500,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalı — Mamülerri Sanayi ve Ticaret A.Ş’ne verilmesine,
6-c) Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 24,30 TL başvurma harcı, 102,50 TL peşin harç, 3,75 TL vekalet harcı, 117,68 TL ıshah harcı, 453,00 TL tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam 701,23 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak (%81 kabul) 568,00 TL sinin davalı — Mamülerri Sanayi ve Ticaret A.Ş ‘nden alınarak, davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin ve birleşen dosya davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
10/04/2018