Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/187 E. 2018/291 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/187 Esas
KARAR NO : 2018/291

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/10/2015
KARAR TARİHİ : 04/10/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1000 Esas, 2017/463 Karar sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasında Mahkeme tarafından 17.05.2017 tarihinde görevsizlik kararı verilip, dosya Mahkememize tevzi edilmekle, Mahkememizce yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili, İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin …… parke taşı üretiminin yapılması ve patentinin alıması hususunda davalı taraf ile sözleşme imzaladığını, sözleşmede patent bedelinin 40.000,00 TL + KDV olarak belirlendiğini, davalı şirketin patent alımı için herhangi bir girişimde bulunmadığını, 1 ay sonra şirket yetkilisi……… müvekkilini arayarak …. Şti genel müdürü …………… …….. ile …. parke taşı üretimi ve patentin alınması konusunda görüşme yaptığını ve 40.000,00 TL’yi hesabına acilen yatırması gerektiği, aksi halde profesörün patenti vermekten imtina edeceğini söylediğini, müvekkilinin de bunun üzerine 12.06.2013 tarihinde 40.000,00 TL’yi davalı şirketin hesabına yatırdığını, ancak sözleşmeye konu bedelin yatırılmasından sonra adı geçen şirket yetkililerinin sık sık aranmasına rağmen telefonlara bakılmadığını ve kendisine geri dönüş yapılmadığını, akabinde ….. ile müvekkilinin görüşme sağladığını, .. davalıdan herhangi bir para almadığını, zaten patentin başka bir firmada olduğunu beyan ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin dolandırıldığını fark ettiğini ve büyük mağduriyet yaşadığını, davalı şirket tarafından sözleşme edilmlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle Konya ….. İcra Müdürlüğü’ nün 2014/7570 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı tarafın yetki itirazı üzerine dosyanın yetkisizlik kararı verilerek takibin İstanbul Anadolu ……İcra Müdürlüğü’nün 2015/2640 Esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, ancak davalının 03.07.2015 tarihinde icra takibine karşı itirazda bulunması üzerine takibin durduğunu, bu sebeplerle İstanbul Anadolu ……..İcra Müdürlüğünün 2015/2640 Esas sayılı dosyası ile yürütülen icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hülmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İstanbul Anadolu ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1000 Esas, 2017/463 Karar sayılı ve 17/05/2017 tarihli kararı ile uyuşmazlığın patent alınıp alınamayacağına ilişkin olması nedeniyle Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ve dosya mahkememize gönderilmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamış, süre uzatım talepli dilekçesinde özetle; davacının iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, sözleşmeden doğan edilmlerini yerine getirmeyip işin tamamlanmasına kendi kusuru ile sebep olduğunu, haksız ve kötü niyetli icra takibi başlattığını, davacının teknik eleman ve diğer hususlarda üzerine düşen sorumluluklarından kaçındığını, bu sebeplerle davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu …..İcra Müdürlüğünün 2015/2640 Esas sayılı icra takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine 40.000,00 TL asıl alacak ve 6.060,56 TL faiz alacağı yönünden Konya ……İcra Müdürlüğünün 2014/7570 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının yetki itirazı üzerine İcra Müdürlüğü tarafından yetkisizlik kararı verilerek, dosyanın İstanbul Anadolu ……İcra Müdürlüğüne tevzi edildiği ve 2015/2640 Esas sayılı icra dosyası ile takibe devam edildiği, davalı tarafından 03.07.2017 tarihinde borca ve ferilerine itirazda bulunulması üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı ……………..i arasında imzalanan danışmanlık sözleşmesi incelendiğinde, taraflar arasında… taşı imalatı ve patentinin alınması konusunda anlaşma imzalandığı, patent bedelinin 40.000,00 Tl olduğu, bu bedelin davacı……………… tarafından ödeneceği, davalı şirketin bu ödenek dışında firmadan telif hakkı ve paylaşımı konusunda ve bu de firmanın bu üründen elde ettiği kazançtan hiç bir hak iddia etmeyeceği,.. karşımın .. temini konusunda yardımcı olacağının kararlaştırıldığı tespit edilmiştir.
Davacının dosyaya sunduğu dekont örneği incelendiğine, 40.000,00 TL’nin davalı şirket hesabına 12/06/2013 tarihinde havale edildiği tespit edilmiştir. Taraflar arasında paranın davalıya havale edildiği konusunda bir uyuşmazlık da mevcut değildir.
Davacının faydalı model başvurusu ile ilgili belgeler…… istenilmiş, incelendiğinde, davacının ……… numaralı faydalı model başvurusunda bulunduğu, başvurunun 551 sayılı KHK’nin 155 maddesinde yer alan “usuller ve bu usuller sonucu elde edilen ürünler ile kimyasal maddeler hakkında faydalı model belgesi verilmez” hükmü uyarınca tescil başvurusunun reddedildiği bildirilmiştir. Davalı şirketin başvuru nedeniyle 21/08/2013 tarihinde TPMK’na 33,00 TL ödeme yaptığına dair dekont örneği de dosyaya gelmiştir.
Dinlenen davacı tanığı ……. beyanında; davacının hafriyat işi yaptığı …..’inde mali müşavir olarak görev yaptığını, davacının……..parke taşlarının üretiminin yapılması ve patentinin alınması hususunda davalı firma ile anlaştıklarını şirkette çalışması sebebiyle bildiğini, bu sözleşme nedeniyle davacı …. davalı şirkete 40.000,00TL miktarlı ödeme yaptığını, ancak davalı şirketin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşmeye uymadığını bildiğini, hatta alınacak patentin……. adına olduğunu sonradan öğrendiklerini, bu nedenle başkasının patentini kendilerine satmaya çalıştıklarını, hatta davalı şirket yetkilisi …… kendileri sözleşme yapmadan önce …ile telefonda görüşme yaparak patent konusunda destek vereceğini söylediğini gördüklerini, ancak telefonda görüştüğü kişinin kendi elemanı olduğunu, …… ile herhangi bir irtibatının olmadığını……ile sonradan görüşmelerinde anladıklarını, …. ile görüşmelerinde davalı şirketten herhangi bir para almadığı gibi, herhangi bir görüşmesinin de olmadığını söylediğini, hatta sözleşmeye konu para verildikten sonra ………. yüzleştirmek adına her ikisini de davet ederek konunun açığa kavuşmasını istediklerini, ancak …….. bu görüşmede ……. yaptığı görüşmede “siz benimle görüşmediniz, neden benimle görüşmüş gibi bu insanlara yalan söylediniz, ben sizden para almadım. Eğer sizin aldığınız parayı bana verirseniz ben işlemleri tamamlarım. Bu insanlar da mağdur olmaktan kurtulur” dediğini, ancak ….. hanımın bu talep üzerine hiçbir cevap vermeden bulunduğu ortamı terk ettiğini gördüğünü, ……. isimli derneğin danışmanlığını yaptığını bildiğini, hatta davacı …… şirketinde bu sözleşmenin yapılmasında kendisine güvenmelerinin sebebinin …. başkanının kendilerine teminat vermesinden dolayı olduğunu, hatta kardeşi …..n da mısır kurutma tesisi işe yapacağını, bu iş için aynı şekilde…. isimli derneğin başkanının davacı…… da dahil olduğu tanıtımlarla birlikte davalı şirket tarafından aynı metod uygulanarak proje çalışması için 30.000,00TL para verdiğini, davacıya yapılan dolandırıcılık işlemi gibi aynı şekilde işi tamamlamadan yarım bırakıp aldıkları parayı da iade etmediklerini bildirmiştir.
Tanık….. beyanınd; davacının eniştesi olduğunu, Hafriyat işi ile uğraştığını, kendisinin de….. şirketinde çalıştığını, davacının özellikli bir taş için patent alımı hususunda davalı şirket ile anlaştığını kendisine söylediğini ve iş karşılığı davalı şirkete 40.000,00-45.000,00 TL civarında bir parayı gönderdiğini, sözleşme yapıldıktan bir süre sonra eniştesinin kendisine gelerek sözleşme gereğince yapılacak işlemlerin yapılmadığın söylediğini, hatta paranın iadesini istemesine rağmen geri verilmediğini bildiğini, hatta bu şirket ile kendisinin de …… konusunda sözleşme yaptığını, aynı şekilde tam hatırlayamamakla birlikte 40.000,00 TL ya da 60.000,00 TL kadar para verdiğini, aynı şekilde kendisinin de sözleşmeye konu işlerinin yapılmadığını, Bende mağdur oldum. Davacı….. gibi bende kendisinin de ….. isimli derneğin başkanının referans olduğu, davacının da dahil olduğu tanıtımlarla birlikte aynı şekilde güven verilerek proje yapımı hususunda anlaştıklarını, parayı vermelerine rağmen işinin yapılmadığı gibi paralarının da iade edilmediğini beyan etmiştir.
Tanık …… beyanında; davacı…..bir arkadaşının aracılığıyla tanıdığını, davalı şirketin davacı ile sözleşme yaptığını, kendisinin de bir arge işi dolayısıyla sözleşme yapacakken ….. derneğinin üyesi olarak kendini tanıtarak…… söylemesi üzerine öğrendiğini, bir nevi referans gibi davacı …. ile yaptıkları sözleşme ile kendisini de kandırdığını, kendisinin mali müşavirlik işi ile uğraştığını, davacının da sözleşme yaptığındaki gibi kendisinin de …. isimli derneğin başkanının referans yapılarak yapılan, davacının da dahil olduğu tanıtımlarla birlikte…. destekli proje yapacaklarını söyleyerek kendisinden de 20.000,00 TL para aldıklarını, para karşılığı işlemi yapmadıklarını, parayı geri istemesine rağmen aynı şekilde parsını iade etmeyerek kendisini de mağdur ettiklerini beyan etmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı ile davacı ile davalı arasında patent başvurusu işlemi için danışmanlık sözleşmesi yapıldığı, hizmet bedelinin 40.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, davacının faydalı model başvurusunun TPMK’na usulüne uygun olarak yapıldığı, davalı şirketin başvuru için ödenmesi gereken ücreti ödediği, her ne kadar davacı başvuru yapılan patentin başkasında olması nedeniyle patent başvurusunun reddedildiğini iddia etmişse de , TPMK’dan gelen cevaba göre davacının faydalı model başvurusunun 551 sayılı KHK’nin 155 maddesinde yer alan “usuller ve bu usuller sonucu elde edilen ürünler ile kimyasal maddeler hakkında faydalı model belgesi verilmez” hükmü uyarınca reddedildiği, dinlenen davacı tanıklarının soyut iddiaları dışında davalı danışmanlık şirketinin davacıya sözleşme gereğince vermesi gereken hizmeti vermediğine dair hiç bir delil sunulmadığı, faydalı model başvurusunun nedeninin davacının buluşunun faydalı model tesciline uygun olmaması olduğu, bu nedenle davacının sözleşme gereğince ödediği 40.000,00 TL’nin iadesini talep edemeyeceği, icra takibine yapılan itirazın haklı olduğu anlaşılmakla davanın reddine, davacının kötü niyetle icra takibi yaptığı tespit edilemediğinden, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın REDDİNE,
Davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 786,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 750,70 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.416,66 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, açıkça okunup, usulen anlatıldı.